devam ediyor 40dk önce güncellendi
Satırlar Arasında
@sudebireroffical
Okuma
20
Oy
9
Takip
1
Yorum
3
Bölüm
15
Deniz ve Kaan...
İlk kez çocukken tanıştılar. Dört yıl boyunca birlikte büyüdüler neredeyse. Okul çıkışı aynı sokaktan yürüdüler, aynı ağacın altında hayaller kurdular, aynı şarkılara güldüler. Çocuktular ama bazı bağlar yaştan bağımsız kurulur; öyleydi onlarınki.
Sonra hayat araya girdi. Taşınmalar, yeni okullar, yeni şehirler… İletişim bir süre sürdü, sonra sessizce bitti. Zamana karıştı sesler, görüntüler, anılar...
İsimler hatırlandı bir süre. Sonra onlar da flu oldu.
Ama bazı duygular unutulmaz, sadece biçim değiştirir.
Yıllar sonra bir gün, bambaşka insanlar olarak karşılaştılar. Ne yüzlerini tanıdılar ilk anda ne isimlerini. Ama o an bir şey oldu.
İçlerinden biri hafifçe duraksadı, diğeri başını çevirip ikinci kez baktı.
Bir his... Sanki hiç tanımadığı birine yıllardır aitmiş gibi.
Sanki özlediği ama kim olduğunu bilmediği biri karşısındaymış gibi.
Ve sonra, Deniz’in dudaklarından döküldü o cümle:
"Ben seni yazmıştım..."
Kaan’ın gözleri kısıldı, önce anlamaya çalıştı… sonra yavaşça başını salladı.
Çünkü o da yazmıştı.
Unuttuğu bir çocuğu, adını anımsayamadığı bir dostu, ruhunun bir yerine kazınmış o eksik parçayı... Bu kurgu metaforik olarak şu soruyu sorar:
👉 "Hayal ettiğin birine aşık olman mı tuhaf, yoksa bir yabancıyı tanımadan ruhuna ait hissetmen mi daha garip?"