Ilk berdel kitabim şans verebilirmisiniz yazim yanlişliklari olabilir

“Adımı tahta değil, mezar taşıma yaz. 17 yaşındaki Zerya, gizemli edebiyat öğretmeni Yalın Kalem ile yasak bir oyunun içine çekildiğinde, onun sadece bir öğretmen olmadığını öğrenir. Duru’nun defteri, kaybolan öğrenciler ve sınıfta yazılmamış cümleler… Peki ya sen adının bir gün silinemeyeceğini bilsen, ne yapardın?”

Bir ihanet, iki aileyi sonsuz bir savaşa mahkûm etti. Geçmişin külleri hâlâ sıcak; sırlar fısıldıyor, kan hâlâ hatırlıyor. Miran Yalçın... Düşmanına diz çökmeyi reddeden, asi, gururlu bir kadın. Taygun Karahan... Gözlerinin ardında buz gibi bir karanlık taşıyan, soğuk ve güçlü bir adam. Onların yolları nefretle kesişti. Aileleri, yıllar önce kanla bozulmuş bir yeminin esiri. Ama kader, onları yalnızca savaşmaya değil... hissetmeye de zorlayacak. Düşmanından nefret etmeye devam edebilir misin... Kalbin ona ihanet etmeye başladığında? İsyan mı kazanacak, yoksa sevda mı? Yoksa her şey çok daha karanlık bir bedelle mi ödenecek?..

Sally ve Johnny , New York’un hareketli şehir hayatında, aynı evde birlikte büyümüş iki üvey kardeştir. Çocukluklarından beri birbirlerine en yakın arkadaş olan bu ikili, yıllar geçtikçe kardeşlik bağlarının ötesinde, gizli ve derin bir aşka dönüşen duygular beslemeye başlar.Ancak aile yapısı, toplumun baskıları ve kendi içlerindeki vicdan hesaplaşmaları, bu aşkın önündeki en büyük engellerdir. Aralarındaki bağ ne kadar güçlü olsa da, sırlarla ve yasaklarla örülü bir ilişkiyi kabul etmek kolay değildir.Hikaye, Sally ve Johnny’nin birbirlerine duydukları aşkı keşfetme, kabullenme ve gizli baharlarını açığa çıkarma sürecini, aynı zamanda New York’un büyülü ve zorluklarla dolu atmosferinde geçirdiği hayatlarını anlatır. Zorlu çatışmalar, ayrılıklar ve yeniden kavuşmalar arasında, en sonunda aşklarıyla cesurca yüzleşir, evlenir ve iki kızları Emma ile Jessica’nın mutluluğunda hayatlarını kurarlar.

Velmont Koleji sıradan bir okul değildi. Bu okulda bir seri katil vardı. Ve herkes kurban olabilirdi… Alara Soykan. Güzel, akıllı ve tehlikeli. Aşkı için her şeyi yapardı. Yalan söylemekten, kan dökmekten korkmazdı. Aşk üçgenleri, yasak aşklar, ihanetler ve saplantılar arasında, kim suçlu kim kurban? Kimi sevdiğine güvenemezken, kimi hayatta kalmak için aşkı öldürecekti.

21 ailenin kanla yazılmış anlaşmasında, aşk sadece bir yan etkiydi. Onlar, birbirinden nefret eden iki düşman... Ama aynı örgütün en gözde üyeleri... Ve şimdi, zorunlu bir evliliğin iki başrolü. Gösterişli bir düğün, ihtişamlı bir ev ve etraflarını saran silah sesleriyle örülü bir hayat... Ama asıl fırtına, duvarların ardında kopacak. İkisi de kendi karanlığını saklarken, nefretle örülü bağlar yerini tehlikeli bir tutkuya bırakacak. Ve sonunda sadece biri ya da ikisi değil, belki de tüm sistem yanacak.

Küçük yaşlarda ailesini kaybeden Cristiana Clark, amcasıyla yaşamaya başlar. Amcasından şiddet ve psikolojik baskı gören Cristiana, bir ejderhayla bağ kurduktan sonra kayıplara karışır ama sadece en yakın arkadaşı -Tasha- onun nerede olduğunu biliyordur. On bir yıl sonra her zamanki gibi en yakın arkadaşı mektup gönderir ama bu sefer mektup farklıdır. Bu mektupta Tasha, Cristiana`dan yardım ister. Cristiana, hem en yakın arkadaşının yanında olmak için, hem de yıllar önce verdiği sözü tutmak için kendi cehennemine, yani doğduğu adaya geri döner...

SON GÜNEŞ “Aşk bazen düşman bildiğin bir kalpte saklıdır.” Yeraltı dünyasının en çok korkulan isimlerinden birinin oğlu Yener Avcı, hayatı boyunca karanlıkla iç içe yaşamış, güveni yalnızca silahına bırakmıştır. İlay Karahan ise adaletin simgesi olan bir savcının kızıdır; ilkeleri, değerleri ve doğru bildiklerinden asla şaşmayan güçlü bir kadın. Bir gün, tesadüf gibi görünen bir karşılaşma, ikisinin de hayatını geri dönülmez bir şekilde değiştirecektir. Ancak bu hikâyede kader yalnızca aşkı değil, geçmişin kanla yazılmış sırlarını da beraberinde getirir. Çünkü İlay’ın babası, Yener’in babasını yıllar önce hapse gönderen adamdır. Aşk ile intikam arasındaki çizgi giderek silinirken, gerçeği öğrenmek ikisi için de bir dönüm noktası olur. Şimdi soru şudur: Aşk mı kazanacak, yoksa karanlık mı galip gelecek?

Mafya belimden tutup beni kendine çekti, bu yaşananları kimse bilmemeliydi

🪞aynaya baktığında görürsün içindekini,🪞 -"Ahuse nasıl yaptın, bunu bana?" -"kabul etmeseydim, ölücektin!,ölücektik!" eli elime teni tenime tırnağı tırnağına düğmesine çok az kalmıştı taki sırtımdaki kurşunu his edene kadar bu acı kurşun acısı değil sevdiğime kavuşamadığımın acısı dizlerimin bağı çözüldü çimenlerin üstüne düştüm o an tek hatırladığım doruğun haykırışı oldu...

intikamdan aşka...

İstanbul`un en köklü ve göz kamaştırıcı ailesi Altanayların yalısında, kusursuz görünen hayatların ardında saklanan sırlar bir fırtınayla açığa çıkar. Zümrüt`ün öfkesi, Aylin`in meydan okuyuşu ve Sadık Altanay`ın yasak aşkının kanıtları, lüks bir salonda kanlı bir hesaplaşmaya dönüşür. Kimin düşeceği belli değildir. Bu öyle bir düşüştür ki, sadece bir bedeni değil, tüm bir ailenin tahtını sarsacaktır. Gücün, şehvetin ve intikamın bir mücevher gibi parladığı ama kana bulandığı bu "Altın Kafes"te, kim hayatta kalacak? Ve kim, her şeyini kaybedecek?

“Bazı aşklar yanlış başlamaz, sadece yanlış zamanda karşılaşır…” Nazlı, hayalleri ve yaralarıyla İzmir’e yeni bir başlangıç için gelir. Mahalledeki karanlık sessizliğin sahibi Devran Korkmaz ise yıllardır kimsenin cesaret edemediği bir adamdır. Biri hayatı boyunca kurallara uymuş, diğeri kuralları kendi koymuştur. Polis abisinin uyarılarına rağmen Nazlı’nın kalbi Devran’a yaklaşırken, sokaklar fısıldamaya başlar. Tehlikeli bir adamla yaşanacak aşk, yalnızca kalbi değil, hayatı da yakar. Kimi seveceğini seçemezsin... Ama o aşk, bazen seni seçer. Devran ve Nazlı`nın imkânsızlığa yazılmış, yasak ve yakıcı aşk hikâyesine hazır mısın?

Ateşin içinde ailesi yok edildi. Artık tanrıçalara adanan bir kurban değil, onların laneti olarak geri döndü. Şamanik bir gücün taşıyıcısı olan Vahel, karanlıkla yemin etmiş rahiplerle karşı karşıya. Fakat içlerinden biri... kalbini yaktığı kadar, koruyabilir miydi? Aşkı mı, yoksa intikamı mı seçecekti? İnanç, ihanet ve kanla örülmüş bu destanda, bir çığlık her şeyi başlatacak: Vehalin Çığlığı.

Hayat , bazen en ağır bedelleri en masum insanlara ödetir… Amcasının borçları yüzünden , hiç tanımadığı tehlikeli bir adamın dünyasına sürüklenen Melis Nehir , artık kendi hayatının sahibi değildir. Anne ve babasının ölümüyle tek başına kalan Melis Nehir , amcasının borçlarını ödemek için bir mafya lideriyle bir anlaşma yapmak zorunda kalır. Bu bir anlaşmaydı . Bu zorunluluktu ve en önemlisi , bir oyundu. Ama zamanla roller bulanıklaşmaya başlar , nefret ve korkunun yerini bağlılık aldı. Bir zamanlar kaçmak için herşeyini vereceği adam, şimdi en güvenli sığınağı mıydı? Özgürlüğünü kazanmak için bu oyunu oynamaya mecburdu. Ama ya sonunda en büyük tutsaklığı, kendi kalbinde bulursa?

"Beni burada neye dönüştürdüklerini bilmiyorsun Kate." Görebiliyordum. "Biliyorum...ama kim olduğunu da unutmuyorum. Beni kendimle barıştıran o adamı..."

İki ayrı ailenin aşık ve çaresiz çocukları... Zengin ve adetli bir aileden gelen Kayra bir zamanlar çocukluktan Torguta sevdalandı. Bunu kendisi bile bilmeyen fakat ailesinin "sadece bir hevesten ibaret" dediği aşkını son anda anlamasıyla acı bir döneme girdi. ... "Kayra... Kırmızı gül severmisin?" Dedi gözlerime bakarken. Güle baktım ve bir iç çektim. Yalancı gözlerle "nefret ederim..." Dedim ona. Başını salladı, iki adım uzaklaştı. "Neymar teyzem bayıldığını söyler oysa. " Dedi ardından "öyle olsun Kayra..." Diyip uzaklaştı.

Tutkuyla başlayan yasak bir aşk hikayesi…… Yavuz Behram, geçmişte sevdiği karısı Canan’ı trafik kazasında kaybetmiş, oğlu Arda ise bu kazada sakat kalmıştır. Zamanla ailesinin ve oğlunun iyiliği için çocukluk arkadaşı Fisun`la evlenmiştir ama bu evlilikte sevgi yoktur; Yavuz sadece minnet duymaktadır. Fisun ise Yavuz’u takıntılı şekilde sevmektedir ve yıllar önce Canan’ın ölümüne sebep olan kazayı bilinçli şekilde ayarlamıştır. Neslihan Aral, babasının borçları nedeniyle zorluklar yaşayan genç bir kızdır. Babası aniden ortadan kaybolur, ardından evlerine haciz gelir ve ev yanar. Neslihan bu yangından Yavuz tarafından kurtarılır. Yavuz, Neslihan’ın eskiden hocası olan Ziya Aral’ın torunu olduğunu öğrenince, onu himayesi altına alır. Yavuz, akademideki seçmelerde Neslihan’ı başta dış görünüşünden yargılayıp eleyip reddeder, ama sonradan onun geçmişini ve yeteneğini öğrenince onu öğrencisi olarak kabul eder. Neslihan`ı önce yazlığa, ardından Etiler`deki daireye yerleştirir. Aralarında zamanla duygusal bir bağ oluşur. Yavuz’un yeğeni Berk ise başta Neslihan’ı küçümseyip ilgisiz davranırken zamanla ona karşı duygular beslemeye başlar. Bu sırada Berk’in serseri arkadaşı Selim Berk’in kız kardeşinin kendisine duyduğu aşkı farketmesiyle onunla gizli birliktelikler yaşamaya başlar. Fisun’un kıskançlıkları olayları daha da karmaşık hale getirir. Yavuz’un ailesi ve çevresi bu ilişkiyi sorgulamaya başladığında işler çığırından çıkacaktır. Kayıp, yas, minnetle karışık evlilik, tutkuyla başlayan yasak bir aşk, sosyal sınıf farkları, aile baskısı, geçmişin hesaplaşması, kaderin insan hayatındaki etkisi. Hikâye dramatik, tutkulu ve karanlık tonlar taşıyan bir aşk ve kader anlatısıdır.

Bir savaşta ya kazanırsın ya da kaybersin. Kazanırsan zaferini dilediğin vakit kutlarsın. Ama eğer kaybadersen bunun bedelini yıllar boyu ödersin. Masallarda hep prensler prensesleri kuratarır. Hep prensesler çaresizdir, tutsaktır, yalnızdır. Çünkü kurallar böyledir. Prenses, kuleye hapsedilmiştir ve kurtarılmak için prensini bekler. Ama artık kuralları baştan yazmanın vakti geldi. Şimdi prensesler prensleri içinde bulunduğu yalnızlıktan, çaresizlikten, ve esaretinden kurtaracak. Masallar baştan yazılacak, kurallar bozularak en baştan yazılacak ve yasak olan yapılacak. Yasak olan şeyler insana hep cazip gelir. Çünkü yasaklar çiğnenmek için vardır.

Bu kitap 10 sene önce yazılmış bir One Direction fanfiction kitabıdır. Kitabın içerisinde o günlere geri dönecek neler yaşandığını gerçekten neler olduğunu tekrar öğrenecek ve yasak bir aşkın konu almasına tanıklık edeceksin. Herkes kendine ait bir parça bulacak.

İnsan güvendiği insan tarafından vurulup yeniden onu sevebilirmiş

Doğum gününden bir gün önce sevgilisinin tarafından aldatıldığını öğrenen Irmak, doğum günü partisinde ailesinin ondan sakladığı gerçekle yüzleşir.

Birce, adaletin peşinden gitmek için her engeli aşmaya kararlı bir savcıdır. Ancak, geçmişinin karanlıklarıyla yüzleşmek zorunda kalacağı bir görev onu bekliyor. Oğuz, mesleğinde yüksek rütbelere ulaşmış, kararlı bir askerdir; ama bir görev onu, sırlarını paylaşmak zorunda bırakacak. İkisi arasında patlayan ateş, sadece bir görev değil, aynı zamanda kalp savaşlarıyla da test edilecek. Birbirinden farklı dünyalardan gelen bu iki insan, aşkın yasaklarını ve görevlerinin sınırlarını zorlayacak. Ancak her adımda, düşmanlarından çok daha büyük bir tehdit onları bekliyor: Kendileri.

Babasının ve iki abisinin konuştuklarını duyan Duru, ailesinin en büyük düşmanları ile iş birliği yapmak için yola çıkar. Poyraz ilk başta karşı çıksa da sonradan o da kabul eder ve bu ikili arasın da yeni bir aşk başlar.

Kendini masum göstermek için geldiği kasaba bir o kadar tanıdıkdı ona. Nereden bilebilirdi gittiği kasabanın onun günahlarından daha fazla günahı olduğunu... Bu kasaba bir katil kasabası idi. Mecbur kaldığı için o katili arıyordu bir adamla. Fakat bilmediği bir şey vardı ki, katil iki yüzlüydü...