Güven, bazıları için sadece bir kelime. Leyla içinse bir savaş... Beş yaşında ailesini kaybeden Leyla, yıllar sonra kendini geçmişiyle yüzleştiği bir okulda bulur. Sessizliğiyle ördüğü duvarların arasına; çocukluğundan gelen tanıdık bir bakış, Çağrı... Ama güven kolay kurulmaz. Hele ki yıkılmışsa defalarca. Bir yanda geçmişin karanlığı, diğer yanda kalbinin derinliklerinde filizlenen hisler... Dostluk, ihanet, aşk ve sırlarla örülü bu hikâyede herkesin bir maskesi, Leyla`nınsa bir sınavı vardır. "Güvenemem"; kayıplarla yoğrulmuş bir kalbin, yeniden atma cesaretini bulma hikâyesi.

“Kimi zaman özgürlük, nefes alabileceğin bir gökyüzünden çok kapalı bir odanın içinde yeniden doğmayı gerektirir. Mayıs, geçmişinin zincirlerinden, bastırılmış çığlıklarından ve akıl hastanesinin soğuk duvarlarından kaçmaya çalışıyor. Ama asıl kaçması gereken, kendi zihninin karanlık koridorları…”

Yurtta eflin ve Yiğit ile büyüyen Nisanın hayatı bir tesadüf ile değişiyor bakalım nisan neler yaşayacak

Onun gözlerine baktığımda… tüm kehanetler susmuştu. Işıkla karanlığın bir araya geldiği o anda, biz sadece bizdik. Kraliçeydim. O benim lordumdu. Ve bu hikâye… bizim evreni sarsan aşkımızın hikâyesi. Ama bu hikaye basit bir aşk hikayesi değildi" OW4432TC

Aynı timde olan Teğmen Hasret Aldinç ve Üsteğmen Kılıç Demirkan arasında geçecek olan aşkın başlangıcı Kılıç`ın her zaman Hasrete olan ilgisinden ve 4 yıllık aşkını içine sığdıramamasından dolayı başlar. Mermi timinin komutanı olan yüzbaşı Aybars Akduman ise yaralılara bakmak için hastaneye geldiğinde orada Bade Elik ile tanışır ve orada hiç hissetmediği duyguları ilk defa hissetmeye başlamışlardır. Bununla beraber timdekilerinzaman zaman mutlu zaman zamansa eğlenceli hallerini göreceğiz...

Kadın Olmak Neydi? Bu kitap; doğmadan önce başlanan ağırlıkları, küçük omuzlara yüklenen beklentileri, yasaklarla büyütülen umutları ve sessizce yaşanan acıları anlatıyor. Bir kadının gözünden, kalbinden, ruhunun derinliklerinden süzülen satırlarla; anne karnındaki ilk cümleden yaşlılıkta unutulan yalnızlığa kadar uzanan bir yolculuk... Bu kitap, yalnızca kadınların değil; onları gerçekten anlamak isteyen herkesin yüreğine dokunacak şiirlerden oluşuyor. Her bölümde kadın olmanın başka bir yüzüyle karşılaşacak, bazen ağlayacak, bazen susacak ve belki içinizden fısıldayacaksınız: "Kadın olmak... Neydi?"

Annesinden kalan eski bir defter… Suskun bir geçmiş, saklı bir aşk, yarım kalmış hayaller ve karanlık bir sır... Mahinur, annesi Canan`ın defteriyle yüzleştiğinde sadece onun hikâyesini değil. Zorla susturulmuş bir genç kızın, özgürlüğü için verdiği mücadeleyi okuyacaksınız, kalbiniz bazen kırılacak bazen de umutla çarpacak. Aşk, suskunluk, terk ediliş ve direnmenin romanı. Geçmişin yankısı, bugünün çığlığı olabilir mi?

Bir kadın, ilk aşkına duyduğu sevgiyle her şarkıyı, her melodiyi başka bir anlamda sever. Onun için her şarkı, kalbinde iz bırakan bir anının, bir duygunun yankısıdır. "Bir Şarkı Gibisin", duyguların ve hatıraların şarkılara dönüşmesiyle şekillenen bir aşk hikayesinin şiirsel ifadesidir. Her dizede, kaybolan bir zamanın ardında sevdanın derin izleri vardır.

Umay, abisinin askeri yemin törenine gider 2 gün sonra abisinin şehit haberini alır ve kanını yerde bırakmayacağına söz verir. Artık o Sadece umay değil karanlık timi komutanı yüzbaşı Umay kılıçtır. !! Kitapta unsurlar olabilir bunun bilincinde okuyunuz!!

Kaçış, kader mi yoksa seçim mi? Ayşegül, çocukluğundan beri babasının şiddetiyle büyüyen, evden kaçma hayalleri kuran bir genç kızdır. Bir gün, kendisiyle aynı adı taşıyan bir kızla yolları kesişir ve onun da benzer acılar yaşadığını öğrenir. Artık hayaline bir ortak bulmuştur. Kaçışı gerçeğe dönüştürdüğünde ise karşısına çıkan iki adam, kalbinde fırtınalar koparır. Biri, ona güven ve huzur vaat ederken, diğeri ulaşılmaz bir yasak gibi karşısında durmaktadır. Ancak hayat, ona bir seçim yapması gerektiğini hatırlatacaktır. Peki, Ayşegül hangi yolu seçecek? Bazen bir kaçış, aslında yeni bir başlangıçtır…