Hayır ben görünmezdim ama o beni gördü, ben sessizdim ama o beni duydu, ben ölüydüm ama o beni yaşattı.

Doğru düzgün bir gerçek ailem kitabı istiyorsanız buyurun içeriye

Lise son sınıf öğrencisi Ece, hayatındaki en büyük dönüm noktasını yaşarken, her şeyin değişebileceğini fark eder. Ailesinin yıllardır İstanbul’daki bir banliyödeki küçük evlerinde sakin bir yaşam sürmelerinin ardından, Ece`nin üniversite hayatı için şehre taşınmaya karar vermesiyle her şey değişir. Ancak, büyük şehirdeki hayatı ona sadece akademik bir dünyayı değil, aynı zamanda insan ruhunun derinliklerine inmeyi de öğretecektir. Ece`nin İstanbul`daki yeni evinde, eski bir yazara ait kaybolmuş bir roman bulur. Bu roman, Ece`nin hayatını anlamasına, korkularını aşmasına ve en önemlisi kendini bulmasına yardımcı olur. Tüm bunlar, onu bir aşk hikayesine de sürükler, ama bu, sadece kalbinin değil, ruhunun da bir yolculuğudur

Lavin, ailesinin garip davranışlarını fark etti ve araştırmaya koyuldu. Hoşuna gitmeyen şeyler bulunca, bu işin peşine düştü ve Arthur isimli erkek, hayatına girdi, Lavin`in gerçekleri görmesini sağladı. Lavin yüzüne çarpılan gerçekler ile hayatın ne demek olduğunu anlayacağından haberi yoktu.

"Senin önünde tek dizimi kırmıyorum Yakamoz, senin önünde iki dizimi kırıyorum çünkü sen buna layıksın. Çok şatafatlı bir şeyler istemediğini, bu anı yaşarken yalnız olmamızı istediğini hissediyorum. Doğal, sade. Sen ve ben. Her zaman doğal olalım sevgilim, her zaman sen ve ben olalım. Biz olalım. Daha erken belki ama çok uzun zaman önce başladı bizim hikayemiz, sen başlattın. İyi ki de başlattın sevgilim. Sen ki her şey, sadece her şey. Sadece her şey olduğun için teşekkür ederim, binlerce kez teşekkür ederim. Sensiz olmayı düşünemiyorum, sensiz olmak yok olmak demek bir tanem. Gecenin güzelliğini vücudunda taşıyan kadın, senin olmama izin verir misin? Gerçek olmayan tüm gerçekliğimle sana yalvarıyorum, benim ol demiyorum. Senin olmama izin verir misin Yakamoz? Beni asla sensiz bırakmayacağına söz verir misin? Turuncu`nun, Mavi`ye sonsuza kadar kavuşacağının sözünü bana verir misin?"

Zorla evlendirilmeye çalışılan bir genç kadın ve karanlık dünyasında hapsolmuş, güçlü bir adam… İkisi de kendi hayatlarını kurma çabası içindeyken, birbirlerine çekildiklerini fark ederler. Ancak güven, geçmişin gölgesi ve gizli sırlar aralarındaki mesafeyi artırır. İkisi de, kalp kırıklıkları ve yanlış anlamalarla dolu bir yolculuğa çıkarlar. Gerçekten birbirlerine güvenebilecekler mi? Geçmişin karanlık izlerinden kaçabilecekler mi? İlişkileri, hem onları hem de hayata bakışlarını köklü bir şekilde değiştirecek. Merhaba bu benim yazdığım ilk kurgudur beğenirseniz devamı gelecek lütfen destek olun

Zenginler kendini bişe zanetmesin

İlk kez böyle bir şey hissediyorum," Nefesini kulağımda hissedebiliyordum, fısıldayışı beni değişik bir şekilde etkiliyordu, kendimden geçecekmişim gibi. Yakınımdaydı ve o benim yakınımdayken ben mantıklı düşünemiyordum. "Ne yapıyorsun sen?," diye sordu ciddiliği ile ve muhtemelen kaşları da çatılmıştı. Ne yapıyordum ben? Ne yapıyorduk biz? Güzel ama cevapsız bir soruydu. Ya da cevabı vardır... var, var. Benim bir cevabım var. Ben seni... Bazen bazı sorular cevapsız kalmalı, Cevapsız... sorular.

Mandalina Mahallesi Turuncu sokakda yan yana dizilmiş 5 katlı apartmanlar ve 2-3 katlı villalarda yaşayan mahalleliler birlik ve beraberlik içinde yaşıyorlar. Her gün yeni olaylar ve eğlencelerine tanık olmak ister misin? Hadi bana katıl. İkra’nın hikayesini birlikte görelim.🍊🧡 Bu kitabı okurken yakınınızda turuncu eşyalar olsun yada mandalina yiyin:)🍊

Tesadüf yoktu bu evrende, insan yaşaması gereken her şeyi yaşamalı, hissetmesi gereken her şeyi hissetmeli ve hayatının analizini yapmalıydı, ancak o zaman hayatın onu buluşturmak istediklerine hazır olabilirdi. Yeni bir kitap ile karşınızdayım, umarım bu kitabımda da bütün duyguları siz sevgili okuyucularıma hissettirebilirim. İyi okumalar..

TİKTOK:damhak_yigzey1 burdan okuyabilirsinizzzz

İnsan kötü müdür? Yoksa durumlar mı bu hale getirir?

“Masal ile Serkan’ın hikayesi ne?” Asya sorulan soru ile derin bir nefes aldı ve karşısında ki kıza baktı. Serkan’a aşık bir kızdı ve kendisine yazık edeceğini anladığı için derince bir nefes alarak arkasına yaslandı ve önünde ki şaraptan birkaç yudum aldı. Ardından ise boğazını temizleyip konuşmaya başladı. “Birbirleri ile ateş ve su kadar zıt iki karakterlerdi. İkisinin de hayata bakış açısı oldukça farklıydı,nasıl başardı bilmiyorum ama Masal onun kalbini kazandı.” “Nasıl kazandı?”diye sordu Mira merak ile. “Pek bir şey yapmasına gerek yoktu,sevilmeyecek bir kız değildi. İlişkileri birçok zorluktan geçti,aylarca ayrı kaldıkları zaman oldu bu zaman diliminde ikisini de ben toparlamaya çalışıyordum ne kadar başarabilirsem o kadar çabalıyordum.” “Çok mu seviyordu Serkan onu?”dediğinde Asya ayağa kalktı ve odanın içinde dolaşırken konuşmaya başladı. “Uğruna annesini silecek kadar çok seviyordu.” “Peki ne oldu?” “Serkan ile aralarında olan yanlış anlaşılma yüzünden ayrıldılar. Serkan kendini işe verirken Masal yurtdışına gitti. Üç senedir de ona ne ben ne de Serkan ulaşamıyoruz.” “Sence geri döner mi?”dediğinde Asya kendisinden emin bir ifade ile konuştu. “Her katil olay yerine döner Mira.”dedi ve kaderi belirleyen o cümleyi kurdu. “Masal’ da geri gelecek kim bilir belki de gelmiştir.”

İki gencin hikayesi , iki bedenin , iki ruhun Bora fırtına demekti sertti İsminin zıttıydı Duru , berraktı... Bora ismini yansıtıyordu anlamıydı fırtına Duru da ismini yansıtıyordu anlamıydı berrak İki zıt kişiliğin birleşimi...

Adaletsiz dünya ve arayış

“Ben seninim ve bana istediğini yapabilirsin.”

"Duygular kalbin haritasıdır ve duygularını kaybeden kimsenin kalbi, bir çölden farksızdır..."

Birgün Asya isminde bi genç kız varmış Ve bi sabağ uyandığında annesinin mutfakta tost yaptıhını gördü ve hemen Gidip bi ısırık alıp bi yudum kahve içdi Ve acelesi vardı ve hemen giyinip ev den çıkıp giti uzun bı süre yürüdük ten Sonra okula geldi ve okula yeni biri gelmişti bu çocuk Havalı,Cool, yakışıklı, Ve,zorba, birisi gibiydi ve bigün Asya kantine kahve almak için giti inde çocuhu yani Egeyi gördü şaşırdı çünkü bu çocuhu ilk defa görüyordu ve hemen Yanına giti ve Ege`ye selam dedi Ege ise Ege:ne istiyor sun imza felan mı ? Dedi Asya: ne alaka sadece konuşmak için geldim *dedi* Ege: hm şuan müsait deyilim *dedi* Asya: hemen kendini bişi sanıyorsun gerizekalı*dedi* *Ege ise* Ege: ne dedin sen *diye bağırdı* *Asya ise* *arkasını dönüp* Asya: sen kimsin mal *dedi* Ege ise * duha et kız sın yoksa ben napcahımı bilirdim dedi Asya ise Asya: kolaysa yap aptal *diyip tokat atı* Ege: ovvv bu sert oldu bebek diyip pis pis gülüp durdu Asya ise çok sinir olmuştur ve eve giderken birden yağmur yahmaya başlamıştı ama yanında şemsiye yoktu ve ev uzak tı sonra Ege`yi Gördü ve yanına gidip Asya: Ege naber *Dedi* *Ege ise pis pis gülüp durdu* Ege: noldu sinirli piskopik dedi Asya:sensin be piskopik *dedi* Ege: neyse ee ne istiyor sun bakalım benden *dedi Asya ise Ege`ye bakıp şemsiye istiyorum dedi* *Ege ise gülerek* Ege: ben market miyim dedi Asya: nekadar komik neyse veriyor musun yoksa vermiyor musun?? Ege: ee iyi bakalım al *dedi ve Asya alıp eve giti ve eve vardı çok yorgundu* *anne si Asya`ya * a.a:kızım gel hadi yemek hazır Asya: hayır anne ben tokum *dedi ve odasına çıktı* Asya:of ya canım sıkılıyor bari Elif`i çaharıyım da oturalım*der ve Elif`i arar elif Asya`nın en yakın knk sıydı*ve elif Asya gile gidip asyanın odasına çıktı ve*Asya:aa hoş geldin aşkm dedi Elif: hoş buldum aşkm *Dedi ve sahat akşam 01:00 kadar dedikodu yaptılar sonra uyudular ve sabah oldu ve sahile yürüyüşe gitiler ve *Asya ve elif beraber yürüdüler ve yanlarına 5 li erkek gurubu geldi* 1E:selam güzellik takılalım mı *dedi* 2E:hadi ama bebeyim*dedi siz çok korkuyordunuz elif:ben çok korkuyorum*dedi*ve Asya elife dönüp* Asya:korkma ben Varım*dedi* ve bı anda Ege yi gördüler Ege:hop hop noluyor deyip kavga Etiler Ege dayak yedi kaşı, dudağı,ve,burnu, kanıyor du Siz üçünüz hemen Ege`nin evine gidip Hemen Ege`ye pansuman eti elif giti Asya ve Ege baş başa kaldı Ege:AA yavaş canım yanı(fesatlık yok) Asya:pardon biraz daha yavaş olcam *Deyip ikiside güldü* sonra Asya tam eve giderken birden bire Ege kolunu tutup kendine çekti Asya Ege`nin üstüne düştü Asya: napıyorsun ya bırak*dedi* Ege:biraz sesiz ol *dedi* Asya: demeki bırakmak istemiyorsun heh dedi *ve karnına vurdu*Ege:ah yavaş be dedi Devamı part 2

Yer altında Sessiz Ölüm isimli yaşa dışı kafes dövüşü klübünde bir çok kişinin hayatı mahvolmuşken para ve eğlence için kendi dövüş grubunu oluşturan liderler, kendini mafya sananların arasında gizlenen asıl mafyanın intikam vakti artıl gelmişti...

Luna her şeyi kaybettim sanırken gerçek hayatıyla karşılaşıyor. Bu yolda hem kendini hem de aşkını keşfediyor. Peki büyü aşkı Mert Akad Kılınç ona bu yolda yardım ederken birbirlerini ve aşklarını ne kadar koruyacaklar?

Begüm hoşlandığı çocuk Mete ile yarışmaya katılacaktı ama bir sorun vardı kullandıkları her palet yarını kırık geliyordu bir süre sonra kırık paletler tehditli olmaya başlayınca işin rengi değişmişti Peki bu kırık paletlere ne oluyordu?ya da bu kırık paletler kim tarafından kırılıyordu?

Bir kaza sonucu yolları ayrılan iki genç meslekleri sayesinde 9 yıl sonra tasedüfen karşılaşıyorlar.

Meyris, yarı orman, yarı şehir; mavi halesiyle etkileyici bir yer. Ancak bu sakin görüntünün altında her ayın 13`ünde gerçekleşen ölümcül yarışlar yatıyor. Bu şehirde saygı sadece güçle kazanılır ve güç yalnızca kazananların elinde toplanır. İskandinav kökenli ailelerin yönettiği bu şehirde, lakaplar her şeydir. Her insan, kişiliğini yansıtan lakabını İskandinav mitolojisinin tanrılarından alır. Melyna, arkadaşlarıyla yarışlara katılan sıradan bir genç gibi görünse de, onun taşıdığı isim, Hel, sıradan biri olmadığını gösteriyor. Cehennem tanrıçasının büyük sırrı, arkadaşlarının ailesine düşman olan Loki ailesinin torunu Reha tarafından keşfedilir. Reha`nın amacı, Melyna`yı kullanarak, düşman olduğu Thor ailesini devirmek. Cehennem tanrıçası sessizlik ve intikam tanrısıyla tanıştığına, ne olur? Her yer alev alır. Meyris`e hoş geldiniz. Burası kaostan beslenir. Not: fantastik bir kurgu değildir, sadece mitolojiden esinlenmiştir.

Gidenler kalanları gögüs kafesinde taşır. Halbuki hep suçlanırlar sevmemekle. Bazen en çok sevenler gider. Ve en çok da onlar yaralanır. Hayatının en güzel yılları bir olayla mahvolan Defne yıllar sonra herşeyin sebebi olduğunu düşündüğü Sarp ile tekrar karşılaşır. Üzeri örtülen hatıralar tekrar gün yüzüne çıkarken bazı kopmayan bağlar tekrar daha büyük düğümlere dönüşür.

Yanlış bir numaraya yazıyorsunuz fakat nereden bilebilirsiniz ki aslında arkadaşınız değil!