7. Bölüm

Merak 

0543....: Dalga geçtiğim bir şeyle sınanıyorum resmen.

0543...: Yine cevap vermeyeceksin değil mi?

0543...: Neyse görüşürüz.

Okuduğum mesajlarla sinirlerim iyice gerilmişti.

-Şuna bak ya! ukala! Sen kimsin be! Sinirden elimdeki yastığı dövüyordum. Zehra ise bana kafayı yedin bakışı atıyordu, ama umrumda değildi şuan.

Yastığı elimden hızlıca aldı.

-Kankacım sakin olur musun bi?

-Sakin falan olamam! Bana, şahsıma küfür bile etse dönüp bakmam. Ama bu dengesiz âyetlere laf ediyor. Ya baksana dalga geçtiğim şeyle sınanıyorum diyor.

-Tamam sinirlenmekte haklısın. Ama öfke insanın aklını örter biliyorsun.Çözüm bulmak için biraz sakin kafayla düşünelim he ne dersin?

Derin bir nefes verdikten sonra haklı olduğunu düşünerek kafamı salladım.

-Bu çocuğu bulmamız lazım.

-Bulursam üzerinde iyi bir tesir bırakacağımı sanmıyorum.

-Bulmazsak da yakanı bırakacağını sanmıyorum. Aslında bulurken pek zorlanmayacağız. Geçen sefer ki tespitinle çemberi iyice daralttık. Şüpheli listemizde Ömer Faruk ve tayfası var. Hamza yı eledim ben.

-Niye?

-Tesettüre karşı biri değil aldığım istihbarata göre. dediği sırada masamdaki güneş gözlüklerini taktı. Onun söylediğine ve tepkisine karşın kaşlarım havaya kalktı.

-Hangi istihbaratmış bu?

-Orasını çok ş'apmayalım. Biz asıl meselemize geri ş'apalım.

Bir şeyler karıştırıyor bu ama neyse yakında çıkar kokusu.


-Geriye kaldı 4 kişi. dememle telefon titredi.

0543...: Yani kınamaya devam edersem sen benim başıma gelirsin öyle mi?

0543....: O zaman ben biraz daha kınayayım (:


0543....: Başıma gelecek en güzel şey sensin.


-Al işte gördün mü attığım hadisi bile ciddiye almıyor.

-Yalnız çok romantik be bu.

Bakışlarımdan sonra Zehra söylediklerine pişman olmuştu.Eliyle ağzına hayali bir fermuar çekti.

Hasbünallah ya koyun can derdinde kasap et derdinde.

-Benim aklıma bir şey geldi.

-Ne geldi?

-Şimdi kankacım şöyle yapıyoruz.....

........

Zehra nın planı pek mantıklı gelmese de kabul etmiştim.

Son derse 5 dakika sonra girilecekti. Ben sınıf yerine okulun zemin katında bulunan yüzme havuzunun olduğu salona gidiyordum.

Anonim

-Ya Allah aşkına son ders zaten bi salın beni. Zaten hava sıcak. Eriyorum burda. söylenerek elindeki defteri sallıyordu Yağız.

-Mızmızlanma lan şurda ne kaldı çıkıcaz işte bir ders sonra. dediğimde birinci sınıflardan bir çocuk koşarak bize doğru geliyordu. Biraz soluklandıktan sonra konuşmaya başladı.

-Abi...havuz....

-Aslanım sakin ol bi noldu?

-havuz....abla... Büş... diye hala nefeslenince. Havuzda biri mi boğuluyor düşüncesiyle koştum. Benimle birlikte tayfa da geldi.

Bir hışımla salona girdiğimizde kimse yoktu. Salona şöyle bir göz attığımda havuzun diğer ucunda duvarın arkasında birinin gölgesi vardı.

Aklıma gelen şeyle duraksadım. Bunu yapmış olamaz değil mi? Beni bulmaya çalışmış olamaz.

-Eee burda boğulan falan yok. Ömer Faruk'un konuşmasıyla dikkatimi ona verdim.

-Velet bizi fena kekledi. dedim gülerek.

-O bacaksızı bi bulayım o zaman görür o. derken salondan çıktık.

Aklıma gelen şeyle sırıtıyordum. Beni merak mı etmişti. Kendine gel lan tek başına gitseydin kim olduğun ortaya çıkacaktı. Haklısın iç sesim daha dikkatli olmalıyım.

........

-Bu planın pek işe yaradığını sanmıyorum Zehra.

-Ben de. Sanki bir şeyleri eksik yaptık.

- Belki de gelmedi. Benim başıma bir şey gelse ancak o zaman ortaya çıkar belki.

-Evet!

-Ne evet?

-Eksiğimiz, senin başına bir şey geldiğini söylemedik.

-Saçmalama Zehra. Bi anonim için canımı tehlikeye atamam.

-Gerçekten değil canım formalite icabı. dedi göz kırparak.

-Zehra o kırptığın gözünün kirpiklerini yollarım. Yalan mı söyleyeceğiz! Günah mı işleteceksin bana!

-Haklısın kanka ben onu düşünemedim. deyip başını eğince kızdığıma pişman oldum.

-Gel buraya diyerek ona kocaman sarıldım.

Yine mesajlar yığılmaya başlamıştı. Yeter ya yeter ne istiyorsun benden!


0543...: Oy oy oy

0543...: Sevdiğini de merak edermiş (:

0543...: Ama az kalsın basit bir numaranla yakayı ele veriyordum Jdkskfjflsk

Sinirden kuduruyordum.

-Hadsiz! ukala!

....

Bugün de okul maratonum kazasız belasız bitti Elhamdulillah. Asude'yle eve geldik, temizlik için kolları sıvadık. Mecazen değil gerçekten sıvadık.

Ben koltuk örtülerini makinaya atarken o da süpürmeye başladı. Bende ardından yerleri sildim, Asude camları sildi, anneciğimi durduramadığımız için o da toz aldı.

Sıra mutfaktaydı, en çetrefilli yer. Dolaplardaki tabak çanak ne varsa boşaltıp silip tekrar yerleştirdik. Buzdolabını da düzenledik mi tamamdır.

Asudeyle beraber koltuğa attık kendimizi.

-Ağağağağ her yerim ağrıyor.

-Benimde aahg

-Nolur bana en az iki hafta temizlikten bahsetmeyin.

-Allah razı olsun canım kızlarım benim.Eliniz de gönlünüzde dert görmesin. diyen annem bize kahve yapmış. Tepsideki fincanları önümüzdeki sehpaya koydu.

-Amin anacım Amin. dedi Asude yorgun çıkan sesiyle.

-Anne niye bana söylemedin? Ben yapardım.

-Öğlenden beri hiç dinlenmeden temizlik yaptınız. Bana da bir şey yaptırmadınız, bırakın da bunu yapayım bari.

-Bu zamana kadar bizim için her şeyi yaptın zaten. dedim annemin omzuna yaslanarak.

-Yarın Esma teyzene gideceğim.

-Eski komşumuz Esma teyze mi?

-Hıhım. Durumu kötüye gidiyormuş. Uzun zamandır gidip göremedim. Yakın arkadaşız ama istediğimiz zaman hemen görüşemiyoruz ki.

-Nesi varmış anne?

-10 sene önce kocası evden işe gidiyorum diye gitmiş. Gidiş o gidiş. Anası zaten yıllar önce vefat etti. Babasıyla arası açık. Akrabaların hiçbiri de elinden tutayım demiyor. Kadıncağız kocasının kahrından hasta şimdi.

-Yaa dedim üzüntülü çıkan sesimle. Bende geleyim bir geçmiş olsun derim.

-Gel kızım mutlu olur hem.

*********