
Yazım hatalarımın kusuruna yetmeziz.
Umarım keyif alırsın.
++++++++
"Baba!
hercaibrahim
sana or
bir tek
sözü var:
'Seni ne kadar çok seversem
o kadar
çok olsun ömründen geçen yıllar...'
Baba!
Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım!
Ne Şehit, ne ölüm, ne korku
Başımı eğemez!
Yalnız senin elini öpmek için
eğilir başım."
NAZIM HİKMET RAN
++++
İlk defa ailesinin mezarına tek başına gelmişti. Gözleri dolu, kardeşleri kabrine bakıyorlardı. Hava yağmurluydu .
Yağmurun damlaları topraklarını ıslatmaya başlamıştı. Toprak kokusu mezarlıkta raporlandı.
Gözyaşlarına, yağmurun arsız damlamalarına göre yapılıyordu.
Kabrin yönündeki renkler serbestleşmeye başladı.
Babası hakkında ne biliyorsa yanlıştı. Ailesi babası hakkında saklamıştı. Her şeyi öğreten babasız yaşamasına neden olan herkesten nefret ediyordu ve intikam almaya başlamıştı.
Özellikle dedesi ve babaannesinden nefret ediyor. Amcasından da özellikle ..
Annesine, babasını sorduğunda önce derin bir sukut kapıyordu odayı, sonra sadece yaşadıkları benzersiz aşkı anlatıyordu. Merdan ailesinin ne zaman, nasıl dağıldığında annesi sadece ağlıyor ve susuyordu.
Annesini kışkırtmaktan her zaman korkmuştu.
Ama babası ..
Baba her zaman göğsünde derin bir acıya neden olabiliyordu.
Arkadaşının babasıyla diyaloglarını gördüğünde hep gıpta etmişti.
şimdi babasıyla yaşayamadığı anların, birisi tarafından alındığını ve bu cezayı bile isteye verildiğini öğrenmişti.
Babası için yemin etti.
Gök yarılanmış gibi yemin ettiine..
Babasının mezarından bir parmağını alıp götürüp öptü.
Artık yeminini kendine göre mühürlemişti. Gidip öğrendiklerinin geriye kalan kısmı...
Nasıl hesaplanır bilmeden arabasına bindi çalıştırıldığında araba çalışmasıdı .
Yağmur miktarı artmıştı.
Mecburen yürümeyeceğini kabullenip indi arabasından .
Yağmurun bütün kıyafetlerine sinerken, uykulu.
Telefonunu kapatmıştı.
Annesi de artık umurunda değildi.
Dalgın adımlarla evlerin sıklaştığı bölgedeki ilerle anında önünde siyah bir girişte şahlanmasıyla olduğu yerde sırasında şaşkınlıkla baktı.
Saçları medusayı andıran karalara bürünmüş kızının üstünde gördün.
Medusaya ile kızdı sinirle : '' Önüne baksana atla ezmemi mi süsleyeceksin , canına mi susadın ?'' dedi .
Kız konuşurken de karşısındaki yakışıklıyı inceliyordu.
Merdan olanca siniriyle : '' Altındaki kısrağa hakim olamayacaksan ne diye biniyorsun '' dedi.
Medusa şaçlı kızı atın üstünden inip :'' Bir kere bu kısrak değil '' dedi bilmiş şekilde burnunu temizlerken .
Merdan umursamaz bir gülümseme sunup bakışlarının yavaşlayan yağmura çevirip : '' Atlardan anlaşılan biri bana bu atın bir aygır olduğunu söylüyor '' diyip bakışlarını kıza çevirdi. Kıza yaklaşıp gözlerine kara gözlerine dikip :'' Dua et havamda değilim yoksa sana atın erkekliğini öğretmekten keyif alırdım '' bakışları anda dünya sınırına tokatla başı sağa doğru savruldu..
Medusa ışıklı kız : ''Sen hadsiz kim oluyorsun da benimle böyle konuşuyorsun'' dedi.
Başı ağrımaya başlayan Merdan at'a doğru adım atıp kalçasına tokatını patlaattı.
Sürekli darbeyle hızla koşmaya başladı.
Kızın bakışıyla karşısındaki yakışıklıya bakan Merdan : '' Ben kim miyim ? Bir zamanlar bu toprakları yöneten tek kişi oğluyum. Ben Cihangirim, asıl sen kimsin?'' dedi gururla.
Medusa ile ilgili kız gülüyor atıp : '' Ben sizi bu topraklardan silen Zilanlı aşiretindenim , hattını bil '' yaklaşan arabanın önünde durdu .
Arabadan inen kişi ilk şaşırsa da kız imzasız adımlarla bindi arabaya..
Duyduklarını idrak etmeye çalışıyorlar.
İçinden : ''Eğer söylern gibi bir aileye mensupsan o medusa salarını almaktan dolamaktan keyif alacağım'' diye geçirip.
Köye ilk görülen kişinin çay içebileceği bir yerde sorduğunda kahvehanenin yolu devam etmişti.
Girdiği kahvehaneden havlu ve sıcak çay içmeye başlamıştı.
Çaycı masasına oranları: ''Hayırdır genç Nereden gelir nereye giderin?'' dedi merakla.
İhtiyar gözleri meraakla inceliyordu.
Merdan geldiği kahvehanenin eski ve küf kokusuyla midesi bulansa da şimdiki bulabileceği en güzel yer buraası olduğunu biliyordu.
Merdan yutkunup : ''Bn öğrenciyim aabamla evime giderdim.Evim İstanbul da bakımını yaptırdım ama aksilik yolda fran patladı arabayı bırakıp buraya doğru yürüdüm.'' dedi.
Çaycı merakını giderdikten sonra: ''İyilik en azından bizim köyde patladı, biraz gelecekte bozulsa kimse yardım etmeezdi.'' Bizde yardım edecek pek gücümüz yok ama o yamyamlar gibi değiliz '' dedi.
Merdan merakla : '' Hayırdır günü yamyamlar derken hem gelirken Zilanlı aşiretinden bir kızla karşılaştığım farklıtı''diyerek sona doğru fısıltı gibi söyledi.
Çaycının uzun süre kaldığı yabancı gelmeyen köyüne dedikoduları anatacağı mutlulukla :''Allah korusun Zilanlılardan uzak dur, o aşiret azittı ses çıkaran pek az o da kuyruklarına basıldı mi.
Biraz ileri bozulsaydı Zilanlı aşiretinin kadınların aşiret eline aldı alalı toprakları insanları birbirine bağlayan düşmanlar yaptı. Hele başka aşiret ile ters düşsünler pis olsun diye uğraşırlar '' dedi.
Merdan merakla çayından yudumlayıp : ''Kimse dur demez mi bu aşirete'' dedi.
Yaşlı adam hüzünle dalı :'' Eskiden bizim aşiret derdimiz hemde ne dert bütün topraklara sahip olduk. Bütün marabalarla birebir ilgilenirdi. Ama ağamız öldürüldü.'' dedi.
Merdan kaşarını çatıp : '' Ağanızın çoluğu çocuğu, kardeşiniz yok mu? '' dediğinde..
Yaşlı çaycı : '' Vardır ama ağamızın bir taneydi öldüğünde daha ana karnındaydı sabi. Ağamızın babası oğlu ölünce oğlundan kalan tek varisini alıp gitti . Buraları kardeşine bıraktı ama Mithat ağamızın konağı lanetlidir . Amcası da ölmüştü, üstün kızı da intihar edince o da tası taraağı topladı ağalığı isteyen tek oğluna bıraktı gitti.'' dedi
Merdan'ın adını duymasıyla yüreğinden çıkacak gibi oldu :'' Sen anlat hala günü Bu ağan Mithat ile bildiğin her şeyi '' dedi sabırsızlıkla...
Çaycı Zilanlı aşiretinin bir marabası olduğunu düşüp korkuyla bağlı olan : '' Ben bilmem , ben hiç bir şey bilmem '' diyerek ocağının başına geçti.
Merdan bütün geçmişini duymasına ramak kala çaycının korkmasına sinirlense de sakin koruyup arka cebinden harcamasının içinden yapılıyordu çaycıya gösterdi: '' Korkmayasın ben babasının intikamı için geldim. Ama önce herşeyi bilmem gerek bunun için günü bana ne biliyorsan anlat'' dedi yalvarır bir tonda..
Çaycı karşı ördüğü Cihangir ile hızla eline doğru yönelip :'' Hoşgelmişsin ağam'' dediğinde Merdan hızla eli uzaklaş :'' Yapma gününü babamın yaşındasın bana bildiğini anlat sen'' dedi.
Çaycı: '' Ağam zilanlıların kızı babanızı konağın köşesinde hanım ağam ile otururken yakalamış ağamda boyutu ve hanımağama bir şey olmasın diye karısını uzaklaştırdığım sırada vurulmuş ben böyle duydum. Zaten kısa bir süre sonra ağalık Kadir Ağaya onunda kaldı hep kız çocuğu oldu. O yüzden Zilanlı aşireti bizi ezer soyumuz silindi diye'' dedi.
Merdan gülerek :'' Soy silindi o peki ben ağa olmak istedim?'' dediğinde ...
Çaycı başını eğip : '' Ben orası bilmem buraların büyük ağalarını toplayıp sorasın onlara yardımcı olur . Bizim aşireti sevenler onlarda biktı Zilanlılardan '' dedi.
Merdan kaşını faturası : '' Nereden bulurum ulaşırım bu ağalara '' dediğinde ..
Çaycı içeri girenlerin duymasın diye fısıltıyla : '' Ağam normalde ulaşabildiğiniz ama siz soyadınızı , babanızın adını taşıyan onlar görüşür . Bizim aşirete tek yamuk yapmayacak, size yardım edecek aşiret ağası Dervişoğulları ben sizi göndereyim bizim oğlanla siz gerisini onla görüşün '' dedi.
Merdan başını sallamakla yetindi.
Akşamın yanındaki ağayla konağın kapısını çalıp girdi.
İçeri giren misafirlere şaşkınlıkla bakan Kadir sinyalle :'' Hayırdır Dervişoğlu yanına ulaştın bunu kopuk ile evimde ne bir şey var '' dedi.
Dervişoğlu sakallarını okşayıp gülerek : ''Asıl sana hayırdır Kadir ağa ne barındırır evin gerçek sahibi evinde it kopuk diye anılır oldu ? '' dedi.
Kadir bakışla hepsine katıldı: ''Sen ne detayda benim krallığım yok?'' dedi merakla ..
Dervişoğlu: ''Zaten yokluğu biliriz konağın asıl sahibi Mithat Cihangir'in oğlu Merdandır bu yiğit artık ağalığın bitmiştir. Görevinin başına geldi kanına davasına da sahip olunuyor' dedi.
Merdan umursamaz bir gülme atıp : ''Ben çok kalmayacağım Kadir ağam babamın intikamını bıraktıktan sonra zaten hapse girerim'' dedi hüzünle..
Dervişoğlu gülüp : '' Sen bunu düşünme ağam kimse seni mapusa atamaz sen ağasın daha öğreneceğin çok şey var ,Kadir ağa sana bir oda çıkarsa dinlenmeye devam ederse gelirim teferruatlı konuşuruz '' deyip ısteyip.
Kadir sinyalle :'' Amcamın haberi var mıdır?'' dediğinde..
Merdan: ''Dedemin iznine ihtiyacım yok'' dedi.
Kadir usul usul başını sallayıp düşünceli bir şekilde hizmetliye seslenip :'' Ağanıza temiz bir oda verin üstünü değiştirirsin bir şeyler evetin ola hayrola'' diyerek salonu terk etti.
++++

Merdan ağa durumunda olup olmadığınız nedir?
Medüsanın durumu nedir?
Kadir ağa durumuz nelerdir?
Umarım beğenmişsinizdir.
(1290 Kelime)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |