Sesi katılın azabı

Bütün hayatını adaleti sağlamak ve suçluları adaletin önüne çıkarmak için adayan Dedektif Kılıç, yıllardır peşinde olduğu gizemli bir katilin izini sürmektedir. Bu katil, zeki ve kurnaz, her zaman Kılıç`den bir adım önde olmayı başarmaktadır. Ancak Kılıç, asla pes etmeyen kararlılığıyla bilinir ve bu sefer de geri adım atmayacaktır. Katilin kimliğini ortaya çıkarmak için var gücüyle çalışan Kılıç`ın en büyük destekçisi Mavi, yanında çalışan zeki ve işinde oldukça başarılı olan sekreteri Mavi`tir. , her durumda Kılıç`ın yanında olmuş ve onun en zorlu davalarını çözmesine yardım etmiştir. Bu ikili birlikte katili ararken büyük bir ihanete uğruyacaklarından habersizlerdir. Not:arkadaşlar henüz bir kapak bulamadım uygun bir şey bulana kadar geçici bir kapak koyacağım ayrıca bu kitabı yazmaya yeni başladım ve ilk kitabım destek olursanız sevinirim ilk bölümü yazıp atmaya çalışacağım

Bir ilaç test ediliyor ve bu ilacın testinde insanlar kullanılıyor. Bilim insanları çeşitli yetimhanelerden çocukları almak için evsiz çiftlere para teklif ederek çocukları evlat edinip onlara getirmelerini sağlıyorlar. Asena ve Göktuğ giden arkadaşlarından bir daha haber alamadıkları için şüpheleniyorlar ve son noktayı kardeşleri Aylin`in de evlat edinilmesi koyuyor. Yetimhaneden kaçıyorlar ve takip etmeyi başarıyorlar. Takip ettiklerinde gördüklerine bir anlam veremeseler de. Her şey kafalarında minik minik oturmaya başlıyor. Bu çıktıkları yolculukta onları neler bekliyor? Kime güvenmeli yada güvenmemeliler?

İntikam bir görev değil, bir yemindir. Gölgelerin Tapınağı’nda yetişen iki suikastçı. Bir görev. Ve bir ihanet. Lara Blackthorn, dört yıl önce ölümle burun buruna geldiği o geceyi unutmadı. Sırtını dayadığı tek kişi, Damian Voss, onu yalnız bıraktı. O günden beri, içindeki nefret onu ayakta tutuyor. Şimdi 22 yaşında, geri döndü. Ama bu kez bir öğrenci değil. Bir katil. Ve hedefi belli: Hem Arden Voss’u yok etmek... hem de Damian’la açık hesabı kapatmak. Damian ise artık koruyucu tarafta. Arden’in yaşamı onun ellerinde. Ama Lara’nın varlığı, geçmişte bıraktığını sandığı tüm karanlığı yeniden uyandırıyor. Eski yeminler, kırık bağlar ve bastırılmış öfke… Bu hikâyede kimse affetmiyor, kimse unutmuyor. Ve karanlık, her adımda daha da büyüyor. Gölgelerle doğdular. Şimdi kanla yüzleşecekler.

Üç yakın arkadaş... Sıradan bir film gecesi... Ama o gece hiç bir şey sıradan olmayacaktı. İçlerinden biri lavaboya gitmek için kalktı... ve bir daha geri dönmesi Şimdi sorulması gereken tek bir sor var: SERİ KATİL KİM?

Kasaba, huzur dolu bir yaşamın maskesini takmış, geçmişin karanlık sırlarıyla sarılmış bir yerdir. Elif, yıllardır kaybolan annesinin ardında bıraktığı izleri takip ederken, kasabanın en gizemli sakini olan Mert’le karşılaşır. İkisi de birbirlerinden kaçtıkları geçmişin gölgesinde, kasabanın derinliklerine inmek zorunda kalır. Aysel adında bir gencin kayboluşu, kasabanın sükunetini sarsar ve Elif’i, yıllardır gizlenen sırları ortaya çıkarmaya iter. Tutkulu bir aşkın, entrikanın ve gizemin iç içe geçtiği bu dram, Elif’in kendi kimliğini keşfetme yolculuğunda, kasabanın unutulmaya yüz tutmuş geçmişini gün yüzüne çıkaracak. Ama her sır, karanlık bir yola açılan kapıdır. Gerçek, sadece cesur olanların karşılaşabileceği bir yüz.

"Ben kimim? Bu soru, sadece cevabı değil, geçmişi de paramparça edebilir." Damla, 16. yaş gününü beklerken sıradan bir doğum günü telaşı yaşadığını sanıyordu. Ta ki eski fotoğrafların peşine düşene kadar... Bir albüm, bir kelime, bir şifre... Geçmişi sandığından çok daha karanlık, ailesi sandığından çok daha yabancıydı. Küçük bir kızın hafızasında gizlenen büyük bir sır.

> 15. katta, 15 numaralı dairede bir sır yatıyor. Ve Mina, bu sırrın ta kendisine dönüşmek üzere. Psikoloji öğrencisi Mina, ailesinden ilk kez ayrılıp kendi hayatına başlamak isterken, 3 yıldır boş duran eski bir daireye taşınır. Ucuz kiraya, “dedikodu bunlar” diyerek aldırmaz. Ama bu dairede daha önce bir aile ölmüştür. Ve onlardan geriye sadece... hiç silinmeyen bir yazı kalmıştır. Aynalar, sesler, kapalı sandığı geçmiş… Ve üst katta kimse yokken gelen ayak sesleri. Her şey anlamını yitirirken Mina’nın gerçeği tek bir cümlede saklıdır: “Burası seni seçti.” Paranormal olaylar, psikolojik çöküş, geçmişin gölgesinden gelen bir aşk... Mina`nın sadece 15 günü var. Çünkü bu dairede her şey, tam 15:15’te başlıyor...

Her gece aynı rüyayı gören Nisan, bir gece uyanmaz. Evinin arka bahçesinde beliren kapıdan geçince, masalsı görünen ama karanlık bir dünyaya adım atar. Bu kapı yalnızca kaybolmuşlara açılır. Ve her girişin bir bedeli vardır.

Kasabada bir dedektif var fakat dedektifin de küçük bir sırrı var

Bir ailede büyüyen iki kız kardeşin lise hayatından sonra ki olumsuz yaşamları. Peşlerine takılan iki çocuk yüzünden ülke dışına çıkarlar ama nafile hiç işe yaramaz.Kız kardeşler çocuklarla yüzleşmek isterler.Ama bilmedikleri çok şey vardı.Bu bilgileri öğrenince hayatları çok değişecektir. Bakalım bu zorlu hayatta kız kardeşler hayatta kala bilecekler mi?

Lina, bir süredir geceleri aynı rüyayı görmektedir: Bir ormanda, sonsuz bir koridorda yürürken aynalarla çevrili bir odaya giriyor. Her aynada farklı bir “kendisi” var. Ama aynalardan biri kırık… ve içindeki yansıma onunla konuşabiliyor. Bu rüyalar başta sadece geceyle sınırlı kalırken, zamanla gündüzleri anlık “kaymalar” yaşamaya başlar. Bir anda sokakta yürürken, birden kendini aynı ormanın ortasında bulur sadece birkaç saniyeliğine. Başkaları fark etmez ama Lina yavaş yavaş gerçeklikle olan bağını sorgulamaya başlar.

.......... "Benimle oyun oynama fotoğrafçı kız. Ağzından çıkan her kelime benim için bir delil niteliği taşırken benimle oyun oynamak istemezsin." Bilmiyordu, oyun oynamaktan ne kadar zevk aldığımı bilmiyordu. Öğretecektim! "Haklısınız, zaten birini öldürebilecek kadar kalpsiz değilim. Çoğu seri katilin geçmişte yaşadıkları sorunlar yüzünden öldürmeye meyilli olduklarını biliyor muydunuz? Ben herhangi bir sorun yaşamadığım için çok şanslıyım sanırım." Gözlerimin içine dikkatle bakmaya başladığında yüzümdeki tebessümü korudum. Yaptığım her hareketi dikkatle izleyen gözlere aynı şekilde karşılık verdim. "Peki, bir katil olsaydın kurbanını nasıl öldürürdün?" "Ben fiziksel şiddetten nefret ederim bayım. Ama psikolojik şiddete sonuna kadar varım. Ben aslında bana yapılan her şeye göz yumabilirim ama eğer karşımdaki kişi beni bırakıp sevdiklerime dokunursa... işte o zaman tarafımdan en ağır yenilgiyi yaşatırım ona. Bir satranç maçı gibi düşünelim bunu, rakibimin taşlarına asla dokunamam. Aynı şekilde bende kurbanıma dokunmam. İlk önce umutlarını öldürürüm, içinde yaşamaya dair tek bir ukde bile kalmayana kadar yaparım bunu. Baktığı her yerde beni görmeli, gözlerini kapattığında dahi benim yüzüm canlanmalı önünde. Ne ruhundaki acı dinmeli, ne de bedenindeki azap bitmeli. Bütün ruhu parmaklarının ucundan çekilirken bile pişmanlığı iliklerine kadar hissetmeli. En acısı da uyandığı her güne lanetler ederek uyanmalı, ta ki kendi sonunu kendisi getirene kadar. ŞAH VE MAT!"

Aynı sokakta iki pencere. Biri sessizliği sever, diğeri geçmişi gizler. Ama bir gece, üç saniyelik bir bakış, bir cinayeti baştan yazacak… Aşk mı? Suç mu? Yoksa en büyük tehlike, birlikte çözmeye çalıştıkları sır mı?

Çoğu Zaman dedektiflik ile uğraşan Tuncer ve mamuş, birgün deli Mehmet sokağında duyulan çığlık sesi üzerine olay yerine giderler. Ancak bu olay her zamankinden daha farklı ve doğaüstü olacaktır.

Bir çocuk oyunu… Ve cevapsız kalan sorular. 10 Sene önce Aylin Yüksel, saklambaç oynarken ortadan kayboldu. Polisler, gazeteciler, mahalle… Herkes aradı ama Aylin’e dair hiçbir iz bulunamadı. Yıllar sonra 5 eski arkadaş geçmişin izlerini silmek için değil, izleri yeniden takip etmek için geri döndü. Terk edilmiş malikanenin duvarları hala bir şeyler fısıldıyor — duyabilene. 5 arkadaş geçmişin karanlık izlerini aydınlatırken, her adımda yeni bir sır gün yüzüne çıkıyor. Bir zamanlar sadece bir oyun olan saklambaç, artık bir zaman yolculuğuna dönüşüyor. Ama bazı anılar saklı kalmak ister. Ve bazı sırlar ortaya çıktığında, değişen sadece geçmiş olmaz.

... üç kardeş artık iki..

Herkesin bir sırrı vardır. Peki ya senin sırların birer birer ifşa edilirse? Okulun en sessiz köşesinde bulunan bir defter, herkesin hayatını değiştirecek. “İtiraf Listesi” adı verilen bu gizemli defterde, kimliği bilinmeyen biri okulun en derin sırlarını tek tek yazıyor. Aşklar, yalanlar, ihanetler... Herkes şüpheli, herkes tehlikede. Gizem derinleştikçe, sırlar sadece ortaya çıkmakla kalmıyor, intikamlar da peşinden geliyor. Bir isim yazıldığında, geri dönüş yok. Ve şimdi... o isim sensin Sırlar mezara gitmez. Bazıları sayfalar arasında nefes alır. Bir okul. Bir defter. Ve kimliği bilinmeyen bir yazar. İtiraf Listesi ortaya çıktığında, herkesin hayatı bir anda değişir. Sadece geçmiş değil, gizlenen tüm gerçekler gün yüzüne çıkar. En yakın arkadaşına güvenebilir misin? Ya da aynada gördüğün kişiye? Liste uzadıkça, masum görünen yüzlerin ardında karanlıklar beliriyor. Her itiraf, bir çöküşün başlangıcı. Ve bu defa, en büyük sır senin olabilir.

Bir kadının dünya ile olan savaşına ortak olmak ister misiniz?

Ahu ve Eren`in yaşadığı bir gizemli olay

Zeynep, geçmişin yükünü omuzlarında taşıyan, sessizliğe sığınmış bir lise öğrencisidir. Babasının terk edişi, annesinin suskunluğu ve kendi iç sesinin gürültüsüyle boğuşurken; bir gece, tam saat 03:03`te karşı apartmanın çatısında Derin’i görür. Bu tanışma, sıradan bir bakışmanın çok ötesindedir. Derin, kendi içinde kırılmış, kız kardeşinin kaybını hâlâ omzunda taşıyan gizemli bir çocuktur. Onu hayata bağlayan tek şey, her gece aynı saatte çatıda olmak… ta ki Zeynep`in sessiz bakışlarıyla karşılaşana kadar. İkisi de kırık, ama birbirlerine dokundukça iyileşmeye başlarlar. Geceler boyunca mektuplar, sessiz yürüyüşler, okulun kalabalığında paylaşılan bakışlar... Hepsi onları birbirine daha da yaklaştırır. Ancak geçmiş kolay kolay peşlerini bırakmaz. Dedikodular, yüzleşmeler ve affedilmeyen acılar bu iki gencin arasında duvarlar örmeye başlar. Şimdi soru şu: İki eksik, birbirini tamamlayabilir mi? “Kırık Saatler”, kayıpların, bağışlamanın, gecenin en karanlık saatinde bile doğan umutların hikayesi. Saat tam 03:03’te başlayan bir sevda. Ve belki de, kalbin en derin yerinden gelen bir yeniden doğuş.

Lina 22 yaşında bir kız o daha ailesinin 2 yaşındayken kaybetti ve ailesinin katilini annesinin yazdığı günlük sayesinde bulacak

Kanında saklı kader, kapısında mühürlü bir uygarlık… Simya, hayatı boyunca anlam veremediği rüyalar, kulağında yankılanan bilinmeyen sözler ve unutulmuş anılarla büyümüştür. 18. yaş gününde büyükannesinden aldığı gizemli bir hediye, bilinçaltının derinliklerine gömülmüş geçmişi su yüzüne çıkarır. Artık her şey değişmek üzeredir. Sisler arasında kaybolmuş antik bir uygarlık: Kal’mora. Unutulmuş bir dil, mühürlenmiş bir geçit ve kanla yazılmış bir kehanet… Simya`nın kanı, onu yalnızca geçmişine değil; tüm bir uygarlığın kaderine bağlar. Rüyaların içinden gelen bir kadın figür, yankılanan kadim bir ninni ve kandilin solgun ışığında beliren semboller… Simya`nın yolu, hem kendi köklerine hem de gerçekliğin ötesine uzanır. Ama her sır, bir bedel ister. Ve bazı kapılar, sadece "sırlı kanla" açılır. “Sırlı Kan”, gizem, mitoloji ve duygusal derinlikleri birleştiren sürükleyici bir fantastik roman. Kendi kaderini ararken, bir uygarlığın uyanışına tanık olmaya hazır mısın?

Her şey deprem olmasıyla başlamıştı.

“Bazı rüyalar sadece geceleri görülmez… Bazıları seni seçer.” 17 yaşındaki Yağmur sıradan bir lise öğrencisi olduğunu düşünüyordu. Ta ki, karanlık bir rüyada karşısına çıkan o çocukla — Bulut’la — tanışana kadar. Gözleri kahverengi, saçları altın gibi ışıldayan bu yabancı… Ne tamamen gerçek, ne de tamamen düş. Her gece bir rüyaya uyanıyor Yağmur. Kimi zaman kitaplarla dolu bir kütüphanede, kimi zaman kanla boyanmış bir ağaç evde. Ama her seferinde karşısında o var. Sustuğunda bile içini konuşturan biri. Gerçek ile rüya arasındaki çizgi giderek silinirken, Yağmur’un bedeninde beliren gizemli işaretler, ve bir zamanlar gördüğü semboller… ona geçmişini, ailesini ve kaderini sorgulatacak. Peki, Bulut kim? Ve neden Yağmur’un kalbinde bir savaş başlatıyor? > Bu, yıldızların sustuğu bir hikâye. Ve bazen… en tehlikeli sırlar, kalpte saklı olanlardır.