TAKİP ETTİĞİ KİTAPLAR
devam ediyor 2h önce güncellendi MİHRE
@tugbalal
Okuma
87.58k
Oy
6.68k
Takip
281
Yorum
1.09k
Bölüm
88
Hayatını adalete adayan kimsesiz bir kadın. Hayatta kendi adaletini sağlayan bir adam. Hayatlarını birleştiren bir kader. Kim kime boyun eğecek...
devam ediyor 1y önce güncellendi Pazin
@mrsviia
Okuma
5.06k
Oy
279
Takip
406
Yorum
291
Bölüm
11
"Sakın!" diye bağırdı duygu duvarını kırarak. "Eğer o silahla kendini vurursan bunun dönüşü olmaz Efil!" Acıyla kahkaha atmaya başladım. Herkes benim bunu yapacağımdan o kadar emindi ki, korkuyorlardı. Haklılardı da. Yapacaktım. "Niye?" diye fısıldadım gülümsemem yüzümden yavaş yavaş silinirken. "Bu silahı bana yıllar önce doğrultan sen değil miydin? Bu silah benim sonum olacaktı zaten şu an seni korkutan şey ne Karan!" Cevap vermedi. Veremedi. Dudakları lâl oldu bu gece. Korkuyordu. Beni kaybedecek olmaktan korkuyordu. O korkmazdı, onun istisnaları olmazdı. Ben hariçtim. "Nefretten aşk doğamaz demiştin." dedim tüm uzuvlarım acıyla sızlarken. "Haklıydın. Biz nerede başlarsak orada biteriz. Nefretin benim sonum olmasına izin vermeden ben kendi sonumu yazıyorum." "Yapma Savcı." dedi ben silahla ateş etmeden hemen önce. "İnsanlar yanılır ama ben yanılmaz demiştim ya sana, ilk defa haklı çıktın. Yanıldım. Nefret aşka dönüşürse şayet, o adamı kimse tutamaz. Aşk gerçekten her şeyi yenebilecek olan tek duyguymuş çünkü." "Duygulara yeri olmayan sen mi söylüyorsun bunu? Aşk nedir bilmiyorsun bile!" "Evet!" dedi bağırarak. "Aşk nedir bilmiyorum, tek bildiğim senin yanında kendimi kaybettiğim. Kalbimin hızlanmasını sağlayan, tek bir gülüşünle bana tüm dünyayı yaktırabilecek güce sahip olan tek kadın sensen ve buna aşk denmiyorsa ben hastayım Savcı. Ben yenildim." Bu cümlenin devamını duymaya hazır değildim. Söyleyemezdi. "Ben senin yenilmeni beklerken, ben sana yenildi-" Başımı ağır ağır sallarken cümlenin devam etmesine izin vermeyerek, acımadan iki el silah sesinin duyulmasını sağladım. Bedenim yere kapaklandı. Tüm feryat dolu sesler umurumda olmadı ama diz çökmem için bana emreden Karan Kızıltuğ`un gözyaşları içinde yerde diz çöktüğünü görmek bu gece için en kötü ikinci şeydi.
devam ediyor 3a önce güncellendi POYRAZDA AÇAN ÇİÇEK
@esmacayim
Okuma
11.82k
Oy
1.36k
Takip
221
Yorum
762
Bölüm
21
Hikâyemin hangi noktasındayım bilmiyorum ama orta yerinden okuyorsun beni. Bazı adımlar atılmalı, bazı yollar yürünmeli, bazı anlar yaşanmalıydı. Bazı insanlar gitmeli, bazılarıysa kalmalıydı. Hayat bir şekilde yolunu bulmalıydı. Bir şekilde akmaya devam etmeliydi. ☆☆☆☆ Elvin Erden düğün günü sevdiği adam tarafından karnında üç aylık bebeği ile terk edilince yaşadığı şokla kaza geçirir. Kader onu Poyraz Karaaslan ile karşılaştırınca bunun gideceği noktayı ikisi de kestiremez. Kimse bilmezdi ama bir hikâye bitmeliydi ki yeni bir hikâye başlayabilsin. Bu kimin hikâyesiydi?
devam ediyor 10a önce güncellendi GECENİN ZEHRİ
@adoranightt
Okuma
75.11k
Oy
4.72k
Takip
1.14k
Yorum
2.47k
Bölüm
40
Uyarı: şiddet ve argo vardır.
devam ediyor 2g önce güncellendi GECE KRALİÇESİ
@bitterimrjn
Okuma
48.24k
Oy
3.6k
Takip
830
Yorum
666
Bölüm
50
Trabzon`dan Mardin`e uzanan bir hikaye Elimden tutan adam beni hiç bilmediğim bir şehre, bilmediğim bir eve ve tanımadığım insanların içine getirdi."Oğlum elinden tuttuğun kız kimdir?" Diye soran pala bıyıklı, aklar düşmüş, hafif kilolu bir ağa gibi duran yaşlı adam "Nişanlım sevdiğim kadın." Diyen elinden tuttuğum adama baka kaldım. Daha ben onu tanıyalı bir hafta olmuştu. Benim gibi şok olan karşımdaki kişiler "Ne nişanlısı? Sen zaten Evin`le nişanlısın."Diyen yaşlı kadın. Bu annesi olsa gerek. Duyduklarımla bir kez daha şok yaşadım. Ne demek başkasıyla nişanlı? Kendi kendime sorduğum soruyu yanıtlayan elimden tutan Nişanlım olduğunu söyleyen Siyam oldu. "Onunla hiç bir zaman nişanlı olmadım. Size onu sevmediğimi söyledim. Onu kardeşim gibi gördüğümü söyledim. Ama siz kendi kafanıza göre oynamaya devam ettiniz." Dedi ve bana döndü. "İster kabul edin ister etmeyin. Ben Açela`ýı seviyorum onunla evleneceğim. Ha yine de yok diyorsanız bundan sonra ne adımı duyar, nede beni görürsünüz." Dedi elimden tuttuğu gibi beni merdivenlere doğru yukarı çıkardı. Arkamızda şaşkın bakışlar bırakarak çıktık.
devam ediyor 12a önce güncellendi ELİDA
@araftaacangunes
Okuma
2.46k
Oy
270
Takip
68
Yorum
329
Bölüm
29
Bir insan en sevdiği için kendinden feragat edebilir mi? Sırf onların canı kurtulsun diye tüm hayatından vazgeçebilir mi? İki sevdalı yürek yanmasın diye kendini feda eden iki kişi.
devam ediyor 1y önce güncellendi Buz Yanığı
@esranurozer
Okuma
491.71k
Oy
22.42k
Takip
3.88k
Yorum
4.9k
Bölüm
80
"SENİN DERDİN NE?" diyerek bağırdım karşımda beni sinir eden adama, ağlamamak için kendimle mücadele veriyordum. Ama nafile bir mücadele olmuştu. Çünkü, gözyaşlarım yine bana ihanet ederek, yanaklarımdan aşağıya süzülüyordu. Arkası dönük olan Melih, bir hışımla bana döndü ve "Ne dedin tekrarlasana" dedi. Sağ dudağı yukarıya doğru kıvrılmış, ela gözlerinde küçümseyici bir bakış vardı. "Senin derdin ne?dedim." dişlerimin arasından. aslında avaz avaz bağırmak istiyordum, ama sadece sinirden dişlerimi sıkmakla yetinmek zorunda kaldım. " Ben senin kölen değilim... Bana emirler yağdırıp durma. " Oldukça öfkeliydim ve ağzımdan çıkanı kulaklarımın duymasını isteyecek hiç değildim. Melih, hızlı adımlarla aramızdaki mesafeyi kapattı. "Ahu, hep unutuyorsun... Ben sana istediğim gibi davranırım." Ela gözleri, en koyu rengini almış tehlikeliyim diye bas bas bağırıyordu. "Davranamazsın" dedim. Cılız ve kısık bir sesle, cevap vermedi. Gözleriyle, gözlerimi işgal etmeye devam etti. Arkasını dönüp çıkışa doğru ilerledi. Nereden geldiğini bilmediğim bir cesaretle; "ASLA SENİN İÇİN GÜLMEYECEĞİM! YÜZÜMDE ASLA SANA AİT BİR GÜLÜMSEME OLMAYACAK!" diyerek haykırdım.Melih, olduğu yerde bir süre durdu. Bir anda bana dönüp, ateş saçan ela gözlerini, kahve gözlerime dikti. "Ben, bencil bir adamım Ahu. Benim için asla gülmeyecek bir kadının... Gözyaşlarını bile istiyorum." Ölüm kokan bir ses tonuyla "GÖZYAŞLARI BİLE SADECE BANA AİT OLSUN İSTİYORUM."
devam ediyor 9a önce güncellendi Araf'ta Kaldım
@kelebekruhhu
Okuma
41.25k
Oy
2.12k
Takip
701
Yorum
568
Bölüm
59
Bugün dersim erken başlıyordu. Saat yedi de orada olmam gerekiyordu. Ama dün akşam Araf’a söylemeyi unuttum. Şimdi ise hazırlanmak için banyoya girdim. Çıktığımda, hazırladığım kıyafetleri üzerime geçirdim. Tamamdım artık aşağı ineceğim sırada tartışan Araf ve Selim amcanın sesini işittim. İş ile ilgili olabileceğini düşünüp bir merdiven indim ki Araf’ın “Nalin, gerçeği öğrenmeye çok yakın!” demesini işittim. Ve onları dinlemeye başladım. “Arslan’ın gelişi hiç iyi olmadı. Her şeyi anlatacak!” dedi. Kime neyi anlatıyordu ya!? “Nalin, öğrenmeyecek!” dedi Selim amca sertçe. “O bana çocukluk arkadaşım Gökhan ve Asmin’den kalan iki hatıra Arslan ve Nalin! Yıllar önce bizden aldılar ve öldü diye bilirken; dayısına vermişler ve yıllardır gerçek ailesi sandığı kişilerin gerçek kimliğini öğrenirse bizim açımızdan hiç iyi olmayacak!..” dedi. Söylediklerini algılamaya beynim yetmiyordu. Ne demek ya gerçek ailesi değil, ne demek lan! Arslan... Ne yani ailem, ailem değiller mi? Arslan benim abim mi? Dona kalmıştım. Tek bir adım atamıyordum, olduğum yerde kilitlenip kaldım resmen! Gerçek neydi? Gökhan ve Asmin kim? Araf kim? Selim kim? Arslan kim? Ailem kim? Kim lan bunlar!? Madem gerçek saklanıyordu benden, bu puzzle oyununu ben tamamlayacağım...
Loading...