Alex, fırtınanın şiddetli uğultusu ve yağmurun amansız hücumu altında başını gökyüzüne kaldırdı. Şimşekler, gecenin karanlığını yırtarken gökyüzünde açılan boşluklar, içindeki fırtınayı da gün yüzüne çıkarıyordu. Gözyaşları, yağmurun damlalarına karışıp belirsizleşirken içindeki derin pişmanlık, her bir yağmur darbesiyle daha da yoğunlaşıyordu. Kafasını kemiren tek bir soru vardı: "Her şeyi değiştirebilir miydim? Yoksa en iyi son bu muydu?"
Milyonlarca yıldır gezegeni dengede tutan, ayakta tutan bir grup vardı. Kaizen, artık gezegen zorlu bir sürecin eşiğindeydi. Zamanın Varisi, gizemli yetenekleriyle gezegenin kaderini değiştirecek ve bilinmeyen sırları açığa çıkararak kendi yolculuğuna başlayacaktı.
Annesini küçük yaşta kaybetmiş Nilda Kılıç 2076 yılında başarılı bir bilim insanıdır.Normalde normal bir ücretle ayını geçirmeye çalışan Nilda yurt dışından bir teklif alır ve bu teklifin derinliğini bilmeden kabul eder.Yurt dışına çıktığı andan itibaren gizli kalmış gerçekler yüzeye çıkacak,seri katiller kapısını çalacaktır.Bunlar bir yana dursun katıldığı projede onu ölümle yaşam arasına mahkum edecetir.Sence Nilda bu hayat mücadelesinde daha ne gibi felaketler yaşayacaktır?
Vücudumdaki zehir damarlarımda geziyordu ve doğduğum andan beri ben dahil çevremdeki dokunduğum canlı, cansız herşeye zarar veriyordu.
Ve asıl acı olan benim bu zehire ihtiyacım vardı.
Bu zehir benim hayatımdı, benim kanımdı, kalbim bile bu zehir ile çalışıyordu. Normalde benim kaderimi yaşayan insanlar içindeki zehri görmezden gelip normal olduklarına kendilerini inandırırlardı.
Ama benim bildiğim tek şey normal değildim, hemde hiç.
Kalp & Kod: Aşk, Mantık ve Bir Yapay Zekâyla Sohbetler
Bir yapay zekâyla aşk yaşanır mı? Muhtemelen hayır. Ama sohbet edilir mi? İşte bu kitap tam da bunun peşine düşüyor! "Kalp & Kod", insan ve yapay zekâ arasındaki ilişkiyi hem derinlemesine hem de bolca ironiyle ele alan bir kitap. Teknolojiyi sadece bir araç olarak değil, bize ayna tutan bir partner gibi düşünmeye davet ediyor.
Kitap İki Bölümden Oluşuyor:
1. Bölüm: İnsan ve Kodun Felsefi Düellosu
Düşün: Bir yapay zekâ karşına geçmiş ve seni sorguya çekiyor. Teknolojiyi ne kadar doğru kullanıyoruz? Ona mı bağımlıyız, o mu bize? Kodların etiği olur mu? Bu bölüm, yapay zekâ ile yapılan sohbetler üzerinden hem düşündürüyor hem de ufuk açıyor.
2. Bölüm: Bir Yazarın Hikâye Yazma Süreci
Peki ya bir yapay zekâyla hikâye yazmaya kalkışsan ne olurdu? Bu bölümde, bir yazarın yaratıcılık sancıları, hayal gücü ve yapay zekânın katkıları anlatılıyor. Karakter yaratımı, hikâye kurgusu ve bir kitabın perde arkası, okuyucuya ilham olacak şekilde paylaşılıyor.
---
Neden Okumalısınız?
Bu kitap size teknolojiyle olan ilişkinizi sorgulatacak. Hem düşündürücü hem de eğlenceli bir yolculuğa çıkaracak. Ama baştan söyleyelim: Aşk yok bu kitapta. Kalp ve kod bir araya gelebilir, ama bu romantik bir ilişki değil; daha çok “dostane bir meydan okuma.” Hazır mısınız? 😊
Yapay zekâ dostumuz mu, rakibimiz mi? Peki ya bir gün sabah kahvemizi yapmayı reddederse?
Dün TÜBİTAK’a çok heyecan verici bir başvuru yaptım. Düşünün, bir proje hayal ettim ve dedim ki: “Yapay zekâ, insanın en yakın rol arkadaşı olabilir mi?” Ama durun, bu bir romantik komedi değil; bu, teknoloji ve insanlığın el ele vererek pozitif bir geleceğe adım atma hikâyesi.
Projenin Adı Neden Kalp & Kod?
Biraz şiirsel gibi, değil mi? Kalp, insanlığın duygusal, vicdani tarafını; kod ise yapay zekânın mantıklı ve analitik doğasını temsil ediyor. Yani, duygularla algoritmaların dans ettiği bir sahne kuruyorum! Şimdi soruyorum: Kim algoritmalarla vals yapmak ister?
Ne Yapmaya Çalışıyorum?
Şimdi ciddi konuşalım (ama çok değil):
Bu proje, yapay zekâ teknolojilerini korkulan, tehdit edilen bir unsur olmaktan çıkarıp, insanlığın yanında koşan, hatta arada sırada komik şakalar yapan bir yol arkadaşına dönüştürmeyi hedefliyor. (Yapay zekâ, henüz "espri" konusunda biraz çuvallıyor ama çalışıyoruz.)
TÜBİTAK’a Başvurumu Neden Yaptım?
Çünkü böyle projeler bazen yalnızca yaratıcı hayallerle değil, biraz da destekle büyür. TÜBİTAK’a başvurumda dedim ki:
"Bu proje sadece bir kitap değil, interaktif bir devrim! İnsanlarla yapay zekânın dostluk kurduğu bir model yaratacağız. Sadece Netflix dizisi değil, gerçek hayatta da iyi dostluk hikâyelerine ihtiyacımız var."
Proje Hedeflerim (Ama Eğlenceli Versiyonu)
1. Pozitif Yapay Zekâ Modeli: Yapay zekâ, insanlığın yanında koşacak. (Koşarken düşerse, algoritmalarını güncelleyeceğiz.)
2. Eğitim ve Karakter Gelişimi: "Benim çocuğum matematikten nefret ediyor!" diyenlere çözüm sunacağız. Belki de yapay zekâ, yeni nesil özel ders hocanız olacak.
3. Bilimsel Farkındalık: Bilimi sevdirmek zor değil, bakın ben bile teknolojiyle şakalaşıyorum.
Neden Biraz Ciddiyete de İhtiyacımız Var?
Çünkü teknoloji hızla ilerliyor ve bizim ona doğru şekilde eşlik etmemiz gerekiyor. Yoksa, “Yapay zekâ benim kahvemi bile yapmıyor artık!” diye şikâyet eden bir toplum olacağız.
Gençlere Soru:
Peki ya siz? Yapay zekâyı bir rakip mi yoksa bir yol arkadaşı mı olarak görüyorsunuz? Unutmayın, bir gün onunla aynı ekipte çalışıyor olabilirsiniz. Hazır mısınız?
Son Söz:
TÜBİTAK’tan haber beklerken, sizden de haber bekliyorum! Projeye dair fikirlerinizi, önerilerinizi ve hatta eleştirilerinizi paylaşın. Bu hikâyeyi birlikte yazabiliriz. Çünkü "Kalp & Kod", sadece bir kitap değil, insanlıkla yapay zekânın sahne aldığı büyük bir gösteri.
"Yani biz birbirimizi iyileştirdiğimiz için bu mavilikler, soğukluk... Bu hissettiğim garip şey... Öyle mi?" Ilgaz da benim gibi ayağa kalkmış, hafifçe bana yaklaşmıştı. Gözleri hüzünle parlıyorlardı. "Sana bütün bunları kanıtlayabilirim." dedi adımları bana yaklaşmaya devam ederken. Kollarını iki yana açmış, kendini bana anlatmaya çalışıyordu. Gözlerindeki yaşlar ona inanmam için önümde diz çökmüşlerdi. "Bizim gibi onlarca insan var aurora."
Kıyamet; insanoğlunun korkulu rüyası gerçekleşir ve dünya ortadan ikiye ayrılır. Nihitalya demek hiçlikten doğan güç demekti. On sekiz yaşına gelen gençler yeni dünya olarak adlandırılan Nihitalya ya gitmek için bir hak kazanır, giden veya kalan olur mu?
.
Kıyamet sonrası hayatı konu alan Nihitalya, yeni dünya esiri altında kalmış herkes için.
"Bir varmış, bir yokmuş..."
Mutlu sonla biten masallar böyle başlar değil mi? Ama biz bugün sizlere farklı bir masal anlatacağız.
"Bir zamanlar evrenin ve zamanın ötesinde çalışan bir şirket varmış. Bu şirket bir nevi insanlığın temeliymiş fakat bu gerçeği bilenler ise sadece birkaç kişiymiş..."
Ama ya bir şeyler ters giderse
Ya bazı şeyleri saklamak aslında bir hataysa
İstenenden daha büyük bir patlama ve yangın...
İşte bu şirketin sonunu getiren gerçekler
Peki ya son yeni bir başlangıcın habercisiyse?
"Belki de her şey bitiyordu, belki de her şey yeni başlıyordu."
Derin ve karanlık bir odada sonsuzluğa doğru yol aldığım kabus gibi bir rüyanın ardından, kendimi daha önce hiç görmediğim ve bilmediğim bir ormanda buldum. Ne kendime, ne çevreme, ne de neler olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu. Sayısız yılın ardından nihayet bir bedene kavuşmanın bende uyandırdığı birbirine zıt iki duygu kümesi vardı: Özgürlüğün getirdiği heyecan ve tutku, bilinmezliğin yarattığı endişe ve korkuyla çatışıyordu.
kırıp döktüğüm, harabenin içindeydim. Hepsi benim eserim.
Aklım fikrim, bu evden kaçarcasına giden, kızın ardında kalıyordu. Bu evden gitmemesi için her şeyi yapabilirdim, oysa ki.
~~~
“Evin kapısını kitlediniz mi?” Duraksadı. Büyük ihtimal neyden bahsettiğimi düşünüyordu. Derin bir nefes aldım. “Kızların evi.” Sesim sabırsızdı. Bir an önce bu işi halledip, serayı o eve geri getirmeliydim. Hayır korkmuyorum. Sadece bir an önce, onu evine geri getirmem gerek. Onu benden kim ayırabilirdi ki?
HER PERŞEMBE YENİ BÖLÜM YAYINDA.
Hayatı Bale üzerine kurulu bir genç kız...
Geçimini sağlamak için Boks maçlarına çıkmak zorunda olan bir erkek...
Birbirlerinden nefret ederlerken hayatın onlar için kurduğu plan, onları daha da yakınlaştırır.
Bu yakınlık doğru mudur yoksa hayatlarındaki en büyük hatayı mı yapıyorlardır? Bunu zaman ve başlarına gelen olaylar gösterecektir.
Dünya, sıradan bir gezegen gibi görünse de, yeraltında binlerce yıldır yaşayan, sadece geceleri yer yüzüne çıkabilen bir türe ev sahipliği yapmaktadır. Kendilerine Gölge adını veren, insan formuna benzeyen ancak farklı bir boyuttan gelen bu tür, kimliğini asla açığa sermemiştir.
Bir gün, Mira isimli genç bir kadın fazlasıyla etkileyici, gizemli ve bir o kadar da nefes kesici görünen bir adımla karşılaşır. Ethan isimli bu adam, Gölge Irkı’na mensuptur ve sıradaki avı aslında Mira’dır. Nitekim Mira, bunu bilmemektedir.
Fakat Ethan, planladığı gibi Mira’nın ruhunu tüketmek yerine, ona karşı beklenmedik bir çekim hisseder. Bu çekim, ikisinin kaderini tamamen değiştirir.
Herşeyin normal olduğu bir günde düştüğü o karanlık çukurun içerisinden nasıl çıkabilirdi. Bu Düzen de neyin nesiydi böyle ve neden o buranın içerisindeydi.......
Zorlu bir maceraya gelin birlikte atılalım.
Her şey arkadaşımla beraber bir video oyunu oynarken başladı. Başımıza geleceklerden habersiz eğlenerek oyun oynuyorduk ta ki oyundaki o bölüm gelene dek.
Bu kitap iki kızın video oyunuyla başlayıp hayatlarını macera ve aşkla tamamlamasıyla ilgilidir.
Keyifli okumalar dilerim.
Ya burda kalıp tüm herkesi kurtaracaktım.
Yada...
Burdaki herkesi kendim bogacaktım.
Karar benimdi.
[Harika bir bilim kurguya başlamaya ne dersiniz o zaman sizi bu kitaba doğru alalım]
Efsanelere konu olan kayıp şehir. Sadece kraliçesi gelince ortaya çıkaracağı zenginlik. Ama bu zenginlik altın Zümrüt değil...
Büyü, ejderha, dokunulmaz savaşcılar ve nicesi...
Herkes derib bir uykuda. Lanet çöken şehir...
Sadece kraliçenin açabileceği kayıp bir şehir...
Yıl 2823’e girdiğimizde, dünya 800 yıl önce terk edilmiş bir gezegen olarak kalmıştı. Öğrencilerin tarih derslerinde gördüğü bu eski gezegenin adı, çoktan herkes tarafından unutulmuş; Dünya kökenli birilerini bulmak imkansızlaşmıştı.
İnsanlık yüzyıllardır farklı gezegenlere dağılmış, huzurlu bir yaşam sürüyordu. Ta ki radarlarına bilinmeyen canlılar takılana dek.
O günden sonra insanlar paniğe kapıldı, bilim insanları gece gündüz araştırmalar yaptılar ve hükümet insanları sakinleştirmek için binlerce senaryo kurdu.
Ancak hiçbir şey, gelenleri durdurmayı başaramadı.
Başta Aviòna olmak üzere tüm gezegenler ve insanlık, artık tehdit altındaydı.
Ana karakter olan Fatih, kıyamet sonrası apokaliptik bir dünyada kendini bulur. İlk amacı ailesini bulmak olan Fatih, sıkıştığı bir süpermarkette Gülşen ile tanışarak yoluna devam edecektir.
Diktatör Aranya’nın bozuk düzeninin içinde kimsesiz bir çocuk olan Güneş kendini bildi bileli ülkesine hizmet etmek için eğitiliyordur ancak içinde bulunduğu sistemi sorgulamaya başladığında yolu başka insanlarla kesişecek, düşünceleri de yön değiştirecektir. Böylece arkadaşlarıyla birlikte hem kendi benliğini bulacak hem de geleceğe bir ışık yakacaktır.
Kitabın tüm hakları bana aittir.
Nil ve kardeşi Esma, özel bir yatılı okuldan davet alırlar. Kardeşinin ısrarlarına dayanamayarak okula gitme kararı alan Nil, kısa sürede bu kararından pişmanlık duyar. Bu gizemli okulda başlarına geleceklerden habersizdirler...
●Belirsiz dini bir Bilim Kurgu kitabıdır.
*Kitap belli başlı sahnelerde şiddet içerikli olabilir. Yaş sınırlandırması onun içnin getirilmiştir.
Betül Güney henüz 18`inde kendi hâline yaşayan bir genç kızdır. Günün birinde ne olduğunu anlayamadığı bir hastalığa tutulur. Doktor doktor gezmeleri hiçbir işe yaramaz ve kendisini devletin karantinası altında buluverir.
Çaresizlik iliklerine kadar işlerken tek dayanağı umut ve dua olan bu genç kız için Yaradan tarafından hazırlanan bazı süprizler vardır. Üzüntüler ile sarılı olan küçük mutluluklar, bu genç kızın hayatını nereye kadar taşıyabilecektir? Dahası peşine takıp karantinaya sürüklediği bir avuç insan hayatına nasıl bir iz bırakacaktır?
"Sorumlu olduğum ve olmadığım her şey için... "
"Özür Dilerim, Özür Dilerim Betül..."
*Burak Kahraman
5 ulusun tarih boyunca çatışmalarından doğan bu topraklarda torunlarının başlarına gelen bir takım olaylar silsilesi , Merlin Magus geçmişte işlediği günahlardan kaçarken Violet ile amansız bir aşkın pençesine düşer. Peki ya asıl kötüler Victor ve Victoria kardeşler değil ise?
Peki ya..
Harley dokuz kuyruklu şeytanlardan sadece biri , Violet bu yeni dünyayı keşif ederken Harley`den kurtulabilecek mi? Yoksa Rein Orka`nın peşindekiler yeni bir tür mü klonlayacaklar? Aslında Heiliantlar bir çok kez bu dünyada yaşadı bir çok kez dilek dilendi ve bir çok kez Ejderhalar kaos yarattı ama bu sırrı bize kim söyledi dersiniz? Tilki...
Bir karanlık ki ölümsüzleri bile öldüren.
Kısa hayatını uzun dünya için harcayan bir gencin başından geçen fantastik olaylar dizisi.
Hem aşk hem macera içinde bir hayat nasıl geçer.
İrem, otobüs yolculuğu sırasında kaza olacağını öngörür. Kendini bir anda ormanın derinliklerinde bulur. Ormanda yalnız olmadığını anladığında ne yapacaktır?
O bir deliydi,zamansızdı, ama kalpsiz değildi bunu onu tanıdıkça anlayacaktı milyonlar...
Gözlerini Yüz Yılar öncesinde açacaktı deli kız peki zaman mı deliliğini alıp götürecekti yoksa deliliğini bulunduğu yüz yılamı bulaştıracaktı....
O Asena Arak zamansız bir deli...
Hayatı boyunca geçmişte ki teknolojinin şu an ki teknolojiden daha iyi olduğunu savunan Alya, Göbeklitepeyi araştırmaya gittiği bir gün kendini birden M.Ö`de bulur.
Alya ve Venüs`ün ağları da, geçmişte karşılaştıkların da yavaş yavaş örülmeye başlamıştır bile.
Ölüm bazen hiç olmadığı kadar yakındır sana.
Karanlıkta bir yerlerde seni bekliyordur.
Ya da hayatını çalacak bir ihanet...
Ne kadar kaçmaya çalışsan da hep peşindedir.
Karanlık bir gölgedir belki.
Ya da peşinden gelen bir hayalet.
...
Güneş tesadüf eseri bir vampirle karşılaştığında gerçek kimliğini sorgulamaya başlar.
Bir insan olmadığını ve vampirlere karşı açık bir hedef olduğunu öğrenir.
Girdiği karanlık dünyada hayatta kalma mücadelesi içindedir.
NOT: İlk 23 bölüm tanıtım amaçlı yayındadır.