devam ediyor 4g önce güncellendi
Geçmişin Ucunda
@zeynepyaldizli
Okuma
6
Oy
3
Takip
1
Yorum
0
Bölüm
4
“Yaktın, yıktın Eflin… Ortada hiçbir şey bırakmadın. Değdi mi?”
Derken sesi oldukça yüksekti. Öyle ki, onların epeyce uzağında duran Alp bile duymuştu.
Pars’ın bir yanı, Eflin’in onu cevapsız bırakmasıyla daha da yanıyordu.
Eflin çıkıp ona ‘Şu an seni bir intikam için kullanmadım’ deseydi, sorgusuz sualsiz affederdi.
Eflin de biliyordu. Pars onu affederdi belki, ama eskisi gibi olmazdı hiçbir şey.
Pars, ellerini bir anda Eflin’in üstündeki oldukça bol sweatshirt’ün yakalarına attı.
Eflin, bir umutla Pars’ın ona sarılmasını, her zaman yaptığı gibi kendi acısını unutup onu teselli etmesini bekledi.
Ama durum farklıydı.
Pars, Eflin’i sarsarken tüm sinirini kusuyordu.
Pars’ın siniri, kendineydi.
Aptal gibi kara sevdaya düşmüştü.
Eflin’in durumu da farklı değildi. Pars asla bilmeyecekti ama Eflin, Pars’a bir intikam için yaklaşmamıştı.
Eflin, Pars’ı kendine sevdalık etmişti.
Eflin’in yanağından süzülüp Pars’ın eline düşen bir damla gözyaşıyla bir anda Eflin’in üzerinden elini çekti Pars.
Pars’ın Eflin’e olan siniri bu kadardı. Gerisi ise kırgınlıktı.
Sözleri artık sinir değil, kırgınlık taşıyordu:
“Eflin, inkâr et… Lütfen ‘hayır’ de, ‘yapmadım’ de.
Sana bu yüzden yaklaşmadım, kendime âşık etmedim de, Eflin…”
Haykırışların yerini yalvarışlar aldığında, bir aşk biterdi.
“Eflin, canımı yakıyorsun! Eflin, bir sevdayı harcıyorsun ” dediğinde, Eflin’in kalbi yine yanıyordu ama cevap vermiyordu.
Eflin’in sözleri bu ihaneti affettirirdi belki, ama kalp kırıklığını asla affettirmezdi.
Pars’ın son sözleri, Eflin hafızasını kaybetse de her zaman zihninde bir yerlerde yaşıyordu:
“Eflin, anneme benziyorsun. Bana babamın kaderini yaşatıyorsun.”
Eflin, Pars’ın bu dünyadaki en nefret ettiği kadına —Pars’ın annesine— benzetilmişti.
Pars için bugün, burada bir kara sevda yerini vuslatsız sevdaya bırakmıştı.
Pars o gün, sevdiği kadına:
“Eflin, ölsen de affetmeyeceğim seni. İhanetinin de bedeli bu olacak,” dedi.
Eflin’in işittiği sözlerden sonra dudakları aralandı:
“Ölürsem ve affedersen Pars Yüceer… Şu deniz şahidim olsun ki unuturum seni. Öyle bir unuturum ki bana olan aşkını haykırdığın dağlar taşlar bile hatırlatamaz.”
O gün eflin bir motor kazası sebebiyle hastaneye kaldırılmış ölebileceği söylenmişti pars eflini affetmiş eflinde parsı unutmuştu .