
29.Bölüm
Küçük bir dikkat kıvılcımı oluşmaya başladı. Gelip geçici bir heves de olabilirdi aralarındaki kıvılcım ya da sevdalarının başlangıcı olabilirdi.
İlay içinden - Çilek kız yerine sevgili, aşkım ,canım daha iyi olurdu ama bu da iyi bu da güzel – diye iç çekti.
Ekber'in dondurmayı uzatmasıyla paketini açan kısa bir : '' Teşekkürler '' demekle yetindi.
Ekber göz kırpıp : '' Asıl ben teşekkür ederim . Bugün eve tıkılmadık genel de gelmesin diye söylemiyorum ama sanırım bu gece hoşuna gitti'' dedi karısını düşüncelerini yoklayarak ..
İlay heyecanla : ''Evet evet çok güzeldi .'' dedi gözlerinin içi parlayarak.
Ekber elini ensesine atarak : ''Peki arada çıkarız yemeğe , arada gezeriz tıkılmayız evde . Ayrı eve çıktık mi , eve sipariş ederiz şimdi annem istemiyor sipariş felan sağlıksız diyor bilirsin '' dedi gözleriyle kaldırım taşlarının çıkıntılarını izliyordu.
İlay şaşkınlıkla : '' Ne ayrı evi '' dediğinde Ekber kaşlarını kaldırıp : '' Ne istemez misin ? Ben bile bazen izin almadan çıkmak istiyorum , rahat rahat gezmek , hesap vermek falan .Hem eninde sonunda gideceğiz hem ablan şimdiden Selçuğu sıkıştırıyor sen istememen şaşırtıcı ?'' dedi sonuna doğru kendi kendine konuşarak.
İlay bir anlık sinirle : '' Hayır ben mutluyum , annemle yemek yapmak Kaan ile şakalaşmak seviyorum gayet zevkli. Ablam kaynanasıyla anlaşamadığı için istemiyor , ben ömür boyu annemle kalmak istiyorum'' dedi dudaklarını bükerek .
Ekber gülerek : '' Neden ayrılamıyorsun , ben istemiyorum belki ? '' dedi . karısının ailesini bu kadar benimsemesine şaşırmıştı.
İlay sinirini yatıştırmaya çalışarak derin nefesleler alıyordu sonunda : '' Bir kere sen akşama kadar yoksun annemle iş görüyoruz bazen yemekleri falan o yapıyor , o söylüyor ne yapacağımı her işte yardım ediyor etmese bile , sohbeti yeter .Bol bol sohbet edip dedikodu yapıyoruz , hem beni senden çok seviyor diye kıskanıyorsun o yüzden ayrı eve çıkmak istiyorsun'' dedi gülerek .
Ekber bir kahkaha atıp bu arada karısını kendine hayran bırakarak : '' Kıskanmak cidden mi ? Sen ciddisin gerçekten ayrı ev falan istemiyor musun ? '' ciddi bir ifadeyle ..
İlay'' hayır bak akşamları zor görüyorum seni , ayrı eve çıksak hiç görmeyeceğim ve benim akşama kadar canım sıkılır. Evde annemle iyi vakit geçiriyoruz. Bugün söylemedin ama bu güzel kıyafetleri giydirip , makyajımı o yaptı yani kaynanamla annemden daha iyi anlaşıyoruz .Benim bir kusurum olsa hemen köşeye çekip uyarıyor kimseye söylemiyor neden ayrılayım ki gayet memnunum'' dedi .
Ekber ailesini bu kadar benimsemesine sevindi. Ve : '' İyi mutlu olmana sevindim , benimde işte aklım sende kalmıyor. Ayrıca çok güzel olmuşsun '' dedi
İlay dudaklarını büküp :'' Buna şike yapmak derler , ben söyledim yoksa farkına bile varmazdın'' dedi gülerek .
Ekber gülüp : '' Sen şike falan biliyor musun maçı yani'' dedi şaşkınlık birazda hayretle .
İlay : '' Kaan sağ olsun maç izleyince arada bende izliyorum .O da anlatıyor sorunca , sanırım sorularımdan bunalıyor o yüzden cevap veriyor '' dedi gülerek eve yaklaşırken ayağını taşa takılıp düşmesiyle dondurmasıda yer düştü.
Ekber şaşkınlık ve panikle : '' İyi misin , bir yeri falan kanıyor mu ?'' derken de kontrol ediyordu aynı zamanda. Ellerini silkeleyip ayağa kalktığında İlay : '' uff ayağım '' diyerek düştüğü yere geri oturdu.
Ekber : '' Ayağın iyi mi ? '' dedi inceleyerek .
Dizi soyulmuş hafiften kanamaya başlamıştı. Karınsın incitip incitmediğini anlamaya çalışıyordu.
İlay gözleri dolu dolu : '' Ağrıyor sadece birazdan geçer , o değil de dondurmam da düştü'' dedi. Kocasının o engin mavilerine bakarak.
Ekber elindeki dondurmayı uzatıp : '' Benimkini al , ben yemeyeceğim '' karısının eline verip ,karanlıkta etrafına bakarak : '' Gel buraya , sırtıma tutun'' diyerek arkasını döndü.
İlay şaşkınlıkla :'' Ne sırtına mi alacaksın , belin ağrır'' dediğinde Ekber : '' seninle mi , sanayide senden daha ağır şeyler taşıdım. Hadi kimse yok iken bin sırtıma hem ev şurada bir şey olmaz'' dedi .
İlay sırtına tutunduğumda diğer elinde dondurmayı yemeye başladı içinden - şanslı bir kızım hem de çok – diye de kıkırdadı.
Kocasın evin önüne geldiğinde İlay : '' Hadi indir beni , biri görecek'' dedi endişeyle .
Ekber umursamayıp : '' Boş ver bu kadar getirdim seni , cebimden anahtarı çıkar içeri de inersin'' dediğinde İlay gülüp elini ceketin cebine attı , anahtarı çıkardığında : ' ' Nasıl açacağım en iyisi indir '' dedi.
Ekber dizleri kırdığında İlay korkuyla boynuna sarılıp : '' Ne yapıyorsun ? '' dedi.
Ekber hafif şakayla : '' hadi aç kapıyı yoksa bak atarım seni '' demesiyle anahtarla kapı açtı karısı , Ekber içeri girip kapıyı kapattı. Karısını indirip : '' Ayakkabı olmasaydı içeri bırakırdım '' dedi .
İlay gülerek : '' teşekkürler , ben çayı koyayım yanına bir şeyler ister misin ? '' dediğinde Ekber : '' üstümü değiştireyim '' demekle yetindi.
Kocası odaya gittiğinde İlay çayın suyu koydu . İçinden - bende üstümü değiştireyim annemgil geldiğinde beni böyle görmesinler bari- diyip odaya girdi ..
Kapıyı açmasıyla kocasının vücudunu gördü iç çekip - ah bu vücut .. işte bu fırsat kızım harekete geç- yanına gittiğinde Ekber elindeki tişörtü başından geçirecekti karısını görünce : '' Bir şey mi oldu ? ''diyerek duraksadı.
İlay kendi kendini gazlamaya başladı içinden - kızım sen bunu yaparsın kocan değil mi ? küçük bir öpücük en fazla ne olabilir ki , suratına bakamam altı üstü. Ah moral bozma yapabilirsin.. –diye düşünüyordu.
Ekber karınsın tepki vermemesiyle endişelenip : '' İlay iyi misin?'' dedi.
İlay ayaklarının üzerine yükselip kocasının dudaklarına bir buse bıraktı.
Karısının dudaklarına öpmesiyle ayrıldığında içinden - oğlum karın değil mi , bugün sana bakışları , dans bu bir işaret olarak değerlendir- dedi
Ekber bir yanı saçmalama derken ellerine hakim olamayıp karısının yüzüne koydu. Karısının pembe dudaklarını esaretine alıp alt dudağını çekiştirdi. Ekber dilini karısının ağzından alıp , üst dudağını dişlerimin arasına alıp aynı muameleyi yaptı. Ellerine hakim olamayıp karısının vücudunun kıvrımlarında dolaştırmaya başladı.
Bu sırada zihninden - ah hatları bu kadar keskin miydi , ben neden dikkat etmedim ki – diye geçirdi.
İlayla öpüşürken yavaştan yatağa götürüyordu Ekber , yatağa yatırıp öpüşmenin zevkini çıkarırken elini karısının bacaklarında yavaş yavaş yukarı çıkardı. Göğsünü avucuyla sıkıştırıyordu . Ekber - ah göğüsleri bu kadar dolgun muydu ? tam sevdiğim gibi ne büyük ne de küçük – diyerek yoğurmaya başladı.
Bir çığlıkla duran Ekber karısının yüzüne bakıyordu. İlay da kocasına bakıyordu . Ekber tekrar karısının dudaklarına yöneldiğinde : '' Ah İlay ev yanıyor n
eredesin''diye bağırmasıyla karşılıklı bakıştılar .
İlay bir an durup..
w|(
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 79.44k Okunma |
1.95k Oy |
0 Takip |
41 Bölümlü Kitap |