24. Bölüm

21.Dedikodular!

Biryazarımm
biryazarimm

Selamllllarrrrrr

Lütfen burayı okumadan geçmeyiniz!!!


Bir düzen oturtabilmek için artık bölümlere oy sınırı koyacağım.

Bu bölümün oy sınırı *10

Bu oy sınırı gittikçe artacaktır bilginize)))))
********
Kahvemden son yudumumu aldıktan sonra terastan çıkmak için kapıya yöneldim.

Geçmişi düşünüp üzülmenin önemi yoktu.

Giden geri gelmiyordu…

Terastan inip ekibin yanına gitmek için yemekhaneye yöneldim.Kesin yine oradaydılar.Her dakika bir şey yiyip içiyorlardı.Sonra da komutanım niye sürekli bize spor yaptırıyorsunuz ?diyordu.

Oysa ben onların iyiliğini düşünüyordum yani…

Yemekhaneden içeri girdiğimde bizimkilerin oturduğu masanın boş olduğunu görünce kaşlarımı çattım.Hadi ama nasıl ya burada değilse neredelerdi ?

Yemekhaneden çıkarak koridorda yürümeye başladım.Yani nerede olabilirlerdi ki ?!

Hem zaten arazı da görememiştim.Yani sanki yer yarılmıştı da yerin içine girmişlerdi.Bahçeye çıktıktan sonra ön bahçeyi boş görünce ayaklarımı sinirle yere vurdum.

Derin nefesler eşliğinde ön bahçede yürümeye başladım.Aman canım neredelerse neredeydiler bana neydi ki?!

Banklardan birine oturup kafamı geriye attım.Artık havalar soğumuştu.Acilen bir kışlık alışverişi yapmalıydım.Malum yerlerim donuyordu burada.

Oflayarak banktan kalkmak için ayaklandığı sorada duyduğum sesle geri oturdum.Arka kamelya da oturan sağlık görevlileri aralarında konuşuyorlardı.

“Ay gördünüz mü ?”diye sordu içlerinden biri.

“Neyi ?”diye aynı anda sordu diğer ikisi.

Harbiden neyi ?

”Geçen gün revire gelen ikiliyi.”dedi ilk konuşan kız.

”Ay görmedim ama duydum.!”diye heyecanla konuştu diğer kız.

”Ya biriniz bana da söylesin neyi ?Günlerdir işindeydim ya!”diye yakındı birisi.

”Bak şimdi hani geçen gün askeriyeye yeni bir asker geldi ya ,”diye anlatmaya devam edince özel hayatın gizliliği vardır diyerek kalkacaktım ki duyduğum cümleyle hemen oturdum.

”Ya şu yeşil gözlü olan kas yığınından bahsediyorsun değil mi ?”diye sordu diğeri.

Eee ne olmuş o yeşil gözlü kas yığınına?!

”İşte o adam revire kucağında minela ile geldi.”dediğinde kaşlarım çatıldı.

”Hadi canım.Bende daha iki gün önce onları aynı arabadan inerken gördüm.Ne hikmetse sürekli dipdibeler.”dedi içlerinden birisi.

”Kesin aralarında bir şey var.”dediklerinde sinirden kıpkırmızı olduğuma emindim.

”Zaten tüm askeriye bu ikilinin dedikodusuyla çalkalanıyor.”dedi kızıl şeytan.

Ama ben bunların saçlarını başlarını yolardım!

Fakat öncesinde oymam gereken bir çift yeşil göz vardı!!

Hızla kalkıp kızların oturduğu kamelyaya yürüdüm.Kızlar beni görünce hemen kendilerine çeki düzen verdiler.Zor da olsa gülümsemeye çalışarak,

”Eee kızlar bu kadar dedikodu yaptıysanız artık işinizin başına alalım sizi.”derken sesin de tehdit vardı.Anlam çok açıktı.

İşinizin başına dönmezseniz sonunuz benim elimden olur!

“Ta-tabi.”dedikten sonra koşar adım askeriyeye girdiler.Tabi burada kalırlarsa olacakları biliyorlardı.

Hedefimi bulmak için cebimden telefonu çıkardım.Bir yandan da arka bahçeye ilerliyordum.Aradığım yeşilleri bulana kadar kimseyle karşılaşmasam iyiydi çünkü her an birine patlayabilirdim.

Kısacası pimi çekilmiş bomba gibiydim.

En küçük kıvılcımda patlamayı bekliyordum.

Telefonumdan rehbere girip arazı ararken arka bahçeden gelen kahkaha sesleri ile kafamı kaldırınca gördüklerimle adımların olduğu yerde çakılı kaldı.

Benim timim…Bensiz…Kahkaha atarak gülüyordu…

İçimdeki hüznü bastırmaya çalıştım.Şuan sinirimi üstte tutmalıydım.

”Araz!!”diye bağırdım.Bana bakınca gördüğü sinirli yüzümle gülüşü soldu.Kaşlarını çatarak bana baktı.

Hemen masaya gidip başında dikilirken işaret parmağımı ona doğru salladım.

”Araz sen ne yaptığını sanıyorsun?!Ben sana demedim mi en küçük hata da senin başına bela olurum diye?!”diye bağırdığımda çevredekilerin beni duyması umurumda bile değildi.

“Minela ne saçmalıyorsun kıs şu sesini!”dedi dişlerinin arasından konuşarak.Kaşlarımı mümkünmüş gibi daha fazla çattım.

”Kalk ayağa.”dediğimde derin bir nefes verip kalktı.

Etrafta ona fırlatacak bir şey aradım yoktu.

“Araz bak ben seni uyardım ben sana yakınım da durma dedim ama sen ne yaptın uyarılarımı hiçe saydın.?!”diye kızdım ona.Boş boş baktı.Sonra sırıttı.

”Prensesin incileri döküldü galiba.”dedi sırıtırken.

Şaşırdım.Şuan benim karşımda ki araz mıydı ?Eğer oysa ben neden başkasıymış gibi hissettim.

Gözlerimin içine bakarak gülünce daha fazla dayanamadım ve masada ki bıçağı alıp ona doğrulttum.Timin hepsi de ben bıçağı alınca ayaklanmıştı.

Yandan bırakmamı söylüyorlardı ama benim gözüm dönmüştü.Arazın üzerine doğru yürürken o olduğu yerde duruyordu.

”Araz bak bu çıkan dedikoduların tek bir sorumlusu var o da sensin anladın mı beni?!”diye bağırmaya devam ettim.Bıçağı hala ona doğrultuyordum.

”Ne dedikodusu ?”diye sordu alayla.İşte tam o an bende kayışlar koptu ve hızla üzerine yürümeye başladım.Ama bana engel olan şey bedenimi tutan göktunç tu.

Havada çırpınırken;

”Ya bak hala ne dedikodusu diyor ya ?!Parçalarım seni adam!O yeşil gözlerini varya oyarım ben!”

Yalan kıyamaz o!

Kes sesini!

“Bırak beni göktunç.Ne olduğunu bilmediğiniz olaylara burnunuzu sokmayın!”diye çırpınmaya çalışsam da beni bırakmadı.

”Minela sakin ol lütfen.”dedi Parla.

”Olamam ya!Ben sakin falan olamam!Sırf bu adamın benim sözümü dinlememesinden dolayı çıkan dedikodulara göz yumamam ben!”derken araz sadece sessizce beni izliyordu.

”Bırak göktunç.”dedi sakin bir sesle.Göktunç şüpheyle ona baktı.Birde kollarında ki yaratığa.Bırakırsa komutanını parçalayabilirdi.

”Bırak dedim göktunç.”diye yineleyince beni bıraktı.Araz bu sefer gözlerime yorgunca bakıp hüzünle gülümsedi.

”Elindeki bıçağı da kalbimin tam ortasına yerleştirsin,”dedi.

Sanki kendisi kalbimin tam ortasında değilmiş gibi diye devam ettiremedi ama…

Bıçağı sinirle masaya attıktan sonra arazın yüzüne bile bakmadım.Bıçak konusunda biraz ileri gitmiş olabilirdim ama onun bana o alaylı bakışı kalbimde bazı fırtınaların oluşmasına yol açmıştı.

Boğazımı temizleyip ondan taraf bakmadım bile.Büyük ihtimalle oda bana bakmamıştı.Ayrıca adama fazla yükselmiş olabilirdim çünkü dedikodulardan haberi olmayabilirdi.

Daha fazla burada duramadım ve binaya girdim.Kalbimdeki suçluluk duygusunu bastırmam gerekiyordu.O yüzden saatlerce ne bulduysam yaparak kendimi oyalamaya çalıştım.

Sonunda hava kararınca üzerimi değiştirip askeriyenin çıkışına yönelmiştim ki aklıma gelenle durmak zorunda kaldım.

İyi de benim arabam burada değildi ki.Ben sabah Arazla gelmiştim.

Koridorda volta atarak düşünmeye başladım.Şimdi yüzsüz gibi onunla gitmeyi isteyemezdim.

Ben bunu düşünürken adımı seslenen sesle sırıttım.

”Kızım hayırdır ?”diye sesleniyordu babam.Gülümseyerek ona döndüm ve koşarak ona sarıldım.

İşte benim süper kahramanım!

Babam da babam!

”Babam…”diye sımsıkı sarıldım.Hatta biraz fazla sıkı sarılmış ta olabilirdim.

”Kızım…”diyen babamın sesini duydum ama sesi zar zor çıkıyordu çünkü adamı boğuyordum.

Kollarımı gevşeterek ondan uzaklaştım.Gülerek bana baktı.

”Hayırdır bu sarılmanın bir amacı var mıydı ?”diye sordu.Sırıtarak koluna girdim ve yürümeye başladık.

”Aşk olsun babam.İçimden geldi.Ayrıca kızın seni çok özledi.Sarılamaz mıyım ?”diye sordum ona daha fazla yaklaşarak.

Alnımdan öptü.

”Baban da seni özledi kızım.”dediğinde yavaş yavaş benim istediğim sohbete doğru gidiyorduk.

”Baba bugün sende kalayım mı ?”diye sordum.

”O ne demek kızım ?Böyle bir şey için izin almana bile gerek yok.Çat kapı çık gel.”dediğinde gülerek yanağından öptüm ve beraber çıkışa yürümeye başladık.

Amacım basitti.

Binaya gitmemek ve böylece araza bakıp sürekli utanmaktan kaçınmak.

Çaktınız mı köfteyi ?

Arabanın yanına geldiğimizde ben ön koltuğa binecekken arazı kendi arabasının kaportasına yaslanmış ve dertli dertli gökyüzüne bakarken gördüm.

İçim acıdı.Ben mi kırmıştım onu ?

Yani koskoca kıdemli üsteğmen benim sözüme falan kırılmamıştı değil mi ?

Ben onun beni fark etmemesi için hemen arabaya binecekken babamın araza seslenmesiyle araz bize döndü ve beni gördü.

Ama bakışlarını bir saniyeden bile az bir süre tutup hemen gözlerini kaçırmıştı.İster istemez suratım asıldı.Hadi ama bu kadar ileri gitmiş olamazdım sonuçta!?

“Komutanım..”diye mırıldandı yorgun düşmüş sesiyle ve doğruldu.

”İyi akşamlar asker.Dalmışsın öyle.”dedi babam sıcak bir gülümsemeyle.

”Yorgunum komutanım o yüzden.”dedi araz.Bana bakmıyordu bile.

Daha fazla dayanamayıp arabaya bindim ve kapıyı kapattım.Babam da benden sonra binmişti zaten.

********
İlahi Bakış Açısı

Minela ile babası otoparktan çıktıktan sonra araz da arabasına binip eve gitmişti.Ama bina da bir sessizlik hakimdi.

Mesela bugün onunla merdivenleri çıkan komşusu yoktu.Ya da eve girmeden en tatlı hali ile iyi akşamlar dedikten sonra kapıyı suratına çarpan komşusu da yoktu.

Düşük omuzlarla eve girip kapıyı kapattı ve hemen kendini duşa attı.Rahatlamaya ihtiyacı vardı.Bugün olanları gözden geçirdi.

Minela çok sinirliydi ve araz gülerek onun damarına daha fazla basmıştı.Gerçi kadında adama bıçak tutmuştu.Bu yüzden ikisi de suçluydu.

Ama araz neden böyle sinirlendiğini anlamamıştı.Benden uzak durmalıydın dedikodular gibi bir şey demişti ama tam anlamamıştı.

Üzerini hızlıca giyindikleri sonra salona geçip kendini koltuğa attı.Masadan bir sigara alıp yaktı.Oysa eskiden olsa yolda üç dört kez içerdi.Şimdi ise ayda üç kez içer olmuştu.

Gerçi sorun yoktu.Başladığı şeylerden bağımlı olmadan kurtulabiliyordu.

Ama karşı komşusuna da bağımlı olmuştu.

Fakat ondan kurtulamayacaktı.

Ve araz bunun farkında değildi.

İçinden gelen bir dürtü ile telefonu alıp kıza mesaj yazmaya karar verdi.Yarım saat boyunca yazdı sildi yazdı sildi. Ve en sonunda mesaj atabilmişti.

Araz:Özür dilerim…Sabah yaşananlar

********
Minela

Elimdeki oyun konsolunun tuşlarını ustaca kullandım ve kendi oyuncumu kaleye yaklaştırıp şut çektim.

Ve gooooooool!!!

”Gooooool.!”diye bağırmaya başladım.

Şuan ki durumu size özetleyeyim.Babam ve ben eve geldikten sonra dışarıdan yemek söylemiş sonra da iki saat boyunca futbol oynamıştık konsollardan ve hala oynamaya devam ediyorduk.

Skor iki ikiydi.Eşittik.Ama inanıyordum ben kazanacaktım.

”Aferin benim aslan kızıma.”dedi babam beni destekleyerek.Ama böyle olmazdı ki.1

”Baba böyle söylememelisin.Rekabet biraz lütfen.”dediğimde gülerek tekrar oyuna başladık.Aradan on dakika geçmesine rağmen skor aynıydı ama ikimizde sınırları zorluyorduk.

Evet babanızla yapacağınız kaliteli aktiviteler;

1.Fifa oynamak

Kesinlikle mükemmel bir oyundu.Eve geldiğimden beri kafamda ki tüm düşünceler dağılmıştı.Babam askeri lojmanda oturuyordu.Aslında benimde burada oturma hakkım vardı ama ben lojman çok dolu olunca kendi evime çıkmıştım.

Hırsla oyuna devam ederken telefonuma gelen mesajla konsolu bırakıp ekrana baktım.Ve mesajı görmemle kalbim sekteye uğradı.

Araz:Özür dilerim…Sabah olanlar için.

Ne diyeceğimi bilemiyordum.Hayır yani adama bıçak tutan bendim ama özür dileyen oydu.Trajikomik bir olaydı.Elim boş boş klavye de dururken ne yazacağımı bilemiyordum.

”Bana on dakika mola verelim mi bir işim var da ?”dediğimde babam kafa salladı.

”Tamam güzelim bende içeri de bir telefon görüşmesi yapacağım.”dedikten sonra alnımdan öpüp koltuktan kalktı ve içeri geçti.

Tekrar boş boş ekrana baktım.En sonunda bir şey yazdım.

Ben:Asıl ben özür dilerim…Bıçak olayı için.Daha sakin olabilirdim.

Anında çevrimiçi oldu.

Araz:Sorun değil damarına basan bendim.

Araz:Yanlış anlamazsan bir şey soracağım?

Ben:Sorabilirisin.

Araz:Sabah bahsettiğin dedikodular tam olarak neydi ?

Ben:Şey senle benim yani bizim aramızda bir şeyler olduğunu iddia eden dedikodular.

Araz:Minela ben gerçekten özür dilerim.Oysa bu dedikoduların çıkacağı pek bir şey yapmamıştım.

Ben:Sorun sende değil.Sorun askeriye de baya dedikoducuyuzdur.

Araz:Anladım.

Araz:Bugün eve gelmeyecek misin ?

Attığı mesajı görünce şaşırdım.Beni merak mı etmişti ?

Ben:Hayır…Bugün babamlayım.

Araz:Peki…O zaman iyi geceler sana.

Ben:Sana da iyi geceler.

Araz:Sensiz bana iyi olur mu geceler…

Gözlerim şokla aralanırken mesaj atıldıktan beş saniye sonra silinmişti.Ne diyeceğimi bilemiyordum.Yanlışlıkla atmıştır herhalde diye düşünüp geçmekten başka çarem yoktu.

Oysa onsuz bana da olmazdı iyi geceler…

Fakat bunun henüz farkında değildim.

********

Selamlarrrrr

Diğer bölümden daha kısa bir bölümle geldim ama atamak zorundaydım çünkü bayadır atmıyorum.

Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz??

Aslında bölüm kafam da daha farklıydı minela baya trip falan atacaktı ama dedim ki zaten bıçak sallayarak yeterince ileri gitti biraz uslu olsun dnsmsmsm

Aracın şuna alaylı halini yazarken bende bir sinir oldum.Resmen ukala davrandı yaaa?!

Oy sınırını unutmayalım lütfen 🙏

Yorum yapmayı unutmayın lütfen 🥺

Yıldıza basmayı unutmayın ✨💕

 

Bölüm : 17.12.2024 22:22 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...