Dark romance tadında iyi okumalar dilerim

Gianluca Moretti, İtalya’nın en korkulan mafya liderlerinden biri. Gücü, serveti ve acımasızlığıyla ün salmış bu genç adam, her zaman istediğini almayı bilen biri. Ancak İstanbul’da kaybettiği bir ihale, onun için sadece iş dünyasındaki bir yenilgi değil, karanlık geçmişinin gölgesinde kalan bir gecenin başlangıcıdır. O gece, Gianluca sarhoş bir halde hiç hatırlamak istemeyeceği bir hata yapar. Melis ise, o karanlık gecenin yükünü taşımak zorunda kalan masum bir genç kadındır. İkilinin yolları, sırlar ve hesaplaşmalarla dolu bir gelecekte yeniden kesişecektir. Peki, hiçbir şey hatırlamayan bir adamla, o geceyi asla unutamayacak bir kadın arasında nasıl bir bağ kurulabilir? Gücün, intikamın ve vicdanın sınırlarında dolaşan bu hikaye, sizi karanlık bir dünyanın içine çekecek. Geçmişin gölgeleri, bir gün mutlaka aydınlığa çıkar. Ama o gün geldiğinde, herkes bu gerçekle yüzleşmeye hazır olacak mı?

Yasa dışı dövüşlerin ana merkezinde olan iki şirket. Birisi Asrın Alpkaya`nın şirketi olan Altovia ve diğeriyse Deva Aksel`in şirketi Lunera`ydı. Tüm yasa dışı işler en üst kademedeki şirketten geçer. Zero adındaki çete her geçen gün büyüyordu ve bu iki şirketin lehineydi. Karya Vale, Rus asıllı bir üreticiydi. Ne üreticisi mi? Markası var. Kulağa ne kadar güzel ve masum geldiğinin farkındayım fakat hiç de masum bir yanı yok. Karya, uluslararası silah üreticilerinden rn büyük olanı. Silahlar, bombalar, çelik yelekler ve daha çok ürünü üretiyordu. Herkesin hedefi en tepesiydi fakat orayı tek kişi kapacaktı.

Takıntılı bir mafyamı

Aynı okula giden iki gençten biri ona takıntılır fakat bilmiyordur ki takıntılı olduğu çocuk ona saplantılı bir psikopattır...

"Ondan kaçabileceğini mi sandın?" Vücudunun dengesini kontrol edemese bile sözleri gayet gerçekti. "Ondan kimse kaçamaz Adelya! Sevdiklerinle vedalaş!" “Kes sesini!” Koruyucum adamın üzerine yürüyüp sesini kesmesi için bir yumruk daha attığında adam daha çok bağırdı. "Öldür lan beni!" Ağzında biriken kan o bağırdıkça etrafa saçılıyordu. "Onun eline düşeceğime sen öldür!" Kollarımı kendime sardım ve korkuyla ona yaklaştım. “Ne yapacağım?” "Ondan kurtulmak ister misin?" Dedi hevesle başını sallayarak. “Kartal`dan kurtulabilirsin!" "Nasıl?" Dedim çaresiz bir çabayla. Ama aldığım cevap beni daha büyük bir karanlığa hapsetti. "Kafana sık Adelya..." Her ne kadar düşmanım olsa da gözlerindeki ifade gerçekti. "Çünkü ölüm dışında hiçbir şey seni ondan kurtaramaz..." Tüm ülkeyi avucunun içinde tutan bir adamdan nasıl kaçabilirdim ki? Bu, kazanabileceğim bir savaş değildi. Beni istediği andan itibaren ben...Ona aittim.

Lise 3. Sınıf okuyan cem`e yaşadığı yerdeki en büyük mafya ve katilinin ilgisini ceker

Her şey ders çalışmak için kütüphaneye gittiğim gün başladı...

Bir genç kizin babasının zoruyla ona ilk görüşte aşık olan mafyaya katılmasıyla birlikte başlıyor bu hikaye

(Bu Kitap tamamen eğlence amaçlı yazılmıştır ve diğer mafya kitaplarına gore bu kitap daha çok komedi içerir yanii biraz farklı bir kurgu. Gerçek hayatla bir alakası yoktur. Bu yüzden Lütfen gerçek hayat ve kurguyu karıştırmadan başlayın. Bu Kitap hiç bir mesleği, dini, inancı kötülemek amaçlı yazılmamıştır.) Orduya ataması çıkan öğretmen Afra, kuzeni ile rastgele gittiği bir düğünde eğlenir, horon teper. Fakat bu eğlenme sırasında Özel olarak davet edilmiş bir Mafyanın dikkatini çekeceğini kim bilebilir? "Yıldız kayıyor. Hadi bir dilek tut Ordu güzeli..Ben seni diledim..seni diliyorum" (14/12/2024)

Saladığın numara mafya çıkarsa ne olur ?

Sıradan bir oyun yayıncının takipçisi tarafından evinin bulunması ve takip edilmeye başlamasıyla kaçtığı yerde başına daha fazla olay gelir