Özgür dirseklerin mutfak masasına yaslayıp öne doğru eğildi. "Seninle koşup oynamayı özledim." dedi Özgür. Burnunun ucuna doğru düşmüş olan gözlüğünü işaret parmağıyla eski yerine iterken. "Bende özledim" dedi Mutfak tezgahında uğraşırken. Başını yana çevirip kendisini izleyen Özgür`e bakarak. Özgür hafifçe tebessüm edip önünde ki bisküvili pastadan bir çatal aldı. Her zaman ki gibi bu tatlı da genç kızın yanındayken lezzetliydi. Yoksa, genç kız yanında yoksa bal, baklava olsa dahi tadını alamıyordu. "Şimdi de oyun oynayabiliriz" dedi Özgür hafif muzip sesiyle. Her zaman ki gibi, bir kaşını kaldırmış yüzünde hafif tebessümü vardı. "Ne?" Nükte`nin yüzünden şaşkınlık ve bir o kadar da anlayamamazlık okunuyordu. "Diyorum ki, eskisi gibi oyun oynaya biliriz. " "Ne oynayacakmışız? Nasıl olacak o?" Nükte`nin sesi alay doluydu. "Evcilik oynayabilriz. Sen anne olursun, ben baba." [Nükte: dikkat edince anlaşılabilen ince mâna. ] [Kapak tasarımı kendi şahsıma aittir. ]

"Şimdi beni tekrar çizermisin?" Ezgi Sezen Maksut, ailesinin zoruyla ressam olmuş, ancak kalbi hiçbir zaman çizimlerle barışmamış genç bir kadındır. Kendini keşfetme ve gerçek tutkularının peşinden gitme arayışındayken, hayatı sevdiği deniz kıyısında esrarengiz bir şekilde tanıştığı adamla değişmeye başlar. Deniz kıyısında, su yeşili gözleriyle içini titreten bu gizemli adam – Fırat’la – tanışır. Fırat ona bir iş teklif eder: yeni aldığı evinin duvarlarına resim yapmasını ister. Ezgi bu teklifi önce tereddütle karşılasa da sonunda kabul eder ve böylece hayatına giren bu adam, Ezgi’nin ruhunu hem sarar hem de yakar.

Bu bir kitap değildir çizdiğim resimleri göstermek ve eğer Yetenek sınavlarına girmek isteyen arkadaşlara da ilham vermek amaciyladir.

🖋️ BEIVA şimdi çizgilerle hayat buluyor! 🎬 BEIVA - Manga Denemesi yayında! ✨Uzun zamandır sizlerle kelimelerle paylaştığım BEIVA evreni, şimdi ilk kez görselleşiyor. 📚 Bu sadece bir manga uyarlaması değil… Bu, hikâyenin farklı bir yüzü. Daha sessiz, daha çarpıcı ve daha görsel bir anlatı. Yazının taşıyamadığı duygular artık çizgilerle aktarılıyor. Bilinmeyenle ilk karşılaşmanın korkusu, hafızasız bir zihnin boşluğu, ve tek bir soru: “Ben kimim?” 🌌 İlk sayfalarla birlikte yeni bir yolculuk başlıyor. Bu sadece bir deneme… Ama belki de yepyeni bir kapının anahtarı. 💬 Görüşlerinizi, eleştirilerinizi ve fikirlerinizi benimle paylaşmayı unutmayın. Bu dünya birlikte büyüyecek.

Türkiye`ye dönen Sena Aydemir babasına işlere yardıma gelir ve gidemez yeni aşk kapıları açılır yeni ortaklarla tanışır

Urfa sokaklarının sesini duymadığı Süveyda. Annesini ve babasını kaybettiği için amcasıyla yengesi ile yaşamaya başlar. Nerden bilecekti ki asıl acıların, asıl savaşın şimdi başladığını. Bu hikaye Süveyda`nın özgürlüğü için savaşını anlatıyor. Masum kız çocuklarını anlatıyor. Mücadele edip kazananları anlatıyor. Hepiniz Hoşgeldiniz Süveyda`nın bir çok yarayla dolu hikayesine...

Ben, senim ama sen, bensin...