[ nefrettenaşka ] - Etiketin'de Kitap Listesi
devam ediyor 19s önce güncellendi LOTUS ÇİÇEĞİ
@thellotus
Okuma
404
Oy
6
Takip
3
Yorum
8
Bölüm
24
Patroniçe Serisi Birinci Kitap Lotus Çiçeği Tüm hakları saklıdır.
devam ediyor 1g önce güncellendi Yazgının Oyunu
@silentmadnes
Okuma
4.11k
Oy
642
Takip
81
Yorum
210
Bölüm
11
Birbirlerinden nefret eden iki insan... Yakın arkadaşlarının düğününde birbirlerinden etkilenirler. Tek gecelik bir ilişki sonucunda bu iki insanı birbirine bağlayan bir mucize gerçekleşir. Minik bir bebeğin iki insanın hayatını değiştirme hikâyesi...
devam ediyor 2g önce güncellendi Küçük Bir Anlaşma
@sudesi
Okuma
12.71k
Oy
1.58k
Takip
151
Yorum
510
Bölüm
35
“Seninle küçük bir anlaşma yapalım” gözleri ilk defa benim gözlerimi bulduğunda bunun şimdiye dek gördüğüm en değişik gözler olduğunu fark ettim. Yeşil miydi o? Bununla zaman kaybetmeden yüzüme alaycı bir ifade yerleşti. “Ne gibi mesela? Hesabı ikiye bölme anlaşması mı? Ya da bir daha içki ısmarlarken fikrimi alma konusunda bir anlaşma mı?” Aksanlı sesimi duyduğunda hafifçe başını yana eğdi, bu hareketin onu tehlikeli gösterdiğini fark ettim. Ama bu tamamen onun bakışlarından kaynaklıydı. Yeşil, çok fazla yeşil… “Tatil boyunca benimle sevgili olmanı istiyorum” Gülmeye başladım.
devam ediyor 2g önce güncellendi Yıldırım Aşireti
@bir_kitap_yazarim
Okuma
1.47k
Oy
156
Takip
40
Yorum
58
Bölüm
7
Ailesi tarafından kan davası sonucu zorla evlendirilen genç bir kız Afra ve kocası olan en büyük aşiretin oğlu Pusat Yıldırım.
devam ediyor 3g önce güncellendi YARASI SAKLI
@basakkiziltan
Okuma
416
Oy
142
Takip
44
Yorum
36
Bölüm
7
Leyal: Güçlü, cesur ve inatçı… Zengin bir ailenin aykırı kızı olmasına rağmen, rahat bir hayatı değil, adaleti seçti. Zorbalıklarla dolu geçmişine ve ailesine duyduğu mesafeye rağmen, vatanı ve çocukları için yüreğini ortaya koydu. "Demir Savcı" lakabıyla ün salan Leyal, Elazığ’da teröristlerin hedefi haline geldi. Tehditlere aldırmadan savaştı ama tehlike her geçen gün daha da yaklaştı... Devran: İlk aşkı vatan olan, disiplinli ve sert mizacıyla tanınan bir komutan… Hayatını, geride gözü yaşlı bir eş bırakmayacak şekilde kurdu. Şehit mektubunu bile yazacak kadar kadere meydan okuyan Devran, ailesi dışında kimseyi üzmek istemedi. Fakat hesaba katmadığı biri vardı… İmkânsız gibi görünen bu aşkın sonu ne olacaktı? Yakışıklı ve sert mizacıyla bilinen Devran, içindeki neşeli ve aşık ruhu açığa çıkarabilecek mi? Gözü kara savcı Leyal, kalıplaşmış güzellik algısının aslında gerçek güzellik olmadığını Devran sayesinde fark edecek mi? Ve en önemlisi, tüm zorluklara rağmen bu aşk mutlu sonla bitecek mi? Bu hikâye, aşk, adalet ve fedakârlık arasında sıkışmış iki güçlü ruhun, birbirlerini bulma ve tamamlama mücadelesini anlatıyor… "Kanun kalemle, savaş kurşunla yazılır… Ya aşk?"
devam ediyor 6g önce güncellendi YILDIZLARIN MELODİSİ
@syildiz_koc
Okuma
2.54k
Oy
261
Takip
112
Yorum
12
Bölüm
53
Fotoğraflarını ifşa edip kariyerini altüst eden kadının peşine düşen ve ona sahte sevgilisi olmayı teklif eden bir star. Güney Tunç Atasoy Hapisten çıkar çıkmaz teyzesi tarafından öldü gösterilen oğlunun izini süren ve bu yolda ünlü bir şarkıcıdan şüphelenip onun hayatını mahveden sabıkalı, sakar bir kadın… Efsun Dumanlı Efsun, evlendiği gece hayatını karartan adamı istemeden öldürdüğü için hapse düşer. Oradayken oğlu Yiğit`i dünyaya getirir ve teyzesine emanet eder. Teyzesi aylar sonra bebeğin öldüğü haberiyle karşısına dikilir. Fakat Efsun bu yalanı kabullenmez ve hapisten çıkar çıkmaz oğlunun peşine düşer. O sırada yolları kariyerinde düşüşe geçen şarkıcı Güney Tunç Atasoy`la kesişir. İkili türlü kazalar ve yanlış anlaşılmalarla defalarca karşı karşıya gelir. Aralarına düşen şüphe, filizlenen aşk tohumlarını öldürecek midir? Efsun hayatını karartan insanların kötülükleri karşısında aynı güçlü duruşu koruyabilecek midir? 💫💫💫 Heybemde taşıdığım veballe hayatın beni düşürdüğü çıkmaza doğru savruluyordum Bana oynanan oyunu fark ettiğimde tek amacım oğlumu benden çalanlarla yüzleşmekti. Kaybettiklerimi geri almak ve kötü talihimi yenmek istiyordum. Hayat hiç ummadığım bir anda onu karşıma çıkardı. Yalanlar söyledim yalanlarıyla ördüğü kafese düşerken. Farkında olmadan büyük bir oyunun içine düşüyorduk. Spot ışıklarının altında süslü bir hayatı vardı. Bana sunduğu teklifi kabul ederken yalan evliliğimizin bizi daha büyük bir belaya sürükleyeceğinden habersizdim. Artık işi ben de kuralına göre oynayacaktım. Peki ya kalbim? 💫Düzmece bir evlilik 💫Sakarlığı dillere destan bir kız 💫Kariyerinde düşüşe geçmiş yakışıklı bir star 💫Sahte maskeler ve yalanlar iki yabancıyı bir araya getirebilir mi?
tamamlandı 1h önce tamamlandı Tepetaklak
@sudesi
Okuma
22.47k
Oy
1.93k
Takip
523
Yorum
584
Bölüm
41
Evet, her şeyin bir bedeli olurdu. Üniversite değiştirip abimin evine taşınmanın da elbette bir bedeli olacağını biliyordum. En azından bir süre için. Ama ev arkadaşının da bu bedellerden biri olacağını düşünmemiştim. Zade Walkers hayat boyu nefret ettiğim tek kişiydi. Öyle kalmasından da memnundum. Ama onunla aynı evde yaşamak zorundayken nefretimi de kendime saklamak zorundaydım. En azından şimdilik... "Her şey tepetaklak oldu! Ondan nefret etmiyordum, ona aşık olmuştum"
devam ediyor 1h önce güncellendi KANIN BÜYÜSÜ
@vannessa._0404
Okuma
323
Oy
215
Takip
15
Yorum
166
Bölüm
8
Arkadaşlar İlk kurgum elinizden geldiğince okuyun ben bu kitabı bastırmayı hayal ediyorum gerçekleşmesi için yardımınıza ihtiyacım var 🥹❤️‍🩹 şimdiden teşekkürler 🤍🥹
devam ediyor 2h önce güncellendi Mermi ve Merhem
@karadere
Okuma
63
Oy
10
Takip
3
Yorum
18
Bölüm
4
2022 yılında, doğu sınır hattında terör olayları giderek artmış, bölgede istihbarat zayıflamış, kritik yollar düşman kontrolüne geçmişti. Bu kaosun içinde bir tim vardı ki adını duyan korkudan geriye bakamazdı: Atmaca Timi. Ve o timin başında bir isim, düşmanın kâbusu, dostun sarsılmaz gücü: Kıdemli Üsteğmen Ekim Karaca. Düşmanları ona "Karayel" derlerdi. Çünkü estiği yerde düşman kalmaz, bastığı topraklarda huzur başlardı. Ancak bu kez karşılarında sıradan bir yapı yoktu; organize, iyi silahlanmış ve içeriden bilgi sızdıran güçlü bir çete vardı. Ekim, yaşanan küçük bir aksilikle birlikte biriyle tanışır. içinden bir ses onunla son karşılaşması olmadığını söyler. Günler sonra Atmaca Timi kritik bir noktaya sızma görevi alır. Operasyon başarıyla sonuçlanır, düşman mevzisi yok edilir. Fakat dönüş yolunda pusuya düşerler. Ekim, timinin başında ilerlerken kurşunların hedefi olur. Kurşun sesleri kulaklarında çınlarken, kurşunların şiddetiyle yere düşer. Tüm hayatı film şeridi gibi geçerken, boğuk bir ses duyar: "Dayan, ölmek yok!" Bilinç bulanıklığında tek hatırladığı şey, onun hayatını kurtarmaya çalışan adamın gözleridir.
devam ediyor 2h önce güncellendi Yanlış Kişi
@batgirl87
Okuma
96
Oy
44
Takip
7
Yorum
8
Bölüm
4
Yanlış zaman. Yanlış adam. Yanlış duygular. Selin’in tek istediği, son sınıfı kazasız belasız atlatmak ve sonunda psikolog olmaktı. Ama hayat ona bir sürpriz yaptı: abisi yurt dışına gidiyor ve ev arkadaşlığı görevini… Atlas’a bırakıyordu. Atlas: yakışıklı, özgüvenli, sinir bozucu. Ve abisinin en yakın arkadaşı. Selin onunla aynı evde kalmak zorunda. Tartışmalar, laf sokmalar, elektrikli bakışmalar… Ve kalbinin atmasını istemediği o anlar. Bu sadece bir ev arkadaşı hikâyesi değil. Bu, nefretin ince çizgisinde başlayan; tutkuyla karışan bir yanlış hikâye. "Belki de en doğru duygular, yanlış kişilerde gizlidir."
devam ediyor 2h önce güncellendi SOĞUK İTTİFAK ~İKİ DEVLET,TEK GÖREV~
@zeynepboylas766776
Okuma
2
Oy
0
Takip
0
Yorum
2
Bölüm
1
"Kurşunlar yön seçmez. Ama ajanlar seçmek zorundadır." Türkiye`nin en iyi saha ajanlarından Eflal Sare Balkan, görevlerini layığıyla yerine getiren asil vatanın korkusuz evlatlarından biridir. Rusya’nın en yetenekli ajanlarından olan Boris Orlov ise sadece kendi kurallarına güvenir. İki ülke, ortak bir tehdit karşısında güçlerini birleştirir. İki zıt karakter, istemeden aynı cephede yer almak zorunda kalır. Ve bu ortaklık, sadece mermilerle değil, geçmişin hayaletleriyle de sınanacaktır. Zaman daralıyor. Düşman her yerde. Ve Eflal ile Boris, sadece hedefe değil, birbirlerine de tutunarak hayatta kalmak zorundalar. Bu görevde tek kural var: Ya birlikte savaş, ya birlikte düş.
tamamlandı 2h önce tamamlandı SAVAŞIN GÖLGESİNDE 1
@yazarcerenoktay
Okuma
98.29k
Oy
5.31k
Takip
3.13k
Yorum
503
Bölüm
96
-1. kitap tamamlandı. 2. kitap devam ediyor. Ayrı bir kitap olarak yayında olacak.- "Durum ve şartlar ne olursa olsun, teslim olmak ya da esarete düşmek asla kabul edilemez. Şehadet esastır!" Fırtına Birliği, zorlu bir görevi başarıyla tamamlayarak üsse döner. Ancak daha istedikleri gibi dinlenmeye bile fırsat bulamadan, üsse düzenlenen ani bir saldırıyla sarsılırlar. Bu kaosun ortasında, öldü sanılan birinin aniden ortaya çıkışı, yalnızca ülkelerini değil, tüm dünyayı tehdit eden ölümcül bir teknolojinin varlığını gözler önüne serer. Binbaşı Emre’nin liderliğindeki Fırtına Birliği, bu karanlık teknolojiyi durdurmak ve ülkelerini savunmak için harekete geçer. Ancak işler, emekli bir generalin bu ölümcül sistemin merkezinde yer aldığının keşfedilmesiyle daha da karmaşık bir hâl alır. Peki ya dostlar? Gerçekten dost mudur? Düşman içteyse kime güvenebilirler? Fırtına Birliği, ölümün her an enselerinde olduğu bu mücadelede, hem hayatta kalmaya hem de insanlığı kurtarmaya çalışırken sınırlarını zorlayacak. Bu savaşı kazanmak için ne kadar ileri gidebilecekleri ve hangi bedelleri ödeyecekleri, sadece zamanla ortaya çıkacaktır. Gerilim, ihanet ve fedakârlıklarla örülü bu hikâyede, insanlığın kaderi bir avuç cesur askerin elinde şekillenecek.
devam ediyor 2h önce güncellendi Yeni Görev
@rawzaa
Okuma
745
Oy
318
Takip
20
Yorum
283
Bölüm
8
İnsan mesleği için gittiği yerde hayatının aşkını bulabilirmi ?
devam ediyor 3h önce güncellendi Kardelen
@antepli_tonge2
Okuma
2
Oy
2
Takip
1
Yorum
1
Bölüm
1
Çocukken aynı mahallede büyüyen fakat birbirini hiç görmeyen Kardelen ve aras büyüdüklerinde görevleri sayesinde tanışırlar... BEN KARDELEN AKSOY "Evet, benim hikâyem bu. Ben kendim yazıp çizdim. Şimdi olaydan kısa bir özet geçelim." --- (Sene 1995 - Adana) "Aras’ı oğlum, annem!" diye sevdi bir buçuk aylık oğlunu. Eşi daha askerden dönmemişti. Yanında her zaman olan Yaren`e, "Ben daha dayanamıyorum, arayalım mı?" diye sordu Aydan. Yaren de, "Bekle, telefonumu getireyim," dedi. Telefon çalıyordu ama açan yoktu. Yaren, Aydan’ın yanında belli etmedi ama bir şeylerin ters gittiğini hissetmişti. "Aydan, sakin ol ama bir şey diyeceğim. Lütfen sakin ol," dedi. Aydan garip bir ses tonuyla, "Çatlama kız, söyle ne varsa," dedi. Yaren tek nefeste döküldü. O an kapı çaldı ve Aras ağlamaya başladı. Aydan, Aras’a bakarken kapıdan erkek sesi geldi. Ardından ağlama, bağrış çağrış derken, ayağa kalkıp kapıyı açtı. Kapıda komutan ve Mehmetçikler vardı. Gördüğü an dizlerinin bağı çözüldü ve yere düştü. --- (Günümüz - Gaziantep, 2024) "Kardelen geç kalıyorsun, çabuk! Uçak kaçacak, sonra görürsün!" diyen bir adet anne... Saat kaç biliyor musunuz? Tam dört! Uçağım ise dokuz buçukta! "Anne, senin zaman algın iyi değil mi? Sorun yok, değil mi?" Dedim demesine ama annem duymuyor. ‘Alo, saat kaç, haberin var mı kadın?’ diyesim var ama kendimi zor tutuyorum. "Bak, börek koydum sana. En ama en sevdiğinden, bil bakalım ne? Su böreği! Sen seversin," dedi. Allah Allah... Sabahın körü! Sen bana sabır ver, Allah’ım. Sanki şafak operasyonu! Kafamda “Bir kar yağar ince ince, komandonun hâli nice...” marşı çalıyor. Az kaldı kapının önüne atlayacağım. "Anne, zaten Mardin’e gidiyorum. Hani uzak değil, çok da değil. Zaten orası güvenli. Ev tutarım," dedim. Ev arkadaşı da buldum. Kız çok güzel, minnoş bir şey, adı Hatice. Bir iki kere konuştuk ama dediğim gibi tatlı biri, samimi. Bizim kavgamızdan saat altı buçuk olmuştu. Şimdi diyeceksiniz ki: Daha yeni dört değil miydi? Bizim ufak bir kavgamızı anlatsam, destan çıkar yemin ederim. "Anne, sen kimle konuşuyorsun?" dedim. "Aras’la kızım. O da Mardin’e gidiyormuş. Beraber gidin," dedi. Bu şahıs kim şimdi ve neden bize geliyor? Allah’ım, sana geliyorum... Bunaldım! "O kim anne? Allah aşkına tanıyor muyum ben?" Cevap yok. Ee ben neden yabancı bir çocuğun— "Aras, kızım. O bir kıdemli üsteğmen! Komutan çocuk değil, komutan! KOMUTAN!" dedi. Son kelimeyi öyle bir bastıra bastıra söyledi ki, ben bile etkilendim. "Olabilir komutan diye. Güvenmem. Ben bir tek asker olarak Şehit Arya Ablaya güvenirdim. Hatırlıyor musun Şehit Uzman Çavuş Arya Başaran’ı, he söyle!" diye çıkıştım. Ama annemin bir an gözleri doldu. Benim de... 🌼🌼🌼🌼 (1999 - Ağrı - Arya`dan) Burası terörist kaynıyordu. Bizi tuzağa çekmişlerdi. Ahmet içeride esirdi. Onu kurtarmaya çalışıyorduk. Bu çok zordu. Neredeyse 100’e yakın terörist vardı. Destek çağırmışlardı. Bir şehidimiz olacak diye korkuyorduk. "Komutanım, çok fazlalar! Zor. Mermi az kaldı. Bende üç, sizde?" dedi Berk. Ben ise: "Son bir ben... Teslim olmak zorundayım. Siz helikopter çağırın ve gidin!" dedim. Hepsinden hayır sesi çıktı. "Bu görevde benim emrime uyulacak. Ben asker değil miyim? Emir veriyorum!" dedim. O an bir bomba patladı. Herkes bir yana savruldu. Ben çok etkilenmedim ama... Karnımda sıcaklık hissettim. Bebeğim... Pelin... Aklıma geldi. Kafamı karnıma doğru eğdim. Kan akıyordu. Siktir! Bir mermi daha yedim. Bir bomba daha patladı. Deniz Komutan`ın ve diğerlerinin uzuvlarını gördüm. Yere yığıldım. Karşımda Ömer’i gördüm, geliyordu... Yavaş yavaş gidiyordu. Sonra bir kız çocuğu. O bendim. Onu takip ediyordum ama bir an yere düştüm. Aklıma kızım geldi... Ve ben... Yavaş yavaş sonsuz uykuya gidiyorduk. Bunu kimse istemezdi ama ben askerdim. Kızımı kucağıma almak isterdim... Ve aniden her şey karardı. Burası sondu. Kızım ve ben şehit olduk. Hem de hain bir pusuda... Özür dilerim kızım... Koruyamadım seni. 🌼🌼🌼🌼 (YAZARDAN) Zaten Arya’nın içine öküz oturmuştu. Göreve gideceği gün kızının cinsiyetini iki gün önce öğrenmişti. Seviniyordu. Ama babasız büyüyen bir kız çocuğu, bir kanadı kırılmış gibi olurdu. Arya`yı sadece sevişme ihtiyacını gidermek için kullanan biri vardı. Sevdiğini sanmıştı ama adam onu sevmemişti: Ömer. Arya bunu öğrenince yıkıldı. Ağladı ama depresyona girmedi. Çünkü hayatta tutacağı bir bebek vardı. O geceden sonra nişanlı olduğunu öğrendi adamın. Zaten hiç sevilmemişti Arya. Aklına annesinin onu yetimhaneye bıraktığı gün geldi. Hep hocası yüzüne vurmuştu: "Sen doğduğun gün buraya geldin. Anla bunu. Annen seni sevmiyor artık, bil!" derdi Yasemin Hoca. Taa ki Arya büyüyüp şehit olduğunda pişman olana kadar... 🌼🌼🌼🌼 (Gaziantep - Günümüz - Kardelen’den) Şu an Arya ablanın konusu açıldı ve annem hüngür hüngür ağlıyordu. O Arya ablayı severdi, sayardı. Onu yetimhaneden annem kurtarmıştı. Yaşasaydı teyze olacaktım. Bize bıraktığı mektup geldi aklıma: Mektuptan: "Ben şehit olursam diye bu mektup Asiye teyze ve Kardelen’e... Ben hamileyim, daha 2 haftalık. Kucağıma sağlıklı gelir inşallah. Kalp atışını beraber duyabiliriz... Bu benim en büyük isteğim. Mektup kısa ama bir dahakine uzun olacak, merak etmeyin." – Arya Başaran Ben onu canımdan daha çok seviyordum. Gerçek ablam gibiydi. O an kapı çaldı. Annemle koştuk. Annem gözyaşını siliyordu. Kapıyı açtım... İri yarı bir adam, yeşil gözlü, kaslı... Giydiği gömlek kaslarını saklayamıyor. Kaş-göz, kirpik yapısı beni benden aldı. Çene hattı o kadar güzel ki... "H-Hoş geldiniz, kimsin—" diyecektim ki annem atıldı: "Aras’ım, canım oğlum, hoş geldin!" dedi ve sarıldı. Anne? Elin oğluna böyle sarılırsın ama bana sarılmazsın ha? Tamam, yakışıklı, taş gibi ama... Ben de varım! Aklıma saat geldi. Hemen baktım. Saat sekiz buçuk. "Anne, Gaziantep Havalimanı uzak. Biz geç kalıyoruz!" dedim. Annemin gözü fal taşı gibi açıldı. "Hızlı çıkın! Yolda tanışırsınız zaten. Aynı görev yeri," dedi. Bavulları Aras’ın yanına koydu. Bizi kapı dışına attı. "Allah’a emanet olun!" dedi. Aras bir anda bavulların hepsini aldı. Merdivenlerden inmeye başladık. Oğlum... Big boy diye buna denir. Arabaya geldik. Porsche Taycan! Valizleri koydu. Sonra benim kapımı açtı. Oturmamı bekledi. Oturdum. Sürücü koltuğuna geçti, arabayı çalıştırdı. Konuşmak istiyordum. "Merhaba, tanışalım mı?" dedim. Kafasını salladı. "Olur. İlk sen tanıt," dedi. "Ben Kardelen, yirmi beş yaşındayım. Doktorum. Hobim kitap okumak, gezmek, yemek yapmak, müzik dinlemek, resim çizmek. En sevdiğim tatlı baklava." (Aslında onun baklavaları demek geçti içimden... Ay ne diyorum! Tövbe tövbe!) O ise: "Ben Aras Adalı, yirmi dokuz yaşındayım. Askerim. Deli Timi`nin komutanıyım. Bana Aras de. Lakap takmaktan hoşlanmam ama takarsan sen bilirsin." Allah’ım, sana geliyorum... Bu ne yakışıklılık! "Tamam, uçak aynı uçak değil mi? Benim yanımda oturuyorsun?" diye sordum. O ise: "Neden ki? Korkuyor musun yoksa?" dedi. Evet, korkuyordum. Olmaz mı canım? "Y-Yok canım ya, niye korkayım, değil mi?" --- Bölüm nasıldı? Devamı gelsin mi? Yazım hatası olabilir affola. Takip etmeyi unutmayın. Bay bay! --- İstersen bölümleri bölüp başlıklar da ekleyebilirim ya da Wattpad’e uygun hale getirebilirim. Yardım edeyim mi? Harika bir kurgu oluşturmuşsun Maça Kızı Yelda! Duygusal geçişler, karakterlerin derinliği ve zaman sıçramaları etkileyici. Yazımın gücünü daha da artırmak için metni sadeleştirip noktalama ve yazım hatalarını düzelttim. İşte düzenlenmiş hali: --- BEN KARDELEN AKSOY "Evet, benim hikâyem bu. Ben kendim yazıp çizdim. Şimdi olaydan kısa bir özet geçelim." --- (Sene 1995 - Adana) "Aras’ı oğlum, annem!" diye sevdi bir buçuk aylık oğlunu. Eşi daha askerden dönmemişti. Yanında her zaman olan Yaren`e, "Ben daha dayanamıyorum, arayalım mı?" diye sordu Aydan. Yaren de, "Bekle, telefonumu getireyim," dedi. Telefon çalıyordu ama açan yoktu. Yaren, Aydan’ın yanında belli etmedi ama bir şeylerin ters gittiğini hissetmişti. "Aydan, sakin ol ama bir şey diyeceğim. Lütfen sakin ol," dedi. Aydan garip bir ses tonuyla, "Çatlama kız, söyle ne varsa," dedi. Yaren tek nefeste döküldü. O an kapı çaldı ve Aras ağlamaya başladı. Aydan, Aras’a bakarken kapıdan erkek sesi geldi. Ardından ağlama, bağrış çağrış derken, ayağa kalkıp kapıyı açtı. Kapıda komutan ve Mehmetçikler vardı. Gördüğü an dizlerinin bağı çözüldü ve yere düştü. --- (Günümüz - Gaziantep, 2024) "Kardelen geç kalıyorsun, çabuk! Uçak kaçacak, sonra görürsün!" diyen bir adet anne... Saat kaç biliyor musunuz? Tam dört! Uçağım ise dokuz buçukta! "Anne, senin zaman algın iyi değil mi? Sorun yok, değil mi?" Dedim demesine ama annem duymuyor. ‘Alo, saat kaç, haberin var mı kadın?’ diyesim var ama kendimi zor tutuyorum. "Bak, börek koydum sana. En ama en sevdiğinden, bil bakalım ne? Su böreği! Sen seversin," dedi. Allah Allah... Sabahın körü! Sen bana sabır ver, Allah’ım. Sanki şafak operasyonu! Kafamda “Bir kar yağar ince ince, komandonun hâli nice...” marşı çalıyor. Az kaldı kapının önüne atlayacağım. "Anne, zaten Mardin’e gidiyorum. Hani uzak değil, çok da değil. Zaten orası güvenli. Ev tutarım," dedim. Ev arkadaşı da buldum. Kız çok güzel, minnoş bir şey, adı Hatice. Bir iki kere konuştuk ama dediğim gibi tatlı biri, samimi. Bizim kavgamızdan saat altı buçuk olmuştu. Şimdi diyeceksiniz ki: Daha yeni dört değil miydi? Bizim ufak bir kavgamızı anlatsam, destan çıkar yemin ederim. "Anne, sen kimle konuşuyorsun?" dedim. "Aras’la kızım. O da Mardin’e gidiyormuş. Beraber gidin," dedi. Bu şahıs kim şimdi ve neden bize geliyor? Allah’ım, sana geliyorum... Bunaldım! "O kim anne? Allah aşkına tanıyor muyum ben?" Cevap yok. Ee ben neden yabancı bir çocuğun— "Aras, kızım. O bir kıdemli üsteğmen! Komutan çocuk değil, komutan! KOMUTAN!" dedi. Son kelimeyi öyle bir bastıra bastıra söyledi ki, ben bile etkilendim. "Olabilir komutan diye. Güvenmem. Ben bir tek asker olarak Şehit Arya Ablaya güvenirdim. Hatırlıyor musun Şehit Uzman Çavuş Arya Başaran’ı, he söyle!" diye çıkıştım. Ama annemin bir an gözleri doldu. Benim de... 🌼🌼🌼🌼 (1999 - Ağrı - Arya`dan) Burası terörist kaynıyordu. Bizi tuzağa çekmişlerdi. Ahmet içeride esirdi. Onu kurtarmaya çalışıyorduk. Bu çok zordu. Neredeyse 100’e yakın terörist vardı. Destek çağırmışlardı. Bir şehidimiz olacak diye korkuyorduk. "Komutanım, çok fazlalar! Zor. Mermi az kaldı. Bende üç, sizde?"
devam ediyor 4h önce güncellendi Gölgeler Ardında
@lilahbus
Okuma
87
Oy
22
Takip
2
Yorum
3
Bölüm
13
Görünenden fazlasını arayanlara, karanlıkla yüzleşmeye cesaret edenlere… Saye, keskin zekâsı ve inatçı ruhuyla sıradan dünyasının sınırlarını aşmaya hazırdır. Ancak, yoluna çıkan Semin Adin, sırlarla dolu geçmişi ve güçlü varlığıyla Saye’yi, gölgelerle örtülü bir dünyaya çeker. Bu dünya, yalnızca insanların değil, bilinmeyen varlıkların da hüküm sürdüğü, ihanetin ve güvenin aynı anda kol gezdiği bir yer. Saye, kendini bir cinayetin perde arkasında bulduğunda, tehlikenin sadece dışarıdan değil, içindeki korkular ve arzularından da gelebileceğini anlar. Semin’in keskin bakışları ve sarsılmaz otoritesi arasında adalet ararken, kendi kalbinin sesine kulak vermekten de kaçamaz. Gölgelerin ardında kim gerçek, kim yalan? Güç ve aşk arasında sıkışıp kalmış bir dünyada, her adım bir başka sırra açılan kapıdır. Cesur ol. Şüphe et. Ama unutma, bazen en büyük düşman, aynadaki yüzdür.
devam ediyor 1a önce güncellendi SON RAUND
@busraacikgozz4
Okuma
166
Oy
47
Takip
3
Yorum
11
Bölüm
14
Doran, geçmişi karanlık bir dövüş hocasıdır. Annesi bir trafik kazasında ölmüş, babası ise kısa süre sonra Şebnem adında başka bir kadınla evlenmiştir. Bu durum Doran’da derin bir öfkeye sebep olmuş, kardeşi Arya’yı da yanına alarak ailesinden uzaklaşmıştır. Dışarıdan sert ve mesafeli görünse de, sevdiklerine karşı korumacı ve sadıktır. Alara ise veteriner olarak çalışan, neşeli bir genç kadındır. Aynı apartmanda oturmalarına rağmen, Doran ve Alara ilk olarak bir pijama partisindeki gürültü nedeniyle mesajlaşarak tanışırlar. Bu gergin başlangıç, zamanla laf atışmalarına, karşılıklı merak ve yakınlaşmaya dönüşür. Alara’nın kuzeni Burak, Doran’ın kız kardeşi Arya’ya takıntılı şekilde ilgi duymaktadır. Doran bu duruma sinirlenir ve korumacı tavrıyla Alara’yla da sık sık karşı karşıya gelir. Alara’nın ailesi sıcak ve samimi insanlardır. Onlar da Doran’ı tanıdıkça bu sert adamın arkasındaki gerçekleri merak ederler. Öte yandan Doran, dövüş dünyasında yükselmiş ve kazandığı başarılarla dikkat çekmiştir. Ancak asıl büyük sırrı, annesinin ölümünün arkasında gizlenen gerçeklerdir. Bu ölüm sadece bir kaza değildir, Şebnem’in karanlık planlarının bir parçasıdır. Alara ve Doran arasındaki ilişki, hem romantik bir yakınlaşma hem de geçmişin sırlarını ortaya çıkarma mücadelesine dönüşür.
devam ediyor 1a önce güncellendi KIZIL KURŞUN | Askeri Kurgu
@kahveyesilineasik
Okuma
542
Oy
87
Takip
31
Yorum
42
Bölüm
6
O kurşun bir bedene saplanıp kızıla boyandıktan sonra başlamıştı içinde bulunduğumuz bu savaş...
devam ediyor 1a önce güncellendi İKİ BEDEN TEK RUH
@ikibedentekruh
Okuma
261
Oy
190
Takip
21
Yorum
77
Bölüm
3
Eliz ve Ediz ikizlerin sürükleyici hikayesi; Dünyaya geldikleri anda iki farklı aileye verilen ikizler yıllar sonra lise son sınıfta karşılaşır ve ikiz olduklarından habersiz birbirlerinden nefret eden iki insana dönüşürler. Nefretin,arkadaşlığın ve aşkın işlendiği bu kitapta sizde bu sır ve gizem dolu hikaye de yer almak ister misiniz?
devam ediyor 2a önce güncellendi Mi̇si̇lleme
@saniyesolak
Okuma
502
Oy
73
Takip
29
Yorum
461
Bölüm
11
Geçmişinden sıyrılamayanlar bir kafesin içinde yaşamaya mahkûmdur. Önemli olan o kafesi nasıl şekillendirdiğindir. Benimkinin parmaklıklarının her bir köşesine intikam yeminim kazınmıştı. Dün bir küçük kız çocuğuydum, bugün Yazgı Deha Yaman. Dün ölüydüm, bugün azrail... Dün katildim, bugün yine katilim... Dün kendim için öldürüyordum, bugün `onun` için... O... Hayatı bana emanet edilen adam.. O... Canım pahasına canını korumak için çabalarken canım olan adam... ⏳ PROLOG: "Peşimde dolanmayı ne zaman bırakacaksın sen?" Kızgın sesi dudağımın sağ köşesinin kıvrılmasına neden olurken ona meydan okuyan bir bakış attım. "Kurşunların kıçında patlamasını istemiyorsan, yaklaşık beş ay boyunca hiçbir zaman." "Gidip ojeni falan sürsene sen, böyle işlerle uğraşana kadar..." diye homurdandı arabaya binmeden hemen önce. Pes eden taraf o olduğu için hissettiğim zafer duygusuyla şoför koltuğuna yerleştim bende. En sonunda bana karşı kazanamayacağını anlamış gibi görünüyordu. Dikiz aynasından ona bakarken arabayı çalıştırıp evin büyük bahçesinde ilerlemeye başladım. Evin garajından bahçe kapısına kadar olan mesafe yaklaşık beş dakikaydı. "Gel bir anlaşma yapalım..." diye alay ettim o arka koltukta tableti ile ilgileniyormuş gibi yaparken. Tableti ile ilgilenmediğini biliyordum. O nohut tanesi kadar olan aklından, beni vazgeçirmek için yeni planlar geçtiğini biliyordum. "Sen ojelerimi sür, ben seni hayatta tutayım..."
tamamlandı 2h önce tamamlandı HÜSRAN
@syildiz_koc
Okuma
40.82k
Oy
2.41k
Takip
854
Yorum
227
Bölüm
117
❤️‍🔥Delicesine aşık olduğu kadını düşmanlarından korumak için sahte bir kimlikle İstanbul’da yaşamaya mecbur eden merhamet ve sevgiden habersiz Mervan Hanzade. ❤️‍🔥Abisinin hayatına karşılık kendisine delicesine aşık, evli ve çocuklu Mervan`a teslim olan Nazar Ateş ❤️‍🔥Bir intihar teşebbüsüyle tüm sırları açığa çıkaran gizemli bir günlük ve günlüğün sırlarını aralayan yaralı bir komiser. Kader bu zıt karakterleri hiç hesap edemedikleri sınavlarda sınayacak. Yeri geldiğinde kor ateşlerde yakacak yeri geldiğinde iç hesaplaşmalarında boğacak. Mervan`ın suç ve karanlıklarla dolu dünyasına girdiğinde kaçıp kurtulabilmek Nazar için imkansız bir hal alacaktı. Aşık olduğu adamın kendisini kurtarmasını beklerken hayat onu Mervan`ın avuçlarına ittiği gibi Mervan`ı da kendi celladına tutsak edecekti. Artık kuma olarak girmek zorunda kaldığı o büyük evdeki tek amacı ele geçirdiği delilleri kullanarak Mervan`dan tamamen kurtulmaktı. Tutkulu, sadist bir adam, güzeller güzeli hırçın bir kız, yaralı bir mazi, aşk, entrika ve çok daha fazlası... Daha önce kitap olarak bastırdığım bu eser pek çok okuyucumdan tam not aldı. Serüvenimize sizleri de bekliyoruz. ❤️‍🔥❤️‍🔥❤️‍🔥 "Bir zamanlar mutlu bir kızdım ben. Çilekli bir sakız, toprak kokan ellerimle ektiğim çiçek fideleri ve denizin tatlı esintisinin okşadığı yemenim yeterdi beni gülümsetmeye. Bir gün o geldi. Hayatıma düşürdüğü korkunç yıldırım, beni onun isli, karanlık dünyasına mahkûm etti. Artık zihnimin direksiyonunda ben yoktum; o vardı. Küllere boğduğu geleceğimi kirli avuçlarından kurtarmak için her şeyi yapardım. Savaş daha yeni başlamıştı ve sarsıcı düellomuzu sonuna kadar götürmeye kararlıydım." "Mervan altı harf, iki hece... İçimdeki yakıcı celladım. Bu sözcük varlığını ve zulmünü ifade etmeye yeter mahiyette miydi, bilmiyordum. Yaşadıklarım yaşayacaklarımın fragmanı bile değildi. Biliyordum, ben ucuz kurtuluşların kadını değildim."
devam ediyor 2a önce güncellendi NEFRETTEN AŞKA
@nazzwq
Okuma
2.93k
Oy
278
Takip
40
Yorum
171
Bölüm
15
Yetimhanede büyüyen Asena büyük bir okula burslu olarak gelir. Okulda ona zorbalık yapan kişilerle uğraşmak zorunda kalır. Zorbası ise bir süre sonra Asena`dan hoşlanır.
tamamlandı 3a önce tamamlandı 21. DURAK
@rosasiena
Okuma
17.46k
Oy
3.37k
Takip
138
Yorum
6.27k
Bölüm
22
Ekin Yavuz, her gün aynı duraktan otobüse bindiği çocuğa yazmaya karar verir ancak bilmediği bir şey vardır. Yazdığı çocuk duraktaki o çocuk değil okula yeni gelen motorcu serseridir.
devam ediyor 3a önce güncellendi Senin gökyüzünde
@havvanur_knd
Okuma
1
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
1
Nefretten aşka dönüşen bir aşk hikayesi
devam ediyor 3a önce güncellendi Nefret altında~aşk~
@miro.w
Okuma
26
Oy
7
Takip
2
Yorum
2
Bölüm
4
İlk kitabım umarım beğenirsiniz 🤍
Loading...