"İşte kızınız güneş`ı oğlumuza istiyoruz miran ağa." "NE!" Dedi herkes bi anda. "Evet ağam ben çok beğendum bu sarışın gızı ver etme nolur???" Miran buz kesildi herkes sustu. elinde tuttuğu kahfeyi yere fırlattığı gibi, "O benim KARIM ulan!!" "Uhey yanlış oldiii daa" "Ramzuu suss kim vurdiya gitmeyelum!!"

BERDEL Aklına gelen şeyle Amed Ağaya, Ferzan Ağa. "Elinde kız yok öyle mi?" Dedi. "Yok derim, anlamaz mısın?" Dedi Amed Ağa. "Ya o nedir?" Dedi Ferzan Ağa ağlayan bebeği göstererek. Zerya bebek henüz bir buçuk yaşında Amed Ağa`nın son çocuğu ve tek kızıydı. Kızın üzerine titriyen Amed Ağa bu sözleri başta idrak edemedi. Bir buçuk yaşındaki bir bebekten berdel mi yapmak istiyorlardı? "Ağzından çıkanı kulağın duysun, Allah korkun da mı yoktur? El kadar bebeğe berdel mi yapacaksın?" Dedi Amed Ağa. "Allah korkum vardır Allah`a şükür, şimdi berdel yapacak halim yok. Senin kızın artık benim kızımdır. Zamanı gelince de bir torunumla evlenir." Dedi Ferzan Ağa. Kitapta kavga, kaçırma, aşiret, dövüş ve küfür bulunur. 13 yaşın altındakilerin okuması önerilmez. Küfürler sıklıkla değil aksine nadir bulunur.

Kanla kirlenmiş bir geçmişte, Saf bir aşk yeşerebilir mi? "Bazen bir çiçek, en sert toprakta büyür..." Kanla kirlenmiş bir geçmişin ağırlığı, genç ve masum Kardelen`in omuzlarına kefaret olarak yüklenir. O, ailesinin kan borcunu ödemek üzere, sevginin yer almadığı, dikenli bir evliliğe zorlanır. Bu birliktelik, başlangıçta katı bir nefret ve mecburi bir anlaşmadan ibarettir. Ancak zaman, en çetin kaleleri bile dönüştürme gücüne sahiptir. Sert nefretin yerini sessiz bir merhamet, merhametin yerini ise açıklanamayan, derin bir bağ alır. Tıpkı kışın ortasında filizlenen bir kardelen çiçeği gibi... Baran, Kardelen’i korumak için attığı her adımda, sadece onu değil; kendi içindeki duvarları, ailenin kanlı kurallarını da yıkmaya başlar. Onlar, kaderin onlara biçtiği rollerin ötesinde, birbirine sığınan iki yaralı ruh haline gelir. Peki, aşkın bu narin filizi, aşiret düzeninin ve acımasız babası Mahmut Ağa`nın yıkıcı iradesine karşı ayakta kalabilecek mi? Kanlı toprak, yeşeren bu imkânsız aşkı kurutacak mı?

Yıkık dökük bir mazinin ortada bıraktığı yaralı bir adamla en az kendisi kadar yaralı olan bir kadının paramparça sevda hikayesi bu. Hayallerini asmış bir kadının yeniden düşlere tutunuş hikayesi bu. Hercai bir adamın meftuna dönüş hikayesi. Ne bir veda sözcüğü ne de haklı bir isyan. *** Rüya YILDIRAY & Boran ALPARSLAN

Azat ağa ve Dilhun`un berdel hikayesi Abisinin kız kaçırmasının cezası dilhuna kesilmişti şimdi ne yapacaktı abisinin ölümünü kabul mu edecekti yoksa azad ağa ile evlenmeyi mi

Bir aşiret ağası ailevi sorunları olan bir doktor ile aşkı

Taslak ta duruyordudaa

Amca çocuklarının töre uğruna evlenmesi