Gizemlerle dolu dünyalar... Efsanelerle örülü boyutlar... Sırlarla dolu gizemli gezegenler... Ve... Karanlık ile Aydınlığın sonsuza dek sürecek olan amansız savaşı.

Normal bir günde alışverişten dönen ailesinin yeni haliyle karşılaşan Jessie artık güçlü olmak zorundadır...

Kıyametin Hafızası Zihin silinebilir, anılar gömülebilir. Ama kalp, unuttuğunu sandığı her şeyi bir şekilde hatırlar. Dünya yıkılmış, düzen çökmüştü. Troy Otto kendi kurallarını yazan bir adamken, Ruby geçmişin ve geleceğin tam ortasında bir sır gibi duruyordu. O bir rehineydi. Ya da sadece öyle görünüyordu. Birbirine düşman iki taraftan, birbirine bağlanan iki kalbe dönüşürken; hafızalar silindi, bedenler yara aldı, ama aşk... hep bir yerlerde varlığını sürdürdü. Ruby kaçırıldı. Hafızası silinmeye çalışıldı. Ama bilinçaltı her seferinde onu Troy’a götürdü. Her rüya, her çöküş, her kırılma anı... hepsi onun gözlerine çıkardı yolunu. Şimdi geri döndü. Ama hiçbir şey eskisi gibi değil. Troy intikamla yanıyor. Ruby, yarım kalan bir ruh gibi hâlâ sarsılıyor. Ve dışarıda, onları bekleyen yeni bir cehennem daha var. Aşk, hafızanın en karanlık köşesinden bile yolunu bulur mu?

Mirana sadece para kazanmak istiyordu . Aldığı karar ile evine gelen dairenin içindeki kuş görseli olan zarfı açtı ve icindeki üye kartını alıp bilgisayardan üyelik oluşturdu . Sadece tek yapması gereken onay beklemekti ...

Gelişen teknolojiyle insanlar, artık tanrı olduklarına inanıyordu. Ta ki geçmişte uzaydan gelen, uyku durumundaki bilinmeyen virüs uyandırılıp, tüm bu ilüzyonu yok edene dek... Enfekte olanlar "zebani" adını aldı eski insanlık artık kabusa dönüşmüştü. Dünya çöküyor, zaman tükeniyor, umut siliniyordu. Ve hayatta kalan bir avuç insan, bu cehennemin ortasında son direnişini vermeye hazırlanıyordu.

"Bu okulda öğretmen yok, hepsi bizimle yaptıkları ölüm düellarında öldü. Hepimiz çok özeliz, burada birbirimizi eğitiyoruz." ~BURADA TEK KIZ SENSİN... Zombi salgınından sağ kurtuldun ve sağ kurtulan garip güçleri olan çocuklar seni birlikte yaşadıkları ve birbirlerini eğittikleri şatoya getirdi. Burada çocuklar ışık ve gölge olarak ikiye ayrılmışlar. Işıklar iyiliği gölgeler kötülüğü savunuyor ama temelde hepsinin amacı hayatta kalmak. Senin ise ışık mı gölge mi olmak kendi kararın... Ayrıca bir özel gücünün olmadığını düşünüyorsun. Buradaki tek kız olman da ayrı bir delilik.~

"Benim ismim Alisa. 27 yaşındayım. Hayatta kalabilecek miyim bilmiyorum. Eğer bu videoyu izliyorsanız... Çoktan ölmüşüm demektir! 2027 yılındayız. Bu video kaydını izlediğiniz sırada kaç yılındasınız bilmiyorum. Ekipler arama kurtarma yapacaklarını söylediler fakat beni bulamadılar! Daha doğrusu BENİ GÖRMEZDEN GELDİLER! Çatıya çıktım! 120 KATLI APARTIN ÇATISINA ÇIKTIM! NE HİKMETSE BENİ GÖREMEDİLER! Size yaşadıklarımı anlatacağım. 2020 Yılında çıkan covid-19 salgınını hatırlıyorsunuzdur. Hah komik cidden. Bundan tam 30 gün önce evimde öylece oturuyordum. Haberlerde eski bir kazıdan buldukları bir mikroptan bahsediyordu ve bu mikroba "Zombi Virüsü" dediler. Bilim insanları bu virüsü laboratuvarda incelemeye başladı. Virüs cidden bulaştığı herkesi zombiye çeviriyordu. Bilim insanları bu virüsün panzehrini bulmaya çalıştılar. Bu süre yaklaşık bir beş gün sürdü. Beş günün sonunda deney farelerinden biri bir şekilde kaçtı. O virüsün bütün dünyayı sarması 5 gün sürdü. Toplam on gün içinde dünyanın sonuna geldik. Herkesin hayalleri vardı. Kurtulanlar büyük bir travma yaşadı fakat burada ölenler... Bu salgın benim hayatımı aldı elimden, Bu salgın arkadaşlarımı aldı, Bu salgın sevdiğim adamı aldı ellerimden, Bu salgın ailemi aldı, Bu salgın hayatımı aldı ellerimden...

Bazı ölüler gömülmeyi reddeder. Bir sabah okul ziliyle başlayan sıradan hayat, mezardan yükselen bir fısıltıyla sonsuza dek değişir. "Mezardan Doğan", zombi temasını gençlik dramı, psikolojik gerilim ve karanlık sırlarla harmanlayan sarsıcı bir fantastik kurgu. Ölümün soğuk yüzüyle tanışan bir grup genç, artık yalnızca hayatta kalmakla değil, geçmişleriyle ve birbirleriyle de yüzleşmek zorunda. Güvenin kırıldığı, dostluğun sınandığı, sessizliklerin çığlığa dönüştüğü bir dünyada her karakterin bir sırrı, her sırrın bir bedeli var. Bu sadece zombilerin değil, bastırılmış duyguların ve gömülü travmaların da uyanışı. Ve fırtına, sessizlikle başlar... Ve sen... henüz hiçbir şey bilmiyorsun.

#Korku #Macera #Heyecan #Gizem

Rusyalı bilim adamlarının zombi salgınına sebep olmasının sonrasında virüsü Türkiye`nin İstanbul iline salmasıyla başlayan bir "İSTİLA" Kız arkadaşları ile haftasonu ormanda kamp yaparak geçireceği güzel haftasonu hayali ile alışveriş merkezine alışveriş yapmaya giden Tanya`nın olacaklardan haberi dahi yoktu. Gizli bir sığınak ile başlayan on gencin arkadaşlığı,bu istalada onları nerelere sürükleyecek...? "Bu bir `istila` sonuçta değil mi arkadaşlar.Tek kaçışımız diğer dünya olurdu değil mi...?"

2029 yılında dünya, beklenmedik bir salgın ile sarsıldı. Çoğu insan hayatını kaybetti, geriye kalanlarsa hayatta kalabilmek için birbirleriyle savaşıyor. Ancak Elisa, hayatta kalmayı tek başına tercih eden bir kadındır. Dövüş sanatlarında usta, güçlü ve kararlı bir birey olarak, kendini hayatta tutma mücadelesinde yalnızdır. Bir gün, şiddetle savaşan bir grubun lideri, Elisa’yı teklifini kabul etmeye ikna eder: "Güçlü olman, bizim için faydalı olabilir." Ancak Elisa`nın planları çok farklıdır.

Türkiye`de geçen bu Zombi Salgını hikayesinde 6 Adet Arkadaşın ölüm Kalım Mücadelesini Konu Alıyor.

3 kitaptan oluşacak serinin ilk kitabı. + 18 (Bilim/kurgu, fantastik, korku, komedi, gerilim içerir.) Severek ve ilgiyle okuyacağınızı umuyorum.

Zombi kıyametinin yıkıcı gölgesinde hayatta kalan iki genç, Jungkook ve Taehyung, birbirlerine olan dostluklarını aşka dönüştürürler. Tehlikelerle dolu bu dünyada, zombilerin ve insanların yarattığı zorluklarla mücadele ederken, aralarındaki bağ giderek güçlenir. Karanlık ve ölümle çevrili bir ortamda, aşkları yaşamın son umut ışığı olur. Ancak, güven, ihanet ve kayıplarla dolu yolculuklarında, hayatta kalmak kadar birbirlerine olan hislerini de korumak zorundadırlar.

~Bir metroya sızan bir zombi~ Aşk, liseliler, metro, korku, kan içeren bir kitap istiyorsanız bu tamda size göre... "Seni kurtarmasam ne yapacaktın acaba! " "Sana beni kurtar diyen olmadı Ayaz" Kısık gözleriyle beni izlemeye başladı "Yaşamak istiyorum abla" "Ölmene asla izin vermem Kardeşim"

Okulda bir salgın çıktı ve bu salgından kimseye güvenemiyeceklerini anladılar. Açlık, susuzluk, acı ,uykusuzluk... Takırdayanlar göremez ama çok hassas kulakları var. Bu salgını biri başlattı ve cezasını ağır çekicek. Ve salgını başlatan kişiye hiç bir takırdayan dokunmuyor.... O zaman başlayalım

Virginia`da ortaya çıkan salgının hızlı seyri herkesi felakete sürüklemişti. Henüz nereden geldiği belirsiz olan bu hastalık insanları olduğundan farklı, saldırgan bir forma çevirdi. Ruhlarını çaldı. Bu bir hayatta kalma hikayesidir.

Yazdığım ilk kısa hikaye. Zombi kıyametinin ortasında basit bir adamın yolculuğu...

Bir grup genç lise de görsel sınıflarında tabloların ve boyaların aynı zamanda mutfak tezgahının da bulunduğu ampulü olmayan odada kilitli kalırlar. Bir bakıma şanslılar bir bakıma şanssız. Oda da sadece su var. Yemek tuvalet vs. yok. Okulda zombi salgını vardı. Kimse farkına varmamıştı. Her şey başrol kızın sıra arkadaşının okula mecburi bir şekilde küçük kız kardeşini getirmesi ile başlamıştı. Salgın git gide böylece büyüdü. Fark edilmeden herkes artık ele geçirilmiş; duygusuz, düşüncesiz yaşayan ölülere dönüşmüştü. O gün bilmeden kiminin sevgilisi kiminin sevdiği yaşayan ölü olmaya, kalpsiz olmaya adım atmıştı.

Emre, ölümsüzlük iksirini bulduğunu sandı. Aslında yürüyen ölüler ile dolu, zombilerle savaştığı bir dünya yaratacaktı.

Dünya, bir sabah uyanıldığında tamamen değişmişti. Zombi salgını, birkaç haftada tüm şehirleri, tüm ülkeleri kasıp kavurdu. İnsanlık, beklenmedik bir hızla yok olmanın eşiğine geldi. Hayatta kalanlar, sokaklarda yıkıntılar arasında tek başlarına kalmışken, birbirlerine tutunarak hayatta kalmaya çalışıyorlar. Fakat hayatta kalmak, yalnızca fiziksel değil, ruhsal bir mücadeleye de dönüşüyordu. Arda, Mira, Kerem ve diğer birkaç kişi, hayatta kalmanın bedelini her gün daha fazla hissediyorlar. Geriye kalan her şeyin bir anlamı var mı? Zombi salgınının sıfır noktasında, tüm gerçekler alt üst olmuşken, kimse gerçeği tam olarak bilmiyor. Kimse, bu felaketin nasıl başladığını, neyin tetiklediğini bilmiyor. Zombi saldırılarından kaçarken, gruptaki herkesin içinde kendi korkuları, geçmişin yaraları, bilinmeyene duyduğu büyük bir korku barınıyor. Ancak bir şey var: Hayatta kalmak için tek çare, bir arada kalmak. Bir gün, bir umut ışığı doğar. Radyo sinyalleri, uzak bir bölgeden gelen bir çağrı… Geriye kalanlar, yıkımın arasından kendilerine bir yol bulmak için mücadele ederken, bir yandan da bu felaketin başlangıcının sırlarını çözmeye çalışacaklar. Yıkım Günü Kalanlar, ölüm ve yaşam arasındaki ince çizgide geçen zorlu bir hayatta kalma mücadelesini, hayatta kalanların içsel yolculuklarını ve dünya üzerindeki son kalan umut ışığının peşinden giden bir grup insanın okunmayı bekleyen hikayesi hadi ne duruyorsun? Çevir sayfaları ve sende bu yolculuğa ortak ol

“Değerli vatandaşlarımız, son günlerde ülkemizin 81 ilinde olağandışı vakalar yaşanmaktadır. Kamu sağlığını ve ulusal güvenliği tehdit eden bu durum karşısında, Anayasa’nın ilgili maddeleri gereği ülke genelinde Olağanüstü Hal ilan edilmiştir. Bu kapsamda alınan tedbirler: Tüm vatandaşlarımızın güvenliği için sokağa çıkma yasağı uygulanacaktır. Şehir giriş ve çıkışları kapatılmıştır. Bütün sağlık ve güvenlik birimlerimiz teyakkuz halindedir. Halkın panik yapmaması ve yetkililerin talimatlarına uyması hayati önem taşır. Yetkili makamlar dışında yapılan açıklamada itibar edilmemesi önemle rica olunur. Devletimiz kontrolü sağlamaktadır ve gerekli önlemler alınmaktadır.” ** Haberi aldığımızda evimizden çok uzaktaydık. Üstelik bir savaşın ortasında kalmıştık. Daha ne olduğunu anlamadan savaşmaya başlamış, sürekli kaçıyorduk. Buraya ilk geldiğim anda oluşan o his tamamen kayboldu. Şimdi elimdeki sopama yaslı şekilde etrafıma bakıyorum da ne oluyor tam olarak gerçekten?

Üniversitede Hukuk fakültesi öğrencisi Samuel Wolf ve Tıp fakültesi öğrencisi Nora Amenta`nın zombi salgının içinde kalıp zombiler ve aşklarıyla savaşmalarında berabermiyiz?

İnleyerek Ayağa kalktım zombilerin beni görmeleri ile gülümsedim. "Aras kaç!" Acıyan dizime rağmen koşmaya başladım. Arkamda koşan Aras bana karşı bağırarak isayan etti. "Arya seni duvara gömeceğim!" Hiç umursamadan arkamızda ki bize doğru koşan yüzlerce yüzleri kan olan zombilere baktım. Geri önüme dönerek nefes nefese konuştum. "Şimdi kurtuluş yolu bul! Sonra beni duvara gömersin-" Laf daha ağzımdayken Aras`ın kıkırdamasını duymam bir oldu "Ben lafı ikiletmem" Yine utanç beni sararak dizim de ki ağrıyı unutmuştum. "Allah belanı versin Aras!" Koşmaya devam ederek utancımı yenmeye çalıştım. Yan tarafımda gelen sesle kafamı çevirdim. Yanımda aynı hızla koşuyordu buz mavisi gözleri kısılmış bana bakıyordu. "Seni vermiş ya bana arya" Elimde sıcacak elini hisederek koşmaya devam ettik. "Gıcık!" Ben bağırıp koşarken o ise beni arkasında çekiştirmeye devam ediyordu. Koşarken arkamızdan gelen pis gürültülü zombilere bir bakış attım. İğrenç, kan kaplı yüzleri ve bağırışları iğrenmeme yeterdi.

Bu heyecan ve korku dolu e kitapta harika zaman geçirebilir ve en iyi kitabı okuyabilirsiniz