Ben Asena bir tıp öğrencisiyim sıradan bir hayata sahibim içime kapanık kendi hâlinde takılan bir kız fakat size kimsenin bilmediği sırlarım olduğunu söyleseydim?

Travmalarından dolayı Fransaya gitmek zorunda kalan Eflal,ekibini,ailesini arkasında bırakır ve gider.Birkaç yıl sonra geri döner eğitimini burada tamamlayacaktır ama ekibe bir kişi daha katılmıştır ve ekip artık o eski,masum ekip değildir.Ve bu ekipte aradığı şeyleri bulur.

Bir intikam Bir evlilik Ve kanla mühürlenmiş bir aşk Alya ailesinin karanlık geçmişiyle suçlanan genç bir kadındır. Zorla sürüklendiği bu evliliğin içinde, adı bir cinayete karışmış ailede büyür. Karşısında ise, küçük kardeşinin ölümünü bir ömür taşıyan ve her nefesinde intikamla yoğurulmuş bir adam; Baran Soykan Bu bir nikah değil... Bu bir hesaplaşmadır. Ailelerin karanlık sırları, kanla yıkanmış geçmişleri ve sessizce büyüyen duygular, Alya ve Baranın etrafında derin bir girdap oluşturur. Baran, Alyaya her baktığında kardeşinin mezarını görür Alya ise o suçlamaya asla inanmamıştır... Ama kimsenin bilmediği bir şey vardır. Bu hikayede kanı döken, sandıkları kişi değildir. Ve aşk... En beklenmedik anda, en kanlı zeminde doğar. Gerçeklerin bedeli ağır, aşkın bedeli daha da fazladır. Bu hikaye o bedelin kanla ödendiği bir aşkı anlatıyor. Bazı aşklar gül bahçesinde değil, mezar taşlarının gölgesinde büyür.

Hilal Burçak Yıldız (Hanzade) 3.5 yaşında kaçırılarak bir yetimhaneye bırakılır. Yıllar sonra artık ailesinin kendisini terk ettiğini düşünür. Yıllar sonra ise ailesi kızlarını bulur.

Bazı tesadüfler sessiz başlar. Ne bir uyarı verir ne de yol gösterir. Mavi, o an sadece bir yabancıyla göz göze geldiğini sandı… Oysa bilmediği, gözlerinin içine düşen gölgenin bir hikâye başlatacağıydı.

Eskiden travması olan bir kızın üç okul değiştirdikden sonra Ulu dağ kolejine yazılır ordaki gideceği sınıf ile hüsrana uğrar çünkü hiç kız yoktur

Bazı duygular, kelimelerden önce gelir. Ve bazı gerçekler, sessizlikte gizlidir.

Her şey sıradan bir gün gibi başlamıştı. Rutinler, alışkanlıklar ve sessiz kabullenişler arasında kaybolmuş bir hayat… Ta ki o an gelene kadar. Bir an, bir bakış, bir cümle—ve hiçbir şey bir daha eskisi gibi olmadı. Bu kitap, o anın ardından başlayan yolculuğun hikâyesidir. --- Eğer kitap türünü (örneğin: roman, kişisel gelişim, polisiye, fantastik vs.) söylersen, giriş kısmını ona göre özelleştirebilirim. İster misin?

Selamlarrr hoşgeldinizz kısaca kitabımız şunu anlatıyor Birçok zorluğu tek başına aşmış Gizem şehirden uzakta yazlık bir yere taşınır ve orda hayatının anlamı olacak Demiri, abisi gibi olacak Akayı ,kız kardeşi gibi olacak Çisemi tanır iyi okumalar dilerim oy verirseniz çok sevinirim yorumlarda da saygılı şekilde samimi bir şekilde konuşabiliriz <3

Nisa ailesinin gerçek ailesi olmadığını öğreniyor yeni ailesine alışabilecekmi ?

Nisa ailesinin gerçek ailesi olmadığını öğreniyor yeni ailesine alışabilecekmi ?

♫𝘙𝘦𝘴𝘮𝘪 𝘣𝘪𝘳 𝘤𝘭𝘶𝘣 𝘣𝘪𝘭𝘦 𝘥𝘦𝘨𝘪𝘭!!♫ İtsuki bir gün.. "Herkesin kulübü var ama neden sadece öğle arası takılmak için kulüp olmasın yahu!!" Demesiyle her şey başlar..

Nisa kavgası üzerine yeni bir liseye girer

Yangının kenar notları: Kafamın içi, yangın yeri. Dışımda hâlâ `sakinim` yazıyor. Bu da mı delikanlılık? Hikayeme hoş geldin. Ateş ben. Sevilmeden büyüyen, anlaşılmadan susan bir çocuk. Kendi iç savaşımı anlatıyor bu kitap. Çünkü bazen en sessiz kalan, en çok yanandır. Ve güzel Lâl. Gizli numaradan bana attığı mesajla hayatımı değiştiren kız. Ama bu bir aşk hikayesi değil. Hiç değil...

Artık vakit doldu dolacak. Son günlerde böyle birşey paylasmamin sebepi son günlerde muhtemelen ders çalışmıyor olmanız olacaktır . Bu kitapta sizlere konu anlatımı değil hazırlıklar üzerinden bilgi verilecektir.

"Bazı karşılaşmalar, yıllar geçse de kalpte iz bırakır..." Aynı mahallede büyüyen iki çocuk... Biri, melek kadar güzel ama farklı olduğu için yargılanan bir kız. Diğeri ise onu hep eleştiren, kendi duygularını anlamayan bir oğlan çocuğu. Çocukluk yılları, tatlı çatışmalar ve kırgınlıklarla geçerken, hayat yollarını ayırır. Ama kader, yıllar sonra onları bambaşka insanlar olarak yeniden karşılaştırır. Peki, geçmişin izleriyle yüzleşmeye cesaret edebilecekler mi?

adalet peşinde koşarken kendi benliğini kaybeden bir seri katil

"İkimiz de karanlıkla büyüdük. Ben yetimhanede susarak, O suskun bir evde nefes alarak. Ve şimdi... birbirimizi tanımadan aynı yarada kanıyoruz. Adını bilmiyorum. Ama seni hissedebiliyorum." Afra, sekiz yaşında yetimhaneye bırakıldığında hayatına acı sessizlikler yerleşti. Aybars ise geçmişiyle birlikte yaşamayı değil, ondan saklanmayı seçti. Bir kütüphane köşesinde kesişen bakışlar, geçmişin fısıltıları, yazılmamış cümleler… Bu bir aşk hikâyesi değil, bu bir iyileşme hikâyesi. Ve belki... aşk da iyileştirir.

Genç yaşya sırtınıza yüklenen yükler,yeri dolmayan boşluklar,çevremizdeki sahte yüzler,söylenen yalanlar ve asla unutulmayan gerçekler...

Selammm.Ben Milana "DENAY" bir gençlik ve spor kurgusudur. Her hafta bir bölüm atacağım . Lütfen bir şans verin çok akıcak okurken emin olunki. Okurken sizi şaşırtacak bir kitap yazmaya çalıştım. İçinde aşk üçgenleride bulunuyor.

Bu kitabı yazmaya karar verdim çünkü anlatmak istediklerimi, içimde taşıdığım o karmaşık duyguları kimseye tam olarak anlatamadım. Belki de anlatamam. Bazen kelimeler yetmiyor, bazen içimdeki fırtına o kadar güçlü ki, dışarıya dökmeye cesaret edemiyorum. Ama bu sayfalarda, kendimle yüzleşmeye karar verdim. Çünkü yaşadığım her şey, hissettiğim her acı, her mutluluk aslında benim bir parçam. Ve artık onları gizlemeyi bırakmak istiyorum. Her şey ailemin taşınma merakıyla başladı. Taşınmak zorundaydık, başka seçeneğimiz yoktu sanki, babamın iş merakından belki de bu yüzden, içimde hep bir “keşke” var; keşke taşınmasaydık, keşke her şey farklı olsaydı… Ama biliyorum, hayat bazen bizim planlarımızın çok ötesinde akıyor. Taşınmasaydım belki de onunla tanışmayacaktım, belki de bugün bu kadar karmaşık duygular içinde olmayacaktım. Ama belki de yaşadığım her şey, beni daha güçlü yapacak. İçimdeki kırgınlıklar, hüzünler, küçük umut kırıntıları… Hepsi benim, hepsi gerçek.

açıklama hkhkmş şhpym chıc yok ya ne ya bu ne bu

Başrol kızımız Merve hayatının en mutlu günü sanar.Fakat asıl hayatı bugün başlar ve yaşayacaklarını okurlar bile okurken şaşırır

23 yasında olan Mehir, babasının onu 7 yaşında hayatı yaşamak amacıyla terk edişi sonucu abi ve annesiyle büyümüştür. Mehir artık yaşamıyor, yaşamayı hissetmek istiyor ancak 16 yıl sonra babasi gelince Mehir`in hayati oldukca değişmeye başlıyor. Hayatındaki herkes uzak bir yerde hatirada kaliyor. Ve Mehir sevgilisinden ayrılmak zorunda kalıyor. Yeni hayatındaysa onu hukuk okuyan askerden yeni gelmiş bir beyefendi bekliyordur.

Eğitim için Barselona`da kalan Mila Saki ve onu bekleyen büyük bir tesadüf. Mila İspanya sokaklarında dolaşırken ilk aşkına rastlar. Arman Kara. Onları bilinmezlik içinde bir gelecek bekler. "Vicdan azabı sanki bir zehirdi. Damarlarıma yayılmaya başlamıştı. Yıllardır damarlarımdaydı. Böyle anlarda azabı fazla oluyordu."