Savcımız bir teşkilata seçilirse ne olur? Onu eğitecek olan komutanla tanışır. Ve olaylarrr Hepinizi bekliyorum asker kurgusu okuduğunuzu hissedebileceğiniz bir kitap. Kapak için @marsell arkadaşıma çok teşekkür ediyorummm

Elini belime koydu. Kendine iyice çekip ben ne olduğunu anlamadan, şakağımdan öptü. Ve karşımızdaki adamlara baktı "Gördüğünüz üzere hayat arkadaşım olmadan yaşayamam. Çok zamanı kalmadı. Ne kadar isterseniz size hemen veririm. Yeterki karıma uygun bir dönür bulun." Dedi elimi avucunun arasına aldı. Sonra dudaklarına doğru götürdü. Gözlerimin içine bakarak bir buse bıraktı. O an içimdeki kelebekler şaha kalkmış gibi uçuşuyordu.

Bir ateş yanar , insanı yakar, geçmişini kül eder, gelen kişi fırtına gibiyse küller savrulurdu. Elinde tutmakla uğraştığın geçmişinin yanmasından sonra, umudun olan küller de geçmişin tozlu sayfalarına karışmıştı Sen kimsin dediğimde bana bakmıyor oluşu, gri gözlerini kaçırıyor olma durumu beni yitirirken " Sen kimsin? " Diye haykırdım. Söylenen yalanlar, yapılan ihanetler bana fazla gelmeye başlamıştı. Gerçeklerden, geçmişten kaçmayıp önünde durduğum kişi meğersem geçmişimin anahtarını kendi elleriyle tutuyor oluşu canımı yakıyordu. " Sen benim tanıdığım adam değilsin " " Öyle ya Savcı. Ben kimsenin tanımadığı ama kendi kafaların da yarattığı o kişiyim. Böke Kandemirim " " Kendini çok görme asker. Ben birilerinin kafasına göre karakterimi oluşturmadım. Ben de Savcı Ülkü Türkmensem senin kim olduğunu ortaya çıkaracağım " "Bekliyor olacağım "

Bu hikaye sevgilisini 7 sene bekleyen Alp Efe Gökkurt`un hikayesi , bu hikaye yaşadığı her zorluğa rağmen hayatta kalan Alya Gökçe`nin hikayesi . Bu hikaye Alp ve Alya`nın hikayesi

Tek amacı geçmişinden ve şimdisinden kaçmak olan Alisa yıldırım`ın kafesinden kurtulmak için yapması gereken tek şey çocukluğundan itibaren yanında olan Kutay Ali Karan ile evlenmektir. Geçmişinden miras kalan teşkilatta yönetici konumuna geçmesine bir yıl vardır ve bu teşkilata kendisiyle beraber Kutayda ortaktır. Babalarının isteği üzerine yapacakları bu evliliği ikisi, kendi aralarında anlaşmalı evliliğe çevirir. Geride kalan zamanda söylenen sözler, can yakan yaralar ve şimdilerinde olan belirsizlikle bir arada kalmaya çalışan Alisa ve kutay, bir yandan da hayat savaşında ayakta kalmaya uğraşıyorlardır. " Yanacağız, ikimizde mahvolacağız ama en sonunda sadece birimizin küllerini rüzgarda savuracağız "

Eylem Şanlı…kaçarken kendini bir anda ormanda bir köprünün üstünde bulur,soluklanmak için biraz durduğunda ise köprünün bir tahtası kırılır.Düşmemek için iplere zorla tutunurken bir el onu kolundan yakalar…

“Kim seni bu cehenneme kapattı kendi isteğinle burada değil misin sen” “Aç kapıyı” “S-sana zorla mı yaptırıyorlar” “Kapıyı aç!” “Gitmeyi aklından çıkar seni bulmuşken bırakmam Tamay bırakamam “ “Aç kapıyı aç aç aç dedim sana ne buldun sen ne gördün sen kimi buldun ya bittim lan ben bak bana Tamay mı var senin karşında bittim oğlum ben bırakın artık beni bırak bırak” masanın üzerinde bulunan her şeyi yere fırlatırken çoktan geçmiştim o sınırdan . Ben yine sınırı geçmiş ve acıya mahkum olmuştum. "Zihnimin karanlık kuytularına çekilerek izledim onu uzaktan. Sahi kaç kişi olmuştuk. Sayamıyordum artık delirmeye başlamış hatta çoktan kafayı bile sıyırmıştım. O kadar çok ben vardı ki benden başka artık onlar bile tanımıyordu birbirlerini."

Bu bir (Mafya/Komedi) hikâyesidir. Sıradışı, akıcı ve sürükleyicidir. Her gün bir bölüm yazılıp yayınlanmaktadır. (Bu hikayedeki insanlar ve olaylar tamamen hayal ürünüdür.)

Gölgedeki Ajan - Kısa Özet İstanbul’un en güçlü mafya örgütlerinden Kara Hilal’i çökertmek için gizli ajan Alev görevlendirilir. Örgütün silah kaçakçılığını yöneten Hakan Demir’i yakalamak için bir operasyon düzenler, ancak eski dostu Tarık’ın mafya tarafına geçtiğini öğrenir. Alev, tuzaklardan ve suikast girişimlerinden kurtularak Kara Hilal’in lideri Yusuf Karahan’ın saklandığı yere ulaşır. Tarık’la ölümüne bir mücadeleye girer ve sonunda onu alt eder. Yusuf Karahan yakalanır, örgüt çökertilir. Ancak Alev biliyordur ki mafya asla tamamen yok olmaz. Yeni bir görev onu beklemektedir… Gölgeler çağırmaktadır.

O, bir hayalet kadar görünmez, bir yılan kadar tehlikeliydi. Kimsenin kimliğini bilmediği, derin devletin en gizli casusu Murat, yıllardır ülkesinin güvenliği için en karanlık gölgelerde çalışıyordu. Çocuk yaşta ailesiz kalıp devletin himayesinde büyüyen Murat, vatanına olan bağlılığı ve olağanüstü zekâsıyla derin devletin en güvenilir istihbaratçılarından biri haline gelmişti. Ancak onun yaşamı, yalnızca bir görevden ibaretti. Şimdi ise Murat, İstanbul`un en karanlık yeraltı örgütlerinden birine sızarak ölümle burun buruna bir görevi yerine getiriyor. Silah kaçakçılığı yapan acımasız mafya lideri Rıza Baba`nın güvenini kazanmış, teşkilata önemli bilgiler sızdırarak örgütün planlarını altüst etmeyi başarmıştı. Ancak yeraltının kuralları acımasızdır; en ufak bir hata Murat`ın hayatına mal olabilirdi. Üstelik mafya içinde giderek artan şüpheler, onu açığa çıkarmak için fırsat kolluyordu. Murat’ın hem düşmanlarını alt etmek hem de kendini korumak için zekâsını ve hayaletvari yeteneklerini kullanması gerekecekti. Ancak bu tehlikeli yolculukta yalnızca düşmanlarına değil, kendi içinde taşıdığı karanlığa da karşı savaş vermeliydi. Gölgelerde yürürken dost ile düşmanı birbirinden ayırmak giderek zorlaşacaktı. Bir casusun kimliği ne kadar saklı kalabilir? Sadakat ve ihanet arasındaki ince çizgide Murat, vatanı için her şeyi riske atarken kendini de bir ölüm kalım savaşının içinde bulacak. "Hayalet: Gölgelerde Yürüyen Casus", tehlike, ihanet ve sadakatin iç içe geçtiği, nefes kesen bir casusluk hikâyesi.

“Nalan ben. Nalan Rönel. Herkesin basit bir aşçı sandığı, evin kapısından ne zaman çıkıp ne zaman gireceği belli olmayan, mutlu gibi görünen ama aslında cehennemi yaşayan, isthbarat teşkilatının en hırslı üyesi Nalan Rönel...“

istihbaratta ekibiyle birlikte ajanlık yapan Deren Aktunç ve ekibinin şimdiki hedefleri Sinan Kozanlılardır. ancak bu diğerlerine benzemeyecektir. çünkü delil yetersizliğinden tutuklanamayan bu mafya adamın bilgileri oldukça gizlidir. Bu adamın şirketine gizlice sızmayı başaran Deren, Sinan Kozanlıların oğlunun asistanlığını yapmaya başlamıştır.

“Ben kazanırsam size yapacağım teklifi kabul edeceksiniz. Siz kazanırsanız..” “Zehra?” demişti hiç düşünmeden. Şaşkınlıkla gözlerim onun gözlerini bulurken Barlas’tan büyük bir kahkaha yükseldi. “Ondan uzak duracaksın.” Diye ekledi. Suratında alaya dair hiçbir ifade yoktu. Liyana bile hafifçe gülerken o an ne tepki vereceğimi dahi bilememiştim. Barlas dakikalar sonunda elini elimden uzaklaştırıp yakasındaki gömleğin iki düğmesini açtı. Gülmeye devam ediyordu. Başını iki yana sallayarak bakışları Çınar’da yerini buldu. “Benim uğurumu, bana ait olanı buraya iddia parçası olarak getirmedim.” Demişti keskin bir tonda. “Evet kazanacağımı biliyorum, kaybedeceğim bir oyuna asla girmem Anıl Bey fakat yüzde yüz kazanacağımı bildiğim bir oyunda bile rezilce yanımdaki kadını da ortaya koymam. Özellikle o kadın benim yanımda yerini alıyorsa.” Barlas rahat bir tavırla sırtını sandalyesine yaslayıp dizini bacağının üzerine yerleştirdi.

Yıllar önce ülkemizi sarıp sarmalayan ve İstanbul`u merkez olarak ele alan mafya örgütleri nedeniyle başlatılan Proje Bebek operasyonunda Asya bebek dünyaya gelmiş ve o mafya ailesini sızmış. Aksoy ailesinin neredeyse tamamında adamı olan teşkilat tarafından habersizce denetleniyordu. Asya bebek Cihan Aksoy tarafından evlatlık edinmiş ve gözdesi olmuştur. Peki plandaki kusur neydi Ne oldu da a`dan z`ye kadar özenle planlanmış olan bu operasyon bir anda bozulmuştu iyi okumalar...

Yeryüzünde bulunan; ölümsüzlük ve her istediğini elde etme gücüne sahip bir taş,bu taşı ele geçirmek için insanları birbirinden farklı özelliklere sahip yaratıklara dönüştüren bir teşkilat, bu teşkilatı yok etmeye çalışan belki sıra arkadaşınız,belki yoldan geçen,belkide her gün selam verdiğiniz insanlardan oluşan gizli bir ekip ve bu teşkilatta bulunmaktan nefret etmesine rağmen canından çok sevdiği ve hayatında kalan tek arkadaşını bulmak için ekibin bir parçası olan hayattan bir beklentisi kalmamış daha 17 yaşında bir genç kız

BİR MİT KURGUSUDUR.

İki yarım hikâyedir aslında birbirini tamamlayan. Görünmez ip dediğimiz bir değil birçok yerden bağlar iki yüreği bir birine. İki yarım hayat birleşir ve koca bir ömür olur. Ne zaman gelir karşına çıkar kimse bilemez çünkü kader planla hareket etmez.Yarın uyandığında hiç kimse ne olacağını bilemez.Çünkü kader bir oyun ve insanlar sadece onun istediği doğrultuda sahnelenen aktörler.

5. Bölüm: Soğuk Hava Deposu Temmuz, 2020

NOT: Kapaktaki karakterler kitap karakteri değil! NOT: Bu kitap gerçek kurum, kuruluş vb. ile alakalı değildir. Hayal ürünüdür.

“Bu güne kadar pek çok ülke, şehir ve kadın gördüm fakat hiç biri sizin kadar güzel değildi.” -Pilotunuz: Pamir Dinçer ♾️♾️♾️ Pamir Dinçer, bu güne dek hiç başarısız olmamış, kazanmaya alışkın bir adam. Eski savaş pilotu ve MİT ajanı. Daha yirmisinde bir kızın en büyük yenilgisi olacağını bilmeden ilk görüşte ona vurulacağına habersizdi. Vivianne Mira Vasilyev, Karanlıklar içinde Siyah olan bir yıldız. Bulunamayan, arzulanan, aranan ama kimsenin ulaşamadığı kadın. Hayatına giren bir adamla kazanmak için oynayacağının farkındaydı. Karşısındakinin duygularını umursamayacağının farkındaydı.

Terörist yüzüne bir yumruk atıp bağırdı Duru’ya “Konuş lan!” Ağzının içine dolan kanı yere tükürüp sırıttı. “Tarih boyunca işkence ettirerek konuşturmaya çalıştığınız kaç Türk oldu?” Terörist sinirlenmişti “Ne zırvalıyorsun?!” Duru önceden çözdüğü bacaklarıyla teröristin bacak arasına bir tekme geçirdi. Yerde acı içinde inleyen teröristi önemsemeden kalkıp sandalyeye bağlı olan ellerini hemen yanında duran masanın kenarlarına sürterek çözdü. Teröristin üzerine eğilip ayağını koluna bastırdı . “Sen söylemeden ben cevap veriyim.” Saatlerce sanki kendisine işkence edilmemiş gibi rahattı , soğuk kanlıydı. “Çok kez denediniz ama sonuç başarısız. Hiç biri konuşmadı. Sizin gibi göt korkusuyla tutuşmadı.!” diye bağırdı. Botunun arasına sıkıştırdığı bıçağı teröristin suratına saplarken gözünü bile kırpmıyordu. Kanlı Bere - bir vatan meselesi

Eylem Şanlı…bir anda kendini Turgut Şanlı’nın ellerinde bulmuştu. Peki ona oradan kurtaracak kimdi? Poyraz Altan Keskin dedikleri kadar iyi bir ajandı ve Eylem’i Poyraz mı kurtaracaktı?

İnsan bir gecede değişebilirmiş. Her ânı acıyla geçen bir hayattan ne beklenebilir ki, halbuki her şey... Bir gardiyanın monoton hayatından sıkılıp istifa etme kararı ile başlayan yolculuk ve daha sonra cezaevindeki bir mafya babası ile yollarının kesişmesi ile oyun başlar. Mafya babasının cezaevinden kaçması için yardım eden gardiyan, kaçışa yardımcı bir muhbir ve olayları takip eden bir savcının hikayesi. Aslında arka plan çok daha farklı. Sahnede her şey bir oyundan ibaret. Hepimiz bu hikayenin oyuncusuyuz iyi ya da kötü. Tek bir sorunumuz var o da vicdan.

“Feda…” “Bu can bir tek sana Feda güzelim.” •polis kurgusu

Ve sonunda sis bizi yutar. Bu cümleye defalarca okudum, hiç sıkılmadan, usanmadan yüzlerce kez baktım. Beynim derinliklerinde, resmen kanıyla her bir harfini ince ince işlemişti. Suskunluk bana artık zor gelmeye başlamışken, elimden tutan tanımadığım insanların beni nasıl yaptıklarını anlamadan aydınlığa çıkarışı; ben daha kendimi bile anlamadan, beni anlayan insanların varlığı… Nerede olduğumu bilemeden, bir sisin içinde kaybolmuştum ama bildiğim tek bir şey vardı: Bu sisin içinde asla yalnız olmadığımdı.