@hakikat.orucoglu
|
Yâr ince bir sitem takmış yüzüne,
Kelimeler sustu dermiş. Unuttu sanmış, Duymayınca gönül sesimi. Olurmu öyle şey?.. Yâr, yaradır. Muhakkak izi kalır... Bazen gitmek gerekir, Fırtına çıkmasın, Bu gemi alabora olmasın diye Gönlümün kırılgan çiçeği Sen hiç üzülme.. Düşmesin gönlüne hiç bir keder. Konmasın yüzüne hüzün Ben dualarıma dilek ettim Melekler korusun seni İçimin en tatlı sızısı İstemem senden başka alın yazısı.. Ben şimdi sana Küçük bir oyun oynayacağım... Çıkıp sokağa sol elimi kalbime koyup, Gözlerimi kapatacak ve Gök yüzünü işaret edeceğim, Sen anlayacaksın... Bir adım atıp secdeye kapanacağım... Anlayacaksın... Bir adam/kadın ancak bukadar sevebilir Bukadar özleyebilir Ve ancak bukadar bekleyebilir sevdiğini Ben senin şefkatli bakışna vurgunum Sen gülünce gönlüm dalgalanıyor Koşup sana gelmek istiyorum, Üzülme sakın ben hep beklerim seni Sevdiğim sen artık üzülme Yetmedimi artık sence de.. Biz kaç senaryo çizdik Bu imkansızlıklar içerisinde Kaç ütopya'yı yaktık , Kaç masalın kahramanını dize getirdik, Kaç kez kurban verdik kendimizi .. Şimdi soruyorum sana Biz diz dize oturup.. Kaç kez dua edebilirdik seninle? Kaç kez aynı kıtabı okurken Aynı şeylerin hayalini kurabilirdik... Kaç kez aşık olup Kaç kez terk ederdik birbirimizi... Şimdi herşeye inat, İçimizdeki tüm özlemlerimize Yelken açma vaktidir. Ben senin aşkının kölesiyim Al götür beni kendinle Götür üzerimize doğacak Güneşli günlere. Az kaldı Vuslat yakındır bize.. Aziz bakışna bin kez kurban Zarif yüzüne bin kez hayran olduğum Narin sözleriyle can bulduğum İnsan kendi vicdanında özgür olmadıkça Sevda adına giriştiği her eylemde Tutsak kalmaya mahkumdur unutma.. |