Hiç tanımadığı bir adamla, hiç seçmediği bir hayatın içine düştü Mira. Bir imzayla kader çizildi, bir göz göze gelişle tüm savaş başladı. Mirza… Soğuk, sessiz ve kurallara bağlıydı. Mira… Direnişin kendisiydi. Ama berdel dediler. Kimse sormadı ne istediklerini. Aynı çatının altında, hem birbirlerine yabancı hem de birbirlerinin kaderindeydiler. Sırlar, satranç taşları gibi diziliyordu önlerine. Ve bazen tek bir hamle, tüm oyunu değiştirecekti... "Bu bir aşk hikâyesi değil… Bu bir hesaplaşma!"

“Eda, şiddetin ortasında hayallerine tutunan bir tıp öğrencisi. O ise ailesiz büyüyen, kalbi taş gibi sert bir mafya. Birbirlerini yok edecekler… ya da birbirlerinde kendilerini bulacaklar.” Küfür romantizm içerir.

Lise son sınıf öğrencisi olan Vildan, Tarih dersinden geçmek için öğretmenin verdiği proje ödevini okulun popüler çocuğu olan Savaş ile yapması gerekmektedir. Fakat bir sorun vardır. Savaş`ın dersi geçmek gibi bir kaygısı yoktur ve proje umurunda değildir. Dersi geçmek için çaba gösteren Vildan, proje ödevine yardım etmesi için artık Savaş`ı da ikna etmelidir. Vildan: kanında bi kıroluk olduğu belli zaten ama Vildan: tipinde de elitlik var yani Vildan: hem elit hem kıro Vildan: elit kıro ... "ELİT KIRO" İSİMLİ İLK VE TEK KİTAPTIR. Yazılış tarihi: 26 Haziran 2025

Bilimsel olarak sadistler başkalarına acı çektirip zihnen zevk alan kimselerdir. Benim için ise bana asla zarar vermeyeceğini bildiğim karanlık bir adam. Bu kitap Beyza Temel ile birlikte yazılmıştır.

Alina, geçmişinin izlerinden kaçarken Veda Konağı’na sığındı; ama karşısına çıkan Atlas Karahan, bir sığınaktan çok bir yangına dönüştü. Sessizliğin içinde başlayan bu karşılaşma, çok geçmeden tenin konuştuğu, bakışların yaktığı bir savaşa evrildi. Herkesin bir şey sakladığı bu konakta, aşk sadece bir duygu değil; bir tehdit, bir teslimiyet… ve belki de bir intikam. Çünkü bazı gecelerde bir tek fısıltı yeter: “Bana bir adım daha yaklaşırsan, ya seni severim… ya da seni yakarım.”

"Bir can gitti,bir kader mühürlendi.." Zeynep Karaaslan 21 yaşında genç bir doktordu.Hayalleri vardı,umutları...taki bir gece ağabeyi,Aladağ aşiretinin den birini öldürene dek. İki aşiret arasındaki kan davasını durdurmanın tek yolu, Zeynep`in berdel verilmesiydi. Ama bu evlilik bir barış değil,kanla yazılmış bir esaretti. Yusuf Miran Ağa düşmanının kızını karısı olarak kabul ettiğinde sadece töreye değil geçmişte kalan hesaplara da bağlıydı.Herkes onun sertliğinden korkuyor,ama kimse kalbindeki yaraları bilmiyordu. Zeynep ise sadece bir berdel değil,bir aşiretin yeniden yazılacak kaderiydi. Aşk mı kazanacak,töre mi? Kardeşlik mi ağır basacak,intikam mı? Ve... en önemlisi bir kadın kendi sesini bu kanla yazılmış hikayede duyabilecek mi?

Elif, İstanbul’da üniversite okurken yaz tatilini geçirmek için ailesinin yanına döner. Ablasının nişanlısı Emir`le ilk defa uzun süreli vakit geçirmeye başlar. Emir, ilk başta Elif’i çocuk gibi görür ama sonra aralarında garip bir çekim oluşur. Birlikte geçirdikleri zamanlar sınırları zorlamaya başlar. İlk bakış, ilk yanlış dokunuş, yanlış zamanda gelen bir itiraf… Yasak, hem onları çeker hem de yakar. Ama sırlar ortaya çıkınca her şey yerle bir olur. Aile, utanç, vicdan, aşk ve arzu arasında sıkışan Elif ve Emir’in hikâyesi...

En büyük aşklar nefretle başlar sözü gerçekten doğru mu? Acaba Tuğçe gerçekten Emiri seviyor mu?

Serinin 4. Kitabı olmasından dolayı önceki serilere de göz atmanızı şiddetle öneririm.

Ecrin ona tecavüz etmeye çalışan kuzeninden kaçarken, bir depoya girer. Nerden bilebilirdi ki, o sırada büyük bir mafyanın cinayetine şahit olacağını? Ya da ona ilk görüşte aşık olacağını...