devam ediyor 5g önce güncellendi
CAN PARÇALARI TÖRE
@aytengul
Okuma
1.41k
Oy
208
Takip
70
Yorum
369
Bölüm
10
İnsanın kaderi kanla yazılır.
Ve bir damla kanla da mühürlenir.
Hayat, insana temiz bir başlangıç sunmaz. Sonu da çoğu zaman berrak olmaz. İnsan, hayata bir kan bağıyla gözlerini açar. Çoğu zaman da bir kan lekesiyle bu hayata veda eder.
Fırat Nehri o gün durgundu. Ama içinde sakladığı öfke, gökyüzünden sarkan gri bulutlara sinmişti. Dalgalar, sanki derinlerden gelen bir feryadı taşır gibiydi. Nehir, bağırmıyordu ama susarak da acısını anlatıyordu.
O kız, çimen yeşili gözleriyle bir zamanlar göğe bakardı. Şimdi gözleri kapalıydı. Elbisesi suya bulanmış, dizlerine kadar sıyrılmıştı. Su, kumaşı bedenine yapıştırmıştı. Saçları nehrin içinde ağır ağır salınıyordu. Her tel, bir yoksunluğu anlatıyordu. Kollarını göğsüne sıkıca sarmıştı. Sanki biri sarılsın ister gibi beklemiş ama kimse gelmemişti.
Teninde sıcaklık kalmamıştı. Dudakları soğuktu. Ama hâlâ konuşur gibiydi. Sanki son bir cümleyi yarım bırakmıştı. Yaşayamadan tükenmişti. Sevgiye doyamamış, merhamet görmemişti. Belki de hiç gerçekten sevilmemişti.
Onu kimse merak etmemişti. Ardından koşan olmamıştı. Belki annesinin sesi eksikti kulağında. Belki çocukluğunda duyduğu şarkılar geri gelmemişti. Belki de bir sabah uyanıp yeniden başlamak için gücü kalmamıştı.
Gökyüzü kararmıştı. Güneş görünmüyordu. Kuşlar susmuştu. Rüzgâr durmuştu. Nehir ise hâlâ akıyordu. Sessizce, kararlı bir şekilde.
Fırat her şeyi biliyordu.
Çünkü o gün kader, o kıyıya kanla yazılmıştı.