Hazal intihar edemez çünkü bir kurşunun kurbanı olur ve kendini beş erkekli bir evde bulur. Ama bu erkekler KANZAR ve DEMİRKAN aşiretinin varisleridir... Abileri için yaşayan Hazal onları bulamayınca ümidi kesilir ve hayatına son vermek ister ancak kader ona uçurumun kenarında iken bir kurşun gönderir. O kurşun onun hayatına gelen bir mucizedir....

Büyülü bir boyut ile insanların boyutu arasındaki düzeni korumak için kurulmuş bir şirket.. Hiç doğmaması gereken iki varis. İşte bende bu şirketin varislerinden biriydim... Her şey 12 yaşında başladı en azından benim için. O gece karanlıkta etrafı aydınlatan alevlerin arasında ilk defa ölüp ölüp dirilmenin ne demek olduğunu kalbimin en derinlerinde hissediyordum. Bu duyguyu kaç kez hissedeceğimi bilmeden... Lena 12 yaşına daha yeni girmişti her zamanki gibi sıcacık yatağının içinde annesinden bir öpücük alabilmek için bekliyordu. Bu öpücüğün annesinden aldığı son öpücüğü olduğunu bilmeden...

Prenses Mona sarayın duvarları arasında sıkışıp kalmış, hep ordan oraya çekiştirilmiş, bir prenses olmaktan sıkılmış bir kız çocuğu... Onun bu ihtişamlı aynı zamanda boğucu hayatına biri girer ve tüm dünyası değişir. Mona bu kişiyle yeniden doğar ve hiç ummadığı bir mutluluğu bulur. Ama hayatın ona hazırladığı acılar ve yalnızlık duygusu hayatını altüst eder....

Aile. Çoğu Çocuğun onların yanında kendini en iyi ,en mutlu, en huzurlu hissettiği kişiler benim acılarım, pişmanlığım ve Ölümüm olacaktı. En büyük korkum ise bir gün bulunmak ya da renklere hapsolmaktı. Her yer rengarenkti. Ama benim rengim siyahtı. Renkler ise en büyük tramvam...

Ateş kaya: Canım dediğim canımı aldı,yar bildiğim yara açtı ASme Sahra Şah: Coğrafya kaderdir denilirdi ama ben ailemin işlediği günahların kehanetiyle cezalandırıldım Aşkım uğruna bir zalime direnişimdir... Bahoz Peyman :Varsın en zalimi ben olayım ama Aşk zehirse içmeyede zalim olmayada varım... Not:Gerçek hayat hikâyeleri

Bebekken, babası tarafından bilinmeyen sebepten ötürü terk edilen Aleda, ablası ve annesi ile tek kalmıştır. Acımasız dedesi yüzünden az çekmeyen bu küçük çaresiz aile, merhametli babaanneleri sayesinde hayata tutunmuşlardır ama o evde dedesinin acımasızlıkları son bulmamıştır maalesef. Yirmi dört yaşında, yeni görevine başlayan Matematik öğretmeni Aleda, bir akşam dedesinin, arkadaşı ve ailesini davet etmesi üzerine kaderiyle yüzleşir. Geçmişte yaşadıklarından dolayı hassaslaşan, güçsüz düşen Aleda, ablası ve annesi için ne kadar güçlü durmaya çalışsa da küçük kalbine binen yüklerden dolayı tekrar yaralanır. Başına gelen kalmayan Aleda bakalım sonda mutlu olacak mıydı? 🫀 Aleda Kılıçhan & Savaş Karahanlı

Annesinin de babasının da 2. Evliliğinden olan Kübra yaşadığı acıları anlatıyor. Okulda zorbalandığını, öz abla ve abisinden duymadığı sevgiyi üvey ablasından duyduğunu. NOT: Kitabın yazarı olarak kendi acılarımı anlatıyorum, ben Kübra yani Hatice Kübra Özteke.

Serttir, memleketi gibi serttir. Sessizdi, az konuşur ama çok şey anlatırdı. Elleri kan gözleri acımasızdı... Bu sert ve acımasız komutan benim çocukluğumdu. Bakışlarıyla eziyordu herkesi. Adı her yerde geçiyordu. Geçmişim olan adam, geçmişi olan kadını tek bir bakışta tanıdı, oysa çocuktum onda ben nasıl tanıyabilirdi ki?

O günden sonra her şey değişmeye başlamıştır.Gerçekler birbiri ardından ortaya çıkmıştır.

Kitap tamamen bana aittir alıntı almak için dm izinsiz almayın

Hazal, minik yürekler için dimdik duran bir öğretmen. Sınıfta öğrencilerine umut olurken, kendi geçmişinden taşıdığı yüklerle baş etmeye çalışır. Ancak bir gün, sevdiği bir öğrencisinin korkunç bir gerçeğiyle yüzleşir: Deniz Baran, her çocuğun hakkı olan güvenli bir yuvadan mahrumdur. Onu korumaya karar verdiğinde, bu masum kalbi kurtarmak için zorlu bir yola adım atar. Savaş, mesleğine adanmış, sert görünüşünün ardında vicdanını saklayan bir polis. Hazal`ın cesaretine ve kararlılığına tanık olduğunda, kendisini hem bir çocuğu hem de bu güçlü kadını koruma sorumluluğu içinde bulur. Ancak geçmişin yaraları ve şimdiki zorluklar, ikisi için de hiç kolay olmayacaktır. Bir çocuk için verilen bu mücadele, onları beklenmedik bir şekilde birbirine bağlar. Hayatın zorluğuna rağmen, sevginin ve dayanışmanın gücüyle yollarını çizebilecek mi? "Kırık Bir Kalbin Nöbeti", fedakarlığın, aşkın ve cesaretin hikayesini gözler önüne seriyor. Unutamayacağınız bir yolculuğa hazır olun!

Berka Yıldırım her akşam olduğu gibi evine giderken yolunu kaybeder ve Türkiye`nin aranan bir örgütü olan İ. M nin cinayetine tanıklık eder. Herşeyin sonuna geldiğini düşünürken asıl başlangıcın bu örgüt olacağından habersizdir.