64. Bölüm

KURBAN BAYRAMINA ÖZEL

Biryazarımm
biryazarimm

BU BÖLÜMÜ BAYRAMA ÖZEL ATTIM.HİKAYEDE Kİ OLAY AKIŞINDAN TAMAMEN BAĞIMSIZDIR BİLGİNİZEEE!!!!

Kurdeleli beyaz tokalı da saçıma taktıktan sonra aynadan kendimi süzdüm.Çok güzel olmuştum çooook.

Kurban bayramından hepinize selamlar.Evet bugün Kurban bayramı.

Bayramlık kıyafetlerimi giymiş ve hazırlanmıştım.Üzerimde beyaz yazlık bir elbise saçımda da beyaz kurdeleli toka vardı.Yüzüme ise hafif bir tonda makyaj yapmıştım.

Bugün babamın evindeydim.Hatta bugün herkes lojmandaydı.Beraber bayramlaşacaktık ve erkekler kurban kesmeye gidecekti.Son bir kez kendime baktıktan sonra odadan çıktım.Abim ve babam çoktan hazırdı.

”Bayramınız kutlu olsun sevgili ailem!”diye neşeli bir giriş yaptım.Üzerinde ki takım ile oldukça karizmatik duran abim bana döndü.Babamın da abimden bir farkı yoktu.

”Oooo hanımefendi uyanabildim demek sonunda ?”Yanına gidip söylediklerini umursamadan ona sarıldım.O da karşılık verdi.

”Bayramın kutlu olsun güzelim.”dedi.Ondan ayrıldıktan sonra babama geçecektim ki bana elini uzatmadı ile dik dik ona baktım.

”Ne bakıyorsun kız öpsene abinin elini.”dediğinde hafifçe öptüm.Aramızda alt üstü dört beş yaşcık vardı canım.

Abimden sonra sıra babama gelince onunla da bayramlaşıp elini öptüm.Bugün bayram olduğu için herkesin olduğu toplu bir kahvaltı yapacaktık.

”Demir çocukları ara da gelsinler kahvaltıya başlayalım.”dedi babam.Hemen koltuktan fırladım.

”Ben gider hemen hepsini toplar gelirim baba.Aramayın hemen geleceğim”diyip evden çıktım.

Amacım çok farklıydı.Asıl amacım yeşil gözlümle özel bir bayramlaşma Faslı yapabilmekti.

İlk hedefim olan yere Yiğithan ile anılan dairesine yürüdüm.Araz dün burada kalmıştı.Kapıyı çalmadan önce saçlarımı düzelttim ve zili çaldım.Aradan geçen bir kaç dakikanın sonunda kapı açıldı ve ben karşımda müptelası olduğum beyefendiyi gördüm.

Hem de en yakışıklı hali ile.

Üzerinde gözlerinin rengini açığa çıkaran haki yeşili bir gömlek vardı.Altında ise siyah bir kumaş pantolon.Koluna şık bir saat takmıştı hemen yanında da benim gözlerimin rengine sahip doğal taşlı bileklik vardı.Ben onu süzerken o da boş durmayıp beni süzmüştü.

”Çok güzelsin.”

”Çok yakışıklısın.”

İkimizde aynı anda iltifat edince gülümsedim.O da gülümsedi.Sonra etrafa bakıp çevreyi kontrol etti ve kolundan tutup beni içeri çekti.Şaşkınlıkla ona bakarken o kapıyı kapatıp dibime girdi.

”Ne yapıyorsun yeşil gözlüm ?”diye sordum şaşkınca.Bildiğim kadarı ile evde Yiğithan ve Anıl vardı.

”İzin verirsen sevgilimle bayramlaşacağım.”

”Ev dolu değil mi ?”

Yüzünü yavaşça saçlarıma yaklaştırırken cıkladı.”Onlar sabah erkenden kurbanın kesileceği alana gittiler.”

”Ama kahvaltı yapacaktık.”Nefesi boynuma çarptığında huylandım.

”Hmm.”diye mırıldandı sadece.

”Bayramın kutlu olsun yavrum.”dedi sonra.En cilveli halimle gülümseyip kollarımı boynuna doladım.

”Seninde bayramın kutlu olsun canım.”Yüzü ışıldarken beni göğsüne çekip sımsıkı sarıldı.

”Bundan sonra ki tüm bayramlarım seninle olsun da kutlu olmasa da olur canım.”

”Yaaa Çimen gözlüm.”diye eridim hemen.Ama sonra toparladım.Merak etmeyin yani.

”Araz ?”diye seslendim.Kafası çeneme yaslıyken mırıldandı.

”Hani şimdi kurban bayramı ya ?”diye devam ettim.Konunun nereye gittiğini merak ediyormuş gibi eee dedi.Sırıttım.

”Bence sen evden çıkma.Mazallah öküz sanıp keserler falan.”dedikten sonra gülmeye başladım.İnip kalkan göğüs kafesinden onun da güldüğünü anlıyordum.Ama sonra yalandan ciddi bir ifadeye büründü.

”Bak bak bak sen bir de sevgiliye laf mı sokuyorsun ?”Kafamı göğsünden kaldırmadan onaylayan mırıltılar çıkardım.

”O zaman şöyle bir anlaşma yapalım.”dedi.”Sen her bayram bana şeker ol ben sana kurban olurum.”

Yok ben bu sefer ciddi eridim.Kurtuluş yok bacım.

”Hayırdır ya bugün fazla romantiksin sanki ?”diye sordum.Parmakları ile yüzümde ki saçları geriye itti.

”Romantikliğimin bugün ile bir alakası yok.Ben senin yanında olduğum her an romantikleşiyorum.Değişik bir adama çeviriyorsun beni”Anında elimi belime yerleştirip tip bir bakış attım.

”Şikayetçiyim de de seni kurban niyetine keseyim !”Minik bir kahkaha atıp beni tekrar kendine çekti.

”Şikayetçi falan değilim.Aksine ömrümün sonuna kadar bu durumdan razıyım.”Aferin der gibi omzuna vurdum.

”İyi iyi böyle adam ol.”dedim sonra ondan ayrılıp kapıyı açtım.

”Hadi babam kahvaltıya bekliyor diğerlerini de alıp gidelim.”

******

Hepimiz kahvaltı masasında toplanmıştık.Tek eksik Yiğithan ve anıldı.Onlar önceden vakit kaybı olmasın diye gitmişlerdi.

Şimdi babamın evinde Orduca kahvaltı yapıyorduk.Şuan fark ediyordum ki biz henüz büyümememize rağmen fazlası ile kalabalık bir aileydik.Ama böyle daha güzeldi.

Sofra da derin bir sohbet hakimden ben abimin yanında oturuyordum.Arazın yanında oturamıyordum çünkü aramızda abim vardı.

Kaynanamdan daha çok kaynanalık yapıyordu.

Bayram olduğu için onunla tartışmaya girmeyip sessiz kaldım.Yoksa çok büyük bir çirkeflik yapabilirdim yeşil gözlüm için.

Kahvaltı bittikten sonra biz kızlar ile el ele verip sofrayı topladık.Bulaşıkları makineye dizip makineyi kapattım.Tam arkamı dönmüştüm ki dibimde duran arazı görümce elim kalbime gitti.

”Ay araz ne yapıyorsun dibimde ya ?Korktum birden dönünce.”

”Korkutmak istememiştim güzelim.Biz şimdi çıkacağız da onu söyleyim dedim.”O böyle diyince yanağına bir öpücük kondurdum.

“Git ve biricik sevgiline arkadaşlarının etini getir çimen gözlüm.”diyip kıkır kıkır güldüm.Yanağımdan bir makas aldı.

”Bayram diye bu laf sokmalarına bir şey demiyorum ama bunun bir dönüşü olur yavrum haberin olsun.”Ben daha cevap veremeden abim mutfağa girince iki adım geriledim.Çünkü öncesinde dil dibeydik.Abim ikimizi de inceledikten sonra araca baktı.

”Çıkıyoruz yürü.”dedi sadece.Araz bana bakıp göz kırptı ve mutfaktan çıktı.Abim gözlerini kısarak beni inceledi ve gözüm üzerinizde işareti yaparak mutfaktan çıktı.

Çok korktun yalnız.

********

Kurban pazarında büyük bir kargaşa vardı.Herkes erken saatte kurbanlığını almaya gelmişti.Bunlara yiğithan ve Anıl da dahildi.

Komutanları ikisini de sabahın köründe buraya yollamıştı.Emir büyük elden olunca şikayet etme şansları kalmıyordu tabi.

”Ulan millet rahat rahat kahvaltı edip geliyor biz kargalar bokunu yemeden buraya geldik.”diye söylendi.Anıl onun kadar memnuniyetsiz değildi.

”Çok konuşuyorsun devrem,valla başını şişirdin.”diye yakındı Anıl.Aslında buraya tek gelse her şey daha güzel olabilirdi.

“Ulan biz koskoca danayı alıp ne yapacağız merak ediyorum.Nereye götüreceğiz ?”Anıl adımlarını durdurup yiğithana ‘mal mısın ‘bakışı attı.

”Lan araç kiraladık ya hani.Danayı araca bindirip kesimin yapılacağı alana götüreceğiz işte.”

”Şimdi bir tane sevgilim olacaktı var ya sabahın köründe dana ile uğraşacağıma onunla cilveleşecektim.”Anıl yiğithanın bu dediğine kahkaha attı.Ona göre Yiğithan bu cıvıklıkla evde kalacaktı.

”Bak benden sana bir kıyak.Hani çok sevgili istiyorsun ya etrafımız senin türünle dolu.Dişi olanlardan seç beğen al.”dedi.Yiğithan en ters bakışını atarak yürümeye devam etti.

”Çok komiksin gerçekten.Görende senin sevgilin var sanar.Ulan ben yokluktaysan sen hiçliktesin be.”

”Anladık Yiğido bir sus artık.Hangisi bizim dana lan ?!”Yiğithan gözlerini kısarak danaları incelemeye başladı.En köşede duran ve oldukça heybetli olan danayı gösterdi.

”İşte burada ki asil varlık.”dedi.Anıl hayvanların başında duran adama yaklaşıp bu danayı çıkarmaları gerektiğini söyledi.

”Abi siz biraz bekleseniz,hemen şurada hayvanını teslim etmem gereken bir adam var bayadır bekliyor.”Anıl satıcı elemanı onaylayacakken yiğithan ortaya atladı.

”Sen işini hallet koçum danayı biz götürürüz.”Çocuk şüpheyle baktı.

”Emin misin abi bu dana biraz asabidir.İki kişi tutabilecek misiniz ?”Yiğithan dana ile göz göze geldiğinde sevgili komutanının gözlerini görür gibi oldu ama düşüncelerini dağıttı.

”Sorun yok hallederiz.”dedi Yiğithan büyük bir özgüven ile.Anıl ise bu kadar özgüvenli değildi.

”Yok kardeşim halledemeyiz.Şimdi kaçar maçar hiç uğraşmayalım.Biz seni bekliyoruz.”dedi ama yiğithan çoktan dananın yanına gitmişti.

”Sorun yok devrem ya.Bu kaslar ile bir dana taşımayacak isek neden var kaslarımız.”

”O zaman bu iş sizde abilerim.”dedikten sonra yanlarından ayrılmıştı eleman.Anıl kaşlarını çatarak yiğithana baktı.Yiğithan o sırada arkasını dönüktü ama anılın ona odaklanmış bakışlarını görünce o da arkasına baktı.

”Götümü mü kesiyorsun lan ?”diye sorunca Anıl sinirle elini saçlarına geçirdi.

“Allahım sen bu çocuğa akıl fikir biraz da edep ver yarabbim!”

Yiğithan anılı umursamadan danayı bağlı olduğu yerden çözdü.İki kez dananın sırtına vurunca dana garip bir ses çıkardı.Yiğithan tırssa bile ses etmedi.Sonra hala olduğu yerde dikilen anıla baktı.

”Ne orada dikiliyorsun oğlum ?Yardıma gelsene!”Anıl yanlarına gidip dananın arkasına geçti.Yiğithan dananın boynunda ki ipi çekerek ilerletmeye çalışırken Anıl ise arkadan danayı itiyordu.

Pazarın arka kısmına aracın park edildiği kısıma doğru ilerlediler.

”Oğlum bu ne lan her yerde bok var ?!”diye söylendi yiğithan.

”Sana özel yol yapmışlar işte.”dedi Anıl tüm gücü ile danayı iterken.

”Bana boş konuşuyorsun diyene bak sanki kendisi-“Yiğithanın sözleri cıvık bir şeye basması ile yarım kaldı.Anıl önünü göremediği hala danayı itmeye çalışıyordu.Yiğithan korkarak bakışlarını ayakkabısına çevirince gördüğü görüntü ile refleks olarak dananın ipini bıraktı.

”Boka bastım lan!”diye bağırdı.Tabi Anıl olayları görmediği için danayı itmişti.Dana ipinin bırakılması ve arkadan itilmesi ile hızla koşmaya başlarken Anıl beklemediği boşluk ile yere kapaklanmıştı.

Bir kaç saniye sonra her şey ikisine de dank etti.

Dana kaçmıştı.

”Lan!”dedi Anıl.

”Sıçtık!”dedi yiğithan.

Sonrası ise derin bir kargaşaydı.İkisi de yakalama umudu ile dananın arkasından koşmaya başladılar.Ama çok çetrefilli yollardan geçeceklerini bilmiyorlardı.

******

Keyif kahvemden bir yudum daha alarak koltukta geriye yaslandım.Erkekler kurban kesmeye gittiği için kızlarla oturmuş kahve keyfi yapıyorduk.

”Oh ya!Erkek yok gürültü yok.Dünya varmış resmen.”dedi Sumru ayaklarını uzatarak.

”Öyle deme ya.Yazık onlara.”dedi
açelya hemen .Sumru sırıttı.

”Tabi sevgiline laf kondurma sen.”Sonra aklına gerçekler gelmiş olmalı ki elini dertli bir şekilde başına attı.

”Ya benim ne zaman sevgilim olacak ?”

”Valla canısı onu biz de bilemiyoruz.Hayatımızın aşkı her an karşımıza çıkabilir.”dedim.Benimki beklenmedik anda çıkmıştı mesela.

”Çıkmıyor işte.Üç yıldır yapayalnızım.Sanırım benim kaderim bu.”

”Üzülme Sumru,sana da buluruz birini.”

”Elinizi çabuk tutsanız iyi edersiniz!”

Hanımefendiye bak!Birde hayatının aşkını bulmamız için emir veriyor.

Parlanın telefonu çaldığında vende fırsat bu fırsat diyerek sevgilime ne yaptıklarına dair mesaj attım.Bu saate kadar kesime başlamış olmaları gerekiyordu.

”Ne ?”Parladan gelen şaşkınlık sesi ile ona döndük.Tahminimce göktunç ile konuşuyordu.

”Tamam hayatım,bir gelişme olursa haber edersin.”dedikten sonra telefonu kapattı Parla.

”Ne oldu kız ?”diye sordu Sumru.Parla hala şaşkınca bakmaya devam ediyordu.

”Dana kaçmış.Yiğithan ve Anıl onun peşinden gitmiş ama bir saattir haber alamıyorlarmış.”dediğinde ağzım açık kaldı.

Bir bu eksikti gerçekten.

******

Kurban pazarında büyük bir kalabalık vardı.Sancak timi dana için gelmişlerdi çünkü yiğithan ve Anıl’dan haber alamamışlardı.Buraya geldiklerinde ise eleman çocuk iki adamın danayı aldığını söylemişti.

Ama o iki adam ortada yoktu.

Arazlar etrafta ki insanlara danayı ve kaçan ikiliyi sorduklarında bir anca dananın kaçtığını ve iki adamın onun peşinden koştuğunu söylemişti.

Onların kim olduğunu tahmin etmek zor değildi.

İkisinin de telefonlarına ulaşılamıyordu.Eğer ormanlık bir alana girdilerse onlara ulaşmaları imkansızdı.

”Hata bende ulan.Bu iki manyağa bu görevi vermeyecektim.”dedi Araz sinirle.”Hadi dana gitse neyse ama adamların kendileri ortada yok!”

”Komutanım sakin olun.Danayı yakalayamasalar bile onlar geri dönmenin yolunu bulur.”dedi Kaan.Neyse ki Ural albay onlarla gelmemişti ve henüz olaylardan haberi yoktu.

”Komutanım kızlara haber verdim.”diyerek yanlarına geldi Göktünç.Bir saattir bekliyorlardı burada.

”Yok böyle olmayacak jandarmaya haber verelim.”dedi Araz.Sinan jandarmayı arayacaktı ki tepenin altında bir ses duyuldu.

”Komutanım!”diyordu bu ses.”Geldik komutanım.”

Hepsi hızla tepenin eteğine doğru ilerlerken durduklarında karşılarında tek bir manzara vardı.

Yiğithan,Anıl ve dana üçlüsü yan yana bir şekilde onlara doğru geliyordu.Bir sorun vardı.Yiğithan ve Anılın üstü başı çamur olmuştu.Hatta saçlarında saman vardı.Ama her şeye rağmen en havalı yürüyüşleri ile geliyorlardı.

”İnanamıyorum gerçekten şu tiplere bak.”Dedi Kenan abi gülerek.Yiğithanlar gelip karşı da durduklarında onlarla beraber bir şey daha gelmişti.

Bir bok kokusu.

Herkes aldığı kokuyla yüzünü buruştururken ilk tepkiyi veren göktunç oldu.Burnunu parmaklarıyla kapatarak;

”Bok kokuyorsunuz lan az öteye gidin.”dedi.Yiğithan gücenmiş gibi elini kalbine attı.

”Çok kırıcısınız ama.Bu danayı yakalamak için verdiğimiz mücadeleyi bilemezsiniz.”

******
Yiğithan,Anıl ve Dana Mücadelesi

Yiğithan ve Anıl girdikleri ormanın içinde danayı arıyorlardı.Henüz ormanın derinliklerine girmemişlerdi.Girselerdi çıkış olmayabilirdi.

”Ulan şu danayı bir bulalım var ya seni mafedeceğim lan!”diye dişlerinin arasından tısladı Anıl.Yiğithanın pek umurunda olduğu söylenemezdi.

”Eğer danayı bulmazsak komutanım beni dana niyetine keser valla.”dedi.Sonuna kadar haklıydı.

”Neyse sessiz ol da dana sesimizi duyup kaçmasın.”Anılın dediklerine uyarak sessizce ilerlemeye devam etti yiğithan.Biraz daha ilerlediklerinde yiğithan aldığı koku ile durdu.

”Bu bok kokusu ona ait.Hissediyorum buralarda.”dedi sessizce.

”O bok kokusu bizden geliyor da olabilir devrem.”dedi Anıl yüzünü buruşturarak.Yiğithan gözleri ile etrafı tararken Anıl da ona katıldı.

O sırada ağaçların arasında ki şeyi fark etti.

Danayı.

”Orada işte.”diye fısıldadı.”Bak götü gözüküyor.”Yiğithan cıklayarak anıla imalı bakışlar attı.

”Ben gerçekten seni tanıyamıyorum.Bir benim götümü kesiyorsun bir dananın.Edep yahu!”Anıl Yiğithanın ensesine vurunca yiğithan susmak zorunda kaldı.

Sonra yavaş adımlar ile danaya doğru yürüdü.Dana bir ağacın arkasında duruyordu.Yiğithan tam danaya yaklaşmış ipini tutacaktı ki dana yüzünü ağacın diğer tarafına çevirdi.

Yiğithan bu sefer oradan ipi tutacaktı ki dana bu sefer sağa kaçtı.Anıl o sırada yaşananları videoya almakla meşguldü.

”Lan gelsene!”dedi Yiğithan ama dana bu sefer yüzünü başka tarafa çevirdi.Resmen dana yiğithana cilve yapıyordu.

”Ulan millet ağaçta sevgilisiyle cilveleşir bana anca dana cilve yapsın zaten!”Bu sefer dananın üzerine doğru koşunca Anıl da destek olmak için telefonu kapattı.Bu üçlü etrafta daireler çizerek koşarken yiğithan sonunda dananın ipini tutabilmişti.

”Tuttum lan ne oldu ?!”diye sordu bir de danaya.”Bir de utanmadan naz yapıyor.”

”Tamam lan geç oldu sıkı tut danayı aldığımız gibi götürelim.”dedi Anıl ve beraber danayı götürmeye koyuldular.

*******

“Ya işte böyle komutanım.”diyerek olayı sonlandırdı yiğithan. Araz bu anlatılanlara gülmekle kızmak arasında kalmıştı.

”Olan olmuş artık.Danayı araca yükledikten sonra siz eve geçin.Çünkü harbili bok kokuyorsunuz lan!”diye kızdığında herkes gülmüştü.

Hiçbir günün sakin geçmediği gibi bu bayram günü de sancak timi için bir anı olmuştu.

******
Özel bölüm buraya kadardı.Yarın normal bölümde görüşmek üzereeeeee

Sizi seviyorummmmm

Bölüm : 07.06.2025 16:46 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...