devam ediyor 4h önce güncellendi
Işığa Uyanmak
@gzd_dmrzz
Okuma
394
Oy
307
Takip
8
Yorum
60
Bölüm
8
Her şeyini kaybetmiş bir insan, hayattan vazgeçtiğinde bu bir korkaklık mıydı?
Belki de öyleydi.
Belki de vazgeçmek, yaşamanın ağırlığını daha fazla taşımamaya karar vermekti.
Elena korkaktı. Çünkü o, bir zamanlar savaşmayı bırakmıştı.
Daha çocukken kaybetmişti — ailesini, inancını, umudunu…
Ve şimdi, yıllar sonra, hâlâ o kaybın küllerini taşıyordu içinde.
Hayatı yalnızca birkaç insandan ibaretti artık: büyükannesi ve birkaç eski dostu.
Küçük çevresinde, sessiz ama güvenli bir düzen kurmuştu.
Günün birinde her şeyin düzeleceğine inanmıyordu belki, ama elinden gelen tek şeyi yapıyordu: yaşamaya devam etmek.
Verdiği en iyi karar, belki de bir kütüphane açmak olmuştu.
O küçük dükkân, onun için sadece kitapların evi değil, aynı zamanda geçmişin yankılarından kaçabildiği bir sığınaktı.
Tozlu rafların arasında sessizlikle dost olmuş, kelimelerde huzur bulmuştu.
Ve yine bir gece…
Yağmurun camlara sessizce vurduğu, şehir ışıklarının kütüphaneyi zar zor aydınlattığı bir vakitte, Elena kitapların arasında kaybolmuştu.
Zamanın nasıl geçtiğini anlamamış, yalnızlığın tanıdık sessizliğine bırakmıştı kendini.
Ama o gece farklıydı.
Hiçbir şey beklemediği bir anda, bir kitap rafından yere düştü.
O an başlayan küçük bir değişim, Elena’nın hayatını sonsuza dek ikiye bölecekti: öncesi ve sonrası.