Bir dokunuş… bazen hayatın yönünü değiştirecek kadar güçlü, bazen en büyük sırrınızı ortaya çıkaracak kadar derindir. Ayşıl için başarı, disiplin ve mükemmeliyet bir yaşam biçimiydi. Sert adımlarıyla zirveye tırmanırken, karşısına çıkacak hiçbir engelin onu durduramayacağına inanıyordu. Ta ki Göktuğ hayatına girene kadar…

Herşey bir yıldızın kaymasıyla başladı

♟️ “İntikam, sabır ister.” Dünya bir satranç tahtasıydı ve insanların çoğu da birer satranç taşı… Kimi piyondu, kimi vezir, kimi kaleydi, kimi fil… Kimi ise Şah’tı ve Şah yenilirse oyun biterdi. Ben henüz Şah değildim. Vezir de… Piyon olamayacak kadar iyi biliyordum bu oyunu ancak kale gibi açık ve düz de sayılmazdım. Satranç tahtasının gizli kahramanıydım ben. Asiye Bolat’tım. Kalender mahallesinin Asi’si… — Ailesini yok eden bir mafya liderini bitirmeye yemin etmiş olan Asiye Bolat, sevdikleriyle birlikte çıktığı intikam yolunda herkesi ezip geçmeye kararlıdır. Ancak hissedebileceği bütün güzel duyguları kapının dışında bırakarak girdiği Soykan yalısında, daha önce hiç tatmadığı duygularla tanışacak; yıllardır içinde büyüttüğü intikam ateşi ve imkansız aşkı arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır.

Seni öldürmesi gerken bı mafya sana aşık olur ve seni öldürmez

Herkesin hayatında görünmeyen çizgiler vardır; kimisi sınırları belirler, kimisi ise keşfedilmeyi bekleyen yollar çizer. Bu hikaye, o çizgilerin ardında yatanları anlatıyor. Kaan, üstün zekası ve yetenekleriyle herkesin hayranlığını kazanmış genç bir mühendislik öğrencisi. Ancak başarı ve hayranlık, ardında görünmez çatlaklar bırakabilir. Bir yanda yaşça büyük ve sırlarla dolu Derya, diğer yanda yasak aşklar ve tutkularla dolu bir serüven... Kaan’ın hayatında her seçim bir ipucu, her adım bir bulmacadır. Bu kitap, insan doğasının karmaşıklığını, arzuların sınır tanımadığını ve çizgilerin asla göründüğü gibi olmadığını anlatıyor. Belki de gerçekleri öğrenmek için sınırları aşmak gerekir. Hayatın saklı çizgilerini görmeye hazır mısınız?

Ateş Levis ve Lavin Arven Aşık olmak çok korkunç ve karanlık bir girdap gibi bu karanlık girdap tek seferliktir. Ancak sevdaysa ölene kadar hatta öldükten sonra bile devam eder...

‘’Orada durma öyle, içeri gir Şekerpare.’’ İçeri girip arkamdan hızlıca kapıyı kapatırken ne yapacağımı bilemez haldeydim. Masasının etrafından geçip koltuğuna oturdu. Kafasıyla masasının önündeki sağ ve solunda bulunan koltuklardan soluna geçmemi işaret etti. Yavaşça yürüyüp koltuğa oturdum, her hareketimi dikkatlice izliyordu. Benim gibi hafif çekik gözlere sahipti. Fazla keskin ve dikkatli bakıyorlardı. Yüzünü inceledim. Kemikli yüz hatları, siyaha yakın gözleri ve sol kaşının biraz üstünden başlayarak elmacık kemiklerinin tam altında biten keskin bir bıçak darbesi izi. Kimileri bu gibi izlerden nefret ederken, kapatmak için bin bir farklı yollar denerken, bu iz ona çok yakışıyordu. Arman Kozan yakışıklı değildi. Arman Kozan fazla tehlikeli yakışıklılıkta bir maskeye sahipti. Arkasına yaslandı ve başını hafifçe yana yatırıp gözlerimin içine baktı, ‘’Nereden başlamalıyız?’’ Benim nefesimi kesmekle Bayım. //

Derin mavi sezer ,en yakın arkadaşı Baran’ın kaybolduğu gün yaninda görülen son kişiydi.Bu kayıp Derin’in ve arkadaşlarının hayatını temelinden sarsarken hayatlarına dahil olan bir yabancı tüm taşları yentinden oynatacaktır

2 kaçak düşünün ve 2 liseli kız en fazla ne olabilir ki?

Demir dedikleri adam,tam karşımda bütün göz alıcılığı ile duruyordu... ``Yeni evine,ailene ve hayatına hoş geldin Duru Saraca.`` Gelen cesaret ile olduğum yerde doğruldum ve bulunduğu masaya doğru ilerledim.Masanın önüne geldiğimde ,ellerimi iki yana yasladım ve ona doğru eğildim, ``Demir dedikleri adam sen olmalısın...Ayrıca açık konuşmak gerekirse ben pek hoş bulmadım.`` -Merhaba sevgili okurlarım! Yeni hikayem ile karşınızdayım,bir hatam olursa yorumlarda belirtmenizi isterim. Hepinizi çok seviyorum,iyi okumalar dilerim.-

Haftalardır, evinin kapısına kuru gül bırakılan Güldeste... !! BU KİTAPTA ARGO, KÜFÜR VE ŞİDDET GİBİ ÖGELER BULUNMAKTADIR. BUNUN BİLİNCİNDE OLARAK OKUYUNUZ, EĞER RAHATSIZ OLUYORSANIZ OKUMANIZI TAVSİYE ETMEM!

Selin İçel: Siz polis değil misiniz? Mustafa Denizoğlu: Değilim. Selin içel: Nasıl ya? Mustafa Denizoğlu: Komiserim.

Adıyla bilinen değil saygıyla anılan Baran Kılıçer geçmiş zamanda annesinin zoruyla bir evlilik yapmak zorunda kalmıştır. Baran Kılıçer geçmiş zamanda annesinin aşık olduğu adamın kızını sevmiştir birbirini tutkuyla seven iki genç aşklarını birbirlerinden saklamaktadırlar. Günün birinde kader onları bir hastane odasında tesadüfen tekrar buluşturmuştur. Ertuğrul ailesi ile husumetli olan Kılıçer`lerin en büyük varisi Ertuğrul ailesinin babasından intikam almak için büyük bir plan gerçekleştirecektir. Adamdan intikam alabilmek için hem de ailesine karşı koyabilmek için adamın kızını bedel olarak kendine alır.

Başının annesini öldürdüğü haberini alan ciwan yıkılır.ve kendini suçlamaya başlar.daha annesini vefatından yirmi dört saat geçmeden intihar eder.intihar etmeden önce ise çok yakın kardeşi gibi gördüğü bir arkadaşına not yazarak emanet eder.ya bu çok güvendiği dostu ilerleyen zamanlarda duygularına yenik düşerek kedisini abisi gibi gören kıza saplantılı bir şekilde aşık olursa.ve genç kızı karanlıklarla dolu hayatına mahkum ederse. Kitabımda;şiddet,argo kelimelersahneleri vardır.ona göre okuyun.her gün bir yada iki bölüm atıyorum.

Ben Sare, Sare Ateşharman 18 yaşıma kadar bir çok kez şiddet gördüm ama bardağı taşıran son damla babamın zorla evlen dediği adamın bana taciz etmesi ve benim onu öldürmem oldu Sadece benmiyim katil olan yoksa herkes mi aynı

Eğer üvey abiye aşık olmak,fantastikve romantik bir kitap okumak isterseniz ateş lalesini okuyun Kitap her yaşa uygundur

Nuray adlı bir kız bir kaza sonucunda yeni bir hayata başlar.. Bakalım devamında ne oluyor.

Ünlü şarkıcı Peri Korkmaz, Kimilerin aşkı herkesin severek dinlediği o isim. Herkesin acıları vardır, herkes zor zamanlardan geçer ama Peri farklıydı. Omum acıları derin ve dipsiz bir kuyuydu. O kuyudan çıkmış, çabalamış ve en büyük hayaline ulaşmıştı. Herkes tarafından sevilen bir şarkıcı olmayı başarmıştı ama herkesin bir maskesi Vardır değil mi? Peri maskelerini tek tek kaybetmek üzereydi. Peki yeni koruması omu dipsiz kuyuya batmak üzereyken kurtarabilecek miydi? Yoksa onunla birlikte batıcakmıydı.

Kırmızı bültenle aranan iki seri katil. Birbirlerinden habersiz birbirlerini öldürme görevi alıyorlar sizce kim kazanır? Peki ya aralarına aşk girer mi?

Mardin`de doğup büyüyen Eftelya`yım ben. Her dar sokagin`da izim ve anılarımın olduğu bu şehirden tez zamanda kurtulabilmek için sınava çalışırken. Bir gece gelen Takip isteğiyle Mardin`e daha çok bağlanıp kalmak için bir sebebim olucagindan bı haber yaşıyordum. Yaşadıklarıma şahit olmak ister misiniz? Keyifli okumalar. "MARDildar"

"BİR DAHA ONUN İSMİNİ AĞZINA ALMAYACAKSIN?!!" "KİME AŞIK OLUP OLMAYACAĞIMA SEN KARAR VERMEZSİN" Bana doğru bir adım attı "Ne dedin sennn!!"

Dedektif olan Yakup dikkatini çeken seri katil davasını üstlenir ve başına gelen olaylar hayatında büyük önem taşır

18 yaşına yeni giren helîn hayallerini gerçekleştirmek için Mardin `deki konaktan kaçmaya çalışır ama kaçarken ailesinin onun hakkında ki planlarını öğrenir. Ve hayatı altüst olur.

Kırık Kalpler Mahkemesi: Bir Yürekten Gelen Feryat Kırık Kalpler Mahkemesi, içimizin derinliklerinde sakladığımız, kimseye anlatamadığımız o acıların gün yüzüne çıktığı yerdir. Burada, kalplerin en derin yaraları, sevgiye ve sadakate duyulan ihanetlerle karşı karşıya gelir. Her bir duruşma, bir başka kalbin acısını ortaya serer; bir başka yüreğin hıçkırıklarını yankılar. İhanetin soğuk nefesi, kaybın derin boşluğu ve sevgisizliğin karanlık gölgesi, bu mahkemede vücut bulur. Hakim, vicdanımızın sesi; savcı, unutulmuş anılarımızdır. Tanıklar, her gece rüyalarımızı süsleyen, her gün kalbimizde tekrar canlanan hatıralarımızdır. Bu mahkemede, masumiyetin savunması yoktur. Her yürek, bir şekilde suçludur; sevmenin bedelini ödeyen, güvenmenin ağırlığını taşıyan suçlular. Kırık Kalpler Mahkemesi`nde verilen cezalar, hapislerden daha ağırdır: Sonsuz yalnızlık, içi boş gülümsemeler ve bir daha asla iyileşmeyecek yaralar. Ancak, burada verilen en büyük ceza, yeniden sevmeyi denemektir. Çünkü kırık bir kalp, en büyük korkusuyla yüzleşmelidir: Yeniden parçalanmak. Ve her duruşma, her karar, yeniden başlamanın cesaretini yüreğimizde yeşertir. İşte Kırık Kalpler Mahkemesi, bizi bu cesaretle baş başa bırakır.

Sürekli sarhoş olan, kumarcı babası tarafından tanımadığı bir adama satılan Lavin`in hikayesi.