🐺BÖRÜ-TÜRK🇹🇷 Börüler Gezegeninde,Zalim Kral Barut tarafından yönetilir. Sihirli bir gezegen olan ve sınırsız sihir güçlerini olan bu gezegenin insanları Kurt simgesi bütünleşmiştir. Hepsinin kolunda sihirle kurt simgesi vardır. Ataları Gökbörü`den geliyordur Gökbörü ölünce oğlu zalim Kral Barut`a kalmıştır. Bu sihirli gezegeni yönetmek, Bu sihirli insanların özelliklerden biri ölümcül olmalarıdır. Bu zalimliğe dur diyecek bir kız vardır ismi Umay lakabı Börü-Türk` dür. Gezegenleri yıllar önce Ataları Gökbörünun dünya Gezegeninde Turkiyede Asena adlı dünya prensesi ile evlenmesi ile Yarı TÜRK yarı BÖRÜ olması ile devam etmiştir bu ırk ama Zalim Kral Barut kendine Börüler gezegeni kurup Türklerin hafızasından Börüleri silmiştir ve buna bunca yıl kimse isyan etmemiştir parçaları birleştiren Umay,sihir kütüphanesinde Umay isyan çıkarır ve kral Barut tahdan indirip tahda kendı geçip barış ve huzur içinde Gökbörünün ıstediği gibi yönetmek ister Börüler gezegenini ama ıstediği  gibi olmaz.Dünyaya asil adinda evcil beyaz kurdu ile dünyaya sürgün edilir ve ailesi de esir alınır. Bu hikâye fantastik,Türk kültürüyle harmanlanmış bir mitoljik efsanevi bir hikayedir. Yanı Fantastik anlatmaktadir. UMAY dünya hayatındaki yeni kimliği ve mesleği, yani dünyaya adapte olması okumak Isterseniz beklerim. Kişiler ve gezegen tamamen hayal ürünüdür.

“Bir aile… Bir tim… Ve yürekten bağlı bir vatan… Gölgelerin içinde sinsice ilerleyen düşmanlara karşı verilen bu amansız mücadelede, cesaretin, sadakatin ve inancın sınandığı anlar başlıyor. Arven ve ekibi sadece düşmanla savaşmıyor; geçmişin gölgeleriyle, içlerindeki korkularla ve en derin yaralarıyla da yüzleşiyorlar. Bu, sınırları zorlayan bir bağlılık, fedakarlık ve umut dolu yarınların hikayesi...” Bu sadece bir kurgudur. Gerçekle ilgisi yoktur.

UMAY ASENA TÜRK ADINDAKİ LİTAPPAD UYGULAMASINDAKİ İLK KİTAPTIR VE LÜTFEN BENDEN İZİNSİZ KİTABIMDAKİ ŞEYLERİ KULLANMAYIN BANA SKRARSANIZ MUTLU OLURUM Umay Asena bazı kişilere Umay bazı kişilere ise Asenadır. Bordo bereli bir asker olup dağlarda namını duyurmuş Ölü kod adının sahibidir. Bir gün bir timi kurtarma görevine gider ve bu olaydan sonra kurtardığı tim olan Ruh timine Ceset kod adı ile emirlerden dolayı komutan yardımcısı olarak katılır. Komutanları bir görevdedir ve Umay Asenanın time katıldığı gün görevden döner. Tim komutanın adı Alparslan olup kod adı yine dağlarda adını duyurmuş Hayalettir fakat tim içinde İhsan hariç kimse bunu bilmiyor, tim adındaki kod adı ise Gölgedir. Kitap can sıkıntısından yazılmış olup beğenmenizi umarım bölümü kitappade daha yüklemedim ayrı bi yerde yazıyordum bölüm bitince buraya atarım.

...İşte o, son Türk budur: ölmez şehit olur. Bayrağını indirmez, yolundan dönmez.

Yukarı baktığınız zaman gördüğünüz ilk şey ya etrafında bulutların yer aldığı güneş ya da yıldızlarla size sanat eseri sunan aydır. Aykız, gözlerini açıp yukarıya baktığında ilk gördüğü ay ışığı sayesinde seçebildiği soluk birer çift göz olmuştu. Doğduğu gün, annesinin ona bıraktığı mirası taşıyamayacağının farkında bile değildi. Seneler boyunca ağabeyi ile bir yerde kapana kısılmış şekilde korunmak için eğitimler gördü fakat bu eğitimler onu gerçek dünyaya hazırlamamıştı. Kendini yer altındakiler-den değil de gerçek dünyadakilerden koruması gerektiğini ona hiç kimse anlatmamıştı. Yirmi iki yaşında her şeyin alt üst olduğu gün gelecekti. Ruhu yeniden doğacak gerçek benliğini kazanmak için büyük bir mücadele etmek zorunda kalacaktı. Savunduğu, inandığı ve güven duyduğu hayatı bitecekti. Yerini hiç tanımadığı duygular alacaktı. Merak ettiği her şey onun başına bela olabilirdi ve cevaplarını almak için dikenli yollardan geçmesi gerekecekti. Bu yolda ona yardım edende olacaktı, ayağını kaydırmak isteyende. Aykız, bu yolda ilerlerken hayatta kalabilecek miydi? Kontrolsüz gücünü içinde hapsederek ne kadar ileriye gidecekti? Tüm hakları saklıdır. Çalıntı, alıntı vs. durumlarda adli işlem başlatılacaktır.

Tomris Asena Türkdoğan bulunmayan türden bir kadın ve bir askerdi ciddi görevinde en başarılı asker olarak nam salmış bir kadındı kimse onun ne sesini duydu ne de yüzünü sadece bir efsane olarak geçti ismi ya bu kadın bir gün ailesinin gerçek olmadığını öğrenirse işte bunu öğrenmek için kitaba şans verin

Aylarca eğitim aldıktan sonra, Doğu`nun en hassas bölgelerinden birinde, kasaba okulunda öğretmen olarak konumlandırılan Eflin Karan`ın kod adı `Salkım`dı. Görevi, bölgedeki terörist ile iş birliği yapan öğretmeni bulmak ve gözlem raporlarını merkeze aktarmaktı. Ali ise `Kırağı` kod adıyla tanınan özel kuvvetlerde ünü olan, korkusuz bir yüzbaşıydı. Bölgeye gelmesinin sebebi, güvenlik sızıntısının tam merkezine konumlandırılmış öğretmeni bulmaktı.Sızan bilgiler, içeride birinin olduğunu gösteriyordu. Şüpheli listesinde bir isim dikkatini çekiyordu: Eflin Öğretmen. İlk karşılaşmaları mesafeli olsa da, birbirinden hoşlanmadıklarını anlamışlardı. Fakat merkezden gelen beklenmedik bir emir ikisinin de hayatını değiştirecekti. "Derinliği arttır Yüzbaşı Türkoğlu. Salkım ile teması resmi hale getirin. Operasyonel evlilik izni verildi."

Hiç `Wanted Serisi`ni duydunuz mu?

(Watpadden buraya göç diyelim jdjdjd) Bir bozkurtla asenanın karşılaşmasıydı bu hikaye. Kader onları bir daha aynı şeyleri yaşattı, aynı acıyı çektiler. Anlamdırılamyan hisler? Belki de beynin oyunu bu. Sahi önceden karşılaşmışlar mıydı? Kitabın kapağı ve kurgusu şahsi olarak bana aittir.

Wattpadde 370 Bin okuma sayısına ulaşan "Muhafız 1: Kaderin Kitabı" adlı kitabımın ilk yayınlandığı düzensiz hâlidir.

"Sana göz yaşlarını silmen için mendil veremem ama, İstiklal Marşımızın ilk kelimesini hatırlatması için bu bağrağı verebilirim, Esra." 16.01.2005 tarihinde, babalarını trajik bir şekilde kaybeden, Esra ile Ağabeyi Hakan, daha bu olayı atlatamamışken evlerinde çıkan bir yangınla ölümden döner. Cenaze töreninden sonra anneleri, en yakın arkadaşı tarafından bıçaklanır ve kaderinin rüzgârında hunharca savrularak çocukların önünde hayata gözlerini yumar. Çocukluk arkadaşlarına, annelerine, babalarına, anılarına, yaşadıkları şehre veda etmelerine bile izin vermeyen, acı ve göz yaşı dolu bir yaşam iki masumu beklemektedir. 18 yılın ardından, Esra ile çocukluk arkadaşı olan Ertuğrul`un yolları bir sonbahar günü Sarıkamış`ta kesişir. Henüz yeni hemşire olan Esra, ağabeyiyle aynı hastanede yalnızca kısa bir süre hizmet vermişken ülke tepe taklak bir hale gelir. Düşman devletler, aynı çatı altında toplanan 7 bağımsız Türk devletini dünyadan silmek için 100 yıl gibi kebir bir sürede plan yapmış ve bunu ansızın yürürlüğe sokmuştur. Bu hikaye, savaşın, kar-kıyametin ortasında filizlenmesine bile izin verilmeyen bir aşkın, psikolojisini yitiren, savaşın ortasında kalmış bir kadının hikayesi. Okurken elmalı kurabiye yiyip çay içmek isteyeceğini türden bir macera seni bekliyor!

Minicik bedenlerinde sevgiyi nereye kadar götürebilirler.... "taa ki 15 yıl sonra o kara günde karşılaşıncaya dek..." -Gülce şahin -Doğu Kılıç Aslan

Hasanalp, Periler Kalesi`nden mezun olalı bir yılı geçmiş, çiçeği burnunda bir büyücü-hekimdir. Mesleğini icra edip mütevazı bir hayata sahip olma hayalleri kurarken, arkasından iş çeviren sınıf arkadaşlarının müşterek zulmüyle karşı karşıya kalır ve bir akşam vakti bu hayattan silinmek istenir. Ne var ki ertesi gün mucizevî bir şekilde geri döner. Madem vadesi daha dolmamıştır, o halde andını içecek ve kendisini öldürmeye yeltenen büyücü arkadaşlarından intikamını alacaktır. Macera dolu bu yolda da yalnız ve çaresiz değildir. Eline geçen mektuplar, vakit kaybetmeden kendine bir yön belirlemesini sağlayacak, Sermet ile Arçay abileriyle bir araya gelip Faris hocasıyla hasbihâl ederek, omuzlarına hiç hesapta yokken yükleniveren bu mesuliyetin altından dostlarının yardımıyla kalkmaya çalışacaktır. Ocak 2025`te çıkan ilk fantastik romanım, Kitapyurdu sitesinde satıştadır: https://www.kitapyurdu.com/kitap/periler-kalesi-1-zulmun-pencesinden-kurtulus/706910.html

İrtiş’in Gölgesinde: Ayçora ve Barsagun’un Destanı Nehrin fısıltısı, geçmişin yankısıdır... Ve her suyun bir sırrı vardır. İrtiş’in sonsuz bozkırlarında, gökyüzünün mavi kubbesi altında, eski kehanetler uyanıyor. Ayçora — çekik gözleri ve beline kadar uzanan saçlarıyla obasının gururu, göçebe halkının kadim inançlarını kalbinde taşıyan genç bir kadın. Barsagun — yüzünde savaşların izini, yüreğinde halkının acısını taşıyan sürgün bir savaşçı. Bir rüya, bir kehanet ve karanlık bir ordunun gölgesinde iki kader birleşiyor. Kara Ordu’nun ele geçirmek istediği Kadim Mühür, yalnızca onların ellerinde bozkırı kurtarabilir. Ay Tengri’nin lütfuyla, kurt postunun ve ay ışığının çocukları bu zorlu yolculukta aşkı, ihaneti ve fedakârlığı keşfedecekler. İrtiş’in serin suları şahit olsun: Bu sadece bir sevda değil, bir halkın yeniden doğuş destanıdır.

Gerçek Ailesini hiç görmeyen küçük bir kız vatan sevgisiyle yanıp tutuşan bir kadın olur vatan için canını severek verebilecek olan bu kadının hikayesi ...

ben bu mesleğe karar verdiğimde Aslı bana "ya ölürsen?"diye sormuştu. Benim cevabım ise aynı şu şekildeydi. "yaşamak için doğmadık ki ölmekten korkalım."

Göğün en parlak ışığıydı, ama şimdi karanlığa mahkum... Peki ya kader, gerçekten de yazıldığı gibi mi yaşanır? Yoksa insan kalbinin derinliklerinde, göklere meydan okuyacak bir güç hâlâ var mıdır? Bir tanrıçanın düşüşü ve bir mirasın uyanışı... Umay, gökyüzünün sırlarıyla örülü destansı bir hikâye.

Esir alınmış bir yunan askeri olan Antonis’in, türk bir askeri hemşire olan aynı zamanda onu eğiten İlke ile olan aşkı..

Gökçen kimsesiz değildi onun vatanı vardı ve her şey vatan için deyip bu yola çıkmıştı. Hadi gelin hep beraber gökçenin hikayesini yazalım....

Türklüğünden emin olan bir kız anası babası kürt olan bir Türk kızı. Kürtlüğü seven bir adama berdelle gider...

Zaman her şeyin ilacı olarak bilinir. Ancak her ilaç gibi bu ilacın da içileceği zamanı kendi belirler ... Annesini kaybeden Karmen birden bire kendisini öldüğünü zanettiği anneannesinin evinde bulur. Annesinden ona kalan gizemli kitap türlü bilmecelerle onu zamanı düzeltmek için geçmişe götürür. Hayatı yeterince karmaşık olan Karmen onu geçmişe götüren kitapla daha da karmaşık olur. Biz ayrı dünyaların değil,ayrı zamanların insanlarıydık...

Amaçları uğruna örgüte kurban giden Adelin gizli kimliği ile muhbirlik yaparken olaylar beklediği gibi gelişmez ve sahte kimliğini kaybetmenin kıyısına gelir. Girdiği bu yolda geri dönülmez hatalar mı yapacak yoksa bu onun için bir dönüm noktası mı olacak?

Vatanı için herşeyini verecek olan asker bir kız ve gizli bir numaradan yazan bir erkeğin hikayesi.

… Şahit olsun yakın, ırak Kanımla sulanan toprak Bu göğe yükselen bayrak Bu Tanrı`nın ordusu Bu dört yana savrulan Türk Bu acıyla doğrulan Türk Bu adıyla çağrılan Türk Bu Tanrı`nın ordusu Bu dört yana savrulan Türk Bu acıyla doğrulan Türk Bu adıyla çağrılan Türk Bu Tanrı`nın ordusu … 🇹🇷 Hikayemiz başlasın ozaman🇹🇷

O, bir hayalet kadar görünmez, bir yılan kadar tehlikeliydi. Kimsenin kimliğini bilmediği, derin devletin en gizli casusu Murat, yıllardır ülkesinin güvenliği için en karanlık gölgelerde çalışıyordu. Çocuk yaşta ailesiz kalıp devletin himayesinde büyüyen Murat, vatanına olan bağlılığı ve olağanüstü zekâsıyla derin devletin en güvenilir istihbaratçılarından biri haline gelmişti. Ancak onun yaşamı, yalnızca bir görevden ibaretti. Şimdi ise Murat, İstanbul`un en karanlık yeraltı örgütlerinden birine sızarak ölümle burun buruna bir görevi yerine getiriyor. Silah kaçakçılığı yapan acımasız mafya lideri Rıza Baba`nın güvenini kazanmış, teşkilata önemli bilgiler sızdırarak örgütün planlarını altüst etmeyi başarmıştı. Ancak yeraltının kuralları acımasızdır; en ufak bir hata Murat`ın hayatına mal olabilirdi. Üstelik mafya içinde giderek artan şüpheler, onu açığa çıkarmak için fırsat kolluyordu. Murat’ın hem düşmanlarını alt etmek hem de kendini korumak için zekâsını ve hayaletvari yeteneklerini kullanması gerekecekti. Ancak bu tehlikeli yolculukta yalnızca düşmanlarına değil, kendi içinde taşıdığı karanlığa da karşı savaş vermeliydi. Gölgelerde yürürken dost ile düşmanı birbirinden ayırmak giderek zorlaşacaktı. Bir casusun kimliği ne kadar saklı kalabilir? Sadakat ve ihanet arasındaki ince çizgide Murat, vatanı için her şeyi riske atarken kendini de bir ölüm kalım savaşının içinde bulacak. "Hayalet: Gölgelerde Yürüyen Casus", tehlike, ihanet ve sadakatin iç içe geçtiği, nefes kesen bir casusluk hikâyesi.