TAKİP ETTİĞİ KİTAPLAR
tamamlandı 4a önce tamamlandı KUR'AN'IN İZİNDE İSLAM'IN IŞIĞINDA
@silinen187600
Okuma
109
Oy
24
Takip
4
Yorum
2
Bölüm
276
Dinin özü Kur’an’dır. Bu kitabın yazılma amacı, Allah’ın indirdiği bu eksiksiz ve mükemmel kitabın, herhangi bir mezhep, cemaat ya da beşerî yorumla karıştırılmadan, saf haliyle insanlara ulaştırılmasıdır. İnsanlık tarihi boyunca, Hristiyanlar, Yahudiler ve hatta Müslümanlar arasında din, çeşitli gruplara ve mezheplere ayrılarak Allah’ın hükmüne ortak koşulmuştur. Oysa ki Kur’an, apaçık bir şekilde Allah’ın hükmünde kimsenin ortak olamayacağını, dinin parçalanmaması gerektiğini ve tek rehberin yalnızca Kur’an olduğunu vurgular. Bu kitap, yalnızca Kur’an’ı referans alarak yazılmış; hiçbir mezhebe, yoruma ya da beşerî hükme dayanmamıştır. Çünkü Allah’ın kelamı, insanların müdahalesine ihtiyaç duymayacak kadar mükemmel ve tamdır. Kur’an-ı Kerim’de, Allah’ın hükmünün yeterli olduğu, başka hiçbir kaynağa ya da hüküm koyucuya ihtiyaç olmadığı defalarca beyan edilmiştir: > "Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam`ı seçtim." (Maide Suresi, 3. Ayet) Ne yazık ki tarih boyunca insanlar, kendi çıkarları doğrultusunda dini yorumlayarak, mezhepler ve farklı gruplar oluşturmuş; Allah’ın hükümlerini eksik bırakmış ya da değiştirme cüretini göstermiştir. Ancak Allah, dinini koruyacağını şu ayetle müjdelemiştir: > "Şüphesiz O Zikri biz indirdik. Ve elbette O`nun koruyucuları biziz." (Hicr Suresi, 9. Ayet) Bu kitap, insanları yalnızca Allah’ın kitabına dönmeye davet ediyor. Mezheplerin, cemaatlerin ve insan eliyle oluşturulmuş hükümlerin dinin aslına zarar verdiğini ve şirkle sonuçlandığını hatırlatıyor. Din adına ortaya konulan her hükmün, her sözün, her eylemin yalnızca Kur’an’a uygunluğu çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Çünkü dinin gerçek ve tek kaynağı Kur’an’dır. İnsanlar, yeni fikirlere ya da alışkanlıklarını sorgulayan hakikatlere karşı direnç gösterebilir. Ancak bu kitabın amacı, samimi bir şekilde düşünen, sorgulayan ve yalnızca Allah’a yönelen insanlara bir yol göstermektir. Kur’an’ın apaçık ayetlerini hatırlatarak, her türlü beşerî müdahaleyi reddeden, saf bir İslam anlayışına çağrıda bulunmaktır. Bu kitabın yazarı olarak, Kur’an’a uygun dini bilgiler paylaşmaya, İslam’ın özüne bağlı kalmaya ve Allah’ın rızasını gözeterek yalnızca hakikati aramaya çalıştım. İnsanları mezheplere, gruplara ve beşerî hükümlere tabi olmaktan uzaklaştırarak, Allah’ın indirdiği tek kaynağa yönelmeye davet ediyorum. Kitabımda, dini bilgilerin özü olarak kabul edilen Kur`an’a uygun bir yaklaşım sergilemeye gayret ettim. Dinin temel kaynağı Kur`an`dır; Kur`an`dan başka yol arayanlar, batıla sapmış olur. Allah, Kur`an`da dini parçalamamayı ve gruplara ayrılmamayı emir buyurmuştur. Oysa insanlar, zamanla dini farklı anlayışlar ve mezhepler etrafında parçalara ayırmış, dini kaynaklardan bazılarının hükmünde ortaklar edinmişlerdir. Fakat Allah, Kur`an`da kendisinden başka kimsenin hükmünde ortak olamayacağını yalnızca kendisinin hüküm verme yetkisine sahip olduğunu açıkça beyan etmektedir. Bu doğrultuda, zamanla birçok mezhep, cemaat ve dini grup türemiştir. Ancak unutulmamalıdır ki, Allah’ın hükmünde hiç kimse ortak değildir. Şirk, bir kişinin Allah’ın hükmünde başka birini ortak etmesidir. Hristiyanlar ve Yahudiler, dinlerini parçalara ayırmış ve kendi içlerinde mezhepler oluşturmuşlardır. Aynı şekilde, Müslümanlar da Kur`an’ı eksiksiz bir rehber olarak kabul etmek yerine, mezheplere, hadislere ve diğer dini kaynaklara yönelmişlerdir. Allah ise, Kur`an’ın tüm insanlık için yeterli olduğunu ve bu kutsal kitabın, tek başına doğru yolun göstericisi olduğunu bildiriyor. "Gerçekten, dinlerini parça parça eden ve grup grup olan kimselerle senin hiçbir işin yoktur; onların işi ancak Allah’adır. Sonra Allah, onların yapmakta oldukları şeyleri onlara haber verecektir." (En’am, 6/159) Kur`an, insanlara her şeyin açık ve net bir şekilde bildirildiğini, eksiksiz olarak korunduğunu ve her yönüyle açıklayıcı olduğunu vaat etmiştir. “Biz, Kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmamışızdır” (En’am, 6/38). Ancak, zamanla insanlar, Kur`an`dan bazı ayetleri ya gizlemiş ya da yanlış anlamışlardır. İşte bu sebeple, dini bilgilerin aktarımında Kur`an’ın tam ve eksiksiz olarak anlaşılması çok önemlidir. Allah, kendisinin dışında hiçbir şeye hüküm verme yetkisi tanımamaktadır. Bu hakikat, Kur`an’daki pek çok ayetle vurgulanmıştır: "Allah, kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz" (Kehf, 18/26); "O’nun hükmüne ortak olacak hiç kimse yoktur." (En’am, 6/62) Halk arasında yaygın olan dini inançlar, çoğu zaman kişisel yorumlardan ibaret olup, genellikle mezheplerin ve dini liderlerin izlediği yollar doğrultusunda şekillenmiştir. Ancak bu yollar, bazen insanların İslam’ın özünden sapmalarına sebep olmuştur. Allah`ın "Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam`ı seçtim." (Maide, 5/3) ayetiyle vurgulanan bu gerçek, Kur`an’ın tamamlanmış ve eksiksiz bir rehber olduğunu bildirmektedir. Dini doğru anlayış, sadece Kur`an’a dayanan, diğer her türlü müdahale ve yorumu dışlayan bir inanç sistemine dayanmalıdır. Bu yüzden Kur`an`ı eksiksiz bir şekilde anlamaya ve hayata geçirmeye çalışmak, her Müslüman için en temel sorumluluktur. "Şüphesiz O Zikri biz indirdik. Ve elbette O`nun koruyucuları biziz." (Hicr, 15/9) diyerek, Allah, Kur`an’ı koruma sorumluluğunu kendisine almıştır. Kur`an’a güvenmek, O`nu olduğu gibi kabul etmek ve her türlü dini kaynağa ekleme yapmaktan kaçınmak, Allah’ın bizden istediği yoldur. Sonuç olarak, insanlara öğüt vermek ve onları doğru yola iletmek adına, dini metinlerin doğru şekilde anlaşılması ve aktarılması gerekir. İnsanlar, dini inançlarını oluştururken, sadece Kur`an`a yönelmelidirler. Diğer tüm kaynaklar, yalnızca Kur`an’a hizmet etmeli, O’nun mesajını açıklayıcı olmalıdır. Bu kitapta yer alan her bilgi ve öğreti, sadece Kur`an’ın sunduğu ışığa dayanarak oluşturulmuştur. Çünkü "Biz bu Kitabı sana her şeyi açıklayan, yol gösterici, rahmet ve müjde olarak indirdik." (Nahl, 16/89) ayetinin hükmü gereği Kur`an`a bağlı kalınmaya çalışılmıştır. Bu kitabı yazarken tek amacım, dini bilgilere sahip olmanın ve doğru inançlar üzerinde durmanın önemini vurgulamaktır. Kitabımda aktarılan bilgiler, Allah`ın kitabına sadık kalınarak yazılmış olup, sadece doğruyu ve gerçeği arayanlara rehberlik etmeyi amaçlamaktadır. Bu yolculuğunuzda rehberiniz Kur’an, yardımcınız ise Allah olsun.
devam ediyor 2a önce güncellendi ZİYAN
@orenda
Okuma
68.66k
Oy
7.48k
Takip
1.06k
Yorum
2.35k
Bölüm
48
"Benim güzel ateşim... Sana yalan söyledim." Gözleri aralanmış kız, ona anlamak ister gibi bakıyordu. Siyah incilerinden yayılan ışıltı bir kulu kör edecek kadar büyüleyiciydi. "Senden bir şey değil bir çok şey bekliyorum Ahu Nar." "Korhan..." "Seni istiyorum Ahu Nar. Tenini, nefesini, kalbini, ruhunu deli gibi istiyorum. Benim olmanı her şeyden çok istiyorum. Beni kabul etmeni, beni istemeni deli gibi arzuluyorum. Nefesin olmak istiyorum Ahu Nar. Nefesim olan kadının her şeyi olmak istiyorum..." ***************************** Bir ateş yandı, arşa sıçrayan... Herkesi kör, iki kişiyi köz bırakan! Ahu Nar kaybıyla bitti sandı. Hayat artık bitti! Korhan karşısına çıkana kadar... Aynı acıda kavrulan iki kişi, iki mezarın başında can çekişti. İkisi de yaşatılanın karşılığını istedi. Onlar iki mezar kazdılar, yarılarını da içine kattılar. Kazılan mezar, gencecik iki canı yuttu. Yerine sır dolu bir hayat sundu! Cehennem dünyaya sıçradı. Biri `KOR` diğeri `NAR`dı. Acı bir ateş yaktı, onu dünyaya yaymak ikisine kaldı... ZİYAN oldular ama birbirlerini de böyle buldular... ********************************
devam ediyor 5g önce güncellendi Girdap
@ineffable3107
Okuma
239.2k
Oy
13.59k
Takip
2.35k
Yorum
4.62k
Bölüm
66
“Arkadaş arkadaş gezebiliriz niye ki?’’ Maksadım onu kızdırmaktı. Buna sinir olduğunu biliyordum. ‘’Demek arkadaş.’’ Kafamı salladım. ‘’Hıhı.’’ Parmakları ona dolanmış ince kollarımda gezdi. ‘’Arkadaşlarına böyle mi yaparsın?’’ Çok fırsatçı bir adamdı. ‘’Ya da kilitli bir odada dudak dudağa mı gelirsin?’’ Bu iyice yutkunmama sebep oldu. ‘’Yatağına gelir misin, aynı yastığa sığacak kadar yakın uyur musun?’’ ‘’Düşünülür.’’ Dedim ince sesimle. İyice eğildiğinde bacaklarımın aralanması onu bana daha çok yaklaştırdı. ‘’Hiçbir arkadaşın sana bunu yapamaz, anladın mı?’’ Keskindi. Sertti. ‘’Seni düşünemezler.’’ Bu nereye bağlanacaktı çok merak ediyordum. ‘’Öyle mi?’’ ‘’Öyle.’’ Deyişi bile kendinden emindi. İnce parmaklarım ensesinde gezindiğinde hoşuna gittiğini anlıyordum. Birbirimizin üstünde çok etkimiz vardı. Hoşlanıyorduk belli ki. ‘’Peki,’’ gözlerinin içine baktım ‘’arkadaş, arkadaşı öper mi?’’ Hiç düşünmedi. Beni sertçe öptüğünde dudaklarım alev aldı. 04.08.2024
tamamlandı 8a önce tamamlandı DÜĞÜMLÜ
@orenda
Okuma
146k
Oy
15.44k
Takip
1.74k
Yorum
2.53k
Bölüm
55
Bu bir Düğüm hikayesi... Güneşin, denizin, kuşların aşka düğümlenişinin hikayesi... Kaç gün, kaç ay, kaç yıl geçti. Beni bir çift yeşil göze tutsak edip, ruhunu kalbime düğümleyip gideli? Çocuk kalbimin vermiş olduğu hevesle bir şey yaptım. ASLA yapmam dediğim bir şey! Ona ulaşabileceğim en saçma yolu seçtim. Ya da seçtirildim! Aşk insana neler neler yaptırırmış? Aklını alır, sallar, çarpar, acıtır aynı zamanda kahkaha attırır, hüzne bulanmış sevinçler yaşatırmış... Bana ise yurt odamda, canım kadar sevdiğim iki yarenimle ilk mesajı atmayı uygun gördü. ✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨ "Yeter lan yeter! Buramıza kadar geldi ! Başlarım senin aşkının ızdırabına!" "Ama Meyra!" Poşetten çıkardığı telefona alık gözlerle baktık. Ama onun hinlik dolu gözleri kendinden çok emindi. Nazenin elimi tutunca korkusunu anladım. O da benim gibi yaklaşan fırtınanın farkındaydı. "O... O ne?" "Ben oturur bunun gelmişini geçmişini anlatırım da yeri değil. Babannemim üstüne hat aldım. Kaçakçılar çarşısından aldım lan ben bunu! Tipi kayık adamlardan mal isteyen müptezeller gibi kaçak telefon sordum! Kaç günlük yemek paramı Imeal atsınlar diye verdim! Ne diyorsam yapacaksın!!! Şimdi şu senin ünüformalı bıldırcını ava çıkıyoruz! Bağırtısı hiç kimsenin karşısında düşmeyen burnumu eğiyordu. Hızlı hızlı gezen parmaklarına dehşetle baktım. O ise keyifle bana telefonu uzattı. "İlk mesajı attık. Hayırlı olsun gaziler." O gülüş bizi bitirecekti... Ya da yep yeni bir kapıdan geçmem için güç verecekti. Uzattığı telefonu alıp ekrana baktığımda beynimden vurulmuşa döndüm. Canım dediğim kızın bana yaptığını düşman yapmazdı. "Beni bitirdin Meyra! Sen beni bitirdin..."
tamamlandı 9a önce tamamlandı Araba Sevdası
@recaizdemammudekre
Okuma
1.46k
Oy
47
Takip
69
Yorum
4
Bölüm
51
İlk defa 1896’da Servet-i Fünun’da tefrika edildi. Kitap olarak ilk defa 1898’de Arap harfleriyle basıldı. Yazarın vefatının üzerinden yetmiş yıl geçtiği için telif hakkı koruma dışına alınmış eserdir. Bu sebeple ne yazarın, ne varislerinin, ne de herhangi bir yayınevinin hakkı yenilmemiştir. Kitappad tarafından ilk defa dijital ortamda eksiksiz sunulan bu orijinal halini gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.
devam ediyor 7a önce güncellendi Cassandra
@leeseaa
Okuma
6.6k
Oy
1.13k
Takip
342
Yorum
80
Bölüm
36
Evrenin en güçlü iki büyücü kardeşi, Cassandra ve Saya... Kara büyünün ordusuna karşı durabilmek için güçlerini ikiye katlamak zorundadırlar ama bunun tek yolu güçlerini uyutmaktır. Uyandırdıklarında ise her zamankinden daha da güçlü olacaklardır. Krallıkların ve herkesin gücünden dolayı korktuğu, merhamet etmeyen Cassandra güçlerine aşıktır ve bunu istememektedir ama kardeşini savaşta yalnız bırakamaz. Normal bir insan gibi büyücülerin krallıklarında yaşamak zorunda kalacaktır. Zeki, güçlü ve cesur bir kadın... Belki de insanların ve büyücülerin sefil hayatının içine girdiğinde kim olduğunu bulacaktır?
tamamlandı 8a önce tamamlandı GİRDAP
@orenda
Okuma
707.02k
Oy
46.88k
Takip
5.58k
Yorum
5.7k
Bölüm
82
Korktuğu bir hayata esir olmamak için yangından kaçtı Züleyha! Kanından olanların biçtiği kaderde yanmamak için ateşin kollarına kendi ayaklarıyla koştu. Evim dediği yerde, kurban olarak kendini adadıklarını öğrendiğinde nereye tutunduğunu bilmeden bir dalı avuçladı. Kütahya`nın küçük bir kasabasından, Adana`nın kavurucu topraklarına sürüklendi. Zalimliği dillere düşmüş, adına türlü kötü sıfatlar eklenmiş bir adamın koynuna bıraktı kaderi Züleyha`yı. Bu bir kaçış hikayesiydi aslında. Minik bir bebeğin arşı titreten ağlayışlarıyla kavuşma yazıldı kaderlerine. Küçük bir bebeğin masumiyetine ödüldü Züleyha... Doğurmadan anne olmayı öğrendi. Zalim bilinen bir mazluma yaşam verdi. Bir masuma yuva , bir zalime şifa , kendine umman oldu Züleyha! ............................... Bu bir Girdap! Aşkın, ailenin, sevginin, sadakatin, sınırsız merhametin içine kapılacağınız, kapıldıkça kendinizi sayfalarda bulacağınız eşsiz bir Girdap...
devam ediyor 9a önce güncellendi Garip (Orhan Veli Şiir Kitabı)
@orhanvelikanik
Okuma
2.59k
Oy
132
Takip
59
Yorum
1
Bölüm
38
İlk kez 1941 yılının Mayıs ayında yayımlanan Garip`te Melih Cevdet Anday`ın on altı, Oktay Rifat`ın yirmi bir, Orhan Veli Kanık`ın ise yirmi dört şiiri yer aldı.
tamamlandı 9a önce tamamlandı İçimizdeki Şeytan
@sabahattinali
Okuma
1.13k
Oy
29
Takip
101
Yorum
1
Bölüm
28
İçimizdeki Şeytan, Sabahattin Ali`nin, 1940 yılında yayımladığı, ikinci romanıdır. Roman, Macide ve Ömer isimli iki önemli karakterin aşkını içerir. Eserde kişilerin iç konuşmaları ve kendileri ile hesaplaşmaları yaygın olarak kullanılmış, bu yolla duygu ve hisler çok başarılı bir şekilde anlatılmıştır. Ömer`in sürekli kendini sorgulaması, olaylara çözüm üretmek istemesi ve başarısız olması göze çarpan hususlardandır. Ömer bu sıkıntıları içindeki şeytandan kaynaklandığına kanaat getiriyor. Bu romanında, Sabahattin Ali toplumsal gündemin kişilikler üzerindeki baskısını ve güçsüz insanın "kapana kısılmışlığını" etkileyici bir biçimde anlatıyor. Ayrıca roman, yazarın yaşadığı dönemin (1940’lı yıllar) Türkiye’sini yansıtmaktadır.
tamamlandı 9a önce tamamlandı Kuyucaklı Yusuf
@sabahattinali
Okuma
1.69k
Oy
135
Takip
76
Yorum
0
Bölüm
45
Kuyucaklı Yusuf, o zamana kadar bir öykü yazarı olarak tanınan Sabahattin Ali`nin 1937 yılında kaleme aldığı ve yayımladığı ilk romanıdır. Romanın baş kahramanı olan Yusuf, Türk edebiyatının en romantik karakterlerinden birisi olarak kabul edilir. Roman, Millî Eğitim Bakanlığı’nın ortaöğretim öğrencilerine tavsiye ettiği "100 Temel Eser" listesinde yer almaktadır. Roman, 1985 yılında Feyzi Tuna tarafından aynı adla sinemaya uyarlandı.
Loading...