YAZDIĞI KİTAPLAR
devam ediyor 1y önce güncellendi Zaman Sarhoşluğu
@senuzya
Okuma
2.27k
Oy
291
Takip
65
Yorum
112
Bölüm
18
Gözlerimi kapattığımda tavanıma karşı yarı baygın ve inanılmaz bir acı içindeydim. Oysa açılan gözlerim berrak göğe bakıyor ve güneş bedenimi ısıtıyordu. Uyandığım yer evimden, sokağımdan, yaşamımdan başkaydı. Bambaşka. Yaklaşık 474 yıl başka. ------- Hikayeyi aslında Osmanlı zamanında hayal etmiştim ama sonrasında ilerleyişimi tarihten çok da saptırmamaya çalışmak yorucu olacağından ve Osmanlı zamanı yerine diziyi baz almam gerekeceğinden böyle yapmamakta karar kıldım. Isimlerle oynadım kısacası. Hikayede Osmanlı imparatorluğu yerine Göktuğ Imparatorluğu bulunmakta. Diğer her şey bildiğimiz gibi. (Yaşama şekilleri, dilleri,dinleri, kuralları, yaşadıkları Topkapı Sarayı falan)
devam ediyor 1y önce güncellendi HOGWARTS
@senuzya
Okuma
852
Oy
179
Takip
45
Yorum
20
Bölüm
19
13 Ekim gecesi. Tüm cadılar dünyasının neşeyle ve heyecanla beklediği "şahane bayram". Şahane? Elbette öyle olabilirdi, fakat Durmstrang Büyücülük Okulu`ndaki bir grup çocuk bugünü kafalarınca tekrar kurgulamasalardı. Ve bu "ufak" kutlamaları içlerinden ikisinin yeni bir hayata başlamasıyla sonuçlandı. Ah! Bir de beni peşlerinden sürüklemeleriyle. ----- Hogwarts`ta öğrenci olmak nasıl olurdu deneyimlerken bazı maceralara atılacağız <3
devam ediyor 1y önce güncellendi Hemdem
@senuzya
Okuma
5
Oy
2
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
2
-2014- Çantamın askılarını daha sıkı kavradım bir destek arar gibi. Önümdeki büyük ve eski kapıya baktım. Derin bir nefes alarak içeriye adım attım. Gördüğüm her yüz öylesine kişiler olacak diye düşünüyordum. Ama geçmişimin sırlarını bu yüzlerin arasında bulacağımı bilmiyordum. Cehaletin huzurundan, gerçeklerin acısına geçmeme de... bu yüzler sebep olacaktı. ------ İlay ve abisi Gencer tüm ailelerini kaybettikleri bir kazanın ardından yeni bir hayata başlamaya çalışırlar. Bu süreçte İlay`ın hem psikolojik travmaları hem de abisi ile birlikte hayatta kalma çabalarını görmekteyiz. Bu yeni başlangıç sırasında aslında aileleri hakkında bilmedikleri bir çok sırrı öğrenecekler. Yeni arkadaşlar, yeni aşklar, yeni sorunlar ve yeni kavgalar... Geçmişleri ve gelecekleri arasındaki dengeyi sağlamak için neler yapacaklar?
devam ediyor 10a önce güncellendi Alura -Güz Perisi-
@senuzya
Okuma
2
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
2
Peagala Krallığı`nda Güz festivali vakti gelmişti. Halk her sene yaptığı gibi limana yayılmış, Güz Perisi`nin denize yeniden hayat vereceği o anı bekliyordu. Karanlık denizi aydınlatan o ışık bir kez daha etrafı sarmıştı. Kutlamalar ve şenlikler tüm hızıyla devam ederken perimiz bir çizgiyi geçtiğinin farkında bile değildi. Bir yıl daha bitmişti ve artık kendisine bu güçleri öğreten gizemli mektupların sahibiyle tanışacak kadar büyümüştü. Saltanat oyunları arasında sıkışan bir prenses olmaktan daha fazlasını yapmak için doğduğunu yavaş yavaş öğrenecekti. ------ Gözlerimi kırpıştırarak araladım. "Çok güzel..." Mırıltımı duyamamış gibi kısılan gözler "Çok güzeller..." diye yenilediğimde şaşkınlıkla büyüdü. Yastığın üstündeki kolumu kaldırdım ve o gözlere uzandım. Elimi şakağına koyarak kısa bir an kapattığı gözlerini sevdim. Ardından elini elimin üstüne koydu ve yavaşça çekti. İç çektim. Bu güzel gözler bana birini hatırlatıyordu. Yüzüm asıldı. "Pislik..." O güzel gözleriyle gezmesi haksızlıktı. Alnımda anlık bir baskı hissettim. Sonra el saçlarımda gezinmeye devam etti. Bütün stresimi atıyordu. Uzanıp saçımdaki eli tuttum. Minnettar şekilde üstünü sevdim. Rüyada mıyım? Neden bilmiyorum ama bu düşünce hoşuma gitti. Sevdiğim elinin parmaklarına parmaklarımı geçirdim. Gülümsedim. "Gel..." Hep bana gel. Başka yollara sapma. Başka yüzlere dönme. O güzel gözlerle hep bana bak. Benim bile bilmediğim bir arzuydu bu. Dudaklarımdan dökülen kelimeler beni rahatlatmıştı. Fakat "Nereye geleyim?" dediğinde beni duymadığını anladım. Somurtarak iç çektim. Kolunu yakaladım ve kendime çektim. "Yanına mı?" Şaşkın sesine başımı salladı. Durakladı, elini çekti. Gidecek mi? Hayır. Üstümdeki battaniye ve yorganı aralayarak oturdu. Ardından yanıma uzandı. Yüzüme bir gülümseme yayıldı. "Sıcak..." Başını çevirip bana baktı. "Sen cidden..." Sonra sıkıntıyla iç çekti. "Gel buraya." Bana uzanan kolu sırtımı kaplayarak kendine çekti. Kolu belimi kavrayarak tutuyordu ve üstte kalan eliyle başımı okşuyordu. Başımı gömdüğüm göğsüne kedi gibi sırnaştım. "Çok güzel..." Kafasını kafama yaslayarak durdu. Kısa zaman sonra hissettim saçlarıma karışan nefeslerini. Derince iç çektim. Çok güzel kokuyordu. "Hep gel..." Göğsü derin nefesiyle inip kalktı. "Hatırlamayacaksın..." Mırıltısını duydum ama neden bahsettiğini anlayamadım. Sorgulamak yerine daha sıkı sarıldım. Sıcak beni sararken uykuya kapıldım.
Loading...