Üniversite 2. Sınıf öğrencisi olan Alya bir gün okul çıkışı evine gitmek için otobüse biner fakat bu otobüs normal durakların dışında farklı bir yola sapar o anda bütün hayatı alt üst olan Alya 5 katille beraber aynı evin içinde yaşam mücadelesi verir…

“Kiraz’ın hayatı, sevginin, acının ve umutların mahallesinde şekilleniyor. Yılların yükü altında ezilen bir kızın, yıkılmış bir ailenin ve gizemlerle dolu bir aşkın hikayesi… Sessiz çığlıklar, unutulan anılar ve kırılan kalpler arasında, gerçek sevgi her şeye meydan okuyacak.” Onu canından çok seven mahalleabisi

Acılarını kalbine gömmüş ve birdaha asla açılmaması için üstüne dikiş atmış ama dikişin izi kalbinin tam ortasında kalmış

Güneş doğduğundan beri annesini teyzesi olarak bilir taki dayısı gelip bütün gerçekleri anlatana dek… Dayısı ve Güneş’in çıktıkları bu yolda araya aşk da girince işler iyice karışır.

Seni bulduğum Şehir -özet- Ezgi Akarsu en yakın arkadaşı Nazlı ile Ankara’dan Kayseri’ye bir yolculuk yapar. Ezgi yolculuktan önce kendisini çok etkileyen bir rüya görür. Az kalsın arabanın altında kalıyordur fakat birisi onu son anda kurtarır. Rüyada onu kurtaran kişiyi göremese de çok merak eder. Kayseri’ye vardıklarında rüyasını bu sefer gerçekten yaşar ve kendisini kurtaran kişiyi görür. Akif Bora Çalışkan onun kurtarıcısıdır ve Ezgi onun yeşil gözlerine ilk andan vurulur ama anlamaz. Daha sonra yolları ayrılır ve Nazlıya birlikte Nazlı`nın teyzesine giderler. Hayat tesadüfleri sever ki, onu kurtaran ve gözlerine hayran kaldığı adam en yakın arkadaşının kuzeni çıkar ve hikayeleri böylece başlar.

Gökyüzü bizim için değil, bizim dışımızdaki her şey içindi. Savaşımız, sadece bulutları delmek değil, içimizdeki boşluğu doldurmaktı. Bizim için uçmak, kanat takmak değildi. Gökyüzü, düşmeye mahkûm birer gölge gibi üzerimize çökmüştü.

Umayın yeni kazandigi üniversitede hayatına yeni kişiler girer ve bu onun hayatını değiştirir... ♡ WhatsApp kanalimin adi: Sunny_books🎀

Yeni yazmaya başladım destek olup yorum yaparsanız sevinirim

Alara kötü dönemlerden geçerken beklenmeyen bir anda ışık gibi birisi girer dünyasına.. Ancak Alara`nın sağlığı mı?, Hayalleri mi? yoksa hayatının aşkı mı? Risk almayı seven bir insandı ancak hepsini yürütemezdi.

Asel ailesi tarafından terk edilmiş bir kızdır. En yakın arkadaşına sığınır, hayatın acıları içinde güçlenir. Günlerden birgün bir mafyanın babası gelip aseli alır ve en yakın arkadaşı ve onun ailesi bir şey diyemez. Ama baran ona işkence çektirmek yerine onla evlenir.

Kitap 7 kişinin bir anda bir araya gelmesi ile başlar ama bu 7 kişi nasıl bir araya gelir bir araya geldikten sonra nolur

Bir insan ya ölüm olurdu ya da yaşam. Ya kötü olurdu ya da iyi. Ama her ne olursa olsun kendini bir yere ait hissederdi. Peki ya kendini bu dünyaya ait hissetmeyenler... Onların yeri neredeydi? Ben hem ölümdüm hem yaşam. Hem iyiydim hem kötü. Ya da hiçbiri. Ben hiçbir şeydim. Bir uçurumdan aşağı düşüyordum ama yere çakılmıyordum. Ölümle yaşam arasındaydım. Ait olduğum bir yer yoktu. Doğrusu ben daha kendimin varlığından habersizken bir yerim olmasını bekleyemezdim. Ben hayatımı uzaktan seyreden bir yabancıydım. Peki ya şimdi? Ben kardeşim Lizge`nin cinayetinden sonra hayatımı benimseyebilmiş miydim? O gün, Lizge`nin ölüm günü tanıştığı dört kişinin Karya`nın hayatında nasıl bir yeri olcak? Bir yeri olabilecek mi? Karya bu dört kişini hayatında ne olacaktı? Dört kişi Karya`yı ya ölüme ya yaşama götürecekti. Peki ya hem ölüme hem yaşama sürüklenirlerse? Bugün belki farklı yerlerdesiniz, farklı havayı soluyorsunuz ama unutmayın aynı gökyüzüne bakıyorsunuz.

Tek bölümlük kısa bir hikayedir aşklarım . 🫶🥹 Sevda kuşu ...

Liva Nur yaşadığı geçmişin izlerini üzerinden atamaz ve konuşamadığın için genel olarak dışlanan bir kızdır. Bir gün kader onun karşısına Tamer’i çıkarır fakat ikisine engel olacak biri vardır.

Bir çift ayakkabı raket sesine karışır, bir çift eldiven kalbin çarpışma ritmini belirler.

"Hayatı altüst olmuş, kimsesiz bir kadın... Ve onu zorla kızına bakıcı yapan, karanlık sırlarla dolu tehlikeli bir adam. Esaret mi, yoksa beklenmedik bir kader mi? Birbirine tamamen zıt iki dünya, nefes kesen bir hikâyede çarpışıyor. Ancak bu hikâyede kim gerçekten tutsak, kim gerçekten özgür?"

Bir bakışla başlayan o sarsıcı hikâyenin, bir ömre nasıl saplandığını hiç yaşadınız mı? Gönül Sarmaşığı, Alâ ve Barlas’ın kaderle inatlaşan tutkulu ve yaralı hikâyesi. Bu aşk, kalbinizin kıyısına kök salacak.

Annesinden kalan eski bir defter… Suskun bir geçmiş, saklı bir aşk, yarım kalmış hayaller ve karanlık bir sır... Mahinur, annesi Canan`ın defteriyle yüzleştiğinde sadece onun hikâyesini değil. Zorla susturulmuş bir genç kızın, özgürlüğü için verdiği mücadeleyi okuyacaksınız, kalbiniz bazen kırılacak bazen de umutla çarpacak. Aşk, suskunluk, terk ediliş ve direnmenin romanı. Geçmişin yankısı, bugünün çığlığı olabilir mi?

(Aşiret kurgusu) Avlu`nun duvarına yaslanmış, sigarasını çiğerlerine çekip bir ölü gibi çıkan dumanları arasında siyah gözleri uzaktan gözlerime tutundu. Her şey, oydu. Zorla evleneceğim adamdı. Rüzgarın yönü hep değişir. Kader ipliğini bağlandı parmaklarımıza. "Kim bilir. Çark her zaman döner." Ayna gibiydi. Lakin bakmak, ona böyle bakmak bağımlılık yapan maddeler kadar çekiciydi. "Kaldıramıyorum, gururum önümde öldü. Kendime kalmadım ben." "İçimde sönen kelebekleri kafese koyma. Bırak gideyim, bir silah ver öleyim." Kara gözleri kadar karanlık sesi kalbimi titrertti. "Bana kal. Benimle savaş." "Yaşanmış birşeyler olarak kalsın bizim ki. Kısa sürsün ama yaşansın."

"Adımı neden Leyal koyduğunu hiçbir zaman anlamamıştım babacığım, ta ki tabutunun polisler tarafından taşındığını görene kadar... Şimdi elimde senin de kanının bulaştığı bayrağımızı tutuyorum. Ağlamaktan gözlerimde yaş kalmayana kadar ağladım. Dünyada tutunduğum tek insanı yani seni de toprağa verdim. Şimdi bana verdiğin ismi layığıyla taşıyorum. Leyal... Gecenin ta kendisi." & Şehrin gölgelerinde hüküm süren Miran Demirkan, soğukkanlı zekâsı ve acımasız stratejileriyle yeraltı dünyasının en tehlikeli ismi. Her hamlesi hesaplı, her zaferi kanlı. Fakat bir hata, yıllardır ördüğü imparatorluğun temelini sarsacak bir intikam ateşini yakar. Leyal Kara, babasının ani ve esrarengiz ölümüyle baş başa kalan genç bir kadın. Acısıyla hayata tutunmaya çalışırken, tanıdıklarına sızan bir ismin gölgesinde gerçekleri arar. Bu arayış, onu Miran`ın soğuk koridorlarına kadar sürükler. İntikam duygusuyla dolu Leyal ile kimliğini gizleyerek hayatına sızan Miran`ın yolları, tutku ve güvensizlik arasında keskin bir çizgide çarpışır. İki ruh, affetmenin ve affedilmenin ne demek olduğunu keşfederken, ihanetin bedeli yükselir. Sadakatin test edildiği, aşkın en kirli gölgelerde yeşerdiği bir dünyaya adım atmak isterseniz sizi bekliyorum. Tüm hakları saklıdır.

Ortaokuldan beri arkadaş olup sürekli kavga eden Ece ve Alaz`ın hikayesi ~En Güzel Aşklar Nefretle Başlar

ailesi tarafından red edilip yurda verilen ateş mafya olur bası belaya düşer ve sorguya çekilir sorguda tutuklu yargılanır ve ona bir avukat verilir ateş herleyden habersiz avukatını beklerken eski aşkı ve yurt arkadaşı onu savunmak ıcın içeri girer ateş onu tanır ama alev kursal onu tanımaz ateş bozuntuya vermez ve ilk defa tanışıyormuş gibi yapar oturular konuşurlar avukatlığını yapar.

GülBeyazdım ben. Dışım bir kar tanesi kadar beyaz, insanların bakışlarından dolayı içim bir buz parçasıydı. İğrenirlerdi benden insanlar. Kalplerinin içinde ne kadar kin ve nefret varsa bana boşaltırlardı. Sonra bir gün bir şey oldu. İçimdeki buzlar yavaş yavaş erimeye başladı. Onun yerine bir sıcaklık usul usul vücuduma akın etti. Ben daha ne olsuğunu bile anlayamadan kapılıvermiştim. (Kitabın kapağı pek olmadı gibi düşünüyorum ama şimdilik dursun bakalım. Keyifli okumalar)

Bu kitap belkide bütün okurlarıma umut olacaktır okurken kalbinize işleyeceğine o kadar eminim ki.. 🥹🫶

Almina, hiçbir zaman kendine ait bir hayata sahip olmadı. Ailesinin sessiz evinde bastırılan hayalleri, kendini kanıtlamak zorunda kaldığı kalabalıklar, bir türlü susmayan geçmişi… Herkes ondan güçlü olmasını beklerken, kimse onun ne kadar yorulduğunu göremedi. Bir gün, Almina geçmişten kaçmak yerine ona bakmaya karar verdi. Kalbinin en kırık yerlerinden ışık sızabileceğini, yeniden başlamanın utanç değil cesaret olduğunu öğrendi. Bu hikâye, kaybolmuş bir kızın kendini bulma yolculuğu, kırık bir kalbin yeniden atmaya başlaması, ve zamanı yakalamak için atılan en cesur adım hakkında.