“Adalet her zaman mahkeme salonlarında sağlanmaz.” Savcı Lavinia Özdemir… Soğukkanlı, zeki ve güzelliğiyle büyüleyici bir kadın. Onun için adalet bir görev değil, kişisel bir takıntı. Suçlular yasadan kaçarsa, Lavinia’nın adaleti gecikmez gölgeden gelir. Ancak karanlıkta onu izleyen başka biri daha vardır. Eski bir savcı, şimdi yeraltı dünyasının en tehlikeli ismi: Maskeli Adam. Lavinia’yı tanımıyor, ama ona saplantılı. Takıntısı bir hayranlık mı, yoksa yaklaşan bir ölüm fısıltısı mı? Gecenin içinde birbirine bakan iki siluet. Gerçek, yansımalar kadar bulanık. Güven, ihanet kadar keskin. Ve bu hikâyede… kim av, kim avcı belli değil.

Ateşin ortasında filizlenen bir aşk… Lina, geçmişinin karanlığından kaçarken tehlikenin tam kalbine düşer. Emir ise görevle başlayan bir yolculukta kendi kalbini bulacağını asla tahmin etmez. Kurşun sesleri, ihanetler ve yanan şehirlerin arasında tek bir şey ayakta kalır: Birbirlerine olan inançları. Ama her aşk bir bedel ister… Bu defa, o bedel belki de özgürlükleri olacaktır.

"Onun kalbi taştan, bakışları buzdan bir adamdı. Konuşmaz, hissetmez, kimseyi umursamazdı. Elif Kılıç, ailesiz bir genç kız. Hayatı bir garsonun sıradanlığı içinde akıp giderken, karşısına çıkan Aras Aslan, onun için sadece gizemli bir müşteri değildi. O, Elif`in hissetmeyi unuttuğu duyguları yeniden uyandıracak bir "Sessiz Fırtına"ydı."

17 yaşındaki Aika Nakamura, Tokyo’da acımasız bir zorbalık döngüsüne sıkışıp kalmıştır. Fısıltılar, gülüşmeler, yalnız geçen teneffüsler… Bir sabah, okul çatısında hayatına son vermeye karar verdiğinde, beklenmedik bir şey olur: Biri ya da bir şey onu tutar. Ama gözlerini tekrar açtığında, hastanededir… ve kimse onu kurtaranı görmemiştir. Ailesi, her şeyin geride kalması umuduyla başka bir şehre taşınır. Yeni bir okula nakil olur ve hayatının şokunu yaşar. Okula geldiğinde daha kendini tanitmadan sınıf arkadaşları,"işte o kız geldi",der. Bakalım Aika bu gizemli okulda okulu bitirebilecek mi yoksa bitiremicek mi ?

Bazı geçmişler unutulmaz… Bazı aşklar da bir kalbe sığmayacak kadar derin; bir ömre sığmayacak kadar yıkıcıdır. Yıllar önce alınan bir karar, şimdi iki insanın kaderini birbirine düğümlüyor. Aşk, en büyük sığınak olmaktan çıkıp en keskin silaha dönüşürken, sadakatle ihanetin çizgisi siliniyor. Ve onlar, birbirlerine en çok ait oldukları anda, en büyük savaşlarını vermek zorunda kalacaklar. Çünkü bazı hikâyeler yalnızca sevmekle değil… bedel ödemekle tamamlanır. Ve bazen o bedel, bir kalbin parçalanması, bir ömrün sessizce yanması ve her şeye rağmen aynı yola dönüp birbirini yeniden bulmakla ödenir.

Kaybetmeden kazanılır mı?

Karmaşık bir hayatta tanışmış 2 genc ve ölesiye süren aşklari

Bir şans verirmisinizz, seveceğiniz eminim🤍 Evine yeni taşınan ezgi, komşusuyla tanışır. Onun için sorun mu eğlencemi olduğunu bilmediği komşusu mafyadır ve onu hiç düşünemiyceği olaylar içine sokar

Eskiden çok yakın olan iki aile,bir takım olaylar sonucu derin dostlukları yok olur.Yıllar sonra Lara,dostlukları biten ailenin yaptığı bir davete gizlice girer.Fakat o davetten sonra hayatında olucak değişikliklerden habersizdir...

Sevgilim çocukluk travmamı öğrenirse nolur?🗡❤️

Hayallerdeki gibi bir hayat. Mükemmel bir koca. Kocaman bir ev, lüks eşyalar... Her şey gerçek olamayacak kadar kusursuz. Komadan uyandığında başında bekleyen hüzünlü ama yabancı bir yüz. Ona evli olduklarını söylüyor. Sevgisini her fırsatta dile getiriyor. İnanmamayı imkansız kılıyor. Ama sonra...kusursuzluğun çatlağı açılıyor. Döküntüler, çürümüş temeli açığa çıkarıyor. Üzerindeki kan lekeleri silinmemiş, orada duruyor. Ve işte o an, Alina biliyordu: Bu hikâyede ya kendini bulacak… ya da tamamen kaybedecekti. "Aşkın sadece iki çeşidinin olduğunu düşünürdüm; Onun uğruna ölmek isteyeceğin türden, Ya da onun için öldürmeyi göze alacak türden; Ama sen sevgilim, Sen uğruna yaşayacağım türden bir aşktın..."

Ve hiçbir şey göründüğü kadar masum değil. her biri için bambaşka bir savaşı başlatıyor. Kimi kalbini korumaya çalışıyor, kimi ise sadece aklını.Ama bazı gerçeklerden kaçmak, hiçbir evrende mümkün olamaz. Zoraki yakınlık, geçmişin sırları ve yasak hislerle dolu bu hikâyede, kim gerçekten kimin kardeşi,geçmişte neler yaşandı ve şuan neler yaşanıyor? "BU BİR SON DEĞİLDİ,ZATEN BİRYERDE BİR SON VARSA O HİÇBİR ZAMAN MUTLU OLMAZDI"

Simay özdemir, yirmi yaşında genç bir üniversite öğrencisiydi. Fakir bir ailenin kızı olarak ayakta kalabilmek için geceleri İstanbul’un en lüks gece kulüplerinden birinde garsonluk yapıyordu. O ihtişamlı hayatı yakından görüyordu ama asla bir parçası olamıyordu. Onun dünyası dersler, borçlar ve ayakta kalma mücadelesinden ibaretti. Ta ki o geceye kadar…Kulübün ağır ve kasvetli havasında, herkesin önünde saygıyla eğildiği bir adamla göz göze geldi Tibet Kaya. İstanbul’un en korkulan mafya babalarından biri, kimsenin dokunmaya cesaret edemediği bir isim. Soğuk bakışları, keskin duruşu ve karanlık gücüyle Simay’ın hayatına istemeden girdi.Simay, onun dünyasından uzak durması gerektiğini biliyordu. Ama Tibet’in gözlerinde yalnızca karanlık değil, sakladığı derin bir yalnızlık da vardı. Ona yaklaşmak hem tehlikeli hem de yasaktı. Fakat kalbinin atışlarını durdurmak imkânsızdı.Güç, karanlık,kan ve sırlarla çevrili mafya dünyasında saf bir aşkın var olabilmesi mümkün müydü? Simay, kendini bir anda karanlığın tam ortasında bulurken, Tibet’in hayatına girmek ona yalnızca aşkı değil; aynı zamanda savaşmayı, kaybetmeyi ve yeniden doğmayı da öğretecekti.Karanlığın içinde parlayan bir ışık…Ve ışığı söndürmek için pusuda bekleyen düşmanlar.Bu hikâye; aşkın en tehlikeli haliyle, tutkuyla ve kanla yazılmış bir yolculuk.(BÖLÜMLERİ OKUYUP BEĞENİP YORUM YAPARSANIZ ÇOK SEVİNİRİM)🖤

Henüz olacaklardan habersiz gerçek aşkı bulduğuna inanan bir kız.

Bir şirket öbür şirketi kıskanırsa en fazla ne olabilir ki🗡✨️

Bazen bir bakış, bir ömre sığar. Zeynep’in sıradan görünen hayatı, gizemli bir yabancının varlığıyla yavaş yavaş değişirken, geriye sadece bir soru kalır: Hüzün yarına mı kalır, yoksa umut mu?”

Düşman ailelerinin çocuklarıda düşmanmı olur birbirine... Bi şansları olamazmıydı aileleri ve aralarındaki bağ kimi seçiceklerdi böyle birşey mümkün olabilirmiydi karanlık dünyalarında aşka yer varmıydı aşka inanmayan bir kız ve onu tutkulayan çocuk biri gece kadar kara diğeri gökyüzü kadar mavi belkide zıtlıkları onları birbirine dahada bağlıyordu

Bir kızın kan davası yüzünden zorla evlendirilmesi ve başına gelenler.

Küçük yaşta ailesini acımasızca kaybeden Eylül, polis amiri Serhat ve eşi tarafından evlat edinilir. Yeni yuvasında büyüyen Eylül, zekâsı ve cesaretiyle hayatın yüklerini omuzlamayı öğrenir. Aynı yıllarda, yoksulluktan gelen ve üstün zekâsıyla dikkat çeken Aras, yanlış ellerin eline düşer. Gizli teşkilatlar, onun zekâsını ve gücünü kendi karanlık amaçları için yoğurur. Yirmi yıl sonra kader, bu iki genci bambaşka saflarda karşı karşıya getirir. Bir görev sırasında yolları kesişir; silahlar doğrultulur, tuzaklar kurulur. Ama asıl tuzak, kalplerine düşendir. “Aşk Kapanı” – Kimin oyun kurduğu, kimin masum olduğu belirsizdir. Hesapta olmayan tek şey ise aşkın kendisidir.

Alt komşu çok ses yapıyor gidip onu uyarsan ne olur ki

büyüyünce mafya olacağım.

Bir zamanda takılı kaldık. Zamansız akıl aldık! Zamansız akıllandık!

O bir cerrah. Hayat kurtarmak onun işi. O ise bir katil. Hayat almak onun görevi

Küçük yaşta abisinin hatası yüzünden berdel edilen lavinin kocasının yaşı yüzünden onu kadın olarak kabul etmeyip Mardini terk edip İstanbul`a gitmesi ve babasının ölüm haberini aldığında Mardin`e geldiğinde karşısındakinin karısı lavini görünce şaşırması yola başlar her şey

3 erkek 3kiz tatile gidince ne yaşıcaklar