𝐍𝐞𝐯𝐫𝐚 𝐒𝐨𝐲𝐤𝐚𝐧, 𝗞𝗮𝗿𝗮𝗻𝗹ı𝗸𝘁𝗮 𝗯ü𝘆ü𝘆𝗲𝗻 𝗸ı𝘇. 𝐂𝐞𝐬𝐮𝐫 𝐊𝐚𝐚𝐧 𝐘ı𝐥𝐦𝐚𝐳, 𝗞𝗮𝗿𝗮𝗻𝗹ığı𝗻 𝘁𝗮 𝗸𝗲𝗻𝗱𝗶𝘀𝗶. B𝗶𝗿𝗶 𝗵𝗮𝗸𝗶𝗸𝗮𝘁𝗶𝗻 𝗽𝗲ş𝗶𝗻𝗱𝗲, 𝗱𝗶ğ𝗲𝗿𝗶 𝗸𝗲𝗻𝗱𝗶 𝗰𝗲𝗵𝗲𝗻𝗻𝗲𝗺𝗶𝗻𝗱𝗲. 𝗩𝗲 𝗸𝗮𝗱𝗲𝗿, 𝗶𝗸𝗶𝘀𝗶𝗻𝗶 𝗮𝘆𝗻ı 𝗼𝗸𝘂𝗹𝘂𝗻 𝗱𝘂𝘃𝗮𝗿𝗹𝗮𝗿ı 𝗮𝗿𝗮𝘀ı𝗻𝗱𝗮 𝗸𝗶𝗹𝗶𝘁𝗹𝗲𝗱𝗶. Nevra Soykan, en yakın arkadaşı Elçin’in ölümünü araştırmak için bursla koleje girer. Burada okulun karizmatik ve tehlikeli öğrencisi Cesur Kaan Yılmaz’la yolları kesişir. Nevra sırların peşindeyken, Cesur’un karanlık geçmişi ve kendi acılarıyla yüzleşmek zorunda kalır. Gerçek ortaya çıktığında, kimse eskisi gibi olmayacaktır. UYARI;⚠️ Bu kitap yetişkinlere yöneliktir. Cinsellik, şiddet veya rahatsız edici olabilecek sahneler içerebilir.

Bu kitap benim ilk kitabımdir.umarim beğenirsin şimdiden iyi okumalar dilerim güzel okurum.

Bu kitap benim ilk kitabımdir.umarim beğenirsin şimdiden iyi okumalar dilerim güzel okurum.

Kendi hayat hikayemi anlatmak istiyorum

“Kabul etmiyorum banane ya!” “İdil hanım mafya diyorum çok büyük para teklif ediyorlar” “Ne kadarmış?” - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - “Kabul ula!” (Kitaptaki herşey kurgudur küfür ve şiddet içerir!)

Efe nin piskoloji bozukluğu dolayından bizim başımız belada

Bir erkek doktorun ve bir kadın hemşire yeni başlangıçlar

Erkeklere güveninin azaldığı günün akşamı ondan azla vazgeçmiyeceği birini bulmazıyla hikaye başlar. Acaba güvensizliği devamı edicek yoksa kendini teslimmi edicek

Bir Mafya babasının savcıya

Kitap seviyorsanız okuyun

Çıktığı sınav senesinden sonra biraz kafasını toplamak için Çeşme`deki babaannesinin yanına giden Derin ve rastgele gittiği kafede karşılaştığı Aras...Ama bu hikayenin sonunu hiçbiri tahmin edemezdi...edemedi...

Nisanın gerçekleri öğrenmesinler hayatının değişmesi

Ünlü bir şirkette çalışan ailenin kızı olan Levinyanın ailesinin git gide düşüşler sonucu hayatının aşkını bulmasını kim bilebilirdiki

Öldürmek istiyorum hepsinin çesetlerini görmek istiyorum. Çoçuken ne kadarda masum, saf ve cahiliz. O yüzden Çoçuken mutluyduk cahiligimiz bizi mutlu yapandı. Ne kadar bilgin olduysak ne kadar bir şeyleri fark ettiysek o kadar yıprandık o kadar solduk. Böyle bir hayat yaşamak istemiyorum. Ve yeni bir başlangıç yapmak istiyorum. Bu yüzden öldürmek istiyorum, kaçmak istiyorum bu kaderden.Nefret ve öfkemi kontrol edemem artık

Hayattaki ince çizgi, yașamaktır. Peki ya yaşaman için bir sebep yoksa? Lavin Işıl Alaka, ailesinin intikamı ve ona kalan miras için bir yola koyulur. Ancak bu yolda ayağına takılmasına istemediği taşlar çıkar. Bunlardan biri de Yankı Elijah Sokolov’dur.

DİLEĞİM SADECE SENSİN

Barçın Ardur, gündüzleri saygın bir iş adamı, geceleri ise yeraltının ağır siklet şampiyonu. Yasaklı dövüşleri milyonların gözü önünde değil, karanlık ve tehlikeli bir arenada gerçekleşiyor. Üniversite son sınıf öğrencisi Dünya, sevgilisinden ayrıldığı bir gecede arkadaşının davetiyle bu dünyaya adım atar. Ne izlediğini bilmeden girdiği yeraltı arenası, hem hayatını hem de kalbini değiştirecek bir sırra ev sahipliği yapmaktadır. Gizem, güç ve duygusal fırtınaların kesiştiği bu karanlık dünyada, sınırlar zorlanıyor ve gerçekler açığa çıkıyor.

Asya, babasının borcu yüzünden kaçırıldı.

Deniz İstanbul`da başarılı bir öğrencidir aynı zamanda sınıf arkadaşı Ege ile komşudur Ege`ye karşı bazı hisler beslemektedir ama Ege`nin ona besleyebileceği duygular yasaktır çünkü onun bir sevgilisi vardır.

Snowdropun sonu yüreğimde derin bir yara açtığı için bende kendim yazmaya karar verdim ilk kitabım hatalarımı anlayışla karşılayın lütfennn

KARANLIK VE UMUT IŞIĞI “Her karanlıkta bi umut ışığı vardır Gece`m” dedi acı dolu sesle, pişmandı ama son pişmanlık hayır etmiyor ki... "Benim umut ışığım sendin Savaş... Ama sen o ışığı söndürdün, kül ettin” Sesim titreyerek çıkmıştı. ---- Karanlık onları büyüttü, acı şekillendirdi. Biri yaralarından imparatorluk kurdu, diğeri karanlığa lider olmaya mahkûm edildi. Bu hikâye; iki yaralı ruhun, iki karanlık geçmişin, iki suskun kalbin birbirine nasıl umut ışığı olduğunu anlatıyor. Savaş Kara Çakırbeyli… Karanlığın içinde büyüyen, kayıplarla yoğrulan, yeraltı dünyasında adım adım kendi imparatorluğunu kuran bir adam. Acılarını unutmayan, acılarıyla yaşayan… Gücünü yalnızlığından alan, soğuk gecelerin çocuğu. Gece Esil Demirhanlı… Çocukluğunda karanlığa hapsedilmiş, ruhunda derin yaralar taşıyan, gülüşünün ardında fırtınalar saklayan bir kadın. Adı gibi gece… ama içinde sönmeyen küçük bir ışık taşıyan. İkisi bir araya geldiğinde, karanlık azalmıyor belki ama ilk kez bir ışık yanıyor. Bu kitap; aşkın pembe olmadığını, ama en karanlık insanın bile içindeki son umut ışığını bazen sadece bir insanın dokunuşuyla bulabileceğini anlatıyor. Geçmiş yaralayabilir, gelecek kırılabilir… ama iki insan birbirine “umut” olmayı seçtiğinde, karanlık bile ışığa teslim olur. Savaş ve Gece’nin hikâyesi kurgu olsa da, yaraları gerçektir… Ve her karanlığın içinde küçük de olsa bir ışık saklıdır. Yeter ki biri o ışığı görmeyi hatırlatsın.” Bu hikâye, karanlıkta kalan herkes için yazıldı… Ve ışığı bulmayı unutanlar için...

Karadenizin düşman köyü Koçari ve Fırtına nın yüreklerinin düşmanlık ve sevda arasında gelgiti Bu akıntının sonu nereye varacak

Bazen bir çarpışma sadece bir tesadüf değildir; Yaklaşmamaları gerektiğini bilseler bile, o ilk çarpışmanın bıraktığı his peşlerini bırakmaz. Aralarındaki çekim bir kıvılcımmış gibi görünür, fakat altında çok daha tehlikeli olan şeyler saklanır: geçmişten kalan yaralar, gizlenen sırlar ve birbirine kilitlenen iki kader. Bu,Gece ve Ateş`in hikayesi. Bu kitap tamamen bana aittir hiçbir yerden alıntı vb. Yapılmamıştır

Alerin, hayatı boyunca kimseye söyleyemediği bir gerçekle yaşar: Gölgeler ona bazen fısıldar… bazen de dokunur. Bunun bir hayal mi, yoksa onunla doğan bir karanlık mı olduğunu asla çözememiştir. Ta ki bir gece, ormanın sessizliğinde ortaya çıkan gizemli yabancı Vale ile karşılaşana kadar. Vale’nin bakışları Alerin’in tüm sırlarını görüyormuş gibidir. Söylemediği şeyler, söylediği şeylerden daha ağırdır. Kasabada tuhaf olaylar baş gösterdikçe — insanların kaybolması, gölgelerin şekil değiştirmesi, gecelerin tehlikeli bir sessizliğe bürünmesi — Alerin hissettiği karanlığın gerçek olduğunu anlar. Ve Vale, bu karanlığın tam merkezindedir. Alerin, Vale’nin onu korumaya çalıştığını biliyordur… Ama Vale’nin aynı zamanda ondan sakladığı bir şey vardır. Gölgelerin peşinde olduğu güç, Alerin’in taşıdığı bir sırdır. Bu sır açığa çıkarsa ikisi de geri dönüşü olmayan bir savaşın içine sürüklenir. Alerin, içindeki gölgeyle yüzleştikçe Vale’ye daha çok yaklaşır; Vale ise her adımda ondan uzak durması gerektiğini hatırlar. Çünkü bazı gerçekler sevdiğin kişiyi korumak için susmayı, bazı sırlar ise onu kaybetme pahasına konuşmayı gerektirir. Gölgeler yaklaşırken ikisi de bir seçim yapmak zorunda kalır: Kaderin çizdiği yol mu? Yoksa birbirlerini seçmek mi? Ama gölgelerin fısıldadığı tek bir uyarı vardır: “Her seçim bir bedel ister.”