16. Bölüm

16. Bölüm

zeyno devit
zeyno_devit_

Aradığınız kişi şu an âşık olmakla meşgul

 

-..İhdinassırada'l müstakîm. Sıradallezîne en'amte aleyhim ğayril mağdûbi aleyhim veladdâllîn. Âmîn.

Yiğit Efe Fatiha suresini ezberlemeye çalışırken Mert'in merakını celbetmiş olmalı ki arasıra yanına gelip okuduğu ayetlerin mealine bakıyordu.

-Manası çok güzelmiş. Ama şunun sonunu anlayamadım. Kendilerine gazab edilen ve dalâlete düşen kimseler derken neyi kast ediyor?

-Kendilerine gazab edilen derken; Yahudilerden bahsediyor. Yahudiler çok azgın bir milletmiş. Kendilerine gelen peygamberlere inanmadıkları için eziyet ederlermiş hattâ 300 peygamberi öldürmüşler. Dalâlete düşenler ise; Hristiyanlar. Kendilerine gelen ayetleri hep kendi kafalarına göre değiştirmişler. İsa (aleyhisselam) ı ilahın oğlu diyerek Allah'a ortak koşmuşlar. Sonra onu da öldürmeye kalkışmışlar.

-İnanmazlarsa inanmasınlar, niye öldürüyorlar ki?

- Şimdi senin yıllardır inandığın bir dinin var. Ama Hakk olduğunu söyleyen bir din geliyor senin inandığın şeyin bâtıl olduğunu söylüyor. Ne düşünürsün?

-Tabi, inanmazdım herhalde.Peki hangisinin hak din olduğunu nereden bileceğim ki?

- Allah-u Teâlâ 4 Hakk kitap indirdi. Bu dört kitaptan üçünü kendilerine indirilen ümmetler zâyi etti. Yani ayetleri kendi kafalarına göre yorumlayıp değiştirdiler. İndirdiği son kitap olan Kur'an'ı Allah(cc), okuma yazma bilmeyen son peygamberiyle kullarına duyurdu. Ve son kelâmını koruyacağına yemin etti.

-Okuma yazma bilmiyor muymuş?

-Benimde en çok ilgimi çeken konu da buydu. Okuma yazma bilmeden Kur'an'ı tebliğ etmesi..

- Mucize gibi bir şey bu.

- Aynen öyle. Bu Allah'ın inanmayan kullarına karşı bir mucizesi. Bir şey daha dikkatimi çekti. Peygamber Efendimizin amcası Ebu Leheb, Hakk dine inanmıyor ve onun hakkında inanmayacağına sonucunda ateşe atılacağına hatta eşinin odun hamallığı yapacağına dair bir sure iniyor. Ama yalandan da olsa inanmıyor. Müşrik olarak ölüyor. Bu da inen ayetlerin doğruluğunu kanıtlıyor.

- Vay be 6 ay da kaptın bu işi. Bir altı ay sonra sana hocam derim artık.

- Belli mi olur sen de talebem falan olursun.

Gülüştüler iki arkadaş.Yiğit Efe şakayla karışık arkadaşına takılıyordu. Dinini ona da anlatmaya çalışıyordu. Bu yüzden arasıra dersini Mert'in evine gelip çalışıyordu. Gözü kulağı âşina olursa gönlü de âşina olur diye ümîd ediyordu.

-Bugün Firdevs Teyze aradı. Seni sordu. Hadi babana kızgınsın ama anneni çok üzüyorsun be kardeşim.

- Nasılmış?

- Sesi pek iyi gelmiyordu. Yine ağlamış herhalde. Belli ki seni çok özlemiş.

Yiğit Efe'nin anne özlemiyle içi yanıyordu. Ama heyhât. Bir yandan nefis imtihanını aşmaya çalışıyor, öte yandan geçici bir süre olsa da ailesine olan özlemini susturmaya çalışıyordu. Artık sarık takmaktan utanmıyor aksine peygamberin sünnetini başında taşıdığı için gurur duyuyordu. Her şeyi bir düzene koyabilse bu içindeki huzuru anne- babasıyla da paylaşmayı o kadar çok istiyordu ki.

-Bugün Instagramdan babama mesaj attım.

-Ne dedin?

-İşte oyunculuktan vazgeçtiğimden,yeni düzenimden falan bahsettim.

-Hadi bakalım gazamız mübarek ola. Baban çılgına dönecektir.

- Yaptığım doğru bir şey. Karşımda babam da olsa geri adım atmayacağım.

- Ben her zaman yanında olacağım kardeşim.

-Allah razı olsun kardeşim.

....

Deva mutfaktan su alıp odasına dönerken salonda anne babasını konuşurken gördü. Yanlarına gidip konuşmaya dahil oldu.

-Deva tek başına nasıl kalacak Mehmet Bey?

-N'oldu anne?

- Baban yarın memlekete gidecek, sende gel diyor.

- Babam ağır hasta biliyorsun hanım, gidelim helallik alalım diyorum. Deva'nın yanına da kardeşin Hümeyra'yı çağırırız. Bir haftalığına kalamaz mı?

- Ben de dedemi görmek istiyorum.

-Kızım senin dersin var. Son dönüşün biliyorsun. Hem hastalığından dolayı uzun yolu kaldıramazsın diye korkuyoruz.. Hümeyra kalır kalmasına da benim aklım Deva'm da olacak.

-Anneciğim büyüdüm ben artık. İlaçlarımı da düzenli alıyorum.

-Bak hatun bizim kız tek başına kalacak kadar büyümüş.

- 22 yaşındayım babacığım.

-Sen benim gözümde hâlâ küçük bir kız çocuğusun bir kere. deyip kolunun altına aldı kızını Mehmet Bey.

.....

Her sabah olduğu gibi kahvaltısını yapıp işine gitmek için yola koyulmuştu Yiğit Efe. Kazancını elde etmek için part time işe gidiyor, öğleden sonra ilmini tahsil etmek için derneğe uğruyordu. Aldığı ilmi iyice kavramak için geceleri tekrar ediyordu.

Eli cebine gidince telefonunu evde unuttuğunu farketti. Ancak
yolda Deva'yı görünce sonra alırım diye düşündü.Bugün Cumartesi, acaba nereye gidiyordu ki? Yanında da başı açık bir kız vardı.Markete girdiklerini görünce o da girdi.

- Uzun zamandır görüşemiyorduk iyi oldu geldiğiniz Rabia.

-Bende seni çok özlemiştim Deva Abla. Sana anlatmam gereken şeyler var.

-Yine şu sevgili meselesi mi?

- Ama bu sefer çok iyi birini buldum, çokta yakışıklı.

- Sevdiğin kişinin yüzü değil ahlakının güzel olması gerekiyor Rabia'cığım.

- Cuma namazına gidiyormuş.

-Vakit namazları?

-Onları da ileride kılacakmış.

- Bir şey söyleyeyim mi?

-Evet?

- Erteleyenler helak olur.

Konuşmalarına başından beri şahit olan Yiğit Efe söze birden atıldı.

- Ama artık tövbe ettiyse ertelemeye?

Yiğit'in sesini duyan Deva bir anda irkildi. Arkasını döndüğünde bir adet Yiğit Efe'yi gördü. Yanındaki kuzeni Rabia şaşkınlıktan kalakalmıştı.

-Deva abla ben çölün ortasına düştüm de serap mı görüyorum?

-Alacaklarımızı aldık hadi çıkalım. diyerek kuzenini kolundan çekiştirdi Deva.

- Hadi Rabia.

-Aradığınız kişi şu anda âşık olmakla meşgul. Lütfen daha sonra tekrar deneyin. dedi şapşalca gülümseyerek. Deva kuzeninin kolunu daha sert tutup çekiştirdi. Yiğit Efe ise Deva ile konuşmak istiyordu.

-Deva?!

- Ben senden iki yaş büyüğüm. Ayrıca böyle olur olmadık yerlerde pat diye karşıma çıkma. Çıktıysan da konuşmak için gelme yanıma.

- Ama..

- "Nasıl ya?" Rabia ikinci bir şoku yaşıyordu şuan. Birbirlerini tanıyorlar mıydı?

- Rabia gidiyoruz!

Kasaya gidip aldıklarının parasını ödeyip marketten çıktılar. Evi aynı istikamette olduğu için arkalarından Yiğit Efe geliyordu.

- Ben az önce yanlış gördüm değil mi? O Yiğit Efe KORKMAZ değildi. Ona benzeyen biriydi belki hı? Deva Abla sana diyorum ya!

- Rabia yürü eve gidince söyleyeceğim.

-Aağağğ arkamızdan geliyor! Bizi mi takip ediyor yoksa?!

- Saçmalama Rabia yürü hadi.

 

 

******

 

 

Bölüm : 11.02.2025 21:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...