Serap Okur Koyunlu
@serraa
TAKİP ETTİĞİ KİTAPLAR
devam ediyor 4g önce güncellendi FIRTINA ZAMANI
@durumavii
Okuma
11.21k
Oy
1.43k
Takip
299
Yorum
272
Bölüm
23
Üniversitedeyken hoşlandığı çocuğu kıskandırmak için gidip sınıfın inek çocuğunun kucağına düşer. 🎀 Adam, yıllar sonra öğretmenlik yaptığı köyde gözükara ve Karadenizli bir Yüzbaşı olarak karşısına çıkar. "Sıcaklığın hala kucağımda öğretmen hanım."
devam ediyor 2g önce güncellendi GÖNÜLÇELEN
@orenda
Okuma
43.66k
Oy
8.62k
Takip
667
Yorum
4.68k
Bölüm
23
Bu bir anlaşmalı evlilik kurgusu. En azından onlar öyle sanıyordu. Savaş Ali pusulası bozuk bir gemi. Asude`nin kıyılarına demir atınca öğrenecek pusulasız da yön bulabileceğini. Pamuklara sarılarak büyütülen Asude... Egenin huzurlu kıyılarından Karadenizin hırçınlığına düştüğünde anlayacak oyun oynamanın meşakkatini. Bir denklemde olmaması gereken her şey bir araya geldi. Savaş Ali evlilik baskısından kurtulmak için Asude`ye bir teklifle gitti. Onun için uygun gelin zaten seçilmişti ama Savaş için bu kabul edilemezdi. Madem kaçamıyordu evlilikten, gelinine de kendi karar verebilirdi. Babaannesi bir gelin sahibi olacaktı, onun istediğinin tam tersi özelliklerde olması Savaş`ın suçu sayılmamalıydı. Ya da bu kanıya Asude`yi tanımadan varmasa mıydı? Savaş için bu plan her şeyiyle mükemmeldi aslında. Ayarsız dilini, ipe sapa sığmaz gülümsemelerini, oyunbaz hallerini görene kadar çok da emindi. Sonra onun aslında bir GÖNÜLÇELEN olduğu ile yüzleşti. İKİ OYUNBAZ, VASAT BİR PLAN VE PİYANGODAN ÇIKAN AŞK! Her şeyin karma karışık olması için lazım olan her şey onların elindeydi...
devam ediyor 4a önce güncellendi 90'lar Yeniden
@tgceymn
Okuma
2.26k
Oy
404
Takip
85
Yorum
64
Bölüm
13
Ömrünü adadığı erkek ona ihanet ettiğinde bir insan ne yapmalıdır? Pelin`in hayatı boka sarıyordu. Hayal ettiği işi yapamadığı gibi çocuk istediği eşinin başka bir kadından çocuğu olduğunu öğrenmişti. Hayatından ne istediyse hiçbir zaman elde edememişti. Aslında hayatının hangi nokta da ters gitmeye başladığını biliyordu. Lise yılları.... Ama geri dönüş yoktu öyle değil mi? Bir gece annesinin evinde kalırken ev telefonunun çaldığını duydu. 90`lardan kalma telefonun hala çalıştığını bile bilmiyordu. Aldığı uyku ilaçlarının etkisi bedenini ele geçirirken telefonu kaldırdı ve kulağına götürdü. Sonrası ise karanlık. Kendine geldiğinde annesinin evindeki yatağında uyandı. Ne olduğunu çok geçmeden anlamıştı. 1998 yılındaydı. 17 yaşındaki haline geri dönmüştü. Geriye hayatını değiştirmek kalıyordu. Üstelik eğer başarılı olursa okulun popüler çocuğunun da hayatını kurtarabilirdi. Tabi bunu yaparken ona aşık olmazsa. Bunu başarabilir miydi?
devam ediyor 1y önce güncellendi Cassandra
@leeseaa
Okuma
7.98k
Oy
1.18k
Takip
370
Yorum
84
Bölüm
36
Evrenin en güçlü iki büyücü kardeşi, Cassandra ve Saya... Kara büyünün ordusuna karşı durabilmek için güçlerini ikiye katlamak zorundadırlar ama bunun tek yolu güçlerini uyutmaktır. Uyandırdıklarında ise her zamankinden daha da güçlü olacaklardır. Krallıkların ve herkesin gücünden dolayı korktuğu, merhamet etmeyen Cassandra güçlerine aşıktır ve bunu istememektedir ama kardeşini savaşta yalnız bırakamaz. Normal bir insan gibi büyücülerin krallıklarında yaşamak zorunda kalacaktır. Zeki, güçlü ve cesur bir kadın... Belki de insanların ve büyücülerin sefil hayatının içine girdiğinde kim olduğunu bulacaktır?
tamamlandı 1y önce tamamlandı GİRDAP
@orenda
Okuma
1.21m
Oy
63.27k
Takip
6.84k
Yorum
6.38k
Bölüm
82
Korktuğu bir hayata esir olmamak için yangından kaçtı Züleyha! Kanından olanların biçtiği kaderde yanmamak için ateşin kollarına kendi ayaklarıyla koştu. Evim dediği yerde, kurban olarak kendini adadıklarını öğrendiğinde nereye tutunduğunu bilmeden bir dalı avuçladı. Kütahya`nın küçük bir kasabasından, Adana`nın kavurucu topraklarına sürüklendi. Zalimliği dillere düşmüş, adına türlü kötü sıfatlar eklenmiş bir adamın koynuna bıraktı kaderi Züleyha`yı. Bu bir kaçış hikayesiydi aslında. Minik bir bebeğin arşı titreten ağlayışlarıyla kavuşma yazıldı kaderlerine. Küçük bir bebeğin masumiyetine ödüldü Züleyha... Doğurmadan anne olmayı öğrendi. Zalim bilinen bir mazluma yaşam verdi. Bir masuma yuva , bir zalime şifa , kendine umman oldu Züleyha! ............................... Bu bir Girdap! Aşkın, ailenin, sevginin, sadakatin, sınırsız merhametin içine kapılacağınız, kapıldıkça kendinizi sayfalarda bulacağınız eşsiz bir Girdap...
devam ediyor 12a önce güncellendi Adı Bahar
@selcanykazdal
Okuma
7.92k
Oy
618
Takip
270
Yorum
83
Bölüm
25
Bahar neredeyse çocuk gibi olduğu yerde tepinip, çığlık atacaktı. Zaten heyecandan ölüyordu, bir de adamla o yolu yan yana nasıl gidecekti? Sinan`ın aracın sürücü tarafına doğru yürüdüğünü görünce el mecbur, geçip ön koltuğa oturdu ve hırsla kemerini bağladı. Aslında kızgınlığı kızlara değil kendineydi. Kalbi maraton koşusuna çıkmış gibi atmasaydı şu koltuğa oturmak elbette kolay olurdu ama alçak kalbi her şeyi mahvediyordu. Sinan da arabaya geçtiğinde kemerini bağlayıp kontağı çalıştırdı ve vitesi attı, Bahar ise o tarafa bakmamaya yemin etmiş gibi kafasını cama çevirmişti. Arkadan gelen kızların kıkırtısıyla iyice sinirlenen Bahar, piknik yerine vardıklarında ikisinde canına okuyacaktı. Araba hareket ettiğinde kafasını çevirdiği camdan adamın yansımasını görünce, ılık bir heyecan bedenini bir an için sersemletti, farkında olmadan ister istemez göz ucuyla bakışları adama bulmuştu bile. Adamın üzerine giydiği buz mavisi gömlek ona o kadar yakışmıştı ki, bir an için onu izlerken resmen nefes almayı unuttu. Kızların sesiyle, girdiği transtan çıkan Bahar onların isteği üzerine radyonun sesinin açmak için elini uzattığın da, adamla aynı hamle yapmanın şokunu yaşıyordu, çünkü şuan elinin üzerinde duran el Sinan`a aitti. Sinan kızın kendisini izlediğini fark etmesiyle zaten mest olmuşken, şuan ki durumdan bir hayli memnundu. Bu kızlar bugün gerçekten onun lehine çalışıyorlardı. Bahar ateşe değmiş gibi elini çekince, yaşadığı o boşluk hissi ona bir an için tuhaf hissettirse de şimdilik bunu görmezden gelebilirdi. Ne de olsa beraber yaşayacak çok daha güzel anları olacaktı. Radyoya ses verdiğinde, keyifle şarkıya eşlik etmeye başladı aynı zamanda kızı gözleriyle süzmeyi de ihmal etmiyordu ama nazlı yari kafasını yine cama çevirmiş o güzel yüzünü ondan saklıyordu. Kurban olurdu be!
devam ediyor 1y önce güncellendi Kralın Karısı
@tgceymn
Okuma
4.14k
Oy
619
Takip
97
Yorum
66
Bölüm
29
Bir metres hayatta kalmak için ne yapmalıdır? Nazlı Arslan gözlerini açtığında öldüğünü biliyordu. Cehenneme düştüğünden emindi. Zindanda, elleri kelepçeli olarak uyandığında artık kendi zamanında olmadığını biliyordu. Bir şekilde öldükten sonra okuduğu kitabın ölen yan karakterinin bedenindeydi. Şimdi yakaladığı ikinci şansı kaybetmemek için onu görmezden gelen kraldan ve onu öldürmek için fırsat kollayan ana karakterden uzaklaşmalıydı. Tabi bu beklediği kadar olmayacaktı. Veliaht Prens Jason sonunda ülkesini savaştan başarıyla çıkarıp kral tacını taktığında yapması gereken acil bir görevi vardı. Yanında duracak bir kraliçe bulmalıydı. Aşka dair bir umudu yoktu. En yakın arkadaşının karısına duyduğu derin hayranlık dışında hiçbir kadından etkilenmemişti. Ülkesindeki herkes çocukluk arkadaş Prenses Jenina`ya hayranken onunla evlenmekle ilgili şüpheleri vardı. Yine de en mantıklı karar gibi görünüyordu. Ta ki yenilen krallığın gönderdiği prenses saraylılar tarafından metres ilan edilene kadar. Şimdi çocukluk arkadaşını kraliçe yapmalı ve istemediği bir kadını sorun çıkarmaması için göz altında tutmalıydı. Bir gün her şeyin değişmesiyle duygular karışacak, ülke yeniden karmaşaya sürüklenirken Kral Jason desteği hiç ummadığı bir yerde bulacaktı.
devam ediyor 1y önce güncellendi Girdap
@leeseaa
Okuma
2.38k
Oy
719
Takip
221
Yorum
183
Bölüm
17
Tanrıların ruhu Çakal, Tilki ve Kurt`tur; biri olmazsa diğeri kaybolur. Savaşçının bedeni üç ruhu kabul eder. Bir bedende dört ruh taşır. Yükselen savaşçı Damon, Çakal, Tilki ve Kurt, tek olmayı öğrenmiştir ama hepsinin sesi farklıdır, ayrıdır. Bundan sonra hepsinin aklında tek bir isim olacaktır: Marissa.
devam ediyor 1y önce güncellendi Ejderha Ateşi
@maysaberran
Okuma
2.62k
Oy
350
Takip
99
Yorum
56
Bölüm
30
Simsiyah dağılmış saçları, vahşi duran yüzü ve Onikse benzeyen gözleriyle Şifa`ya bakıyordu. Sanki onun insana dönüşmüş haliydi. Şifa`yı inceleyen gözleri yavaş yavaş öfkeyle dolmaya başladı. "Sen onu benden çaldın. Şimdi bedelini ödeyeceksin." Şifa duyduklarıyla kaşlarını çattı ve etrafına baktı. Ona mı demişti? Durduğu tarafta Oniks ve kendisinden başka kimse yoktu. Acaba Oniks`e mi demişti? İyide ne çalmış olabilirdi ki? Buraya geldiklerinden beri Oniks`i gözünden ayırmamıştı. Bir ara uyumuştu o zaman çalmış olabilir miydi? Ne kadar obur olduğunu biliyordu. Kesin koyun, at ya da herhangi bir hayvanı midesine göndermiştir. Gözlerini kısıp Oniks`e baktı. Aynı anda Oniks de ateş saçan gözlerini karşısındaki adamdan ona çevirdi. Uzun dikenli kuyruğunu havaya dikmiş, her an karşısındaki gruba saldıracakmış gibi duruyordu. Oniks`in gri dumanlı gözlerine baktığında, Sıcak nefesini sinirle havaya bırakıp kuyruğunu salladı. Pekala huysuzluğu üstündeydi ama onun çalmadığını anlamıştı. Eğer o yapmış olsaydı çoktan suçlu çocuklar gibi gözlerini kaçırırdı. "Sen neyden bahsediyorsun. Biz bir şey çalmadık." Şifa karşısındaki insanları süzdü hepsi de ona nefretle bakıyordu. Ama neden? Az önce konuşan adam ona doğru bir adım attığında Oniks`de dikenli kuyruğunu Şifa`nın beline sarıp onu kanatlarının altına aldı. Artık Oniks daha öfkeli nefesler alıyordu. Şifa, Oniks`in beline sarılı kuyruğunu yavaşça okşarken, "Sakin ol Oniks" dedi. Karşısındaki adam tekrar öfkeyle konuştuğunda ne duymayı bekliyordu bilmiyordu ama kesinlikle duymayı beklediği kelimeler bunlar değildi. "Onu. Ejderhayı. Benim ejderhamı çaldın."
Loading...