@hakikat.orucoglu
|
Hayatım geçiyor gözlerimden, zihnimden,
düşüncelerimden ve de ömrümden, Geçip gidiyor zamanın üzerinden, kimseye aldırmadan, duraksamadan ve yaralarımı sarmadan Kendime ait sandığım her şey gibi an olup düşüyor günlerin, ayların yılların takvimine, Söz dinlemez, ibret almaz, uslanmayan bir günahkâr yüreğim, Şaşırmışım kimliğimi, Şunun şurasında bir ömürlük canım var, Sürmüşüm toprağın bağrına bir sürü sevdiğimi, Yüzsüzleşen bir istikametin yolcusuyum, Kandırmışım kendimi kaylûle uykularında Ne yöne yol alsam, ardımda adımlarımla kirlenmiş ayak izleri. Beni kurtuluşa çağıran her nidaya sırt çevirmişim Boğazımda vicdanım yakama yapışmış elleri Damla damla çözülmüş gözyaşlarım, Sonu gelmez pişmanlıklarımı ve suçlarımı yükleyip sırtıma Kendimi yargılayıp kendimi mahkum ediyorum Cehennem sürgünü cezalara.. Yanlış zamanda, yanlış yerde olmamalı insan, Yanlış insanın kollarında yaşlanmamalı, Yolun sonuna ta en başından alışmalı Alışmalıki yanmasın canı, Alışmalıki sürüklenmesin uçurumlardan aşağı Oysa yola çıkmak gibiymiş hayat, Yağmura hazırlıksız yakalanmak gibi, Sırıl sıklam kalkalmakmış öylece Hayatın tam ortasında anlıyorsun kaçırdığın gündelik mucizeleri Büyüyorsun zamanın peşinden koşarak, Savaşların, kavgaların, aşkların, ayrlıkların Akrep ve yelkovanın amansız kavgasında Ölümle yaşam arasında bir yerlerde öylece büyüyorsun, Kök salmadan, ve bazen kök salamadan Hiç anlamadığın bir olayın örgüsünde Kısacık bir rüyanın sonu gelmeyen yürüyüşünde, büyüyorsun, ölüyorsun Ellerinle ovuşturduğun düşlerini yitirmek gibi. Acıyı hissetmektir hayat, Ayrılığı bilmek, Ölümü bilmektir hayat... |