CİNAYETLERİ BÜRO AMİRLİĞİ

Açıklama yazdım ya

“Adaletin iki farklı yüzü, geçmişin aynı aynasında karşı karşıya geldi.” Bir tim amiri. Sert, disiplinli, kayıplarla örülmüş bir sessizliğin içinde yaşayan bir kadın. Bir savcı. Hayatı kurallarına göre oynayan doğruyu bulmak için kendi sınırların zorlayan bir adam. İlk bakışta birbirine uzak, ayrı dünyaların insanları. Ama bir dosya... Her şeyi değiştirdi. Zorunlu başlayan iş birliği, zamanla kişisel bir yüzleşmeye dönüştü. Her ipucu, onları sadece davanın değil, kendi geçmişlerinin de kapısına götürdü. Hiç bilmedikleri bağlar, unutulmaya yüz tutmuş acılar ve bastırılmış anılar… Birbirlerinden uzak durdukça, kader onları aynı çizgide yürümeye zorladı. Bir yanda çözülmesi gereken bir suç, diğer yanda içlerinde yıllardır susturdukları gerçekler. Bu hikâyede sadece adalet değil, vicdan da sorgulanacak. Çünkü bazen en karmaşık dosya, insanın kendisidir.

İki arkadaşi ile birlikte yaşıyan Zelia polisiye olaylara ve cinayetlere çok meraklıdır bakalım bu merakı başına neler açacak

Tanrının kullarından özenle seçilen birkaç kişinin kurduğu grubun cinayetin peşine düşmesi anlatılmıştır.Lakin onların bilmediği bir şey var.Katilin grubun içinden çıkması...Ihanet duygusu hem okuru hem de karakterleri hırçınlaştırıyor.Sizde bu yolculukta gruba eşlik etmek ister misiniz?Buna hazır mısınız?

Bazı gerçekler görünmezdir, bazı zincirler bedeni değil ruhu esir alır. Zihne hükmetmek... olmuyordu. Yanlış doğru, doğru yanlıştı. Ayçiçeğinin güneşe değil, aya dönmesiydi bu. Vatanına aşık bi kızın, bilinçsiz ihanetiydi bu. Delirmek mi? Az kalırdı. ●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●● Aylin Ahsa, özgürlüğü küçücük yaşta elinden alınandı. Bedensel bi esaret değildi bu, zihninin tutsağıydı. Beyin ondaydı, düşünce ondaydı. Onlara hükmedense bir başkasıydı. Korkuyordu, deli gibi korkuyordu. Zarar vermekten, yakıp yıkmaktan korkuyordu. ●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●● Altay, adı gibi dimdikti. Göğüs geren, kollayandı. Sevdikleri için kendini hiçe sayandı. Altay, mücadele demekti. Hayatını adadıkları vardı. İzin vermezdi, sevdiklerinin yıkılmasına izin vermezdi. Vatanına zarar verilmesine izin vermezdi. Aşıktı o, herşeyden önce dalgalanan albayrağa. ●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●● Yolları kesişti bu iki gencin. Kendilerinden önce vatan için. Savaştıkları bir başka ülke miydi? Hayır. Zihindi... Sanki koca bi okyanusta tutsak kalmışlardı. Kurtulmak içinse nice fedakarlıklar yapılacaktı. Bazı hikayeler... en karanlık sona mahkumdu.

Cinayet ne demekti ki ben suçsuzum.

Kız kardeşinizin ölümü sizi korkunç kara deliklere itmişti. Hemde ailenizin ölümünden sonra ama artık tek ölen kardeşiniz değil. Yeni bir iş ve yeni bir hayat size iyi geldi ama...

Bir polisiye romanı...

Bir kızın ablasıyla tartışması sonucu evden giden ablasının ve köydeki Bir gurup çocuğun kaybolması sonucu annesinin kıza yani eley `ı suçlaması sonucunda elay`ın polis olması ve köyde tekrardan bir gurup çocuğun kaybolması nedeniyle geri dönmesi ve olaylara el atması

Kusursuz işlenmiş bir cinayeti çözmek ne kadar sürer? Her detayında farklı bir olay ortaya çıktıkça davayı üstlenen polis ve aslında suçlu olmasına rağmen suçlu olmayan katil nasıl bir durumun içine girecek? Polis ya davayı kapatıp cinayeti örtbas etmeye karar verirse bu hikaye nasıl devam edip bitecek?

Canım istedi yazdım Oku okuma umrumda deyil Biraz polisiye biraz ronman olucak

Oregon`un derinliklerindeki gizemli bir ormanda kamp yapan üç genç arkadaş, Nick, Noah ve Chris, beklenmedik bir maceraya atılırlar. Eski bir haritayı takip ederek buldukları terk edilmiş bir kabin, onları geçmişin karanlık sırlarına götürür. Kabinin altında gizli bir mahzen bulurlar ve meraktan içeri girerler. Ancak mahzenin kapısı beklenmedik bir şekilde kapanır ve kendilerini karanlık ve nemli bir ortamda hapsolmuş bulurlar. Mahzenin duvarlarında eski yazılar ve semboller vardır. Bu semboller, yerel bir Kızılderili kabilesinin efsanelerine işaret eder. Efsaneye göre, mahzenin altında güçlü bir büyü gizlidir ve bu büyü, yanlış ellere geçerse büyük felaketlere yol açabilir. Mahzende kapana kısılan gençler, hem fiziksel hem de zihinsel olarak zorlu bir sınav verirler. Kısıtlı kaynaklarla hayatta kalmaya çalışırken, aynı zamanda mahzenin sırlarını çözmeye ve kurtulmanın bir yolunu bulmaya çalışırlar. "Karanlıkta kaybolmuş gibiydik, ama birbirimizi asla kaybetmedik."

Kitap açıklamam Suan baska cihazda en yakin zamanda atmaya çalışıcagim.

hAXKJLaxkjhxjhVAXJHHkjxvcKXBÖJcvXVLjhxgljhg

Dedektif Nola`nın hayatı, artık kapanmak üzere olan küçük ofisinde aldığı son dosyayla geri dönülmez bir yola girer. Boş sokakta karşısına çıkan bir çocuğun verdiği zarf, onun kaderini belirleyecektir. Zarfın içindeki para transfer fişleri, kanlı fotoğraflar ve şifreli kodlar, şehirdeki büyük bir mafya ağını işaret etmektedir. Nola, ailesinin ve toplumun "kadın işi değil" diyerek küçümsediği dedektifliğiyle bu defa yalnızca bir dava değil, kendi varoluşunu da kanıtlamak zorundadır. Her ay aynı gün, aynı miktarda gönderilen şüpheli paralar... Sahte kimlikler, tek işlem yapmış paravan şirketler ve ardında sadece bir isim bırakan fişler: Lorenzo. Şehir efsanesine dönüşmüş bu mafya lideri, Nola’nın karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Ama Nola kolay lokma değildir. Yumruk yemeyi bilir. Ama daha da iyi yumruk atar.

Siz bir avukatsiniz ve bir mafyaya zamanla aşık oluyorsun

okulda asıl ruh gibi görülen kızın ruhu temizlenebilir mi? olabilir... peki bunu bu olaya adamış bir katil yapabilirmi?

Dedektif Acar ve yardımcısı Pelin çözülmesi zorlu bir cinayeti çözmek üzere Diyarbakır`a doğru yola çıkarlar. Dedektif Acar bu cinayeti aydınlata bilecek mi? "Lina" nın yazarından yeni bir polisiye

Elçin savcılık görevine başladığı ikinci günde bir kadının cinayet dosyasını alarak hayatında ki en trajedik olayı yaşayacağını bilemezdi…

Altı kişilik bir arkadaş grubu, üniversitenin ilk yılında birlikte kampa gider. Kamp ateşi etrafında oturup sohbet ederlerken yanlarına tanımadıkları bir kız gelir. Kız, onlarla oturmak istediğini belirtir ve grup da memnuniyetle kabul eder. Ancak zaman ilerledikçe kızın davranışları tuhaf ve rahatsız edici bir hal almaya başlar. Sonunda grup, gece olunca uyumaya karar verir ve çadırlarına geçer. Kız da onların yanında kalacağını söyler. Ancak gece bir anda çığlık sesiyle uyanırlar. Kamp ateşinin yanında kızın ölü bedeni yatmaktadır. Grup, kızı gömer ve olayın üzerine bir şeyler örtmeye karar verir. Ancak bir yıl sonra her biri aynı notu alır: "Yaptığınız şeyi biliyorum..."

Kitap yazmaktan hiç bi zaman bıkmayın

Antalya’nın Varsak Mahallesi... Ne deniz var bu sokaklarda, ne tatil. Burada hayat gri, burada sırlar kirli. Ve on gündür her sabah, aynı şey oluyor. Bir çöp konteynırında bir ceset. Dilsiz. Sahipsiz. Sebepsiz. Mahallede kimse konuşmuyor. Herkes bir şeyler biliyor ama susuyor. Çünkü ya o konteynır bir gün onların evinin önüne konulursa? Ya sıradaki kurban kendileri olursa? Bir kadın başkomiser bu sessizliği bozmak için mahalleye adım atıyor. Ama bilmediği bir şey var: Bazen çöpten çıkan şey sadece ceset değildir... bazen geçmişin, bazen de kaderin ta kendisidir.

Geçmişi bilmediği sırlarla dolu olan Dündar Yavuz Üzümcü,başarılı ve deneyimli bir komiserdir.Bir gün Dündar uzun soluklu bir göreve çıkar ve görevde ona Binbaşı Ece Palandöken eşlik eder.İki karakterin içinde olduğu bu zorlu görevde aralarında istemsizce bir çekim oluşmaya başlar. İki karakterin çıkmış olduğu görev bitince ise Dündar hiç bilmediği geçmişinin peşine düşmek zorunda kalır.

Otel de geçen olaylar silsilesi sonucu işler hiç polislerin istediği gibi gitmeyecektir ve cinayetler ardı ardına geliverir kimin hangi sebepten insanları katlettiği ise kocaman bir soru işaretidir ...