devam ediyor 16s önce güncellendi
ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ
@sarsfarah_
Okuma
2
Oy
0
Takip
0
Yorum
1
Bölüm
1
“Geçmişin gölgesinde, aşk en yasak yerde filizlendi.”
Ahsen Güneri, on yaşındayken annesiyle babasının boşanma davasında bir seçim yaptı: annesini değil, babasını seçti. Üç yıl sonra, annesine benzediği gerekçesiyle aynı baba tarafından evden kovuldu. O geceden sonra ortadan kayboldu. Ne bir iz ne bir ses… Sadece sustu. Ankara’da başlayan bu sessizlik, yıllar sonra İstanbul’un karanlık sokaklarına uzanacaktı. Polis olan babası Kenan Güneri, dört yıl boyunca onu aradı; görevden alındı. On yıl daha aradı; umudunu ve akıl sağlığını kaybetti. Dayanamadı, intihar edip yoğun bakıma kaldırıldı. Devlet, yıllar önce kapanan dosyayı yeniden açtı ve başına onu en iyi anlayacak kişiyi getirdi: Başkomiser Ecevit Karayel’i.
Ecevit bu dosyayı kayıp bir kızı bulmak için değil, yıllar önce haksız yere kendisini hapse attıran Kenan’dan hesap sormak için aldı. Ama hesap başka, hayat bambaşkaydı. Soruşturma ilerledikçe kimliği belirsiz bir kadın ona yardım etmeye başladı. Onu doğru izlere yönlendirdi, geçmişin kapalı kapılarını araladı. Ecevit o kadına güvenmeye, onu düşünmeye, hatta ona kapılmaya başladı. Bilmediği tek şey vardı: O kadın, aradığı Ahsen’in ta kendisiydi.
Ahsen, başka bir kimlikle Ecevit’in hemen yanı başındaydı. Ona geçmişiyle yüzleşmeyi öğretiyor, aynı anda kalbinin en derin yerlerine dokunuyordu. Aralarında doğan şey, geçmişle, sırlarla ve kan bağıyla yasaklanmış bir aşktı. Çünkü Ahsen, yalnızca kayıp bir kadın değil; Ecevit’in asla âşık olmaması gereken tek kişiydi.
Bu bir kayıp vakası değil.
Bu, bir kimliğin çöküşü, bir aşkın doğuşu, bir adamın kendi geçmişine karşı yürüttüğü psikolojik savaşın hikâyesi.
Ankara’dan İstanbul’a uzanan bu yolculukta bazı sesler yalnızca kaybolmaz…