Semanur Işık
@semanuristee
TAKİP ETTİĞİ KİTAPLAR
devam ediyor 3h önce güncellendi Sınırdaki Yalan
@isik_kaynagi
Okuma
440
Oy
163
Takip
9
Yorum
126
Bölüm
10
Hakkâri’de bir askeriyeye tayini çıkan hemşire Dicle, hayatının sadece görevlerle değil, geçmişle de yüzleşeceği bir döneme adım atar. **Aşkı bulduğunu sanmıştı...** Ama nereden bilebilirdi ki, bir görev uğruna duygularıyla oynandığını? Karanlıkla çevrili bir dünyada, kendine bir yol ararken, en beklenmedik yerde tanıdık yüzlerle karşılaşır. Kapanmamış defterler, yarım kalmış hikâyeler ve sessiz çığlıklar arasında kendi gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalır. > **"Belki de yıldızları görmek için ışıkları kapatmamız gerekiyordur."** Ve bazen... karanlık, sadece son değil; yeniden doğuşun da başlangıcıdır.
tamamlandı 3a önce tamamlandı ASAFZADE GÜZELİ ( BERDEL)
@aytengul
Okuma
91.2k
Oy
4.78k
Takip
533
Yorum
1.18k
Bölüm
46
Ben Şevval. Henüz on altı yaşındayım ama yaşadıklarım, omuzlarıma yaşımdan büyük yükler yüklemiş durumda. Annem öldüğünde, sadece on yaşındaydım. O gün bugündür, evimizde ne düzen kaldı ne de huzur. Annemin ardından, babamın üzerine kuma olarak gelen Hanife kadın, beni hiçbir zaman sevmedi. Bunu biliyorum, hissediyorum. Oysa annem... Annem bambaşkaydı. Annem ince uzun boylu, yüzünde her zaman bir bahar esintisi taşıyan, kocaman yürekli bir kadındı. Saçları koyu kestane, gözleri zümrüt gibi parlayan bir yeşildi. Abilerime düşkündü; başlarına bir şey gelecek diye gözüne uyku girmezdi. Bizimle güler, bizimle ağlardı. Annem, evimizin kalbiydi. Ama şimdi... O kalp durmuştu. Hanife kadın bambaşkaydı. Soğuk, otoriter ve hep hesap kitap içinde biriydi. İşin doğrusu, bu evde kimsenin ondan hoşlandığını sanmıyorum, ama babam sessiz. Belki annemin yokluğunun ağırlığı altında eziliyor, belki de buna boyun eğiyor. Ama benim, asla boyun eğesim yok! Yine çağırdı beni. “Şevval! Gel ortalığı toparla!” diye seslendi salonun bir köşesinden. Sesindeki buğulu ton, her zamanki gibi mideme bir yumruk gibi oturdu. Oysa ortalığı kimin dağıttığı belli; kızlarıyla, gelinleriyle sabahtan akşama kadar oturup dedikodu yapar, her yanı karmakarışık ederler. Ama iş temizliğe, düzenlemeye gelince iş hep bana kalır. Neden onlara söylemez? Neden hep ben? Bilmiyorum. Ya da biliyorum ama kabul etmek istemiyorum. Çünkü benimle uğraşmaktan, bana yük olmaktan keyif alıyor. Ayağa kalktım. Hızlıca salona yöneldim. Yerlerde, halının üzerinde çay bardaklarının izleri, tabakların dökülen kırıntıları vardı. Pencereler, günlerdir silinmemiş gibi kir içindeydi. Derin bir nefes aldım. “Yapacağım,” dedim kendi kendime, “Ama bir gün bu evden çıkıp gideceğim ve hiçbir şey beni geri getiremeyecek.” Bir köşede, yavaşça yere çömelip camları silmeye başladım. Ellerim çalışıyordu ama zihnim annemdeydi. Annem olsaydı... Şimdi yanıma oturur, belki de sessizce saçlarımı okşardı. Gözlerim doldu. Ama ağlamayacaktım. Hanife kadın gözyaşlarımı görse, bunu bile bir zafer sayardı. Son camı sildiğimde bir nefeslik mola verdim. Salondaki sesler kulaklarımda uğulduyordu. Kendi aralarında konuşuyor, arada dönüp beni işaret ediyorlardı. Ama duymuyordum artık. Annem gibi olmayı hayal ettim bir an. Güçlü, sevgi dolu, kendi ayakları üzerinde duran bir kadın... Belki bir gün... Ama o gün çok uzak gibi görünüyordu.
devam ediyor 2a önce güncellendi SAVRULAN KÜLLER
@dolunaydakigelgit_
Okuma
13.71k
Oy
793
Takip
280
Yorum
175
Bölüm
51
Vatan hainleri tarafından kaçırılıp aylarca tutsak edilen bir kadın. Görevinde başarılı, vatanı için canını feda etmeye hazır bir Türk askeri. Ve onların geçmişlerinden beri verdiği zorlu hayat mücadelesine eklenen tutkulu bir aşk hikayesi. *** Gözlerini elindeki silahtan bana doğru çevirdi yanıma gelip elimi avcunun içine aldı.Bakışları etrafı tarayıp yeniden gözlerimi bulduğunda ciğerlerine derin bir nefes çekti ve yürümeye başlarken gözlerini hedefine kitlenmiş gibi ileriye doğru çevirdi. Sözleri tüm bedenimi titreticek kadar anlamlıydı. "Eğer bir gün yanıp kül olursan, küllerinden yeniden doğ," dedi. Beni yakabilecek tek ateş onun ölümüydü ve o beni yakarsa kül olacağımın farkındaydım ama yeniden doğabilecek de güce sahip olmazdım. Diğer elimdeki silahı daha sıkı kavrarken yutkundum, bakışları beni bulduğunda ela gözlerim kahverengi gözlerine karışmak istercesine bir süre oyalandı. Ardından gözlerimi önüme çevirdim. Onun hâlâ bana baktığını hissediyordum. Ve sözlerim kalbini delmek istercesine dudaklarımın arasından firar etti. "Eğer bir gün yanıp kül olursam, küllerim sana savrulsun," dedim ve arkamızdan, yanan evin patlama sesi duyuldu. ***
devam ediyor 1h önce güncellendi Muhtemel Aşk (Hesna'm)
@zamansizim84
Okuma
76.8k
Oy
8.14k
Takip
634
Yorum
7.44k
Bölüm
66
"Ne oldu?" diye sordum korkuyla. Son dakika birşey çıkmıştı işte... Al başına belayı... "İstemediler mi Fatma`yı?" diye sordum. Esma abla kapıyı kapattıp yatağa doğru yürüdü yanıma oturduğunda, "İstemesine istediler de Fatma`yı değil seni istediler!" dedi karşısında ki kapıya boş boş bakarak. "Ne..." dedim boş bulunup ama gerisi gelmedi. Ne demek beni istediler? Adam yüzümü bile görmedi nasıl beni isterler. "Şaka? " dedim olmadığını bile bile... Kapıdan içeri bir hışım giren yengem ile şaka olmadığına emin oldum. "Kalk bakalım gelin hanım!" dedi sinirinden alaya vuruyordu "Koskoca Karacahanlar`a gelin gidiyorsun şu haline bak!" dedi üstümü başımı düzeltmeye çalışarak.
devam ediyor 6a önce güncellendi Serçe Kuşu (Berdel)
@ayssbss
Okuma
25.53k
Oy
1.49k
Takip
1.22k
Yorum
368
Bölüm
27
"Eğer bir süper gücüm olsaydı sanırım tüm yaşananları değiştirmek isterdim." Sadece güldü yüzüme bakarak. Gözlerinde mutluluktan ziyade yılların acısı, yorgunluğu ve kırılmışlığı vardı. Ben bundan sonra nasıl devam ederdim bilmiyorum ama söylediğim bu yalan yüzünden kendimi daha da ezilmiş hissediyordum ona baktıkça. Ama atladığım bir şey vardı. En büyük yalanı en sevdiğim, sevmeyi öğrendiğim adamdan duyacağımı hiç bilmiyordum. Zühre, bundan yirmi üç yıl önce yasak bir aşkın meyvesi olarak dünyaya gelmiştir. Babasının seçimleri yüzünden yirmi üç yılını babasından ayrı canından çok sevdiği teyzesi, kardeşi bellediği kuzeni ve hayatımın pamuğu dediği Hamiş`in yanında geçirmiştir. Bir akşam üzeri ansızın çalan kapı hayatını tümden değiştirecek bir seçime açılmıştır. Bundan sonrasını geçmişin gölgesinde demlenen hayatı kendi dışında herkes iyi olsun diye kabul ederken karşılaştığı gerçekler sandığından daha da farklıdır. Baş etmek zorunda kaldığı sadece bu açılan kapının arkasındaki hayat değil kafasının içindeki kendisidir. Zühre HANOĞLU & Korhan ARSLANOĞLU Bir berdel hikayesidir. 🐦SERÇE KUŞU şahsına münhasır bir kızın yaşadıklarını onun zihninden size aktardığı bir hikayedir. 🐦Taklitlerinden sakınınız. NOT: Kurguda yer yer cinselliğe ve bolca küfüre maruz kalacaksınız. Rahatsız edici ögeler ve görseller olduğunu şimdiden belirtmek isterim. Önyargılarınızı kapının önünde bırakıp girin. Teşekkürler Yazılmaya başladığı tarih: Haziran-2021
devam ediyor 2a önce güncellendi Araf'ta Kaldım
@kelebekruhhu
Okuma
40.51k
Oy
2.12k
Takip
707
Yorum
563
Bölüm
59
Bugün dersim erken başlıyordu. Saat yedi de orada olmam gerekiyordu. Ama dün akşam Araf’a söylemeyi unuttum. Şimdi ise hazırlanmak için banyoya girdim. Çıktığımda, hazırladığım kıyafetleri üzerime geçirdim. Tamamdım artık aşağı ineceğim sırada tartışan Araf ve Selim amcanın sesini işittim. İş ile ilgili olabileceğini düşünüp bir merdiven indim ki Araf’ın “Nalin, gerçeği öğrenmeye çok yakın!” demesini işittim. Ve onları dinlemeye başladım. “Arslan’ın gelişi hiç iyi olmadı. Her şeyi anlatacak!” dedi. Kime neyi anlatıyordu ya!? “Nalin, öğrenmeyecek!” dedi Selim amca sertçe. “O bana çocukluk arkadaşım Gökhan ve Asmin’den kalan iki hatıra Arslan ve Nalin! Yıllar önce bizden aldılar ve öldü diye bilirken; dayısına vermişler ve yıllardır gerçek ailesi sandığı kişilerin gerçek kimliğini öğrenirse bizim açımızdan hiç iyi olmayacak!..” dedi. Söylediklerini algılamaya beynim yetmiyordu. Ne demek ya gerçek ailesi değil, ne demek lan! Arslan... Ne yani ailem, ailem değiller mi? Arslan benim abim mi? Dona kalmıştım. Tek bir adım atamıyordum, olduğum yerde kilitlenip kaldım resmen! Gerçek neydi? Gökhan ve Asmin kim? Araf kim? Selim kim? Arslan kim? Ailem kim? Kim lan bunlar!? Madem gerçek saklanıyordu benden, bu puzzle oyununu ben tamamlayacağım...
devam ediyor 1a önce güncellendi Kızıl Şeytan (Berdel) Tamamlandı
@matmazellyaziyorr
Okuma
57.2k
Oy
2.48k
Takip
4.33k
Yorum
354
Bölüm
7
Pencerenin kenarında tekerlekli sandalyede, ölmeyi bekleyen adama! Berdel olarak verilmiştim.. Urfa`nın dar sokakları üstüne, üstüne gelirken savaşmak hiç bu kadar zor olmamıştı... Liya Dağdeviren Hazar Harzemşah @! Tüm haklar şahsıma aittir. Çalıntı veya kopyalama durumunda yasal işlem başlatılacaktır!.
Loading...