51. Bölüm

Alıntı

Roman diyarı1
zozanli

Kısa bir alıntı bırakıyorum şuraya😍

Keyifli okumalar 💞

Bana bir gün aşık olacaksın, sevdiğin kadın uğruna ülkeni terk edecek, bir daha oraya ayak basmak istemeyeceksin ama ayakların seni kendiliğinden oraya götürmek isteyecek deselerdi gülüp geçerdim.

Aşka inanan birisiydim evet. Ama kendi ülkemi, kendi ailemi, arkadaşlarımı, sevdiklerimi bırakıp gitmek isteyecek kadar beni yaralayacağını hiç düşünemezdim...

 

Ela beni her reddettiğinde sanki mümkünmüş gibi ona daha çok bağlanmıştım. Onu görmek istemediğim tek bir günüm, onu düşünmediğim tek bir anım bile olmamıştı. Onu sevdiğimi, onunla bir gelecek kurmak istediğimi her söylediğimde, benimle aynı duyguları paylaşmasına rağmen, beni her seferinde reddetmiş, istemediğini söylemişti.

 

Korkularından dolayı beni kabul etmemişti, bunu biliyordum, hem de en başından beri. Onu anlıyordum da ama Ela'nın bilmediği, belki de bilmekten hep kaçtığı bir şey vardı; ben onu her haliyle sevmiştim... Fiziksel görünüşü benim için hiçbir şeydi, ben onun kalbine vurulmuştum.

 

Kimin ne dediği ya da ne diyeceği asla umurunda olmamıştı, ne ailemin ne de başkalarının. Ki ne annem ne babam ne de kardeşlerim Ela'yı hastalığından dolayı kabul etmemezlik yapmazlardı. Onlar Ela'yı çok seviyorlardı. Hele ki ablam... Ablam Ela'yı o kadar çok seviyordu ki, onu üzeceğimden korktuğu için en başından ondan uzak durmamı söylemişti. Ama ben ondan uzak duramamıştım, bunu istesem de becerememiştim.

 

'Ela'yı üzersen, onun canını yakacak tek bir şey yaparsan kardeşim demem silerim seni' demişti ablam en son, ondan vazgeçemeyeceğimi anlayınca. Doğrusu ondan vazgeçmeyi denemiştim ama olmamıştı, olmuyordu... Amerika'ya gitmeden önceki son konuşmamızdan sonra onu kalbimden söküp atmayı istemiştim ve bunu ancak ondan uzak kalırsam başarabilirim diye düşünmüştüm. Fakat düşündüğüm gibi olmamıştı...

 

Ela'dan uzak kaldığım her gün onu daha çok özlemiştim. Daha fazla bu özleme dayanamayacağımı anlayan ayaklarım beni Ela'ya götürmüştü, onun geldiğimden haberi olmadan... Kimsenin haberi olmadan Türkiye'ye gelip Ela'yı doyasıya izledikten sonra geri dönerdim. Bu bir süre böyle devam etmiş ve bir kaç ay sonra Türkiye'ye dönmeye karar vermiştim, Hazal ile birlikte...

 

Hazal, çok değer verdiğim bir arkadaşımdı. Arkadaştan öte kardeşim gibiydi. Yusuf'un vefat eden kız arkadaşı Esra'nın kuzeniydi. Metin amcalar ve Selim dışında bizimkilerden kimseyi tanımıyordu. Türkiye'ye de bu ilk gelişiydi, sırf benim yüzümden, Ela'yı kazanabilmem için...

 

En başından beri yaptığımız oyunun riskli olduğunun farkındaydım. Ela'yı tamamen kaybetme olasığım oldukça yüksekti. Onu sevdiğimi hey fırsatta söylememe rağmen beni geri çeviren Ela, bu sefer beni tamamen silebilirdi. Ama Hazal, Ela'yı kazanmam için kaybetmeyi göze almamı, sonunda da onu kazanacağımı söyleyip durmuştu.

Onu kazanmak için beni silmesini bile göze almışken onun hayatını tehlikeye atabileceğimi hiç düşünmemiştim. Beni Hazal ile birlikte görürse belki de duygularının farkına varıp bize bir şans vereceğini düşünmüştüm. Oysa amcam yüzük takmak için yanımıza gelirken, Ela'nın bana olan kırgın bakışlarını görmüştüm. O an herkesin içinde gidip ona bütün bunların yalan olduğunu, onu kazanmak için herşeyin bir oyundan ibaret olduğunu söylemek istemiştim ama yapamamıştım.

 

Kaçırdığı bakışlarını, ağlamamak için kendisini ne kadar sıktığını, ayakta kalabilmek için direndiğine şahit olduğumda artık çok geç olmuştu. Ela gözlerimin önünde yere yığılıp kalmıştı.

Yere yığıldığında ona doğru nasıl gittiğimi, onu nasıl kucakladığımı bilmiyordum. Gözüm hiç bir şeyi görmemişti. Herkes etrafımızda toplanmış Ela'ya ne olduğunu anlamaya çalışırlarken, ben öylece Ela'ya odaklanmış onu bırakmamıştım. Kollarımın arasında nefessiz kalıp gözleri kapanırken, elimden hiçbir şeyin gelmemesi benim dünyamı başıma yıkmıştı sanki...

 

Gözleri kapanırken gözünden inen bir damla yaş parmağımın üzerine süzülürken, ben o bir damla yaşta boğulmuş hissetmiştim kendimi... Her şey benim yüzümden olmuştu. Ben az kalsın bu hayatta en çok sevdiğim kadını kaybedecektim, bir daha hiç görmemek üzere... Üstelik benim yüzümden.

 

Eğer Ela'ya bir şey olsaydı kendimi asla affetmezdim. Ne amcamın, ne yengemin, ne de Yusuf'un yüzüne bir daha bakabilirdim. Ben aşık olduğum kadını kaybedecekken, onların da yeni kavuştuğu kızlarını kaybetmelerine sebep olacaktım.

Bölüm : 01.10.2024 16:13 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş