[ devrim ] - Etiketin'de Kitap Listesi
devam ediyor 1g önce güncellendi
SUNGURUN PENÇE İZİ
@rukiye.as
Okuma
600
Oy
97
Takip
22
Yorum
18
Bölüm
11
BU BİR ASKER KURGUSUDUR.
"Sen nasıl özel kuvvetsin ya? Mayına bastım diyorum. Kasaturayla falan imha etsene yüzbaşı!" Bir yandan da hönkürerek ağlıyordum.
"Kal böyle de aklın başına gelsin. Belki akıllanırsın ağlayan bela."
Ağlarken küfrettim."Senin gelmişini geçmişini..."
Beni durdurup sırıttı. "Sana yardım edecek yegâne kişi benken küfür mü edeceksin?"
Telaşla bağırdım. "KÜFÜR YOK! VALLAHİ BİLLAHİ TİLLAHİ YOK!"
"Tamam sus artık kızım ya! Yardım edeceğim."
Bu sefer de sevinçten ağladım. "Şimdi ne yapacağız komutan. Sen benim yerime bassana şuna ben yoruldum." Yere bakmadan parmağımla işaret etmiştim mayını.
Hayretler içerisinde bana baktı. "Yok yok ben gidiyorum. Dünya için bu iyiliği yapmam gerekiyor."
"Ölüme mi terkedeceksin beni?"
"Tek seferde anlamana sevindim." Arkasını dönüp gidecekken durup hala zırlayan bana baktı. "Neyse sana ufak bir kıyak yapayım. Sakın ayağını oynatma. Yoksa uf olursun. Hadi rastgele."
Yürümeye başlamasıyla ağlayarak tek bir cümle çıktı dudaklarımdan. "ANNEMİ İSTİYORUM BEN!"
*. *. *.
Yüzbaşı Cihangir Demiralp.
Pilot Teğmen Devrim Işık Uluöz.
devam ediyor 4g önce güncellendi
Kalbin Kuzeyi
@halelikitaplar_q
Okuma
5
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
1
"Be...benden ne isti...yorsum?"sesimdeki dalgalanmayı engeleyememiştim. Daha evlenmenin şokunu atlatamadan sokak ortasında ölümle burun buruna gelmiştim. Bedenimde dolaşan adrenalin yavaş yavaş vücudumu terk ediyordu.
Başımla omzum arasına dayanmış başı atan damarımın üstüne doğru çevrildi, boynumda sıcak iki dudak parçası hissetmeme içime çektiğim havayı dışarı zerk edemedim. Ta ki o dudaklarını çekip burnuyla benim kokumu içine çekene kadar. Aynı anda nefeslerimizi verip tekrar derin bir nefes çekmiştik tek fark o benim kokumu alırken ben ölümün puslu kokusunu almıştım.
"Senin gibi birinden ne isteyebilirim sence..."konuşmasında durakladı ve tekrar kokumu içine derince cekerek belimdeki kollarını biraz daha sıktı. Sanki vücudumuz bütün olmamış gibi biraz daha beni kendine çekti."... karıcığım?"
Bir devrimle başlayan karanlık bir masal...
Herşey şu anki kralımıza devrimde yardım ederek kralığın kökten değişmesini sağlayan paralı bir askerin kendine gelin olarak soylu bir leydi yerine hizmetçi olan beni seçmesiyle başladı.
Bana sorulmadı ne de olsa ben bir hizmetciydim.
Ama artık o bir arşidüktü peki neden o kadar güzel leydiler arasında beni seçmişti ki?
devam ediyor 7s önce güncellendi
Yalanlar Resitali (Tamamlandı)
@sevvnuraydn
Okuma
7.65k
Oy
872
Takip
433
Yorum
130
Bölüm
70
Özel Karay Müzik Koleji’nde resitalden önce bırakılan resitalden sonrakiyle aynı olmayacak. Herkes yalana bulaşacak. Yalanlar resitali kanla başladı; yalanla son bulacak.
Sanat Karay herkesin korktuğu, okulun istenmeyen kızıyken katılımın zorunlu olduğu piyano resitalinde kaderinin notalarını yalanların çaldığından habersizdi. Piyanonun tuşlarından akan yalan onunda parmaklarına bulaşmıştı. Artık gerçeği bulmaktan başka çaresi yok. Tabii onunda…
Onun adı Devrim. Devrim Dinçer Demiralp. Yalanlar resitalinin baş şüphelisiyken, deliller onun aleyhine işlerken yanında bir tek o vardı. Sanat.
Yalanlar resitali onları bir araya getirdi. Etraflarını saran engeller, karanlık sırlar ve ihanetlere rağmen gerçeği bulabilecekler mi? Üzerlerine bulaşan yalandan kurtulabilecekler mi? Bu hikayenin adı Yalanlar Resitali. Bu hikaye yalan söyleyen aptalların değil; yalanlar resitalinin kurbanlarının hikayesi.
(Not: Kitap, hassas temalar ve şiddet unsurları içermektedir ancak özendirici veya teşvik edici değildir.)
devam ediyor 4h önce güncellendi
MEY
@selnii
Okuma
3
Oy
2
Takip
2
Yorum
3
Bölüm
1
"Şeytan kibri sayesinde kendi cehennemine sahip."
Ruhum, dileklerine kelepçe vurulmuş kalbime ilmek ilmek diktiğim umudu aşk uğruna debelendiği o yolda bedenimi ardında sürüklerken söküyor. Yitirdiğim duygular yerine geçen o sızıya anlam veremeyecek kadar çocuk. Fakat ben sağa sola vurulan o hırçın denizin ortasında, dalgalarının esaretinde duruldum. Hani insanın pes etmemesi gereken bir yerde, düşmekten korkarken sıkı sıkıya dayandığı elleri tutmaz ya...
Tam o yerdeyim...
Dudaklarım, zehirli derisini içime soyup kamburlaşmış besteleriyle ortaya koyuyor hüznünü. Göz yaşlarımın daldığı çukurlar, ahımın verem gibi dağıldığı acıyla doluyor. Serzenişlerim, sesizliğimin ucuna düğümlenmiş güfteler. Susuyorum ama konuşmanın bile acı verdiği bir yerdeyken...
Sonunda uyanarak kaçamadığım kabuslarım var; onlar rüyalarla gerçeğin arasını bağlayan kanlı bir ilmek.
Bitmedi.
Bitmeyecek.
Fakat son notalar bunlar...
"Neydi bu?"dedi arkamda kalan karanlığın içinden acı bir ses. Parmaklarımı usulca çektim piyanonun tuşlarından. Az önce içimde olan tüm kötü hisleri ezdiğim parmaklarım, yanaklarımı sildi usulca. Kurumaya layık görülmemiş tuzlu dudaklarımda hafifçe gezdi dilim. Göğsümün ortasına oturan derin bir sızıyla cevap verdim;
"Dolendo..."
***
Çaresi olmayan bir verem gibi bulaştı aşk ikimize de. Sessizliği toplu ve acımasız bir kıran gibi vurdu geçti hepimizi. Şifası onun dudaklarından içilmiş lakin benim mideme inmiş bir yudum meydi. Durdukça yıllanan, yıllandıkça tatlanan kan kırmızı bir mey...
devam ediyor 1a önce güncellendi
Şeytanı Devirmek
@esilayldrm
Okuma
631
Oy
70
Takip
16
Yorum
3
Bölüm
12
"Burada duracaksın Tamay. Yamacımdan ayrılmayacaksın. Bunu aklına yaz."
"Sizden nefret ediyorum. Ne istiyorsunuz benden? Bunca yıl sonra niye?"
Köşk korumalarına onu içeri götürmelerini işaret ettim. Nefretini duymak canımı yakıyordu. Alışacaktı, alışmak zorundaydı. Brocha çok uzun süre ayakta kalamazdı ve onu ancak bu şekilde koruyabilirdim. O benim çocukluğumdan kalan tek şeydi.
Onu götürmek için hareketlenen korumalardan kurtulurken bağırdı. "Bırak. Dokunmayın bana, yürüyorum. Bırakın." Sesi titriyor yine de omuzlarını dimdik tutuyordu.
Korumalar onay almak için bana baktığında gözlerimi hafifçe kapatıp açtım. Tamay çoktan odasının yolunu tutmuştu. Öfkeli adımları yeri döverek, hışımla uzaklaştı.
Arkasından bakarken derin bir nefes aldım. Yüzüne karşı veremediğim cevabımı söyledim. "Çünkü karşımda sen dururken bu savaşın parçası olamam."
devam ediyor 2a önce güncellendi
Ardent
@ikraelse
Okuma
31
Oy
13
Takip
2
Yorum
0
Bölüm
8
Kıtaları aşan bir imparatorlukta, insanların düşünceleri ve zevkleri tek bir kalıba sokulmuştu. Herkes aynı düşünüyor, aynı şeyleri seviyor ve aynı hayatı yaşıyordu. Ancak bu eşitlik maskesinin ardında, farklılıklarını korumaya çalışan küçük bir topluluk gizleniyordu. Onlar, imparatorluğun monoton düzenine meydan okuyor ve değişim için fısıldıyorlardı. Farklı olmanın yasak olduğu bu dünyada, onlar özgürlüğün sesini yükseltmeye kararlıydılar.
Bu topluluğun umudu, imparatorluğun en küçük prensindeydi. Dışarıdan bakıldığında, prens de diğerleri gibi normal biri gibi görünüyordu; ancak o, Asperger sendromuna sahipti ve bu durum ona farklı bir perspektif sunuyordu. Topluluk, prensin de onlar gibi düşündüğüne inanıyor ve onu devrimin bir parçası yapmak istiyordu. Ancak prens, sorumluluk almak istemeyen ve mevcut düzenden memnun biriydi.
devam ediyor 2a önce güncellendi
Devrim
@birbenvarim
Okuma
10
Oy
9
Takip
1
Yorum
19
Bölüm
3
Gözlerim dolu dolu arkada bıraktığım krallığıma bakarken aklımdaki tek düşünce bir gün döneceğimdi.
"Neden?" diye sordum acılı bir sesle.Nedenini anlayamamıştım bir türlü.Halkım tarafından bana yapılan bu haksızlığı anlayamamıştım.
"Sadece biraz daha dayanın prensesim.Zamanı geldiğinde tekrar döneceksiniz işte o gün karşınızda kimse duramaz.Hakettiğiniz o tahta bir kraliçe olarak çıkacaksınız ve her adımınızda yanınızda olmaktan gurur duyacağım."dedi ordu generali Aaron Armstrong.
devam ediyor 4a önce güncellendi
YAKAMOZ: KANLI İHTİLAL
@ondordun_kalemi_14
Okuma
4
Oy
0
Takip
2
Yorum
0
Bölüm
1
Bu bir tiyatroydu. Tiyatro da oynansa çok başarılı bir oyundu. Dünyanın dört bir tarafından tiyatroyu izlemeye gelenler vardı. Peki ya kamera arkası? O da mı mükemmeldi? Yoksa tam tersi miydi?
Bu tiyatroya çok çalışmış, Kamera arkası için çok savaşmıştık. Tiyatronun adı Yakamoz, Kamera arkasının adı Kanlı İhtilaldi.
Bu Tiyatro için çok kan akmıştı. Çok acı çekilmişti...
Artık bu tiyatroda ki rolümü bilmiyordum. Bildiğimi sanırdım. Hayır, bilmiyormuşum...
Ya da bu bir satrançtı. Matematiği ve statejik zekasıyla kazanılıcak bir oyundu.
Ben bu oyunda neydim bilmiyordum. Ama onların kimler olduğunu biliyordum.
Joker siyah taşların veziriydi.
Ayaz Emir Taşkıran beyaz taşların veziriydi.
Ama önemli olan şahlardı. Şahı yer isek oyun biterdi. Peki ya şahlar kimdi?
Siyah ve beyaz taşların şahları neredeydi?
Ben neydim bu oyunda? Öylesine bir piyon mu? Şah mı? Satranç tahtası mı?
Bunu zaman göstericekti. Ama tek temennim öylesine bir piyon olmaktı. Diğer türlüsünü kaldırabiliceğimi sanmıyordum.
🖤⚔️💀
Tamamıyla kendine özgü hikayesiyle Yakamoz: Kanlı İhtilal karşınızda.
Kitabında bulunan olaylar, kişiler ve zaman algıları tamamıyla kitaba ait olup hiç bir kitaptan kopyalanmamıştır.
devam ediyor 5a önce güncellendi
KAOS
@yether
Okuma
64
Oy
21
Takip
8
Yorum
3
Bölüm
8
Yıllar önce yaşanan büyük felaketten sonra zengin kesim ülkenin iyiliği için ilk olarak kendilerinin güvende olması gerektiğini savundu. Bu düşünceyle beraber şehrin merkezine devasa surlar dikildi.
Geriye kalanlar ise molozların arasında ölümle, sefaletle ve açlıkla bir başına bırakıldı.
Yıllar geçti dinlenmeyen, ötekileştirilen o kalabalığı temsil eden birisi dedi ki;
"Bir soruna en iyi çözüm kargaşa içinden çıkar. Yani demem o ki KAOS size ilham periliği yapar."
devam ediyor 3h önce güncellendi
Geçmişin Kalp Atışları
@eslemice
Okuma
0
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
0
Ben Devrim. Saç uçlarına kadar kırıklarla bezeli, gökyüzünü dünyası, yıldızları ise kendine yuva edinen, bedeni büyümüş ama ruhu darağacında hâlâ asılı kalan, kimsesini bir yol ortasında kaybetmiş, kalbi suskun, kendisi kimsesiz kalan bir kız çocuğuyum. Çocuk ruhu boynumdaki urgana esir kalbi derme çatma bir harabeden ibaret 25 yaşında bir kız çocuğu. Gözlerindeki serçeleri yaşatmaya çalışan, gülüşü çoğu zaman gözlerine ulaşmayan, ismi mânâsını kaydetmiş Cânâ` yim ben.
Kendimi idam etmeye karar verdiğimde çocuk ruhumun asılı kalacağını bilemezdim.
Doğduğum günün yıllar sonra bir ölümle kutlanacağını bilemezdim.
Bir çığlık duyup o ara sokağa girdiğimde anlamını kaybettiğim kalbimin tekrardan mânâsını bulacağını bilemezdim.
Geçmişin bir iz gibi beni takip edeceğini bilemezdim.
Ben Devrim Cânâ. Gelin beni beraber okuyalım.