25. Bölüm

22.Kahvaltı

Biryazarımm
biryazarimm

Selamlarrrrrrr

Nasılsınız bakalım ????

Uzun zaman sonra ben geldimmm.Evet diğer bölümüm oy sınırını geçti demek oluyor ki artık bölüm atabilirim dnndmdmd.

Şimdi bu bölüm de daha çok Arazla minelanın böyle özür dileme ve mahçupluklarını giderme çabalarını okuyacağız.

Malum diğer bölüm de minela araza bıçak tutmuştu.

Neden böyle bir bölüm yazdığımı sormayın bende bilmiyorum Snnsnsms.

Hazırsanız bölüme geçelim.Ayrıca yılbaşına girene kadar 10k olma hayalimin gerçekleşmesi de imkansız galiba🥺

Oy sınırı:13*

********
Araz

Homurdanarak yastığıma daha fazla sarıldım.Zaten geceden beri uyumamıştım.Mineladan özür dilemiş olsam bile kendimi mahcup hissediyordum.

Aslında suçlu ben değildim.Bana bıçak tutan oydu.Ama ben bu kadının yaptığı uçuk hareketlere bile kızamıyordum!!

Yataktan kalkıp odada tur atmaya başladım.Hava daha tamamen aydınlanmamıştı bile.Duyduğum ezan sesi ile beraber hızla banyoya girip abdest almaya koyuldum.

Huzur bulacağım yere gidecektim.

Secdeye…

Abdestimi aldıktan sonra seccademi yere sererek namazımı kıldım.Namazım bittikten sonra dua ettim.Tekrar kalktığımda artık uykum kalmamıştı.2

Kahvaltı yapmayacaktım.Çünkü kendimde o kadar enerjiyi hissetmiyordum.Ama yemek yapmayı biliyordum.

Mesela mıhlama yapmayı biliyordum.Zaten çok da seviyordum.Üniformamı giyip hazırlandım.

Evim her zaman derli toplu olurdu.Çünkü temizlik ve simetri hastasıydım.Hemde ileri derecede.

Belki de bu yüzden o aslanın yamuk kafasını görmek migrenimi tetikliyordu.3

Evet o adamı hala silmemiştim.

O çok içmek istediği kahveyi ona içirtecektim!

Evden çıkmak için kapıyı açınca karşı dairenin kapısıyla karşılaştım.Doğru ya o yoktu bugün.

Kapıyı kilitleyerek merdivenlere yürüdüm.Bugün erken çıkmıştım.Zaten erkende çıksam geç de çıksam her türlü minela ile karşılaşamıyordum.

Arabama binip askeriyeye sürecekken telefonuma bir konum ve mesaj geldi.

Ural Albay:Seni kahvaltıya bekliyorum…

*****

Minela

Yastığıma sımsıkı sarıldım.Bu yatak ne kadar da rahattı ya böyle.Babam diye demiyorum ama çok kral adamdır.Resmen benim için kuş tüyü yatak almıştı.

”Minela kızım uyanır mısın?”diye soran biri beni omzumdan sarsmaya başladı.Yastığa yapıştım.

”Uyanamam.”dedim boğuk bir sesle.

”Hadi güzelim.Bak eğer uyanmazsan sana en sevdiğin börekten yapmam.”dediğinde hemen gözlerimi açıp doğruldum.

O börek için fizana kadar giderdim.

”Hani nerede börek hani baba ?”diye sordum heyecanla.

”Sakin ol kızım.Elini yüzünü yıkayıp gelirsen istediğin böreği masa da bulursun .”dedi babam gülerek.

Ona sarılıp yanaklarına bir sürü öpücük kondurmaya başladım.

”Ya senin bu kızın sana kurban olur be adam.”dedim.

”Mümkünse sadece bana kurban olsun.”dediğinde güldüm.

Evet kıskanç bir babaya sahiptim.

Başka bir erkeğe kurban olduğumu söylersem elli yıllık babamdan bile trip yerdim.

”Ömrünün sonuna kadar aşık kalacağım tek erkeksin.”dedim göz kırparak.

”Abine aşık değil misin ?”

”Ay o öküzün neyine aşık olayım ben ?”

”Minela!”

”Tamam şakaydı.”dedim.Elimi tuttu.

”Kızım sen benim dizinim dibinden hiç ayrılma olur mu ?Bak zaten o Kutay vakasını hala unutmuş değilim yenisine hiç gerek yok.”dediğinde gülmemek için kendimi zor tuttum.

Kutay yaklaşık bir sene önce ayrıldığım.Eski sevgilimdi.Kendisi mühendisti.Kendisini babama ve abime zor kabullendirmişti.Ama bir zaman sonra benim şımarık olduğumu söyleyerek beni terk etmeye kalkışmıştı.Peki ben ne mi yapmıştım ?Tabi ki de ekibimi toplayarak kutayı bir güzel benzetmiştim.Sonra ise tek bir cümle söylemiştim.

”Sen beni terk etmiyorsun.Ben senden ayrılıyorum göt herif.Yüzünde ki yumruk izlerim de olmayan aşkımızın hediyesi hadi eyvallah!”

Aynen böyle söylemiştim.İyi de yapmıştım.O göt herif her şeyi hak etmişti.Şimdi olsa yine aynı şeyi yapardım.Bu olaylardan sonra bir kaç kere aramıştı ama açmamıştım.

”Neyse kızım ben sana güveniyorum.Hadi kalkta sofraya gel.”dedikten sonra saçlarıma bir öpücük bırakarak odadan çıktı babam.

Bende banyoya girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra üzerimi değiştirmeden salona gidip masaya oturdum.

Valla kurt gibi açtım.Karşımda ki mükemmel derece de özenli hazırlanmış sofraya bakarak karnımı ovuşturdum.Birazdan hepsi miğdem de olacaktı.

Ama önce giyinsem iyi olacaktı.O yüzden üzerime bir kot pantolon ve tatlı bir hırka giydim.

(Minelanın kıyafeti)

Saçlarımı bir toka ile topladıktan sonra salona tekrar gittim.Babama arkadan sarıldım.

”Baba sen otur kalanları da ben getireyim olur mu ?”diye sordum.

”Kızım bitti zaten.”dedi.Sofraya bakınca birden fazla tabak olduğunu gördüm.Nedenini soracakken kapının çalmasıyla babama fırsat vermeden kapıya yürüdüm.

Kapıyı açtığım da karşımda hiç beklemediğim yeşilleri görünce ağzım açık kaldı.

Arazın burada ne işi vardı ?

“A-araz ?”diye sordum anlamazca.O da boş boş bana baktı.Sonra da boğazını temizledi.

”Şey beni Ural albay çağırmıştı.”dediğinde kapının önünde dikilmeye son vermem gerektiğinin farkında olsam da çekilmedim.

Babam bunu bana neden söylememişti ki ?!

”Kızım araz geçin içeri artık!”diye babamın sesini duyunca yoldan çekildim ve araz içeri girdi.

Üzerinde ki ceketi çıkardığında elimi uzattım ceketi bana verince astım.Sonra ona pembe terlikler verdim.

Evet soğuk bakışlarıyla herkesi korkutan komutan kızılkurta pembe terlik verdim.

Verdiğim terliklere önce bir baktı.Büyük ihtimalle babamın evinde niye pembe terlikler olduğunu sorguluyordu.Ama babamın bir prensesi vardı.Ben!

”Terliklerime yargılayıcı bakışlar atmayı kes ve içeri gir.”dediğimde zor da olsa terlikleri giydi ve derin bir nefes verip içeri girdi.

İçeri girmek için acele etmedim.Biraz burada durup soluklanmalıyım.Ama sonra bu bana da saçma geldi ve salona girdim.

Ama arazı koltukta gariban gariban oturmuş bir halde ayağında pembe terliklerle görünce kahkahamı zor tuttum.

Hatta tutamamış bile olabilirdim.Kıkırdayınca babam ve araz bana döndü.Araz neye güldüğümü anlayınca kaşları çatıldı.Ağzının içinde bir şeyler homurdandı.

Gülerek sofraya oturduğum sırada Arazla babam da sofraya oturdu.Ben yemeğe başlayacakken babam konuştu.

“Bekle kızım daha misafirlerimiz var.”dediğinde kaşlarım çatıldı.Daha kim gelecekti Allah aşkına!?

Tam o sırada kapı tekrar çalınca yine kapıyı açmak için kalktım.

Kapıyı açtığım an eve bir ordu daldı.

Kısacası timin kalanı.

“Komutanım günaydınlar!”diye koskoca gülümsedi göktunç.

”Günaydın komutanım.”dedi Sinan da.Elimle içeri geçmelerini işaret ettim.En son parla karşımda durdu.

”İyi misin canım ?”diye sorusunda gülümsedim.Dün yaptıklarıma pişman olduğum için kendimi üzeceğimi çok iyi biliyordu.

”İyiyim ben.Hadi içeri geçelim.”

Odaya girdiğimiz de herkes sofraya oturmuştu.Parla gidip göktuncun yanına otururken bana da arazın karşısı kalmıştı.

Yerime oturduğumda babam gülerek bizimkilere bir şey anlatıyordu.Ben çayları doldurmak için mutfağa gittim.

Parla da peşimden geldi.Çayları tek tek doldururken o da omzunu duvara yaslamış bana bakıyordu.

En sonunda elimi tezgaha koyarak ona baktım.

”Hayırdır ne baktın öyle ?”diye sorduğumda şüpheyle bana baktı.

”Arazla konuştunuz mu ?”

”Neden soruyorsun ?”

”Bakışlarını bir türlü senden çekmedi.”1

”Saçmalamayı kes parla.Yok öyle bir şey.Ayrıca hayır sadece o bana özür dilediği ile ilgili bir mesaj attı.”dedim omuz silkerek.

”Peki sen ne cevap verdin ?”

”Bende özür diledim.”dedikten sonra tepsiyi alıp tekrar salona girdim.

Çayları tek tek dağıttığımda son olarak arazın yanına gittim ve ona bardağı uzattım.Yüzüme bile bakmadı.Sözde bakışlarını bir türlü benden çekmemişmişde?!

Yerime oturup çatalımı bir salatalığa batırdım ve kıtır kıtır yemeye başladım.Sinirle önümde iştahla yiyen adama bakıyordum.

Hani nerede üzerimden çekilmeyen bakışlar?!

Sinirle kahvaltımı yapmaya devam ettim.O sorada göktunçta kendine fırsatlar çıkarma peşindeydi.

”Albayım tahminen ne zaman müsait olursunuz ?Ben en yakın zamanda parlamı sizden istemeye gelmek istiyorum.”dediğinde babam güldü.

Ama ondan önce cevap verdim.

”Tahminen bir yıl gibi bir sürede müsait oluruz.”dediğimde Göktunçun yediği lokma boğazında kaldı ve öksürmeye başladı.Parla da onun sırtına vuruyordu.

”Ay gitti çocuk.Minela ne yapıyorsun ya ?!”diye de bir yandan bana kızıyordu.

“Ne-ne bir yılı ya.Parlam bir yıl diyor.Ben bir yıl daha nasıl bekleyeyim ?”diye sordu Göktunç.Gülmemek için yanaklarımın içini ısırdım.

”Aman canım.Beklersin gayette .Ha ama eğer ben bekleyemem diyorsan kapı orada.”dedim.

Boğazını temizledi.

”Yok komutanım.Beklerim ben.”dedi.Yalan yoktu beklerdi.

”Rahat ol oğlum.Minela şaka yapıyor.En yakın zaman da gelin isteyin.”dediğinde göktuncun yüzünde güller açtı.

”Komutanım Allah’ın emri peygamberin kavliyle-“diye devam ediyordu ki sözünü kestim.

”Abartma istersen.Her şeyin bi zamanı var.”dedim.Hayır yani kahvaltı sofrasında da istenmezdi.

Karşımda minik bir gülümsemeyle bizi izleyen araza sinsice gülümsedim.Bence biraz onunla uğraşabilirdim.

Çayımı elime alarak höpürdeterek bir yudum aldım.Araz anında gözlerimi sımsıkı kapatarak yumruklarını sıktı.

İnadına bir kere daha höpürdettiğimde ağzının içinde bir şeyler homurdandı.

Sonra kaşlarını çatarak bana baktı.Şirince gülümsedim.

Bu sefer devam etmedim çünkü babamın yanında da böyle davranmak istemiyordum.Gülerek diğerlerine döndüğümde arazın bakışlarını üzerimde hissediyordum.

“Komutanım hatırladınız mı ben sizin pembe terliklerinizi giydim diye mahalleyi turlatmıştınız valla o terlik izleri hala sırtımda duruyor.”dedi Sinan sırıtarak.

Bana göndermeli bir mesaj veriyordu.

Ben giydim diye dövdüğünüz terlikler Şuan neden araz komutanım da.

Mesaj buydu.

”Demek ki yediğin dayaklar sana yetmemiş.Daha fazlasını istiyorsun.”dediğimde susarak önüne döndü.

”Komutanım bence de bunun bir dayak görmesi lazım.”dedi Kağan sırıtarak.Sinan kağanın ensesine vurdu.1

”Sus lan.O beni döverse bende seni döverim!”dediğinde Kağan da sustu.

“Göreve gidiyorsunuz.”babamın söylediği ani şeyle herkes ona döndü.

”İki gün sonra göreve gidiyorsunuz.Dönünce Göktunç hatırların da sizin isteme işini halledelim.”dediğinde göktunç babamın elini tutumu öpmeye başladı.

”Albayım ben size kurban olayım.Valla minela komutanım size biraz bile çekmemiş.Eğer çekseydi belki biraz mer-“cümlesini tamamlamasına izin vermeden masadan bir zeytin alıp ona fırlattım.

Ve bu yaptığımla herkes gülmeye başladı.
*******
Selamlarrrr

Bölüm sonuuuuu

Nasıldı sizce ?Bence güzeldi dndmsm.

Bölüm kelime sayısı bini geçti bence gayette yeterli.Sırada ki bölümde görev var bu arada.

Birde artık böyle her şey kafada tam canlansın diye fotoğraf koymayı planlıyorum siz ne diyorsunuz ???

Ve size bir sürprizzzzzzz


İŞTE KARŞINIZDA YAPAY ZEKADAN MİNELA VE ARAZ…

Sondaki de ikisini birleştirdiğim hal.

Sizce nasıl oldu???

Bence güzel oldu yaaa.Minela biraz küçük durmuş olabilir ama tam zihnimdekini yapamazdım yaniii.

Lütfen oy verelim ki sınırı geçelimmm

Yıldıza basmayı unutmayın ✨💕

Bölüm : 20.12.2024 21:40 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...