Alıntı

Kitabımız 50K'ya yaklaşmak üzere arkadaşlar. Umarım 100 binleri, milyonları görürüz🤲🤲 ama oy sayımız çok az onu biraz yükseltelim lütfen!!!

Yeni bölümde görüşmek dileğiyle 💓

Selim enişte uzaklaşınca Hilal ile benim odaya çıkmıştık. Yatağa oturup ayağımdaki ateli çıkarırken Hilal de yanıma oturmuş, bana yandan yandan bakıyordu. Ayağımdan ateli çıkartıp kenara bıraktıktan sonra yüzümü tam göreceği şekilde ona doğru döndüm.

"Hadi söyle."dedim. Bir şeyler söylemek, daha doğrusu içindeki sıkıntıyı söylemek istediğini biliyordum. Ben arkadaşımı tanıyordum neticede...

"Selim ile ne karıştırıyorsunuz?"

"Ne?"dedim kaşlarımı çatarak. Bir şeyler olduğunun farkında olduğunu biliyordum. Fakat yarına kadar hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya devam edecektim. Üzgünüm mavişim.

"Roz, Selim ile bir şeyleri benden sakladığınızı biliyorum. Daha biraz önce fısır fısır bir şeyler konuştuğunuzu gördüm. Ben gelince de konuyu başka tarafa çevirdiniz."derken gözlerini gözlerimden hiç ayırmamıştı. Direkt gözlerime bakınca yalan söyleyemeyeceğimi biliyordu. Gözlerimi kaçırmamaya çalıştım. Gözlerimi kaçırdığım an yalanımı hemen yakalayıp, Selim eniştenin sürprizini bana bozdurtmayı başaracaktı.

"Üstelik bunu günlerdir, daha düğüne gitmeden önce yaptınız. Ve hâlâ devam ediyorsunuz."

"Peki, tamam anlatacağım. Senden de hiçbir şey kaçmıyor."deyip ona doğru biraz yaklaştım. "Sana söyleyeceğim ama kimseye demeyeceksin." dediğimde kafasını sallayıp, devam et der gibi işaret verdi. Kafamı kapıya doğru çevirip ardından ona döndüm tekrar. "Yaklaş,"dedim sesimi kısarak. Yaklaştı. Kulağını bana öyle bir vermişti ki sanki çok önemli bir sır verecekmişim gibi... Bu hâli o kadar komik görünüyordu ki biraz daha yüzüne bu şekilde baksam kendimi tutamayıp kahkaha atacaktım.