Herkesin kendine göre ayrı bir derdi vardır ama benimki her ayrı insana ayrı bir dert,O gün o eve gitmeyecektim,dertlerimden biride bu Hazırsanız sizi aksiyon ve gerilimli bir hikaye bekliyor...

İlk düşmandan aşka romanımdır seveceği bize eminim❤

Girdap, sırların ve ihanetlerin iç içe geçtiği bir dünya. Burada, sadece intikam peşinde olan genç bir kadın, asla aşık olmaması gereken birine kalbini kaptırır. Bu kitapta ihanet, hüzün, intikam, entrika, kaos ve aşk birbirine geçmiş durumda. Hazır olun: Yeri geldiğinde hüzünle sarsılacak, yeri geldiğinde heyecanı doruklarda yaşayacaksınız. 🔥 Mahşere kaldık sevgilim...

Ben 16 yaşınayım ve gerilim başlasın

bilim insanı olan Alin Yıldız bı deney yapar denyde 7 denek verdır ve denek 7 kendisi dir herkez hafızası silinir bi kişi sadece Alin`i hatırlar Emre Kara ve Aline aşık olduktan sonra özgürlüğü seçerek alin`i hafızasından siler ama geçmiş peşlerini bırakmaz kitapın türü gerilim ve romantik drama dır içinde küfür içere bilir

Benim yazacağım kitap türleri korku temalı olacaktır, eğer karanlıktaki yüz`ü beğenirseniz Ölüm kuyusu adında bir kitap daha yazacam

0541**: Öleceksin 0533**: Kimsiniz? 0541**: yakında öğrenirsin;) 0533**: Çok korktum ama lütfen bir daha olmasın. *engellendi* Telefonumu kapatıp cebime koydum. Son zamanlarda böyle eğlence isteyen kişiler artmıştı. Derslerin verdiği stresle bu tür oyunlara katlanamaz hale gelmiştim. Gittikçe ağırlaştığını hissettiğim çantamla birlikte okuldan çıktım. Okul çıkışında yaşanan kalabalıktan bir an önce kurtulmak için adımlarımı hızlandırmıştım ki gelen mesajla duraksadım. Az önceki kişiden gelmişti. İyide ben bunu engellememiş miydim? 0541**: Seni ilk gördüğüm andan beri öldürmek istiyorum. 0533**: Bak kardeş eğer oyun istiyorsan yanlış kişiye çattın. 0541**: İçimde sana karşı beslediğim bir öldürme arzusu var. 0533**: Tamam birader lütfen içindeki arzuları kendine sakla ve bir daha yazma. Yoksa bundan sonrasını polise anlatmak zorunda kalacaksın. 0541**: Polislerle aram pek iyi değildir:) ama seninle iyi anlaşabiliriz ha ne dersin? Böyle oyunlara kanacak değildim. Ama nedensizce içim ürpertiyle dolmuştu. Anlık refleksle kafamı kaldırdım. Karşımda bana göz kırpan bir adamı görmemle elim mesaj kısmında kaldı.

Soytarılar krallarını eğlendirmek için vardır. Tüm soytarıların görevi budur. Ama bu seferki farklı olacak. Gülüşleri, kanla boyanmış birer gözyaşına dönecek. Bu soytarı, şenliklerin maskotu olmayacak. Bu sefer ki soytarı kana bulanacak ve onları kendi kanında boğacak. bu kasaba şenliği onlar için artık birer kan gölü olacak. Her yıl Demcalne kasabasında, cadılar bayramına yakın tarihte "Soytarı Şenliği" adında bir şenlik düzenlenir. Bu şenlikte her yıl başka bir soytarı seçilir ve şenlikte insanları eğlendirmek için küçük oyunlar oluşturur. Ama bu seferki soytarının amacı insanları eğlendirmek değildir. Bu yıl ki şenlik, insanların zihnine kanla yazılmış bir katliam olacaktır. Soytarının oyunu bu sefer insanları cadılar bayramında küçük korkularla eğlendirmek değil, onları kan ve vahşetle ödüllendirmektir. ilk kurbanın kanı bir başkasına bulaştığında, sırada ki kurban seçilmiş olur ve oyun katlanarak artan bir korkuyla devam eder. Ya soytarıyı yok edip bu vahşet oyununa son verirsiniz, ya da bedeninizi kızıla boyamaya yemin edersiniz. Kalp yok, huzur yok, mutluluk yok. Bu sıradan bir cinayet hikâyesi değil, bu hikâye vahşetin ve katliamın habercisi.

Kötü bir adamda iyilik arıyorsun. Bu tehlikeli bir şey." Zara Ashbourne kendini bir minibüsün arkasında bağlı bulduğunda aklında tek bir şey vardır: kaçmak. Onu kaçıran dört maskeli adam soğuk, saldırgan ve amansızdır. Zara, içinde bulunduğu bu vahim durumda aklını korumaya çalışırken, kendini onlardan birine, gizemli liderlerine giderek daha fazla çekilirken bulur. Peki hissettiklerinin ne kadarı gerçek ve onu kaçıran adama gerçekten güvenebilir mi? Wattpat sevenler gelsiiin Amatör bir kitap değil OKUYACAĞINIZ EN İİ KİTAP Yapay zeka asla en ufak dahi kullanılmamıştır 500 fav gelene kadar devamı olmıcak #darkromance Celladına aşık olmak Her hafta yeni bölüm

Kar tatiline giden 4 kişilik arkadaş gurubu en fazla ne olabilir ki... Aynadaki kişi ben değilim ama aslında o benim...

İki kız arkadaş ilerde aralarındaki gerçek bağı öğreniyorlar. Ve Düşmanlık başlıyor. Nayan Nehir`e karşı Dost mu olacak? Düşman mı?..

Bizler kötülüğün beş haliydik beş büyük günahtık...

Sera sıradan bir hayat yaşadığını sanıyordu… Ta ki bir gece penceresinin önünde, insanla gölge arasında kalan o varlığı görene kadar. Aras’ın yıllardır sakladığı karanlık gerçek, bu “şey”in sadece Sera’yı değil… onu da izlediğini ortaya çıkaracak. Ve Derin’in gizemli tavırları, her şeyin tahmin ettiğinden çok daha eskiye dayandığını kanıtlayacak. Gecenin sessizliği artık bir korunak değil. Kapılar güvenli değil. Fısıldanan isimler hiç değil. Sera kendi kaderinin seçilmişi mi, yoksa gölgenin bir sonraki kurbanı mı?

İki hayat birbirinden koparılmış iki kalp ve ortaya çıkmayı bekleyen sarsıcı bir gerçek…

Bir karanlık ne kadar derin olurdu ki ? Bir kuyu kadar mı yoksa bir su kadar sığ mı ? Ya peki Bir aydınlık ne kadar aydınlıktı ki ? Bir karanlığı susturacak kadar mı ya da bir karanlığa meydan okuyacak kadar mı ?

1. Gün: Oysaki her şey çok normaldi. 7. Gün: Karantina başlayalı 7 gün olmuştu ve bir kaç gün sonra bitmesini umuyorduk. 9. Gün: Oslo alevler içerisindeydi. Ljubljana karanlığa gömülmüştü. Lima`da yaşayan kimse kalmamıştı. İstanbul sessizlik içindeydi. Geri kalan günlerde ne olacağını kimse bilmiyordu...

VERA SOYDAN GECENİN KARANLIĞINDA BİR ADAMDAN KAÇARKEN, AYNI GECE KARANLIK BİR DEPODA YOLLARI ILGAZ KARA İLE KESİŞİR, VE O GECEDEN SONRA VERA`NIN HAYATI ANİDEN DEĞİŞİR...💖🌸 Geçmişi unut.. Geleceğe bak.. Bazen yolun sonu yolun başıdır.. ;)

Her şeyin başlangıcı.. 𝘔𝘪𝘯𝘩𝘰; 𝘺𝘢 𝘧𝘢𝘻𝘭𝘢 𝘳𝘢𝘩𝘢𝘵, 𝘺𝘢 𝘥𝘢 𝘧𝘢𝘻𝘭𝘢 𝘴𝘵𝘳𝘦𝘴𝘭𝘪 𝘰𝘭𝘢𝘯 𝘰 𝘤̧𝘰𝘤𝘶𝘬.. 𝘖 17 𝘺𝘢𝘴̧ı𝘯𝘥𝘢𝘺𝘬𝘦𝘯 𝘢𝘪𝘭𝘦𝘴𝘪𝘯𝘪, 19 𝘺𝘢𝘴̧ı𝘯𝘥𝘢 𝘢𝘳𝘬𝘢𝘥𝘢𝘴̧𝘭𝘢𝘳ı𝘯ı, 24 𝘺𝘢𝘴̧ı𝘯𝘥𝘢 𝘬𝘦𝘥𝘪𝘴𝘪𝘯𝘪...𝘷𝘦 𝘴̧𝘪𝘮𝘥𝘪 𝘪𝘴𝘦 𝘢𝘬𝘭ı𝘯ı 𝘬𝘢𝘺𝘣𝘦𝘵𝘮𝘦𝘬𝘵𝘦𝘺𝘥𝘪. 𝘈𝘳𝘵ı𝘬 𝘦𝘴𝘬𝘪𝘴𝘪 𝘬𝘢𝘥𝘢𝘳 𝘴𝘵𝘳𝘦𝘴𝘭𝘪 𝘥𝘦𝘨̆𝘪𝘭𝘥𝘪𝘳, 𝘢𝘬ı𝘴̧ı𝘯𝘢 𝘣ı𝘳𝘢𝘬ı𝘳.. 𝘍𝘢𝘬𝘢𝘵 𝘣𝘶; 𝘰𝘯𝘶𝘯 𝘪𝘤̧𝘪𝘯 𝘦𝘯 𝘣𝘶̈𝘺𝘶̈𝘬 𝘻𝘢𝘳𝘢𝘳𝘭𝘢𝘳𝘥𝘢𝘯 𝘣𝘪𝘳𝘪𝘴𝘪 𝘰𝘭𝘥𝘶𝘨̆𝘶𝘯𝘶 𝘢𝘴𝘭𝘢 𝘣𝘪𝘭𝘦𝘮𝘦𝘻, 𝘢𝘴𝘭ı𝘯𝘥𝘢 𝘩𝘢𝘺𝘢𝘵ı𝘯ı 𝘦𝘯 𝘣𝘢𝘴̧𝘵𝘢𝘯 𝘮𝘢𝘩𝘷𝘦𝘵𝘵𝘪𝘨̆𝘪 𝘣𝘢𝘴𝘢𝘮𝘢𝘬 𝘰𝘭𝘥𝘶𝘨̆𝘶𝘯𝘶 𝘯𝘦𝘳𝘥𝘦𝘯 𝘣𝘪𝘭𝘦𝘣𝘪𝘭𝘪𝘳𝘥𝘪 𝘬𝘪? 𝘈𝘳𝘵ı𝘬 𝘵𝘦𝘬 𝘺𝘢𝘴̧ı𝘺𝘰𝘳, 𝘱𝘴𝘪𝘬𝘰𝘭𝘰𝘫𝘪𝘬 𝘥𝘦𝘴𝘵𝘦𝘬 𝘢𝘭𝘮𝘢𝘬 𝘻𝘰𝘳𝘶𝘯𝘥𝘢 𝘬𝘢𝘭ı𝘺𝘰𝘳𝘥𝘶𝘳, 𝘪𝘭𝘢𝘤̧ 𝘩𝘢𝘵𝘵𝘢 𝘥𝘰𝘬𝘵𝘰𝘳𝘢 𝘣𝘪𝘭𝘦 𝘨𝘰̈𝘳𝘶̈𝘯𝘮𝘶̈𝘴̧𝘵𝘶̈𝘳...𝘧𝘢𝘬𝘢𝘵 𝘩𝘢𝘺ı𝘳. 𝘖 𝘬𝘪𝘴̧𝘪 𝘨𝘰̈𝘻𝘭𝘦𝘳𝘪𝘯𝘪𝘯 𝘰̈𝘯𝘶̈𝘯𝘥𝘦𝘯, 𝘢𝘬𝘭ı𝘯𝘥𝘢𝘯, 𝘩𝘪𝘤̧ 𝘣𝘪𝘳 𝘺𝘦𝘳𝘪𝘯𝘥𝘦𝘯 𝘢𝘺𝘳ı𝘭𝘮𝘢𝘻. 𝘐̇𝘴̧𝘵𝘦 𝙅𝙚𝙤𝙣𝙜𝙞𝙣. 𝘉𝘶 𝘬𝘪𝘴̧𝘪 𝘬𝘪𝘮 𝘣𝘪𝘭𝘦𝘮𝘦𝘻, 𝘴𝘢𝘥𝘦𝘤𝘦 𝘳𝘶̈𝘺𝘢𝘴ı𝘯𝘥𝘢 𝘰𝘯𝘶 𝘨𝘰̈𝘳𝘮𝘶̈𝘴̧𝘵𝘶̈𝘳 𝘷𝘦 𝘢𝘥ı 𝘰𝘳𝘢𝘥𝘢 "𝑱𝒆𝒐𝒏𝒈𝒊𝒏" 𝘰𝘭𝘢𝘳𝘢𝘬 𝘨𝘦𝘤̧𝘵𝘪𝘨̆𝘪 𝘪𝘤̧𝘪𝘯 𝘰̈𝘺𝘭𝘦 𝘢𝘥𝘭𝘢𝘯𝘥ı𝘳ı𝘳.

Umay, geçmişe dayalı kendisine yapılan haksızlıklara karşın intikam alma duygusu besler ve ona eşlik etmekte ısrarcı olan Ayaz ile birlikte sarsıntılı ama güçlü olaylarla birlikte gelişen ilişkisini ve bu intikama olan sadıklığını korur. Ancak, bu süreçte başına neler geleceğinden ve aslında ne kadar çok sırrın var olduğundan habersizdir. Bu burada yayınlayacağım ilk kitap umarım beğenir ve destek olursunuz. Umay ile Ayaz’ın, çarpıcı aşkı ve peşine düştükleri çözülmesi zor olayları, eminim ki sizler de çok beğeneceksiniz. Hazırda bir kaç bölümün var ve şimdi ilk bölümüm sizlerle. ✨Keyifli ve akıcı okumalar✨

Hayatta kalmak bazen sadece nefes almak değildir; bazen cesaretini, masumiyetini ve umudunu korumaktır. Şeytanın Adağı , küçük bir kız çocuğu olan Akça’nın, ailesini kaybettikten sonra kendini kimsesiz, yalnız ve tehlikeli bir dünyada bulmasını konu alıyor. Sevgiyle büyüdüğü ellerin yerini nefret ve zulüm alırken, Akça’nın her adımı korku ve çaresizlikle doludur. Ailesinin acımasızca katledilmesinin ardından, güven duygusu yerle bir olan Akça, amcası ve yengesi tarafından kabul edilse de, bu yeni evde rahatlık yerine korku ve boyun eğmek zorunda kalır. Masumiyetinin üzerine çöken zulüm, güçlü olmak için verdiği savaş ve çaresizlikle baş etmeye çalışırken, karanlık bir kaderin gölgesinde yaşamaya devam eder. Bu hikâye, sadece bir hayatta kalma mücadelesi değil; aynı zamanda çocukluk masumiyetinin, aile bağlarının ve insan ruhunun karanlıkla sınandığı bir yolculuktur. Akça’nın gözünden gördüğümüz her acı ve korku, okuyucuyu derin bir empati ve gergin bir merakla sarıyor; sayfalar ilerledikçe kalbinizle nefes alacak, karanlığın içine sürükleneceksiniz. “Gözlerim açıldığında dünya bana düşman olmuştu… Ama hâlâ nefes alıyordum. Ve nefes aldığım sürece, direnmeyi bırakmayacaktım.”

Ortada bir şey var ama kimse ne olduğunu bilmiyor Bu kaosta 17 yaşındaki emma`nın Hayatta kalma mücadelesi

Çok seveceksiniz

Hiçbirimizin planı değildi o lanet adaya sürüklenmek. Gökyüzü fırtınayla yırtılırken, okyanus gemimizi oyuncak bir parça gibi savuruyordu. Dalga her çarptığında güvertede tutunacak bir yer daha kayıyordu elimizden. Kaptan bağırıyordu, tayfalar panik içindeydi, ama o anda anladığım tek şey vardı: kader bizi bilinmeyen bir adanın karanlığına doğru sürüklüyordu. Haritalarda adı bile geçmeyen, kimsenin yaklaşmaya cesaret edemediği, uğursuz hikâyelerle dolu bir ada… Ve fark etmeden, hayatlarımızı bambaşka bir yöne çevirecek felaket o an başlamıştı.

Önsöz Hayat bazen insanın nefesini boğazında düğümleyen yükler bırakır. Bazen tek bir gün, ömür boyu taşınacak bir lanet olur. Aras Kaya Demir için 21 Ocak öyle bir gündü. Bir yanda doğan bir evlat, diğer yanda intihar eden bir eş… Bir yanda hayatın en masum gülüşü, diğer yanda en ağır vedası. O gün, gökyüzü siyah bir perde gibi çökmüştü üzerine. Ve o günden sonra Aras’ın hayatı artık sadece iki kelimeyle yazılacaktı: Kan ve kayıp. Ama bu hikâye sadece bir babanın karanlığıyla değil, bir kız çocuğunun ışığıyla da başlar. Çünkü bazen en küçük eller, en büyük yaraları sarar.

Bir cinayetin meselesi