62. Bölüm

46.Bilinmezlik

Biryazarımm
biryazarimm


Oy sınırı;40*(geçmediğiniz sürece bölüm gelmeyecek.)

(Sağlık sorunlarımdan dolayı bölüm iki gün ertelendi bilginizee)

******

Günler hızla ilerlerken Sancak timinde bir değişiklik olmamıştı.Sanki hepsinin ağzına zincir vurulmuş gibi suskunlardı.Bu suskunluklarının sebebi ise komutanlarından haber alamamış olmalarıydı.Bir bilinmezlik içinde ilerliyordu zaman.

Hepsinin hastaneden çıkışı verilmişti.Ama bir aylık izinleri vardı.Kimse izin kullanıp dinlenecek durumda değildi ama dik durmak için bunu yapmaları gerekiyordu.En başında Minela komutanlarına destek olmaları gerekiyordu.

Bu bir hafta da Minelanın yaptığı tek şey uzandığı yatakta boş boş tavanı izlemekti.Onunla konuşmaya çalışan herkesi geri tepiyordu.Yemeği bile zorla yediriyorlardı.Tabi gün geçtikçe bu durum düzelmeye başlamıştı ve Minela bazı şeyleri anlamıştı.

Alması gereken bir intikam ve kavuşması gereken birisi vardı.

Son iki gündür babası ve abisi ile kalıyordu.Demir kardeşini onun evine götürürse psikolojisinin daha da kötüye gideceğini düşündüğü için Minelayı lojmana getirmişti.Minela buna da ses etmemişti.Ama o gün sonunda gelip çatmış,Minelanın gözlerini intikam ateşi sarmıştı.

Hissettiği duyguyla günlerdir yapmadığını yaparak yataktan kalktı.Ona ait olan dolabın kapağını açtı ve gözleriyle üniformalarını aradı.Bir köşe de poşete sarılı olan üniformayı aldı ve kimseye belli etmeden banyoya girdi.Kendini ılık suya teslim ederken vücudunda ki morlukları ve yaraları umursamadı bile.

Duştan çıkıp aynanın karşısına geçti ve duygularını yitirmiş kadını izlemeye başladı.

Neden bu kadar güçsüzsün ? diye sordu içinde ki ses.Sevdiğin adam ne halde bilmezken sen neden çabalamıyorsun ? gözünde ki damlalar tek tek süzülürken sanki susturacakmış gibi eli ile kafasına vurdu minela.”S-sus.”diye mırıldandı fısıltıyla karışık bir şekilde.O sırada banyonun kapısı tıklandı ve demirin sesi duyuldu.

“Minela iyi misin ağabeycim ?”kendini toparlayarak hemen cevap verdi Minela.Demir bir şey demeden kapıdan ayrıldı ve uzaklaştı.Kız kardeşini ilk defa böyle gördüğü için eli kolu bağlanmış gibiydi.

Minela elini yüzünü buz gibi su ile yıkadıktan sonra saçlarını kuruttu.Poşette duran üniformasını aldı ve giydi.Saçlarını kuruttu ve topuz yaptı.Bordo beresini de taktıktan sonra banyodan çıktı.İçinde ki tüm duyguları geriye atıp sadece intikam duygusunu diri bıraktı.Odasına geçip telefonunu aldı ve evden çıkmak için kapıya yöneldi.

Son anda kolundan tutan demir buna engel olmuştu.

“Nereye gidiyorsun Minela,iyileşmeden bir şey yapamazsın!”

“Askeriyeye gidiyorum abi.bedenimde ki yaralar önemli değil.Ben ruhumda ki yaralara merhem olan adamı bulmaya gidiyorum.”

Sessizce kapıyı açtı ve evden çıktı.Demir alp daha fazla karşı çıkamamıştı çünkü babasının Minelayı arama ekibinin başına koyduğunu biliyordu.Bu süreçte demir alp mesleğine başlamıştı.Olaylardan dolayı henüz bir operasyona girememişti ama askeriyeye gidip geliyordu.Çok geçmeden oda hazırlandı ve askeriyeye gitmek için yola çıktı.

Minela arabayı askeriyenin önünde durdurduktan sonra derin nefesler alarak araçtan indi.Şimdi içeri girecekti ve en duygusuz hali ile mesleğine devam edecekti.

Askeriyeye girip babasının odasına doğru yürümeye başladı.Etrafta ona dönen bakışları hissediyordu fakat umursamadı.Kapının önüne geldiğinde kapıyı çalıp içeri girdi.

İçeri de bir kaç askerle konuşan Ural albay minelayı görünce şaşırmıştı.Ama kızının gözlerinde ki intikam duygusunu fark etmişti.

Askerler dışarı çıkarken odada bir tek Ural ve Minela kaldı.Konuşan ilk kişi Ural oldu.

”Hoş geldin asker.Bende seninle bir şey konuşacaktım .”İfadesini bozmadı Minela.

”Dinliyorum Albayım.”

”Seni arama timinin başına koydum.Hem bu dosyada ki kişiden yola çıkıp elebaşını hem de komutanınızı bulacaksınız.”Dosyaları Minelaya doğru iteledi.Minela dosyaları kavrayışında ifadesizliği devam ediyordu.

”Emredersiniz komutanım.”açılmak için kapıya yürümüştü ki Ural albay ismini seslenince durmak zorunda kaldı.

”Minela,Arazın durumunu ailesine bildirmek zorundayız.Bunu-“

”Ben iletirim komutanım uygun bir dille.”dedi Minela.Bu zor olacaktı ama yapacaktı.

”Eğer istemezsen bizzat ben konuşacağım”dedi Ural.Minela kafasını salladı.

”Hayır komutanım ben söyleyeceğim.İyi günler.”dedikten sonra odadan çıkıp gitti.

******

Sancak timi koğuştaydı.Hiçbiri eve gitmek istemiyordu.Sanki her an askeriyeye haber gelecek gibi tetiktelerdi.Odada büyük bir sessizlik hakimdi.

Yiğithanın neşeli halinden eser yoktu.Keza bir haftadır kimseye bulaşmamıştı.Patlamada ağır bir yaralanması yoktu.

Anıl ise her zaman ki sessizliğindeydi.Ama aldığı darbelerden dolayı sürekli ağrısı vardı.Göktunç ve Parla’nın üstünde ki evlilik heyecanı sönmüştü.Kenan abi ailesi için ayakta durmaya çalışıyordu.Sinan ve Kaan ise ağır bir depresyondaydı.

Bu süreçte hiçbiri Minela ile konuşamamıştı.İki komutanlarını da kaybetmiş olmaları onların elini kolunu bağlıyordu sanki.

Koğuşun kapısına gelen açelya içeride karşılaşacağı manzaraya aşikar olsa da kapıyı çalıp içeri girdi.

Son bir haftadır timdekilere moral vermeye çalışıyordu.Kaan’la henüz ilişkileri yeniydi ama o sevdiği adamı bu halde görmeye dayanamıyordu.

Odaya girdiğinde kimse açelyayı fark etmedi.Hepsi yataklarında uzanıyordu zaten.

Açelya sakin adımlarla kaanın yatağına yürüdü ve baş ucuna oturdu.Kaan gözlerini kapatmıştı ama uyumadığı çok belliydi.Açelya elini okşayınca gözlerini açıp müptelası olduğu maviliklere baktı.

”Bir şey mi oldu ?”diye sordu bitkin sesi ile.

”Evet bir şey oldu.Size bir şey oldu!”diye kızdı açelya.Kaan bir haftadır kendini hayattan soyutladığı için açelya çok şikayet ediyordu.

Açelyanın sesi ile hepsi bu çifte odaklanmıştı.Kaan gözlerini yumup derin bir nefes verdi.

”Yine başlama açelya.”dedi.”Olmuyor işte zorlama.”

Açelya işittiği sözlere üzülse de istifini bozmadı.

”Asıl sen başlama Kaan.Ya bir haftadır kendine çektirdiğin eziyet yetmedi mi ?Ben senin için çabalıyorum ama sen beni umursamıyorsun bile ?!”Kaan olayın karışacağını anlayarak ayağa kalktı ve açelyayı kolundan tutarak dışarı çıkarmaya yeltendi.

Ama açelya kolunu şiddetle ondan çekti.Yeterince sabretmişti.

“Dışarı da konuşalım açelya.”dedi Kaan dişlerinin arasından.Açelya dolan gözlerini umursamadan sesini yükseltti.

”Hayır burada konuşacağız.Kimin bizi dinlediği umrumda bile değil.Tamam yaşadıkların hiç iyi şeyler değil seni anlamaya çalışıyorum ama sen benim çabamı görmezden gelerek beni de kendinle yiyip bitiriyorsun!”

”Memnun değilsen çık git!Kapı orada!”Kaanın bağırış ile açelya iki adım geriledi.Gözlerinden kırgınlık geçerken sesi titredi.

”Gideyim öyle mi ?”Kaan söylediklerinin pişmanlığı ile kendini açıklamaya başlayacaktı ki açelya elini kaldırıp onu susturdu.

”Peki.”dedikten sonra gözünden akan yaşı silerek odadan koşarcasına çıktı.Odaya tekrar sessizlik hakim olurken Kaan ellerini sinirle saçlarına geçirip yatağa tekme attı.

”Kahretsin ya kahretsin!”diye bağırdı.O sırada Sinan yataktan kalkmış kaanı yakasından tuttuğu gibi suratının ortasına yumruğu geçirmişti.Timde ki herkes ayaklanırken Kaan elini kanayan burnuna attı.

”Ne yapıyorsun lan sen ?!”diye bağırdı Sinan’a.Sinan tekrar kaanın üstüne yürüyecekti ki Göktunç engel oldu.

”Asıl sen ne yapıyorsun lan?!Sanki çok mutluymuşuz gibi gidip neden kızın kalbini kırıyorsun ?!S*k beyinli misin sen ?Kız bir haftadır senin için deli gibi çabalıyor.Sen niye gidip kızı ağlatıyorsun ?”Sinanın dediklerine karşı Kaan sessiz kaldı.

”O da git dediğimde hemen gitti.”dediğinde Sinan Göktunçu itip yakasına yaklaştı.

”Ulan kızı kolundan tutup dışarı fırlatmadığın kaldı ne gitmesinden bahsediyorsun ?!”

”Yeter bu kadar ayrılın artık!”diye uyardı Kenan abi.

Bu ikili hala ayrılmamışken kapının birden açılması ile hepsi oraya döndü.Gelen kişi ise hepsinin şaşırmasına sebep oldu.

Minela üzerinde üniforması ile dimdik ve ciddi bir ifade ile askerlerine bakıyordu.Gözleri tek tek hepsinin üzerinde gezindi.İyi oldukları için içinden binlerce kez şükretti.

”Ne oluyor burada ?!”diye sordu sert bir sesle.Sinan kaanın yakasını bırakıp ondan uzaklaştı.

”Cevap verin!”diye adeta kükredi Minela.Herkes olduğu yerde irkilirken konuşan kişi Sinan oldu.

”Aramızda küçük bir sorun çıktı ama hallettik komutanım.”dedi.

”Sizin komutanınız kayıp belki de esir belki de öldü ama siz burda utanmadan kavga mı ediyorsunuz !”diye bağırdı.Hiç kimse bir şey diyemedi.

”Tek bir hatanızda acımam!Ona göre davranın.”diye cümlesini bitirdi.Herkes Minelanın üstünde ki bu sinirin aslında acısından dolayı olduğunu biliyordu.

”Açelya neden ağlıyordu Kaan ?”diye sordu bu sefer.Kaan gözlerini kaçırarak cevap verdi.

”Biraz tartıştık komutanım.”

”Git kızın gönlünü al.Hayat sevdiklerini üzmek için çok kısa.”dedikten sonra odadan çıkıp gitmişti.Hemen arkasından Kaan da çıkmıştı.

Parla arkadaşının bu hallerini gördükçe çok üzülüyordu.”Acı çekiyor ama acısını sinirliyle saklıyor.”diye mırıldandı.Göktunç parlayı kollarına alarak saçını okşadı.

”Geçecek sevdiğim,her şey eski haline dönecek ve biz çok mutlu olacağız.”

”Olacağız değil mi ?”

”Olacağız tabi.Hem daha ben oğluma araz komutanımın kızını isteyeceğim.”

”Yavaş gel de duvara toslama Göktunç efendi.Araz komutanımı biraz tanıyorsam ne kızını sana verir ne de oğluna senin kızını alır.Seninle dünür olmak isteyeceğini hiç sanmam.””dedi Kenan.

”Komutanım bir bulunsun da gerisi önemli değil.”dedi Anıl da.Hepsi bunu onayladı.

”Olmuyor lan böyle yat yat içim rahat etmiyor!”diyerek yataktan kalktı Yiğithan.Çok bile dayanmıştı.

”Allah aşkına biz ne zaman komutanını aramaya başlayacağız ?Geçen her dakika bizim aleyhimize işliyor!”dedi.

Tam o sırada hepsinin telefonuna mesaj geldi.Gelen bildirimle parla gülümsedi.

”Tam olarak şuan başlayacağız.”dedikten sonra hepsi topluca odadan çıktı.

******

Açelya terasta yalnız başına dururken ona eşlik eden şey gözünden süzülen göz yaşlarıydı.O bu kadar çabalar iken sevdiği adamın ona uzatılan yardım elini reddetmesi onu üzüyordu.

Hem bugün açelyayı çok kırmıştı.Hiçbir şeyi umursamadan çık git demişti açelyaya.Bir insan sevdiğine nasıl böyle diyebilirdi ?

Belki de yeterince sevmiyor diye geçirdi açelya içinden.Belki de sadece basit bir hoşlantı.

Değildi.Ama açelya kırgın olduğu için bunun farkına varacak durumda değildi.Hem kaanın ona karşı değişen tavırları onu daha çok üzüyordu.

Elini kalbine atıp söylendi.

”Ne vardı bu kadar çabuk aşık olacak ?Adamın bizi bir kovmadığı kaldı.”

”Ben seni kovsam bile sen benden gitme açelim.”Açelya duyduğu ses ile öylece yerinde kalırken.Kaan gidip arkadan açelyanın belime sarılmıştı.Açelya hemen kendini arasında olduğu kollardan kurtardı.

”Kovarsan hiç acımam giderim!”dedi tek nefeste.Onun da bir gururu vardı.

”Bir tanem..”diye ona yaklaşmaya çalıştı Kaan ama açelya elini kaldırarak durmasını işaret etti.

”Yalnız kalmak istiyorum.Ve şimdi senin beni kovduğun gibi bende seni kovuyorum.”dedi Açelya güçsüz bir tonda.Kaanın içine yine pişmanlık duygusu akarken buradan gitmek yerine açelyaya yaklaştı.

”Haklısın,küsmekte kırılmakta hepsinde haklısın.Ama olmuyor.Kendi bataklığıma seni de çekmemem ben.”

”O zaman seni o bataklıktan kurtarmama izin ver.”

”Deneyeceğim senin için.Seni üzdüğüm için çok pişmanım.Beni affetmesen hakkındır.Ama yine de affetsen olmaz mı ?”Kaanın bir çocuktan farkı olmayan sesine karşı açelya kayıtsız kalamamıştı.

”Tamam affettim.”Kaan bu kadar hızlı affedilmeyi beklemediği için şaşırdı kaldı.Sonra itiraz kabul etmeden açelyaya sımsıkı sarıldı.

”Ya ben senin o naif ve kıyamayan kalbine kurban olurum.”dedi derin bir mutlulukla.Bu sözler açelyayı da güldürmüştü.

”İlişkimizin ilk kavgası olduğu için affettim.Yoksa işin zordu Kaan efendi.”Kaan bir şey demeden sevdiği kadını geri kazanmanın mutluluğu ile ona sarılı kaldı.Fakat bir kaç dakika sonra Minela komutanından gelen bildirim ile ayrıldılar.Kaan mesajı gördüğü an açelyanın saçlarına öpücük bırakarak yanından ayrılmış ve toplantı odasına gitmişti bile.

*******

Sancak timinin hepsi komutanlarının emri üzerine toplantı odasında toplanmışlardı.Konunun ne olduğunu tahmin etmek zor değildi.Odaya en son Minela girdi ve en baş köşeye oturdu.

Arazın yerine.

Elinde ki dosyaları masaya bıraktıktan sonra gözlerini tek tek askerlerinin üzerinde gezdirdi.Hepsi eksiksiz tam vaktinde buradaydı.Konu meslek olunca gecikme yaşanmazdı.

“Lafı dolandırmayacağım direk konuya gireceğim”diye başladı Minela.”Araz komutanımız yaşadığımız saldırıdan sonra bulunamadı.Ne ölüsü ne dirisi.”

Ne ölüsü ne dirisi.

”Ortada bir işler döndüğü aşikar.Karşı taraf fazlası ile sessiz.Buda bize bir planları olduğunu gösterir.”Elinde ki dosyayı masanın ortasına ilerletti.

”Saldırının planını hazırlayan kişi bu dosyada var.Emri kimin verdiğini bilmiyoruz ama çözeceğiz.”

”Hem elebaşını bulacağız hem de arazı.Bu ikisini aynı anda yürütebilmemiz için destek ekiplerimiz hazır.”

”Arama ekibi oluşturuldu mu komutanım ?”diye sordu göktunç ciddi bir ifade ile.Minela ağır ağır kafasını salladı.

”Evet oluşturuldu.”Ellerini masada birleştirip öne doğru eğildi.”Şimdi size iki soru soracağım.”

”Birincisi neden hepiniz bir aylık izinlerinizin olmasına rağmen evlerinizde değilsiniz?”Ortam da kimseden çıt çıkmazken konuşan ilk kişi Sinan oldu.

”Siz neden buradaysanız biz de o yüzden buradayız.”dedi.Minela bu sefer sandalyesinde geriye yaslandı.

”Yetersiz cevap.Aranızda durumu ağır olanlar ve dinlenmesi gerekenler var.”Bakışlarında Anıl vardı çünkü patlamada ki en ağır yaralı Anıldı.

”İyiyim ben komutanım.Bir hafta dinlendim bitti.”dese de Minela cıkladı.”İznin bitene kadar seni operasyonlar da görmeyeceğim.Hepiniz bana ve bu vatana sağlam lazımsınız.”

”Emredersiniz komutanım.”demekten öteye gidemedi Anıl.Her ne kadar iyileşmiş olsa da hala ağrıları devam ediyordu.

”Sizinde iyileşmeniz gerekiyor komutanım.Hem ruhsal hem de fiziksel olarak.”diye ekledi Parla.Minelanın gözlerime hüzün çökerken sesinde özlem vardı.

”Benim ilacım farklı.”dedi net bir sesle.”Dinlenmek bana yaramaz.”O an orada ki herkes ilacın ne veya kim olduğunu biliyordu ama söylemediler.

“Şimdi ikinci soruya geçiyorum;”diyerek konuya geri döndü Minela.”Anıl dışında dinlenmesi gerektiğini düşünen ve iznini kullanmak isteyen var mı ?Eğer varsa onları da operasyon dışı edeceğim.Biz bir patlama yaşadık ve dinlenmek hepimizin hakkı.”Bu sefer kimseden ses çıkmadı.

Hiçbiri evde kalmayı istemiyordu.Aksine içlerinde harlanan intikam duygusunu söndürmek için şehit olmaya bile hazırlardı.

”Yok komutanım.Biz dinlenmek veya keyif yapmak istemiyoruz.Komutanımızı bulmadan böyle bir lüksümüz yok.”dedi Kenan.Minela yine kafasını sallamakla yetindi.

”Kenan abi,bu izin süresinde ailenle vakit geçirebilirsin.Patlamadan sonra harap olmuşlardır.”dedi Minela.Kenan kafasını iki yana salladı.

”Yok komutanım,eşim alışık artık bu durumlara.Bizim küçük oğlan da anlamıyor daha.”

”Sen yine de bir hafta izin kullan abi.Aile her şeydir.Askeriz sonuçta.Bugün varız yarın yokuz.”Kenan içten içe ailesinin yanında olmayı istediği için bu sefer karşı çıkmadı.

Minela bilerek hepsine izin kullandırtmaya çalışıyordu.Yaşadıkları şey onlara aynı zamanda psikolojik bir çöküntü yaşatmıştı.O yüzden dinlenmelerini istiyordu.Kendisi ise dinlendikçe boğuluyordu o yüzden bu seçeneği elemişti bile.İzin kullanmayacaklara baktı tek tek.Hiçbirinden bir itiraz çıkmayınca küçük bir tebessüm belirdi sert çehresinde.

Gururlu bir tebessümdü bu.İçten içe timi ile bir kez daha gurur duydu.İşte benim timim dedi içinden.Adı gibi al sancak uğruna canını feda edebilecek bir tim.

”O zaman hazır olun.En kısa sürede operasyona başlayacağız.Bu süreçte pek dinlenme vaktiniz olmayacak.”dedikten sonra ayaklandı Minela.O odadan çıktığında diğerleri arasında bir sessizlik daha oluştu.

”Bilerek duygularını arka plana atıyor.”dedi Kaan.”Yoksa bu kadar güçlü duramaz.”

”Ama güçlü durmalı.Hem komutanımızı bulmak için hemde bizim için.Ve biz de güçlü durmalıyız,bu vatan için.”

Vatan için.

Sema da süzülen al bayrak için.

Kanı dökülen her bir şehit için.

”Bende katılayım operasyona.”diyerek yakınmaya başladı Anıl.Timdekilerin hepsi bir ağızdan bağırdı.

”Hayır!”

Anıl küskün bir çocuk gibi kollarını göğsünde birleştirdi.Sanki günler sonra time biraz da olsun neşe gelmiş gibiydi.

Hayalleri daha neşeli günler yaşamak iken yaşayacakları daha kötü günler miydi ?

******

TÜRKİYE-IRAK SINIRI

Oturduğu yerde daha da yayılarak keyiflendi Şahamettin.Önünde ki rakısından bir yudum aldığında keyfine diyecek yoktu.

Türk askerlerine yaptığı saldırıdan fazlası ile karlı bir sonuç almıştı.Hatta o kadar karlıydı ki bir askeri eline geçirmişti bile.

Elinde ki asker bir haftadır uyuyordu.Bir uyanmak bilmemişti.

Odanın kapısı çalındığında şahamettin tok bir ses ile gel dedi.Kapı açıldığında şahamettinin sol kolu Numan girdi içeri.

”Ne var ?”Diye sordu Şahamettin Arapça bir şekilde.Adam kafası ile yan odayı işaret etti.

”Asker uyandı.”dedi Numan Arapça olarak.Şahamettinin keyfi daha da artarken oturduğu yer sofrasından kalktı.Numanın omzuna çarparak odadan çıktı ve betondan oluşan odaya girdi.

Asker ellerinden zincirlerle tavana asılı bir şekilde duruyordu.Gözleri açıktı ama oldukça kısıktı.Üstünde patlamanın etkisi ile yırtılmış bir üniforma dışında bir şey yoktu.

Şahamettin askerin karşısında durarak ellerini arkada birleştirdi.Askerin uyuduğu bu süreçte ona ağır olmayan çeşitli işkenceler yapılmıştı.

”Uyanmışsın asker.”dedi Şahamettin bozuk Türkçesi ile.Asker cevap verme gereksinimi duymadan kafası dik bir şekilde ona bakmaya devam etti.

“Ne bakıyor lan bu ?”diye sordu Şahamettin arkasında duran Numana.Cevap veren kişi Numan değil asker oldu.

”İt gördüm ona bakıyorum.”dedi kısık sesi ile.Şehamettin sinirle yumruklarını sıkarken yanında ki adama kafası ile işaret verdi.İşareti alan adam kenarda ki sopayı alıp askerin karnına şiddetle vurunca asker dişlerini sıkarak gözlerini yummuştu.

“İlk günden kaşınma asker,seninle aramı bozmak istemem.”

Asker yine yılmadı.

”Dağda ki itten korksam Türk olmazdım!”Adam demir sopayı askerin karnına ikinci defa indirince askerin ağzından kanlar akmaya başladı.Şahamettin adama geriye çekil emri verdiğinde tekrar askere odaklandı.

“Şimdi biraz dinlen,sonra yine oynayacağız seninle asker.”dedikten sonra gülüp odadan çıkmıştı.Geri de kalan asker ağzında ki kanı tükürüp derin nefesler almaya çalıştı.

İşkencelere yabancı değildi.Bir buçuk ay işkence görmüşlüğü vardı.O bugünler için eğitilmişti.

Ona istediğini yapabilirlerdi.Bu yolda şehit olmaya da hazırdı.

Yapacakları hiçbir şeyden korkusu yoktu,olmayacaktı!

********

Selamm

Yeni bölümle geldim ben.Bölümü nasıl buldunuz ?Hoşunuza gitti mi ?

Peki son sahne hakkında yorumlarınızı alabilir miyim ?Gizemi yavaş yavaş çözüyoruz.Son sahnede ki kişiler kim sizce ?

Sizden ricam lütfen oy sınırını geçelim.Ben size zor şartlarda olsam bile bölüm atıyorum ama siz oy atmıyorsunuz .Ve bu benim bölüm atma isteğimi söndürüyor.

Ayrıca hesabımı takip ederseniz sevinirim.

Sizi seviyorum)))

Yıldıza basmayı unutmayın ✨💕

 

Bölüm : 10.06.2025 14:49 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...