
Oturmuş kahvede marabalarıyla çay içiyordu. Keyfi yerindeydi karısı hamileydi sonunda soyu devam ettirecekti daha ne arzudi ki.
Sayılı günlerde yılların dünyasının geleceğine sevinerek : "Herkesten çay,oğlumun şerefine" dedi kahkaha atarak.
Herkes mutluydu. Ağalarının lafını ikiletmedikleri sürece sorun çıkmıyor, bir dedikleri iki olmuyordu.
Mithat Ağa keyifle çayını içerken arka masanın sohbetine ister istemez dahil oldu.
Sert ve iç gıcıklayıcı ses:"Berfin kız çok güzel, ailesi hep erkek çocuk doğuruyor ama babası bir türlü" dedi hayıflanarak..
İnce cılız bir ses grubu yaptı :" Bende duyan aile hep erkek doğurmuş en sonda bu kız olmuş" diyordu.
Mithat Ağa az uğraşmamıştı çocuğu olsun diye en oğlu ümidi kestiğinin de bu haberi gelmişti.
Telefonun çalmasıyla ceketinin içinde kullanılabilir: "Söyle kahya" dedi. .
Telefonu çaldığında heyecanlanıyor ve yerinde durmuyordu.
Kâhyanın: "Doğum başladı"demesiyle yerinden fırladığı gibi kamyonetine atladı. Arabanın tekerleklerinin taşlı yolu çıtırdayan sesi grubunu yaptı.
Nasıl ulaşılacağı . Nasıl beklediğini izliyorum.
Sonunda doğumhaneden çıkan doktor : " Maalesef " dedi sesindeki umutsuzluk ve kasvet hastanenin koridoruna yansımıştı.
Mithat Ağa bağırıp: "Karım öldü mü, pekin çocuğu" elinde olmadan panikle..
Doktor kırmış ve gür kaşlarıyla mevcuttu.
Kaşlarını çatan doktor : "Hayır karınız iyi ama çocuk yok, yanlış alarmmış" dedi.
Mithat Ağa arkadaşları dediklerini anlamayıp: "Sen ne dersen, açık söyle yoksa seni hiç acımadan vururum" diyip belindeki silahı izlediği anlına kaldı.
Doktor paniği: "Aslına baktınız karınız hiç hamile değilmiş yani dış ürememiş ve size yanlış aktarılmışlar düzenli kontrollere gitmedi mi?" dedi sözlerinin sonuna kadar doğru merakla.
Mithat Ağa'nın elleri titreyip silahı indirdi.
Gözleri büyümüş boş boş bakıyordu.
Karısı iki defa kalmıştı ve şimdi doktor bey hamile değil diyordu.
Üzülmeyecekti.
Uyarmıştı karısını, ardını arkasını düşünmeden kahyasına : "Berfin denilen özellikleri evi götür beni" dedi.
Kahya korkuyla başını sallayıp Ağasını takip etti.
Eve geldiklerinde arabayı durdurup durdu kahya : "Geldik ağam" dedi korkuyla .
Ağasını sağı solu belli etmiş karısını hastanede bırakmıştı.
Burada ne arıyorsunuz?.
Geldik sesiyle arabadan hızla indi Mithat, hızla karşıdaki kulübenin kapısını kıracak gibi açtı.
Kapı hızla çalışmayınca evin beyi oturduğu sandalyeden fırladı..
Mithat: "Evin beyi sen mi yanlışsın?" diye bağırdı sert ve bariton sesiyle.
Yaşlı adam korkuyla sıçramış karşında Ağasını uzaktaki yerden hızla el taraflarına doğru.
Yaşlı adam: "Benim ağam, bir kusurum mu vardır?" dedi korkuyla.
Mithat kaşının birini yokluğu: "Yoktur bir kusurun, pahalı Berfin bana vereceksin, karim olacak çocuğumu dünyaya getirecek" dedi.
Adem korkuyla: "Ama senden hoşlanıyorum" dedi cılız bir sesle..
Mithat: "Vermiyor musun" dedi damarları dışarıdaydı.
Kapının sesine çıkan ev halkı korkuyla Mithat Ağaya bakıyordu.
Yaşlı adam :"Ne hadime, siz istemişsiniz bana lafın düşmesiz aksi takdirde sevinirim" dedi korkuyla.
Mithat Ağa evde olanlara göz gezdirip : "Hangisi Berfin" dedi.
Berfin'in babasına hayretle bakarken arkadaşlarının ve arkadaşlarının bakışları bir anda herkesin dikkatle kendisine baktığını hissediyor.
Yaşlı adam kapıdaki dillere destan güzel kızını göstermesip : "Kapıdaki bakır bağlantıları olan Berfin" dedi..
Mithat Ağa havanın dövercesine yürüyüp kızı kolundan tutup kapıya doğru sürüklerken:" Başlık parasını göndereceğim eğer erkek evladım olsun, o zaman sen yaşadın" diyip kızı hızla arabaya bindirdi.
Yazarınız:ZEYTAN
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |