Hayatın karşılaştırmak istediği iki insan...

İki el silah sesi ya hayatımı karartacaktı yada yeniden yazacaktı...

Geçmişin karanlığında, birbirini bilmeden birbirine yazılmış iki kader... Derin, karanlık bir geçmişin içinde yetişmiş, artık örgütlerin arasında iz süren soğukkanlı bir ajandır. Onun için güvenmek bir zaaf, vazgeçmek bir lüks, sevgi ise çoktan kaybedilmiş bir savaş gibidir. Aslan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gölgesinde yetişmiş bir yüzbaşı. Görevi bitmiş gibi görünse de, asıl savaşı henüz başlamıştır. Bilmediği bir gerçek vardır: Koruduğu kadın, geçmişte babasına can borcu olan Derin’den başkası değildir. Aynı sokaklarda iz süren bu iki yabancı, farkında olmadan birbirlerinin karanlığında yol alır. Ama bu hikâyede herkes bir şey saklar. Ve gölgeler... Her zaman gerçekleri örtmez!

Ortaokulda yakın arkadaş olan Gökçe ve Murat`ın 15 yıl sonra dan karşılaşmasında Murat asker olarak Gökçe ise öğretmen olarak aynı yerde çalışıyorlardır.Peki bundan sonra onları ne bekliyor?

Gizli bir operasyon için görevlendirilen özel kuvvet timi Ortadoğu`da uluslararası bir silah ve insan kaçakçılığı şebekesinin peşine düşer ancak görev sırasında Türk istihbaratı üzerinden içinden sızma olduğuna dair şüpheler ortaya çıkar.Timin lideri Yüzbaşı Şahin Öztürk hem dış tehditlerle hemde içerideki ihanetle mücadele etmektedir.

Kurdu bulmak için

Yusuf Ateş ve Zeynep Yıldırım`ın muhteşem ve zorlu bir tanışması ile güzel yollara çıkacaklardır.

Yusuf Ateş ve Zeynep Yıldırım`ın muhteşem ve zorlu bir tanışması ile güzel yollara çıkacaklardır.

"Bunca yıl tek başıma ayaklarımın üzerinde durabildim. Ama sanırım daha fazla dayanamam. Beni gerçekten ayakta tutabilecek misin Yiğit?"

Kendı kurgum Elay`ın çocukluk arkadaşı olan Defne ile ayrılırlar Elay`ın babasının işi yüzünden Rusyaya taşınmışlardır. Yıllar sonra Elay babasının vefatını kaldıramıyıp Türkiye`ye döner ve herşeye yenıden başlamak için ant içmiştir. 🦋

Daha yazilmadi kitap suanlik boye yavasca aklima geleni yazarim

FERDA: Geçmişin Gölgesinde Bir asker. Bir görev. Bir yemin... Ve asla unutulmayan bir gece. Ferda Karaca, "Sonsuz Tim"in bir üyesi olarak ülkesine hizmet eden genç bir üsteğmendir. Vatanı için canını hiçe sayacak kadar cesur, yüreğinde taşıdığı dostlukla bir o kadar da insan kalmıştır. Gizli bir göreve gönderildikleri o gece, her şey değişir. Kurulan hain pusu, timin yok olmasına sebep olur. Hayatta kalan sadece iki kişi vardır: Ferda ve Seda. Ama Ferda’nın içindeki yara, sadece bedeninde değil, ruhunda açılmıştır. O artık yalnız bir asker değil; sessizliğin ve adaletin temsilcisidir. Tim komutanı Murat’ın verdiği emir, bir vasiyet gibi kazınmıştır hafızasına: "Yaşarsan anlat, ölürsek unutma." Ferda şimdi hem geçmişiyle, hem ihanete uğramış bir görevle, hem de içinde büyüyen sessiz çığlıkla baş başadır. Gerçek ortaya çıkana kadar susmayacak. Sonsuz Tim’in anısı için savaşacak. Ve asla pes etmeyecek. --- 🟥 FERDA, yalnız bir asker değil; bir yemin, bir direniş ve karanlığa sıkılmış son kurşundur.

Aşk şarkısı 3 kitap

Bir kadın düşünün tek aşkı vatanı ve kardeşi olan birisi. Hayatta gülümsemeyen kendine resmen bunu yasaklayan, çocukluğu olmayan birisi. KIDEMLİ ÜSTEĞMEN Parla Hilal YILDIZ. Bir de bir adam düşünün hayatta ki tutunma dalı olan annesiyle yaşayan. Çocukluğunda bile babasını rol modeli yapan ve onun izinden giden birisi. YÜZBAŞI Altaner BARIŞ Her iki tarafında berbat bir durum ile tanışması nihayetinde tanışan ikili. Birbirlerine oldukça zıt oldukları halde bakalım herhangi bir şey olacak mı? Mutlu sonla bitecektir bilginize🙏

"Kırmızı halının parlak ışıkları altında bir sanatçı. Fakat sahnedeki melodi, sadece bir konser değil; ölümle dans eden bir görev... Avrupadan Anadolu topraklarına uzanan sessiz bir savaş, gölgelerde saklanan gerçekler ve kırılma anları. `Gölgedeki Melodi` seni sahnenin arkasındaki savaşın kalbine götürecek" Çok yakında sizlerle belkide size nefesiniz kadar yakındır bilemezsiniz...

Albayın evlatlık kızı rüyanın komtanına aşkı. " Güzelim" dedi ama gördüğü görüntü ile kaşları çatıldı anımda silah dayalıydı

- "Kim bu komutanım?" - "Tanıyor musunuz?" Onun sorusunu cevaplandıracak gibi oldu. - Fakat karşısında gördüğü yüz... - O, fazlasıyla tanıdık gelmişti ona... Zihnini olabildiğince zorladı. Ama hayır kim olduğunu asla çıkaramıyordu. - Çok tanıdıktı, bir yabancıdan uzak, göğsünün solunda tarifi zor bir şey hissetti. - Tuhaf daha önce varlığını bu denli unutturan bir duyguyu böylesine yoğun tatmamıştı... üstelik bu şekilde. - Sadece bir görüntü, bir fotoğraf nasıl bu kadar heycanlandırabilirdi ki. - Bakışları gitgide derinleşiyor yavaşça yutkunarak bunu gizlemeye çalışıyordu. - Uzun uzun bakmayı sürdürdü. - Ekranda ki eşsiz bir güzellikte olan yüz doğrudan kameraya bakıyordu. Ona... bakışlarını bir saniye bile ayırmadan soruyu bi o kadar kısa ve net şekilde yanıtladı. -"Hayır!" ...

“Zaman uzaklaştırsa da bedenleri, Özlem yakar yürekleri, Bir araya gelince susar hasret.”

Zaman değildi bizi ayıran ihtimallerdi…

Time atanan yüzbaşı

Bu kitap cinselliğin ve c sini içermez

Vatanın gölgesi olup bizim için canını veren gizli kahramanlarımızın adının anılmasını bile bize çok gördüler. Ünlüler için aylarca, hatta yıllarca yas tutulurken; bizim için mücadele eden kahramanlarımızın yaşadığı acılar birkaç dakika bile aklımıza gelmedi. Eskiden en azından 45 saniye anılırken, şimdi o da yok… Sadece bir altyazı. En acı tarafı ise, onları katledenlerin onlardan daha çok anılması. Yine de VATAN SAĞ OLSUN.

Aşk bazen bir sınır çizgisidir; bir tarafında hayat kurtaran eller, diğer tarafında hayatını ortaya koyan bir yürek… O, sessiz gecelerde yaralı bir askerin acısını saklarken, o kadın elleriyle başkalarının kalbini iyileştiriyordu. Biri susmayı görev bildi, diğeri hissetmeyi… Ama ikisi de aynı anda aynı kalpte savaştaydı. Ne beyaz önlük kanı durdurabildi ne de üniforma sevgiyi gizleyebildi. Kurşun izlerinin arasına sıkışmış bir sevda, ameliyathane ışıklarında yankılanan kalp atışlarıydı onlarınki. Ne zaman göz göze gelseler, suskunluk çığlığa dönüşüyordu. Çünkü bazen en büyük savaş, dilde değil yürekte kazanılırdı…

Eski düşmanlar yeniden ortaya çıkarken, yarım kalmış bir savaşın kapıları aralanır. Bu defa düşman daha acımasız, silahlar daha ölümcül, bedeller ise çok daha ağırdır.

22 yıl sonra büyük karşılaşma