TAKİP ETTİĞİ KİTAPLAR
devam ediyor 1h önce güncellendi ÇERAĞ | mahalle.
@yeyipicipyaziyorum
Okuma
17.88k
Oy
2.44k
Takip
365
Yorum
1.08k
Bölüm
12
Karşımda dikilip bana üstten üstten bakarken konuştu. “Beni çağırmışsın, buyur?” Sesi tok, ifadesi sertti. Kollarını göğsünde kavuşturmuştu, çok uzun boyluydu. Zihnim, bana ihanet edercesine beş saniye boyunca tamamen devre dışı kaldı. Çünkü az önce söylediği şeyi sindirmekte zorlanıyordum. Beni? “Beni çağırmışsın” mı?! Hani şu göbekli, kel, yaşlı adamlar olur ya.. Sabahları kahvede çay içip gazete okuyan, mahallenin gençlerine “Oğlum, sen kimin çocuğusun?” diye soran tipler.. İşte ben tam olarak öyle biriyle karşılaşmayı bekliyordum. Ama kader, yine o kendine has mizah anlayışıyla, karşıma bambaşka bir şey çıkarmıştı. Daha doğrusu, birini. Karşımda duran adam, yaşlı bir muhtardan çok “anaların maşallahı, kızların inşallahı” kavramını çağrıştırıyordu. Esmerdi. Uzun boyluydu. Bakışları sertti. Kaslı kolları, gömleğinin sıvanmış kollarında tehdit gibi duruyordu. Bir de üstüne, o ifadesiz yüzle bana bakıyordu. Bu bir şaka mıydı? Bir kamera falan olmalıydı. İstanbul’a yeni gelenleri trolleyen bir sosyal deney.. Ama sonra yanımdaki kızın “işte muhtar bu” bakışıyla birlikte gerçekler acımasızca yüzüme çarptı. Ben şoka girmiş vaziyette ona bakarken, o da bana bakmayı sürdürüyordu. Kaşlarını hafifçe çattı. “Beni çağırmışsın, buradayım?” Göz kırptım. Sonra tekrar. Derin bir nefes al menekşe. Kontrolü kaybetme. Belki de rüya bu. Belki de hâlâ Manisadasım. Ama hayır. Tartıştığım adam orada, anahtar ise hâlâ elimdeydi. Ve sinirim, zirve yapmış bir halde bana eşlik ediyordu. Sonunda, mantıklı bir cümle kurabildim. Gerçi ne kadar mantıklı olduğu tartışılırdı. “Ben muhtarı çağırdım.” Derken kollarımı göğsümde birleştirmiştim. “Bir yanlışlık oldu sanırım, sizle ilgili bir durum yok sağolun.” Adam ifadesizce kaşını kaldırdı. “ Muhtar benim zaten.” Gözlerimi kıstım. “Hayır.” Kaşlarını kaldırdı. “Evet.” Direndim. “Hayır.” Çevremizde durup bizi izleyen insanların bazılarının sessizde olsa güldüğünü duyabiliyordum. Tahammülünün azaldığını belli eden bir ses tonuyla, “İmtihan mısın kızım sen?” Diye sordu. “Ama muhtar-“ Ellerini siyah kumaş pantolonun ceplerine sokup başını gökyüzüne çevirdi. Sabır dileniyordu galiba. “Muhtar benim diyorum sana. Yinelemeyeceğim bunu, sorunun ne olduğunu söylüyorsan söyle söylemiyorsan işim gücüm var.” Öfkeli sesi geri adım atmama neden olmuştu. Yine de gururumu ve inatçılığımı devreye sokarak “Ama ben amca bekliyordum..” Dedim. Yunan heykeli kılıklı muhtarın dudakları hafifçe yana kıvrıldı. Kaşları yukarı kalktı. Ardından alayla konuştu. “Özür dilerim, öbür sefere daha yaşlı olmaya çalışırım. Şimdi problemin ne olduğunu söyleyecek misin? Sabrım tükeniyor.” ___ Menekşe&Cihan.
devam ediyor 1a önce güncellendi KIZIL GECE
@durumavii
Okuma
22.17k
Oy
2.53k
Takip
383
Yorum
489
Bölüm
30
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyordu. Göğsüm inip kalkıyor, kalp atışlarım boğazımda hissediliyordu. Karanlığın bağrında yalpalayan adımlarım kör bir noktaya takıldığında, bedenim tek seferde yere serildi. Dizlerime saplanan dikenler dilime canhıraş bir çığlık yuvarladı. Daha fenası yaklaşan adım seslerinin içime boca ettiği keskin ürpertiydi. "Yardım edin! Biri bana yardım etsin." Avuçlarımı kurumuş yapraklara bastırdığımda, yükselen çıtırtıları kulaklarımı tırmaladı. Kalkmak istedim, karnımda yine aynı kıpırtıyı hissettim. İçimde nereden geldiği, nasıl benimle olduğunu bilmediğim bir şey vardı. Tıpkı benim gibi çaresizce kıpırdanıyordu. Titreyen parmaklarımla karnıma dokundum. Islak yüzümü köhne ormanın derinliklerine çevirip daha güçlü bağırdım. "Yardım edin! Biri bize yardım etsin!" Yeniden koşmaya başladım. Dizlerimden akan kanların çıplak ayaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum. Güçlükle ayakta tuttuğum bedenim bu kez bir ağaca çarptı. Kendimi sırt üstü yerde bulduğum an gözlerim korkuyla açıldı. Çaptığım şey ağaç değil bir yabancının sert gövdesiydi. Ancak o, bir çınar ağacı kadar uzun ve yapılıydı. Karanlık tüm ayrıntılarını ustaca gizlerken, üzerimde tepkisizce gezdirdiği bakışlarını ve silüetini ele veriyordu. Dirseklerimin üzerinde kalkmaya çalıştım. Buraya kadardı, gücüm tükenmişti. "S-sen..." Bir adım attı. Büyük ve yara izlerinin barındığı parmakları önüme uzandı. "Yardım istiyordun, değil mi?" Sesinin bir rengi olsaydı, bu kesinlikle siyah olurdu. Sesi, şavkı kırık bir siyahtan ibaretti. Şeytanın adaletsiz oyununda bana sunulan başka bir seçenek yoktu. Çaresizdim. Titreyen elimi soğuk avuçlarına bırakırken, üzerime eğilen çehresi bir an için karanlıktan sıyrıldı. Gözlerini gördüm. Kısık bakan safir gözlerini müthiş bir tehlike ele geçirmişti. O, kaçtığım gözlerden çok daha acımasız bakıyordu. O, peşimdeki yangın değil, ateşin ta kendisiydi.
tamamlandı 2a önce tamamlandı Ayrılmaz Parçam
@sessizmisraa
Okuma
92.36k
Oy
12.23k
Takip
642
Yorum
5.99k
Bölüm
47
Bazen kader, hiç beklenmedik anlarda yolları kesiştirir. Meyra, doktorluk hayallerinin peşinden giderken hayatı boyunca unutamayacağı biriyle karşılaşır. Uçakta yaşadığı beklenmedik olaylar, onu Talha ile istemediği bir bağın içine sürükler. Birbirlerine zıt karakterde olan bu iki insan, ailelerinin aldığı karar karşısında ne yapacağını bilemez. Talha, geçmişinden gelen fırtınalarla boğuşurken Meyra, onun içindeki yaraları iyileştirebilecek mi? Yoksa bu evlilik, iki farklı dünyanın çarpışmasıyla yıkılmaya mı mahkûm? Sevginin, inancın ve kaderin iç içe geçtiği bu hikâyede, ayrılmaz bir parça olduğunu sandığımız şeyin, aslında en büyük sınavımız olabileceğini göreceksiniz. Kesinlikle kopyalanmasına ya da bir yerde paylaşılmasına iznim yoktur. Aksi takdirde gerekli işlemler başlatılacaktır bilginize.
tamamlandı 5a önce tamamlandı Minel - 1. Kitap
@imposiblety
Okuma
127.3k
Oy
7.77k
Takip
475
Yorum
963
Bölüm
35
Kaba saba, ailesine bile gülümsemeyen bir adam üç yaşında bir kızı olduğunu öğrenirse ne olur?
devam ediyor 3a önce güncellendi GÖLGE ÇİÇEĞİ
@sera_x7
Okuma
34.96k
Oy
3.29k
Takip
849
Yorum
1.33k
Bölüm
10
Solita, 17 yılını bir evde hiç dışarı çıkmadan babası zannettiği bir adam tarafından tutsak olarak geçirmiştir. Bir gün babası evden çıkmadan önce telefonunu düşürmüştür ve o gittikten sonra bir arama gelir. Telefonu açtığında babasının düşmanı olan Uraz onu o evden çekip alacak tek kişidir.
devam ediyor 1h önce güncellendi Zirve ve Gölge -GERÇEK AİLE-
@asilkalem
Okuma
35.62k
Oy
3.41k
Takip
769
Yorum
1.4k
Bölüm
11
Çocukluğu ne kadar zor geçerse geçsin vatanı için çalışıp çabalayarak bir bordo bereli olan Kıdemli Üsteğmen Sıla Gündoğdu timi şehit olduğunda bir yıllık bir göreve gider. Geri döndüğünde yeni bir time atandığını, bununla birlikte doğduğu şehre tayini çıktığını öğrenir. Görevine yeni timi ile devam ederken bir telefonla gerçek ailesinin bildiği aile olmadığını öğrenir. Bu haber onun dönüm noktası olur. (Hem kitappad hemde wattpad üzerinde Zirve ve Gölge adında yazılan ilk kitaptır.) ♦♦♦ Asker ve Gerçek aile kurgusudur. Kurgu ve kitap kapağı şahsıma aittir. Kitapta yazılan her şey hayal ürünüdür. Herhangi bir çalıntı durumunda işlem yapılacaktır. Elbette eleştiriler olacaktır ama lütfen saygı çerçevesinde olunuz. Umarım beğenirsiniz ♥ Alıntı paylaşımları için İnstagram Hesabım: https://www.instagram.com/asil_kalem/?__pwa=1#
devam ediyor 4a önce güncellendi Karal: Kaybedilen Zamanlar
@kelebektenbiryazar
Okuma
2.98k
Oy
309
Takip
50
Yorum
134
Bölüm
13
"Yeni Teğmen mi?" Arka tarafımdan gelen ses ile önümdeki tim oraya doğru bakmaya başladı. Albay biraz yana döndü ve bende tam arkamı döndüğüm sırada "Evet, yeni Teğmen." dedi. Döndüğümde ise gördüğüm zifir kara gözlerle durdum. Sadece durdum. İkimizin de gözleri birbirine kenetlenmişti. Olduğum yerde nefesim kesilmişti. Etraf üstüme üstüme geliyormuş gibiydi. Aynı rüyalarımda olduğu gibi. Hayalden bir el boğazımı sıkmaya başladığında kendimi zorladım ve esas duruş aldım. "Teğmen Güz Altan, Adana. Emredin komutanım!" "Üsteğmen Pars Kurter Karamanlı. Karal Timi`ne hoş geldin Teğmen!" Hoş mu gelmiştim bilmiyorum. Ne olacağını da bilmiyordum. Tek bildiğim şey bir daha asla eskisi gibi olmayacaktı. Şimdi önümde komutanım olarak duran kişi, benim lise yıllarımdı. Benim mutluluğum, sevincim, mutsuzluğum, hayal kırıklığımdı. Eskiden her şeyini bildiğim, her anımda yanımda olan kişiydi. Uzun zamandır ise birbirimize karşı sadece birer yabancıydık. 🦋
tamamlandı 6a önce tamamlandı AĞA’NIN SEVDASI
@dreamdey
Okuma
225.98k
Oy
12.84k
Takip
1.64k
Yorum
1.14k
Bölüm
57
İlk görüşte aşka kesinlikle karşı olup inanmayan Boran Aşiretinin Ağası olan Ömer Boran iş sebebi ile yolu sahibi olduğu tarlaya düşer. Orada Rojda`yı görür ve ilk görüşte aşık olur ama Ömer Ağa bunu kendine yediremediği için bir süre uzaktan sever. Daha sonra da Rojda`ya açılır ve olaylar başlar...
devam ediyor 2h önce güncellendi Âşık-ı Mehcur (Askeri Kurgu)
@marselkalp
Okuma
18.93k
Oy
3.44k
Takip
374
Yorum
2.03k
Bölüm
25
"Şakağından öptüğümden beri çok dincim." Gülümsedim büyükçe. "O günden sonra kurşun yedin, hatırlatırım." "Buna rağmen çok dincim." dedi Yavuz. "Pozitif enerji mi verdim?" diye sordum. "Vallahi yaptın bir şeyler." diyen Yavuz bu kez izin almadan yaklaştı şakağıma. Önce ellerimi kavradı. Gülümsedi. Gülümsemesiyle öptü şakağımdan. Geri çekilmek istemedi... "Yavuz?" dedim büyük bir endiş hâlinde. "Bir gören olacak." "Olsun." dedi Yavuz azıcık geri çekilip. "Olmasın." dedim net bir dille. Dinlemedi Yavuz. Bir kez daha yaklaştı şakağıma. Bir öpücük daha bıraktı. Öpücüğü o kadar masumdu ki... Tıpkı yeni açmış bir çiçeğin yaprağına düşen ilk sabah çiyi gibiydi. Hafif, neredeyse hissedilmez. Ama aynı zamanda, o çiçeğin özünü barındırıyordu. İşte o masumiyetin ardında, bir volkanın derinlerindeki lav gibi, sabırla bekleyen bir arzu da vardı. Dudakları şakağıma değdiğinde yayılan sıcaklık, tenimi yakıp kavurmasa da, ruhumu derinden titretiyordu. Gözlerini kapattığını hissettim. Kirpiklerinin hafifçe şakağıma dokunuşu, fısıltıyla söylenen bir sır gibiydi. O an, zaman durdu. Etrafımızdaki tüm sesler kayboldu. Ne kuş sesi ne dışarıdaki hastaların sesi... Sadece onun nefesinin sıcaklığı ve dudaklarının tenime bıraktığı o tarifsiz his vardı. İçimde yeşeren karmaşık duygularla, ne yapacağımı bilemez bir halde kaldım. Kalbim, bu beklenmedik yakınlığın etkisiyle hızlanırken, zihnimde bin bir soru yankılanıyordu. "Nazelif?" dedi Yavuz sol şakağıma öpücük bırakıp. "Çok güzelsin." "Yavuz?" dedim kısık çıkan sesimle. Sağ şakağımdan öptü Yavuz. "Çok özelsin." . . Asker & Doktor"
devam ediyor 4a önce güncellendi Orman Gözlü Güzel
@silinen48825
Okuma
5.72k
Oy
639
Takip
88
Yorum
343
Bölüm
23
Bilinmeyen numara: Ama artık sen yazmadıkça yazmayacağımdan emin olabilirsin Bilinmeyen numara: Allah’a emanet ol orman gözlü güzel Bilinmeyen numara: çevrimdışı
Loading...