TAKİP ETTİĞİ KİTAPLAR
tamamlandı 3a önce tamamlandı TÜM DEVRAN DÖNÜNCE
@isotluyazarimm
Okuma
842
Oy
94
Takip
12
Yorum
3
Bölüm
22
Gizlilik ve tehlike, bir ajanın hayatının kaçınılmaz parçalarıdır. Devran Gür, sadece adıyla bile efsaneleşmiş bir isimdir. Kimse onun gerçekte kim olduğunu bilmez. Halk onu erkek olarak tanır, ancak gerçek kimliği bir sırdır. Zekası, cesareti ve soğukkanlılığı ile Devran, herkesin aradığı kahraman ama kimse onun içindeki karanlık dünyayı göremez. Bir gün, adı tüm dünyada yankılanacak bir film yapılır: “Yıldızların Altında”. Ama filmde Devran’ı, halkın gözünde oluşturulan sahte bir kahraman olarak görürüz. Gerçek Devran’ı ise kimse tanıyamaz. Filmde, Tuğrul Ak tarafından canlandırılan karakter, halkın sevdiği, idol haline gelmiş figürü yansıtır. Ama Devran, arka planda kalmaya karar verir ve gizlice galaya katılır. Ne var ki, bu gece yalnızca bir başlangıçtır. Devran, Tuğrul’un aslında bir ajan olduğunu keşfeder ve aralarındaki gerilim artmaya başlar. İki ajan, birbiriyle tezatlık içinde, aynı görevde birleşirler. Ama aralarındaki güven kırılmaya başladıkça, bir aşk doğar. Düşmanlık, gizli bir çekime dönüşürken, Devran ve Tuğrul’un kaderi birbirine bağlı olacaktır.
tamamlandı 2a önce tamamlandı Safir'in Keskin'i
@buketg09
Okuma
22.28k
Oy
3.45k
Takip
100
Yorum
150
Bölüm
34
Tüm yeraltının Keskin`i iken sadece Safir`in Keskin`i olacağını o bile tahmin edemezdi...
tamamlandı 3a önce tamamlandı Kod adı: Aşk-ı Savaş
@sennvebenn_1
Okuma
34.8k
Oy
2.73k
Takip
147
Yorum
148
Bölüm
42
karnımdaki ağır sıcaklıkla birlikte nefesim kesildi. Gözlerimi ilk önce adama daha sonra karnıma çevirdim. Adamın elindeki bıçak karnımı delmişti. Çığlık atmak istiyordum. Nefes bile alamıyordum oysaki. Adam bıçağı sertçe çıkardığında derin acıyla elimi karnıma koydum. Belim büküldüğünde gözlerim bulanıklaştı. Başım dönüyordu. Yere düştüğümde adam üzerime çıkıp bıçağı iki eliyle kaldırdı. Bıçağı kalbime indireceği sırada son gücümle kollarını tutup çığlık attım. Gücüm bitiyordu. Kollarım yere düştüğünde adam üzerimden hızla savruldu. Boğuk sesleri duyabiliyordum. Elim karnıma gittiğinde parmaklarımın arasından sızan kana baktım. Kafamı sol tarafıma çevirdiğimde Mert`in adamı öldüresiye dövdüğünü gördüm. Gözümden bir damla saçlarımın arasına karıştı. "Mert..." Kısık çıkan sesimle Mert durdu. Nefes nefese gözlerini bana çevirdiğinde gözü karnıma kaydığında dudakları şaşkınca aralandı. Zorlukla yutkundum. "Mert," Adamı bırakıp hemen yanıma geldi. Saçlarımı okşarken bağırdığını duydum. "Doktor! Buraya bakın çabuk!" Gözlerim kararıyordu. Dolu gözlerle bana baktı. "Güzelim, sakın. Sakın kendini bırakma. Beni bırakma, istersen ömrüm boyunca yüzüme bakma ama gitme yalvarırım!" Saçlarımdan ve yanaklarımdan öptü. Cevap vermek istedim. `Seni nasıl bırakırım ki?` demek istedim. Diyemedim. Gözlerim kapanırken son göz yaşım Mert`in eline damlayıp ıslatmıştı. Son hissettiğim, dudaklarımdaki sıcaklık olmuştu.
tamamlandı 3a önce tamamlandı Buğday Tarlası
@kaner_lavender
Okuma
12.31k
Oy
1.05k
Takip
79
Yorum
170
Bölüm
51
Gazeteci Fidelya Soykan, ilgi çekici haber arayışındayken işler ters gider. Devlete karşı konsey ile alakalı önemli bilgilere çoktan şahit olmuştur. Fidelya olayı daha sindirememişken izlendiğini farkeden teröristler bulunduğu yere, Midyat’a, saldırı düzenlerler. Amaçları o kadını kaçırıp ne haltlar karıştırdığını öğrenmektir. Tabi ülkelerini korumak için canı pahasına savaşmaya hazır olan Türk askerlerinden Gölge Timi’de o gün, oradadır. Gölge Timi komutanı Yüzbaşı Turan Kaner ise Fidelya Soykan’ı sonuna kadar yaşatmakta kararlıdır.
tamamlandı 5a önce tamamlandı Karanlığı Seçmek
@hanilyys
Okuma
17.29k
Oy
897
Takip
74
Yorum
27
Bölüm
40
!Wattpad`da 500.000 okunan kitabım artık burada da sizlerle! Bir avukat düşünün ama normal sıkıcı bir avukat değil illegal işleri yapmayı çok seven bir avukat büyük hayalleri olan tuttuğunu koparan bir kadın Onun hayattı mükemmel değil ama kendi yaptığı işlerin mükemmel olduğunu düşünüyor bu işler bir gün onun için bir felaket olacak Oldukça ciddi bir adam bu mükemmel kadını tamamlayacak ama o zamana kadar yaşadıklarını kadın kaldırabilecek mi? Peki sonradan hayatına giren bir prens bu mükemmel kadını ciddi adamdan koparabilecek mi? Son soru bu hikayede masum olan biri var mı yoksa hepsi mi çok bencil?
tamamlandı 2a önce tamamlandı GEÇMİŞİN SIRRI
@yolculuk
Okuma
9.81k
Oy
4.5k
Takip
53
Yorum
4.85k
Bölüm
64
Geçmiş de saklı sır gibi bir ölüm, Aşk herşeyi düzeltebilirmiydi? Geçmişin acılarını unutturup, Gelecekteki kötülükleri engelleyebilir mıydı? Peki Aşk nasıl bir duyguydu? Zeynep elini kalbine götürdü, orada belki de ilk aşkı Özgür`ü aradı, eskisi gibi neden heyecanla atmıyordu kalbi, haklı mıydı yani Alpaslan, ne demişti Alpaslan; ""İstediğin kadar kaçmayı dene sen benim kaderimsin ben de senin""
tamamlandı 1a önce tamamlandı ZERDA DANSIM AŞK GETİRDİ / yarı texting (+16) Yazar:Zeyna Özcan
@zynaozcn12__
Okuma
104.99k
Oy
4.52k
Takip
222
Yorum
414
Bölüm
73
Ahh Mardin , güzel ve tarih kokan şehrim , midyatım berdel ve töreleriyle ünlenmiş ağaların soylarının devam ettiği şehrim Ben Zerda Mardin Midyat doğumlu Zerda sizlere abimin kız kaçırmasıyla benim ilk goruste aşık olduğum ama berdel gittiğim adamla hikayemi anlatacağım
tamamlandı 6a önce tamamlandı QUERENCİA
@kalptekihikayeler
Okuma
62.35k
Oy
3.32k
Takip
146
Yorum
274
Bölüm
31
√TAMAMLANDI√ Ailesinin zulmünden kurtulmak için hiç tanımadığı çocuklu bir adamla evlenen Meyra. Hiç tanımadığı bir kızla gözlerindeki masumluğu gördüğü için ve oğluna anne olsun diye evlenen Agah. Sizce mecburi sebeplerden bir araya gelen çift birbirlerine karşı birşey hissedecek mi? Ya küçük Asaf hiç bilmediği anne sevgisini tadabilecek mi?
tamamlandı 5a önce tamamlandı nefretten aşka
@zeeynepdebbas_1.90
Okuma
65.32k
Oy
2.31k
Takip
243
Yorum
247
Bölüm
24
berdel ile zorunlu bir şekilde evlenilmeye mecbur tutulan bir kadın ve aşiret ağası olan ağanın hikayesi
devam ediyor 6a önce güncellendi ASAFZADE GÜZELİ ( BERDEL)
@aytengul
Okuma
7.72k
Oy
316
Takip
598
Yorum
18
Bölüm
1
Ben Şevval. Henüz on altı yaşındayım ama yaşadıklarım, omuzlarıma yaşımdan büyük yükler yüklemiş durumda. Annem öldüğünde, sadece on yaşındaydım. O gün bugündür, evimizde ne düzen kaldı ne de huzur. Annemin ardından, babamın üzerine kuma olarak gelen Hanife kadın, beni hiçbir zaman sevmedi. Bunu biliyorum, hissediyorum. Oysa annem... Annem bambaşkaydı. Annem ince uzun boylu, yüzünde her zaman bir bahar esintisi taşıyan, kocaman yürekli bir kadındı. Saçları koyu kestane, gözleri zümrüt gibi parlayan bir yeşildi. Abilerime düşkündü; başlarına bir şey gelecek diye gözüne uyku girmezdi. Bizimle güler, bizimle ağlardı. Annem, evimizin kalbiydi. Ama şimdi... O kalp durmuştu. Hanife kadın bambaşkaydı. Soğuk, otoriter ve hep hesap kitap içinde biriydi. İşin doğrusu, bu evde kimsenin ondan hoşlandığını sanmıyorum, ama babam sessiz. Belki annemin yokluğunun ağırlığı altında eziliyor, belki de buna boyun eğiyor. Ama benim, asla boyun eğesim yok! Yine çağırdı beni. “Şevval! Gel ortalığı toparla!” diye seslendi salonun bir köşesinden. Sesindeki buğulu ton, her zamanki gibi mideme bir yumruk gibi oturdu. Oysa ortalığı kimin dağıttığı belli; kızlarıyla, gelinleriyle sabahtan akşama kadar oturup dedikodu yapar, her yanı karmakarışık ederler. Ama iş temizliğe, düzenlemeye gelince iş hep bana kalır. Neden onlara söylemez? Neden hep ben? Bilmiyorum. Ya da biliyorum ama kabul etmek istemiyorum. Çünkü benimle uğraşmaktan, bana yük olmaktan keyif alıyor. Ayağa kalktım. Hızlıca salona yöneldim. Yerlerde, halının üzerinde çay bardaklarının izleri, tabakların dökülen kırıntıları vardı. Pencereler, günlerdir silinmemiş gibi kir içindeydi. Derin bir nefes aldım. “Yapacağım,” dedim kendi kendime, “Ama bir gün bu evden çıkıp gideceğim ve hiçbir şey beni geri getiremeyecek.” Bir köşede, yavaşça yere çömelip camları silmeye başladım. Ellerim çalışıyordu ama zihnim annemdeydi. Annem olsaydı... Şimdi yanıma oturur, belki de sessizce saçlarımı okşardı. Gözlerim doldu. Ama ağlamayacaktım. Hanife kadın gözyaşlarımı görse, bunu bile bir zafer sayardı. Son camı sildiğimde bir nefeslik mola verdim. Salondaki sesler kulaklarımda uğulduyordu. Kendi aralarında konuşuyor, arada dönüp beni işaret ediyorlardı. Ama duymuyordum artık. Annem gibi olmayı hayal ettim bir an. Güçlü, sevgi dolu, kendi ayakları üzerinde duran bir kadın... Belki bir gün... Ama o gün çok uzak gibi görünüyordu.
Loading...