Osman dede ile bir süre atış yaptıktan sonra diğerlerinin yanına oturmuştum.Kendi aralarında bir şeyler konuşuyorlardı.
Yiğithanın durumu şimdi daha iyiydi.Neyse ki Parla onu çok hırpalamamıştı.
“Ee başka ne yapacağız bugün ?”diye sordu Açelya.Yavaş yavaş konuşmaya başlıyordu.Başlarda her zaman ki gibi utangaçtı.
“Ne istiyorsan söyle onu yapalım.Hatta gel biz seninle biraz yürüyelim.”diye bir teklifte bulundu Kaan.Açelya hemen utançtan kızarırken Kaan da minik bir tebessümle onu izliyordu.1
“Yok yani şimdi onları yalnız bırakmayalım.”dedi Açelya gözlerini kaçırarak.Kesinlikle bugün olup biten şeyleri öğrenecektim.
“Minela hikaye attın mı ?”diye sordu Sumru.İnstagram da aşırı aktif biri olmasam da arada fotoğraf paylaşırdım.Buraya geldiğimizden beri çektiğim bir kaç fotoğrafı seçerek paylaştım.
Göktunç bir konuya girmek için boğazını temizledi ve olduğu yerde dikleşti.
“Komutanım,artık fazla nişanlı kaldığımızı düşünüyoruz.Yani neredeyse iki ay oldu.Dönünce kına işini halletsek mi ?”diye sordu.Parla da ona katıldığını belirtircesine kafa sallamıştı.
“Gidince düşünürüz.”diye ucu açık bir cevap verdim.Ama cevabımdan pek memnun değildiler.Suratları asılmıştı.
“Tamam tamam dönünce yaparız kınanızı.”dediğimde gülmüşlerdi.Tatilde kimsenin kırılmasını istemiyordum.
Lavaboya gitmek için içeri girdim.İşimi hallettikten sonra dışarı çıkacaktım ki mutfakta akşam yemeği için hazırlık yapan Yonca teyzeyi gördüm.Onu burada yalnız bırakmaya içim el vermediği için içeri girdim.
“Kolay gelsin.”dediğimde Yonca teyze kafasını kaldırarak bana baktı.Sonra gülümsedi.
“Saol kızım.Ne oldu bir şey mi istemiştin ?”diye sordu.Aslında bir şey istiyordum ama bunu teklif etmekten belki bir tık çekiniyor olabilirdim.
“Yok bir şey istemedim.Şey burada tek başınıza yemek yapmayın.Zaten dünde çok zahmet etmiştiniz.İzin verirseniz size yardım etmek istiyorum.”dedim.Bir işin ucundan tutmalıydım bence.Üstelik yonca teyze çok iyi bir insandı.
“Kızım yorulma boşuna şimdi.Ben hallederim tek başıma.Siz misafirsiniz zaten.”
“Yok ya yorulmam ben.Hem zaten otur otur sıkıldım.İzin verin yardım edeyim”diye ısrar ettiğimde daha fazla uzatmadı.
“İyi peki öyle olsun.Şu köşede ki önlüğü bağla da gel yanıma.”dediğinde hızlıca mutfak önlüğünü takmıştım.Saçlarımı da at kuyruğu yapıp kollarımı sıvadım.Hemen yonca teyzenin yanına gittiğim de bana yer açmıştı.
“Şimdi ha bu gördüğün hamsilerle hamsili pilav yapacağız.Sen hamsileri ayıklamaya başla bakalım.”dedi ve içinde hamsilerin bulunduğu kabı bana uzattı.
Hamsilerden bir tanesini alıp ayıklamaya başladım.Çok zor bir şey değildi hallederdim.Yonca teyze de hemen yanımda başka yemekler yapıyordu.
Hamsileri oldukça hızlı bir şekilde ayıkladığım için yarısı bitmişti bile.
“Maşallah kızım pek hızlısın.Annen seni çok güzel büyütmüş.”dedi Yonca teyze.Buruk bir şekilde gülümsedim.
“Öyleydi.Yani annem beni altı yaşıma kadar çok güzel büyütmüştü.Sonra o olmadı zaten.Ben annemi altı yaşında kaybettim.”dedim sesimi düz tutmaya çalışarak.Yonca teyze bir süre sessiz kalmıştı.
“Allah rahmet eylesin kızım.Başın sağ olsun.Seni üzmek istemezdim.”
“Vatan sağ olsun.”diye mırıldandım.Sonra devam ettim.”Annem de benim gibi askerdi.Babamla da askeriye de tanışmışlardı.”derken çoktan gözlerim dolmuştu.Her konuda dimdik durabilirdim ama annem konusunda küçük bir çocuğa dönüşüyordum.
“Sonra gittikleri bir görevde annem şehit oldu.Babamın kolları arasında hayata veda etti.Babam o gün çok büyük bir acı yaşadı.Ama sadece bizim için ayakta durdu.Acısını bize yansıtmamaya çalıştı fakat ben her şeyin farkındaydım.Babamın her gece annemin fotoğrafına bakarak ağladığının da farkındaydım.”dediğimde gözümden bir yal düşmüştü.Yonca teyze bunu fark edince hemen yanıma gelmiş ve kollarını bana sarmıştı.
Hissettiğim sıcaklıkla bende kollarımı ona sarmıştım.Bu anne şevkatini hissetmeyeli kaç yıl oluyordu ?
“Ağlama evladım.Sen çok güçlü bir kızsın.Nasıl da ayakta durmuşsun ?”
“Babam ve abim olmasa yapamazdım.”
Bir süre öyle kaldık.Göz yaşlarım dinmişti ama olduğum yerden ayrılmak istemiyordum.Fakat fazla duygusallık yaptığımın farkında vararak yavaşça yonca teyzeden ayrıldım.Sonra gözleri sildim.
“Kusura bakmayın.Ben birden öyle konu açılınca kendimi tutamadım.”dedim.Yonca teyze gelip ellerimi tuttu.
“Ne kusuru kızım benim ?Sende bundan sonra benim kızımsın.Beni annenden ayrı görme.”dediğinde gülümsedim.Gerçekten çok iyi bir insandı.Ona anne demek isterdim ama ondan önce arazla ciddi olmamız gerekiyordu.
Tekrar yemeğin başına döndüğümüzde hamsilerin hepsini bitirmiştim.Şimdi sırada pilav vardı.Pirinçleri kavururken bir yandan da yonca teyze ile sohbet ediyorum.
“Öyle işte.Araz bizim time geldikten sonra üç kişi daha geldi.Yavaş yavaş büyüdük bizde.”dedim.Ona arazın time gelişini ve komşum olduğunu falan her şeyi anlatmıştım.
“İnşallah sorun çıkarmıyordur benim uşak.”dedi.Şuan kendimi veli toplantısında gibi hissediyordum.
“Askeriye de herkese ateş saçması dışında bir sorun yok.”dedim gülerek.
“Bilirim.”Sonra bu kelimeden farklı anlamlar da çıkabileceğini düşünerek hızla açıkladım.
“Yani timde komutan ya bana da aynısını yapıyor ya oradan bilirim.”
“Anladım anladım.”dedi Yonca teyze imalı bir ses tonu ile.Rezil olmuştum burada.
“Oooo hanımlar kolay gelsin.”diyerek mutfağa giriş yapı Araz.Kolaysa başına gelsin.
“Gel oğlum gel,bizde senin dedikodunu yapıyorduk.”dedi Yonca teyze gülerek.Araz yalandan kaşlarını çattı ve bana baktı.
“Hiç utanmıyor musun kız komutanının dedikodusunu yapmaktan ?.”dediğinde dudaklarımı dişleyerek kafamı iki yana salladım.
“Sultanım ne pişiriyorsunuz bakalım ?”diye tezgaha baktı Araz.
“Ben börek yapıyorum Minela kızım da hamsili pilav yapıyor.”Araz hamsili pilav lafını duyar duymaz kaşları havalanmıştı.Bir bana birde ayıkladığım hamsilere baktı.
“Ooo hamsili pilav demek ha ?Güzel ve iddialı.”dedikten sonra yanıma gelmişti.Bemde önüme dönüp pilavı pişirmeye devam ettim.
“Hmm bunları sen mi ayıkladın ?”diye sordu bir elini tezgaha yaslayarak.
“Maşallah pek de hamaratsın.Alayım mı kız seni kendime ?”diye sorunca iç sesim al al diye bağırsa da annesi yanımızda olduğu için dirseğimle karnına vurdum.Acıyla yüzünü buruşturdu.
“İnsan hiç komutanına dirsek atar mı ?Ayıp ama.”
“İnsan hiç askerine yürür mü ?Ayıp ama.”diye onu taklit ettim.Bu sefer biraz yaklaşıp Yonca teyzenin duyamayacağı şekilde fısıldadı.
“Ben o askere yürümem koşarım,hatta uçarım.”dedi ve göz kırparak mutfaktan çıktı.Aval aval arkasından bakıyordum.Etkilenmiştim galiba.Yonca teyze yemekle ilgileniyormuş gibi yapıyordu ama dudağında ki gülümsemeden bizi duyduğunu anlamıştım.
Utançtan yerin dibine girebilirdim.
Yonca teyzeye olan yardımım ile yemekleri bitirmiştik.Hava kararmak üzereydi.O kadar yorulmuştum ki kendimi salonda ki koltuklardan birisine attım.Salonda sadece kızlar vardı.
“Kızım sen neredeydin ?Birden ortadan kayboldun”diye sordu Ayça.Sumru hemen lafa atladı.
“Nerede olacak canım mutfakta yonca annesine aman annene yardım ediyordu.”diye son dakika paçayı sıyırdı.Hayır yani bunlar ima yapmadan duramıyor muydu ?
“Evet siz burada boş boş yatarken ben çalışıyordum.”
“Ne münasebet.Asla boş durmadık.Güzel güzel konuştuk.”dedi Parla kahvesini yudumlayarak.Konuşmaktan kasıtları dedikodu yapmakta sanırım.
“Ay her neyse.Benim üstüme hep yemek kokusu sindi.Üzerimi değiştirip geliyorum”dedim ve üst kata çıkıp odaya girdim.Valla çok yorulmuştum.
Hemen üzerimi değiştirdim.Altıma yine bej renginde bir keten pantolon giyip üstüme de aynı tonlarda bir kazak geçirdim.Saçlarımı toplarken perçemlerimi yine serbest bırakmıştım.
Odadan çıktığım da araz da kendi odası olduğunu düşündüğüm yerden çıkıyordu.Beni gördüğünde hemen gülümsedi.Aynı şekilde karşılık verdim.
“Hamarat hanım mutfaktan çıkmışsınız bakıyorum da ?”
“Evet uyuşuk bey çıktım mutfaktan.”
Onu arkam da bırakıp aşağı doğru indim.Zira onun yanında olduğum sürece beni ya sinirlendiriyordu ya da utandırıyordu.
Aradan bir saat geçmişti ve biz şuan akşam yemeği için sofra kuruyorduk.Bugün benim için oldukça hızlı geçmişti.Gerçi genel olarak evdeydim.
Sofrayı kurarken arazın gözleri sürekli benim üzerimdeydi.Hayır yani konuşmayayım konuşmayayım diyordum da ama bu da rahat durmuyordu ki ?!
Mutfağa tabakları almaya gittim.Elime iki tabak alıp arkama dönmüştüm ki hemen dibimde olan arazı görünce yerimde sıçradım.Az önce salonda değil miydi bu ?
“Ödüm koptu ya!İnsan ses verir gelirken.”dedim derin nefesler alarak.Ciddi anlam da korkmuştum.Araz da tezgahta ki tabaklardan iki tane aldı.
“Özür dilerim korkutmak istemezdim.Yardım etmeye geldim.”dedi.
“Vay,siz ev işlerinde yardım eder miydiniz ya ?”diye alayla sordum.Keşke sormaz olaydım.
“Aslında karım olursan ev işlerinde ne kadar yardım ettiğimi daha yakından görebilirsin.”dediğinde bu sefer ona istediğini vermedim.Gözlerimi gözlerine diktim.
“Rüyanızda görürsünüz komutanım.”
“Gerçek olunca bu lafını yuttururum.”
Ne yani bu planının gerçek olmasını mı istiyordu ?Arazın beni sevdiğinin çok net farkındaydım.Peki o tam olarak bunu bana ne zaman söyleyecekti ve ya bana ne zaman çıkma teklifinde bulunacaktı ?
“Çenen değil elin çalışsın Kızılkurt.”diyerek mutfaktan çıktım.Sofra da bir kesik kalmamıştı neredeyse.Araz da arkamdan gelip tabakları masaya koyunca Ayça gururla abisini alkışladı.
“Abime bak be ?Nasıl da yardım ediyor.Kimin abisi bu ?Abi evde yalnızken niye yardım etmiyorsun ?Yoksa burada hamarat olduğunu kanıtlamak istediğin birileri mi var ?”diye sorduğunda araz masa da ki dolmayı alıp Ayça’nın ağzına tıkmıştı.
“Çok konuşma bücür.”diye tehditkar bir sesle Ayça’yı uyardı.Sofra hazır olduğunda herkes sofraya oturdu.Bende gururla kendi eserim olan hamsili pilava bakıyordum.Bende de ne marifetler varmış be ?!
Osman dede afiyet olsun dediğinde herkes yemeğe başlamıştı.Arazın tabağına ilk aldığı şeyin hamsili pilav olması beni çok mutlu etmişti.
Bir kaşık pilavı ağzına attığında heyecanla yorumunu bekliyordum.Acaba beğenecek miydi ?Lokmasını yutunca hemen sordum.
“Ellerine sağlık.Mükemmel olmuş.”dediğinde utanarak önüme döndüm.Beğenmesine sevinmiştim.Bende kendi eserim olan pilavın tadına bakınca çok beğenmiştim.
Yemeğin ortalarına doğru kapı çalmıştı.Bakmak için Yonca teyze kalkmıştı.Bu yemek saatinde kim gelmişti acaba ?
“Minela hanım bana şuradan tuzluğu uzatır mısınız ?”diye sordu Araz.İleride ki tuzluğu alıp ona verdim.
"Buyurun Araz bey."dediğimde tekrar önüne dönüp yemeğini yemeye devam etti.Bende yiyordum ama pek iştahım yoktu açıkçası.
Odaya önce Yonca anne arkasından da gelen kişi gelmişti.Gelen kişiyi görmek için kafamı kaldırdığım da gördüğüm kişi ile içime değişik bir his doğmuştu.
Bu o kızdı.Sabah Araz ile beni daha doğrusu daha çok arazı izleyen kızdı.Elinde bir tencere ile öylece dikiliyordu.Gözleri hepimizin üzerinde dolanmış,en sonda bende durmuştu.Bana karşı bakışlarında olan nefret çok net okunuyordu.Ne oluyordu Allah aşkına ?
"Ha bir bu eksikti gerçekten."diye sessizce mırıldandı Ayça.
"Kusura bakmayın rahatsız etmek istemezdim.Arazın geldiğini duyunca bir ziyarete geleyim dedim."derken yoğun bakışları Arazın üzerindeydi.Araz kendi ismini duyunca sonunda kafasını tabağından kaldırmıştı.Geldiğinden beri bir kez bile kıza bakmamıştı.
Araz yine konuşmadan kafasını eğerek minik bir teşekkür etmişti.Bu kıza karşı mesafeli olması çok hoşuma gitmişti.Fakat kız eceline susamış olmalı ki durmadı.
"Eee hamsili pilav yaptım sana Araz.Özlemişsindir."diyerek tencereyi masaya koyunca kaşlarımı çattım.Cevabını öğrenmek için Araza döndüğümde o da tereddütle bana bakıyordu.Yapacaklarımdan korkuyorsa çok iyi ediyordu.
Araz kararsız bir şekilde bana bakınca ondan önce ben atıldım.
"Boşuna zahmet etmişsin gerek yoktu.Ben yapmıştım zaten.Araz ağabeyinde benim yaptığım pilavı yiyordu."diye sert çıkıştığım da sofrada bir sessizlik olmuştu.Kızın suratı anlık bir bozulsa da hemen toparladı.
"Olsun o bitince bunu da yersiniz."dediğinde Yonca teyze gerginlik çıkmasını engellemek için araya girdi.
"Fadime kızım ellerine sağlık.Yeriz tabi ki.Annene çok selam söyle."dediğinde kızın ismini sonunda öğrenebilmiştim.Fadime denen kız kibar bir tabirle kovulduğunu öğrenince memnuniyetsiz bakışlarla bana baktı.
Cilveli bir şekilde sırıtıp Araza bakarak"Görüşürüz Araz."diyerek el sallayıp odadan çıkınca sinirle soluyarak Araza döndüm.
"Görüşür müsünüz Araz ?!"diye hiddetle sordum.Araz artık bakışlarımda ne gördüyse korkuyla ellerini havaya kaldırıp başını iki yana salladı.
"Yemin billah valla görüşmeyiz!"dediğinde Osman dede bu halimize bakıp bizi alkışlamıştı.1
"Aferin benim gelinime.Aynen böyle korku salmaya devam."demişti.Ama ben hala çok sinirliydim!Herkes yemeğine dönerken ben sinirden ayağımı sallayıp öylece masaya bakıyordum.Aradan beş dakika geçmişti ki Araz kulağıma yaklaşarak fısıldadı.
"Kıskandın mı sen biraz ?"diye eğlenen bir tonda sordu.Ya bunda eğlenecek bir şey mi vardı ?
"Valla davranışların ve bakışların tam tersini söylüyor.Niye kıskandın ki ?"dediğinde daha fazla bu konuyu konuşmak istemediğim için izin isteyerek sofradan kalkmıştım.Ya ben ne güzel onu kıskanmıştım.O buna sevinmek yerine gelip sorguluyordu.Hava almak için balkona çıktığım da derin nefesler eşliğinde temiz havayı içime çektim.
Aradan beş dakika geçince arkam da adım sesleri duydum ama dönüp bakmadım.Kimin geldiğini tahmin etmek çok zor değildi.Araz yanıma gelip benim gibi kolunu demirliklere yasladı.
"Üzdüm mü seni ?"diye sordu.Ona cevap vermeden masadan kalktığım için mi böyle düşünüyordu ?
"Hayır beni üzdüğün falan yok.Sadece biraz hava almak istedim."dedim.
"Minela seni gerçekten çok üzdüğüm zaman bunu bana söyle olur mu ?Biraz öküz olduğum için seni kırdığımı bazen fark edemeyebilirim."dediğinde bu hali gözüme çok tatlı gelmiş ve yanaklarını sıkmıştım.
"Yavrum bu kaslarla minik olmak mümkün mü ?"
"Benim komutanım büyük bir egoist."dediğimde göz kırptı.
"Askerime çekmişim."dediğinde öylece gülmüştüm.Aramızda kısa süren sessizlikten sonra Araz tekrar konuşmuştu.
"Minela ben sana bir şey söylemek istiyorum."
Hadi inşallah beklediğim itiraf geliyor!
"Söyle."dedim ona büyük bir beklenti ile.Heyecandan zıplamamak için zor duruyordum.O da heyecanımı fark etmiş olmalı ki gülümsedi.Araz tam konuşacakken çalan telefonum ile susmak zorunda kalmıştı.Kim arıyordu beni ya ?!
Cebimden telefonumu çıkarıp arayan kişinin sumru olduğunu görünce içimden bir küfür ettim.Ya aynı evdeydik zaten ne arıyordu.Aramayı meşgule atarak Araza döndüm.
"Şimdi söyleyebilirsin."dediğimde daha o konuşamadan telefonum bir kere daha çalmıştı.Yeter ama artık ya!
Arayan kişinin Sumru olduğunu görünce sinirle telefonu açtım.
"Bağırma be!Çok önemli bir şey var odaya gel."
"Gelemem işim var.On dakika bekle."
"Bekleyemem vaktim yok.Hemen odaya gel."diyerek telefonu suratıma kapatınca derin nefesler verdim.Önemli dedikleri şey neydi acaba ?Araz durumu fark etmiş olmalı ki gülümsedi.
"Anlaşılan işin var.Önemli değil aynı evdeyiz zaten.Akşam konuşuruz o zaman."dediğinde itiraz edemedim.Arazla beraber içeri girdikten sonra ben odaya geçmiştim.
Odaya girip sinirle kızlara baktım.Hepsi yatağa oturmuşlardı ve önlerinde bir sürü atıştırmalık vardı.Bu durumun önemli kısmı neydi tam olarak ?
"Hadi gel dedikodu partisi yapıyoruz!"diye bağırdı Sumru.
Kızların beni böyle önemli bir durum için çağırmalarına oldukça sinirlensem de onlarla ettiğim sohbet bir süre sonra sarmaya başlamıştı.
Gerçi sohbetten çok dedikodu yapıyorduk.Ayça sayesinde bu çevrede ki herkesin gelmişini geçmişini öğrenmişti.
”Bugün gelen kız da fadime.Hemen yan evde oturuyor.”dedi çekirdek çitlemeye devam ederken.Şu konuyu açmasak olmaz mıydı ?
”Uzun yıllardır da abime aşık.”dediğinde kaşlarımı çattım.Tamam hoşlantı beklerdim ama aşık olmak çok ciddi bir tanıydı.
”Yapma kızım ateşe barutla gidiyorsun.”diye Ayça’ya doğru fısıldadı Parla.
”Minela sakin ol bak.O kızın arazı sevmesi önemli değil.Önemli olan arazın kimi sevdiği ?”diye moral vermeye çalıştı açelya.İyi de benim morale ihtiyacım yoktu ki.
”Ve abim seni seviyor.”dedi Ayça.Ben daha itiraz edemeden beni engelledi.
”Hiç boşuna itiraz etme Minela.İkiniz de bal gibi aşıksınız.”dediğinde sustum.Eğer beni zorla aramasalardı gerçek anlamda sevgili olabilirdik!
Hava kararmış ve saat ilerlemişti.Zaten odamda olduğum için üstüme pijama takımımı giymiştim.Kızlar da nasıl bir enerji varsa hala konuşuyorlardı.
”Oo Minela hanım siz formdan mı düştünüz ?Eskiden daha fazla konuşurduk.”dedi Sumru.
”Canım ben bugün sizin gibi yatmak yerine çalıştığım için yorgunum.”dedim.Benimle uğraşmayı bırakıp tekrar sohbetlerine dönmüşlerdi.
Telefonuma düşen bildirime bakınca arazın bana mesaj attığını gördüm.Heyecanla mesajına tıkladım.
Araz:O zaman arka bahçeye gel bakalım.
Araz:Bir sürprizim var.Hadi gel bekliyorum.
Hızla yataktan fırladığım da tüm gözler bana dönmüştü.
”Benim bahçede bir işim var.Geleceğim”diye kısa bir açıklamada bulundum ve odadan çıktım.Üzerim de pijamalar vardı ama yapacak bir şey yoktu.Kimseyi uyandırmamak için yavaş ve sessiz adımlarla aşağı inip bahçeye çıktığım da arazı gördüm.
Arkasına dönüktü.Hemen yanında ikili bir salıncak duruyordu.Arkasına dönük olduğu için beni görmemişti.Hemen elimle saçlarımı düzelttim ve boğazımı temizleyerek ona doğru yürüdüm.Bu sefer geldiğimi hissetmiş olmalı ki arkasına dönmüştü.
Gülümseyerek yüzüme bakmıştı.Bende gülümsedim.Bana böyle bakan bir adama başka ne yapılırdı ki ?!
Üstüm de sadece pijamalarımın olduğunu görünce kaşlarını çatmıştı.
”Yavrum ama üşürsün böyle.”dedikten sonra salıncakta ki battaniyeyi alıp yanıma geldi ve omuzlarıma bıraktı.Hala şaşkın şaşkın ona bakıyordum.Elimden tuttu ve beni salıncağa oturttu.Önde ki masada duran iki bardağı aldıktan sonra yanıma oturup bir bardağı bana uzattı.
“Sıcak çikolata sever misin ?”diye sordu.Elinden bardağı alırken kafa salladım.
”Afiyet olsun o zaman.”dediğinde sıcak çikolatayı içmeye başladım.Bu havada çok iyi gelmişti.
“Eeee sen ne konuşacaktın benimle ?”diye sorunca güldü.
”Dur daha bismillah yeni oturduk.Konuşuruz merak etme.”dedi.Sanırım ben biraz aceleye gelsin istiyorum.
”Aslında seni arka bahçeye çağırmamın nedeni asıl konudan biraz farklı.”dedi.Devam etmesini söyler gibi başımı salladım.
”Senin çok beğeneceğim düşündüğüm bir şeyden dolayı çağırdım.”dediğinde daha fazla heyecanlanmıştım.
”Hani nerede ?”diye sormadan edemedim.Gözleriyle havayı işaret etti.
”Bana değil gökyüzüne bak.”dediğinde kafamı kaldırdım.
Araz yıldızları çok sevdiğimi bildiği için bana bunu gösteriyordu.Bulunduğumuz konum şehirden biraz daha uzakta olduğu için burada yıldızlar daha netti.
”Araz çok güzeller.”diye mırıldandım.Ona baktığım da o yıldızlara bakmıyordu.
”Araz sende baksana manzaraya.”dedim.Bana bakmaya devam etti.
”Ben zaten manzarama bakıyorum.”dedikten sonra bir elini uzatıp uzun ince parmakları ile perçemlerimi okşadı.
”Yıldızlı bir gece,sen ve ben.Hayalimi kurduğum tek manzara bu.”dedi.
”Minela benim sana söylemek istediğim şey,”diyerek konuya giriş yaptı.Onu cesaretlendirmek adına,
”Bana söylemek istediğin şey,”diyerek onu teşvik ettim.
”Minela ben seni çok se-“bu sefer arazın sözlerini bölen şey evin içinden gelen çığlık sesiydi.2
*****
Bölüm nasıldı beğendiniz miii ?1
Son sahneye ne demeli pekiii1
Ve o kızı kim olduğunu öğrendik.O kızı sevmeyenler oy atsın dmdmdmdö1
Acaba sonda gelen çığlık sesi kime ait ??Tahminlerinizi alayım.1
Peki sizce araz tam olarak ne zaman Minela ya açılabilecek ?1
Arkadaşlar lütfen oy sınırını ben söylemeden geçin.O kadar okuyorsunuz oy atmıyorsunuz ve bu üzücü bir durum.Ben iki gün de bir size bölüm atmak için çabalıyorum siz de biraz yardımcı olun.
Sırada ki bölüm perşembe günü gelecek.O zaman kadar oy sınırını geçersiniz.1
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
32.09k Okunma |
3.08k Oy |
0 Takip |
55 Bölümlü Kitap |