YAZDIĞI KİTAPLAR
devam ediyor 6a önce güncellendi Ay Yıldız
@mavikelebek2000
Okuma
422
Oy
92
Takip
15
Yorum
18
Bölüm
12
Eski bir asker artık ülkenin en iyi güvenlikçisi. Özel görevler. Kurulan anlaşmalar. Ortaya çıkan gerçekler. Güzel dostluklar. ALINTI “ sen kımsin?” konuşan adamın bozuk bir Türkçesi vardı. Cüsseli yapısı ve eğitimli görünüşü ile yabancı bir paralı asker olması olasıydı. “ Mekanın sahibiyim. Asıl siz kimsiniz.” “ bizım senınle de mekanın la da işımız yok. Alparslan Kutlu. Onu bıze ver.” “ Sorumun cevabı bu değil. Kimsin?” sinirlenmiş görünüyordu. Üzerime yürüdü. Korumalar namluyu ona çevirmişlerdi. Sakin bir şekilde korumalara silahları indirmelerini işaret ettim. Adam ise tükürürcesine konuşmaya başladı. “ Bak kadın bizım senınle işımız yok bırak öyle kalsın. Yoksa canın yanacak. Alparslan’ı bıze ver.” “ Benim mi senin mi.” Kolumdan tutup beni kendine doğru çekti. Oldukça sıkıyordu. Moraracağına emindim. “ Buradakı herkesle bırlikte seni gömerım. Alparslan’ı getır.” Tereddüt etmeden gözlerine baktım ve sordum. “ nereye” Anlamamıştı. Bana baktı. “ Diyorum ki deliği, kafana mı, kalbine mi yoksa başka bir yerine mi istersin. Kırmızı sana çok yakıştı da.” Alnını işaret ederek gülümsedim. “ eğer kolumu hemen bırakmazsan alnında bir delik açmak ile başlayacaklar.” Üzerindeki keskin nişancı lazerini fark ettiğinde gerildi. Elini ittirdim. “ Bırak!” “ Bunun bedelını odersın. Benı vurursanız adamlarım buradakı herkesi oldurur.” Deyip beni ittirdi. Dengemi zor da olsa sağlayıp ona baktım. “ O zaman bende hepinizi vururum. Ortada sorun diye bir şey kalmaz. Galiba hala idrak edemedin. Burası benim mekanım ve burada oyunun kurallarını ben belirlerim. Silahlarınızı indirin yoksa sonuçları ağır olur.” “ Blof yapıyorsun. Ama ben yapmıyorum. Bu son şansın aptal kadın.” O bana aptal mı demişti. Kendi aptallığının farkında bile değildi. “ öyle mi. Demek blof yapıyorum. Tamam hadi doğrulayalım.” Kulağıma dokunup emir verdim. “ Uyarı atışı yapın.” Bunu der demez adamların kulaklarında çizikler oluşmuştu. Karşımdaki çam yarması geriye yalpaladı. Kulağının yanından geçen kurşun onu sarsmıştı. Buna ölüme yakın olmak diyorduk. Gülerek konuştum. “ Bu sözümü kulağına küpe yap canım. Tanımadığın birine düşmanlık yapma. Bakarsın en büyük hatan olmuş.” Temkinli hareketler ile etrafına bakındı yanındakiler de etrafa bakınıyorlardı. Kurşu sıyırmıştı kolay değildi.